lopinavir ritonavir generique colchicine kaletra colchicine chloroquine lamotrine lamprene lanoxin lansoprax largactil lasix leponex levaquin levitra oral jelly levitra professional levitra soft levitra super force levitra lexapro lidocaton lignospan lioresal lipanthyl lipitor lisitril comp lisitril lisopril plus lisopril litarex lithiofor lithobid lodoz lopid lopimed lopresor lopressor lora allergie lorado loratine lotemax lovelle loxazol loxitane lozol sr lozol lur
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » Ayasofya

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
SendenKalan su an offline SendenKalan  
Ayasofya
178 Mesaj -


Dünyanýn 8.harikalarýndan birisi sayýlan Ayasofya, Sanat Tarihi ve mimarlýk dünyasýnýn 1 numaralý yapýsý hüviyetindedir. Bu yaþta ve bu ebatta zamanýmýza gelebilmiþ ender eserlerdendir. Orijinal adý Hagia Sofia olan, Türklerin Ayasofya dedikleri yapý yanlýþ bir þekilde, Saint Sofia olarak bilinir. Bazilika, Sofia isimli bir azizeye deðil, Kutsal Hikmet’e ithaf edilmiþti. Önceki bir pagan mabedinin yerinde yapýlmýþ 3 ayrý bazilika ayný isimle anlatýlmýþtý. Ýmparator Büyük Konstantin devrinde kilise yapýlmadýðý halde, bazý kaynaklar, ilk Ayasofya Bazilikasýnýn onun tarafýndan yaptýrýldýðýný iddia ede gelmiþtir. Küçük ölçülerdeki ahþap çatýlý ilk yapý 4. yy. ikinci yarýsýnda Büyük Konstantin’in oðlu Konstantinus zamanýnda yapýlmýþtý. 404 yýlýnda, bir isyan sýrasýnda yanan ilk yapýnýn yerine, daha büyük ölçülerde inþa edilen 2. kilise 415 yýlýnda törenle açýlmýþtý. 532 yýlýnda Hipodromda yapýlan bir araba yarýþý sonucu çýkan kanlý isyan on binlerce þehirlinin ölümüne ve pek çok binanýn yakýlmasýna sebep olmuþtu. “Nika” isyaný diye bilinen ve Ýmparator Justinyen aleyhine geliþen bu isyanda Ayasofya Kilisesi de yakýlmýþtý.

Ýsyaný zorlukla bastýran Ýmparator Justinyen “Adem’den beri hiçbir devirde görülmemiþ ve görülmeyecek” bir ibadethane yapmak için harekete geçti. Önceki bazilikanýn kalýntýlarýnýn üzerine 532 yýlýnda yapýlmaya baþlanan, Hýristiyanlýk âleminin bu en büyük kilisesi beþ yýlda tamamlanarak, 537’de merasimlerle açýldý. Ýmparator hiçbir masraftan kaçýnmayarak devlet hazinesini mimarlarýn önüne saçtý. (Tralles’li Anthemius ile matematikçi, Miletoslu Ýsidorus) Kubbe inþaatý Roma mimarisi tarafýndan geliþtirilmiþtir, Bazilika planý da eski devirlerden beri tatbik edilmekte idi. Yuvarlak yapýlarýn üzerleri çok büyük ölçüde kubbe ile örtülebilmiþti. Ancak Justinyen Ayasofya’sýndaki gibi dikdörtgen bir mekan ortasýnda, dev ölçüde bir merkezi kubbe yapýmý, mimarlýk tarihinde ilk kez deneniyordu. Rahiplerin koruyucu dualarý okumalarý devam ederken, Ýmparatorluðun hemen her yerinde mevcut olan erken devir kalýntýlarýndan getirtilen çok sayýda ve deðiþik mermer parçalarý, sütunlar yapýda kullanýldý. Sonralarý da bu devþirme malzeme ve bilhassa sütunlar için, neye yarayacaðý anlaþýlmaz, bir sürü orijin hikayesi uyduruldu. Justinyen devrinde Ayasofya bir zevk ve gösteriþ ürünü olarak ortaya çýkmýþtý. Sonraki devirlerde ise bir efsane ve sembol olarak kabul edilmiþtir. Bin yýl süre ile aþýlamayan ölçüleri yanýnda finans zorluklarý ve teknik yetersizliklerden ötürü efsanevi görülmüþ, böyle bir yapýnýn ancak kutsal kuvvetlerin yardýmý ile yapýlabileceði zannedile gelmiþti. Ayasofya bir 6yy. Bizans devri eseri olmakla beraber, ön misali olmayan, sonraki devirlerde de taklit edilmeyen Roma mimari geleneðine baðlý bir “Deneme” dir. Dýþ ve iç görünüþteki tezat ve iri kubbe Roma’nýn mirasýdýr. Dýþ görünüþ zarif deðildir, proporsiyonlara dikkat edilmemiþ, bir kabuk gibi yapýlmýþtýr. Bunun tersine iç görünüm saray gibi görkemlidir, göz alýcýdýr; yapý, dev bir “Ýmparatorluk” eseridir. Açýlýþ merasiminde heyecanýna hakim olamayan Ýmparator atlarýn çektiði arabasý ile içeriye dalmýþ, Tanrýya þükür ederek, Süleyman Peygambere üstün çýktýðýný haykýrmýþtý. Bazilika etrafýný çevreleyen yüksek binalarý ile büyük bir dini merkez olarak geliþmiþti. Bizans Ýmparatorlarý ile Doðu Hýristiyan kilisesinin yüzyýllar sürecek çekiþmeleri için sahne artýk hazýrdý. Eþsiz ve üstünlüðüne raðmen yapýnýn hayati önemde hatalarý vardý. En önemli mesele kubbenin iriliði ve yan duvarlara yaptýðý basýnç idi. Böylesine bir kubbenin aðýrlýðýnýn temellere aktarýlmasý için lazým olan mimari unsurlar o devirde henüz tam geliþmemiþti. Yanlardan dýþa doðru eðilen duvarlar orijinal, basýk kubbenin 558 yýlýnda yýkýlmasýna þahit oldular. Yapýlan ikinci kubbe daha yüksek ve daha küçük çaplý tutulmuþtu. Bu kubbenin de yarýya yakýn kýsmý 10 ve 14 yy'’arda 2 defa daha çökmüþtür.

Ayasofya her devirde hazineler dolusu sarflar yapýlarak ayakta tutulabilmiþtir. Türk’lerin þehri 1453 yýlýnda fethetmeleri, harap durumdaki Ayasofya’nýn derhal camiye çevrilerek kurtarýlmasýna sebep olmuþtur. Türk mimarý Koca Sinan’ýn 16.yy.da eklediði payanda duvarlarý, 19. yy. ortasýnda Mimar Fossati kardeþlerin ve 1930’dan itibaren yapýlan diðer restorasyonlar ve kubbenin demir kuþak ile çevrilmesi önemli tamirlerdi. 2000 li yýllarýn restorasyonlarý, mevcut madeni portatif iskele ile daha seri yapýlabilecektir. Ayasofya 916 yýl baþ kilise ve 477 yýl cami olarak, ayný tanrýya inanan 2 deðiþik dinin hizmetinde olduktan sonra Atatürk’ün emri ile müze yapýlmýþtýr. 1930-1935 yýllarý arasýnda ortaya çýkartýlýp temizlenen bir kýsým mozaikler Bizans'ýn önemli sanat eserleri arasýnda yer alýrlar. Bizans ve Osmanlý döneminin izlerini taþýyan muhteþem mimarisi ile ülkemizin en çok ziyaret edilen ilk üç müzesinden biridir.

ZÝYARET

Avlunun içerisindeki müze giriþi, asýrlar sonra yeniden kullanýlmaya baþlanan, batý yönündeki orijinal kapýdýr. Giriþin yanýnda önceki, ikinci binanýn kalýntýlarý görülür. Vaftiz olamayanlarýn girebildikleri dýþ koridor 5 kapý ile iç koridora, burasý da 9 kapý ile kilisenin esas kýsmýna açýlýr. Ortadaki yüksek kapý Ýmparatorluk kapýsý idi. Bunun üzerindeki mozaik pano 9. yy. sonunda yapýlmýþtýr. Ortada taht üzerinde oturan pantokrator Ýsa’dan bir imparator þefaat istemektedir. Yanlardaki madalyonlarda Meryem Ana ve Baþ Melek Gabriel’in portreleri vardýr. Ýç koridor ve yan neflerin tavanýndaki diðer figürsüz mozaikler Justinyen devri orijinalleridir. Yapýnýn ana kýsmýnda ziyaretçiyi görkemli ve muazzam bir mekân karþýlar. Ýlk adýmdan itibaren kubbenin tesiri derhal hissedilir. Sanki havaya asýlý gibi durmakta ve bütün binayý kaplamaktadýr. Duvarlar ve tavanlar mermer ve mozaiklerle kaplý, rengarenk bir görünüþtedir. Kubbe mozaiklerinin 3 deðiþik renk tonu, yapýlan 3 deðiþik tamirat devrini gösterir. Yüksekliði ve çapý ile dünyanýn en büyük kubbesi iken günümüzde de sayýlý büyük kubbelerindedir. Yapýlan tamiratlardan dolayý kubbe tam bir çember deðildir. Kuzey – Güney çapý 31,87 m.dir. Doðu – Batý çapý 30,87 m. olup yüksekliði 55,60 m.dir. Kubbenin dayandýðý 4 pandantifte, 4 kanatlý melek figürü, yüzleri kapatýlmýþ olarak yer alýr.

Dikdörtgen, geniþ orta mekanýn sütunlarla ayrýlmýþ 2 yanýnda, karanlýk neftler uzanýr. Orta mekan 74.67 x 69.80 m.dir. Alt katta ve galerilerde toplam 107 sütun vardýr. Ayasofya sütun baþlýklarý tüm yapýnýn en karakteristik ve belirgin, klasik, 6. yy. Bizans süsleme örnekleridir. O çaða ait bir özellik olan derin oyulmuþ mermerler güzel bir ýþýk, gölge oyunu ortaya serer. Ortalarýnda Ýmparator monogamlarý bulunur. Köþelerde yer alan antik porfir sütunlar, yeþil Selanik mermerinden yapýlma orta sütunlar ve tümünün beyaz mermerden yapýlma, zengin iþlemelerle süslü baþlýklarý insaný eski günlere götürür. Ayasofya’yý boþ bir müze görünümünden sýyýrýp bazilika veya cami olarak kullanýldýðý, gösteriþli, mistik, deðiþik, eski orijinal görünümünde hayal etmek lazýmdýr. Büyük bir Ýmparatorluðun baþ kilisesi olduðu devirlerde apsis önünde yer alan bölme, altar, ambon ve diðer merasim gereçleri altýn ve gümüþ levhalarla kaplý, fildiþi ve mücevherlerle süslü idiler. Bazý kapýlar bile böylesine kýymetli madenlerle kaplý idi. Latin istilasý bütün bunlarý ve diðer bazý mimari parçalarý sökerek Avrupa’ya taþýmýþtý.Apsis yarý kubbesinde kucaðýnda çocuk Ýsa ile Meryem Ana, sað yanda da Baþ Melek mozaikleri bulunmaktadýr. Karþý duvardaki bir baþka melek figürü tahrip olmuþtur.

Galeriler seviyesinde duvarlara asýlý, deri üzerine yapýlmýþ 7.5 m. çapýndaki büyük diskler ve kubbedeki yazýt, eserin cami olarak kullanýldýðýný hatýrlatýrlar. 19. yy. ortalarýnda dönemin büyük ustalarý tarafýndan yazýlan bu kaligrafiler birer þaheserdir. Yuvarlak tablolarda Allah, Hz. Muhammed, 4 Halife ve Hasan-Hüseyin isimleri yazýlýdýr. Döneminin güzel örnekleri mihrap üstü vitraylar, apsis içine yerleþtirilmiþ cami mihrabý, yanýndaki minber ve mevlithanlar balkonu Türk dönemi ekleridir. Zeminde yer alan, renkli mermer parçalarýndan yapýlmýþ kare kýsým, belki 12. yy.da ilave edilmiþ, Ýmparatorlarýn taç giydiði mahaldir.


Üstün kaliteli mermerden yapýlmýþ iki küresel iri kap orta mekânýn giriþ yanlarýnda yer alýr. Antik orijinli bu kaplar geç 16. yy’da Bergama’dan getirtilmiþtir. Binanýn kuzey köþesinde “terleyen sütun” bulunur. Alt kýsmý bronz bir kuþak ile çevrilmiþ, parmak sokulabilen bir dilek deliði olan sütun hakkýnda bolca masal ve efsane vardýr. Binayý dýþardan destekleyen payandalarýn kuzeydeki ilkinin içerisi rampadýr. Üst galerilere bu rampa ile çýkýlýr. Binayý üç yönden kuþatan galerilerden muhteþem iç mekan bambaþka görülür. Ýmparatorluk kadýnlarý ve kilise toplantýlarý için ayrýlmýþ kýsýmlarý vardýr. Kuzey kanatta bir, güney kanatta da 3’lü figürler halinde 3 mozaik pano bulunur. Güney galeride, yanýndaki pencereden giren gün ýþýðý altýnda, Bizans mozaik sanatýnýn þaheser panosu yer alýr. Buradaki konu, çok geniþ son mahkeme sahnesinin tam ortasýnda bulunan; “Diesis” diye bilinen, üçlü figürdür. Ortada Ýsa onun saðýnda Meryem, solunda ise Hz. Yahya yer alýr. Deðiþik dizili arka fon mozaikleri, figürlerin güzelliðini daha da artýrýr, yüz ifadeleri fevkâlede realisttir.
Güney galeri dibindeki 12. yy. mozaik panoda, Meryem Ana ve çocuk Ýsa, Ýmparator II. Komnenus, Ýmparatoriçe Ýrene, yan duvarýnda hasta Prens Aleksios yer alýr. Takdim edilen rulo kiliseye baðýþlarý, deri kese ise altýn yardýmýný belirtmektedir. Macar asýllý imparatoriçenin ýrk özellikleri; açýk ten ve açýk saç rengi belirgindir. Buradaki ikinci pano, tahta oturmuþ Ýsa, yanýnda Ýmparatoriçe Zoe ve üçüncü kocasý Konstantin Monomakhos'dur, Konstantin’nin kafasý ve üstündeki yazýt kazýnýp, tekrar yapýlmýþtýr. Orijinal mozaik Zoe’nin ilk kocasýna aitti. Bu panoda Ýmparatorluk ailesinin kiliseye þükran ve baðýþlarý sembolize edilmektedir.Ýç koridordan müzeyi terk ederken görülen büyük bir mozaik pano 10. yy’dan kalmadýr. Bozuk perspektifli figürler: Ortada Meryem Ana ve çocuk Ýsa, yanlarda ise þehir maketini sunan Büyük Konstantin ile Ayasofya maketini sunan Justinyen'dir. Çýkýþta kýsmen zemine gömülü M.Ö. 2. yy’dan kalma muazzam bronz kapýlar Tarsustan, belki de bir pagan mabetinden getirtilerek, burada tekrar kullanýlmýþtýr.
Müze bahçesinde deðiþik devirlerde inþa edilmiþ Türk Sanat eserleri bulunur. Bunlar bazý sultanlarýn türbeleri, okul, saat ayar evi ve þadýrvandýr. Doðu cephesi minareleri 15, batýdakiler de 16. yy’da eklenmiþlerdir.

Yazý: http://www.istanbul.gov.tr/Default.aspx?pid=343
Fotoðraf : Mesut ÇELÝK
Gönderen: 27.08.2008 - 23:40
Bu Mesaji Bildir   SendenKalan üyenin diger mesajlarini ara SendenKalan üyenin Profiline bak SendenKalan üyeye özel mesaj gönder SendenKalan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  
1504 Mesaj -
yakýndan görmeyi çoook isterdim hemde çooook mevlam büyük bakarsý gider grürüm inþ.
Gönderen: 27.08.2008 - 23:45
Bu Mesaji Bildir   halk yolcusu üyenin diger mesajlarini ara halk yolcusu üyenin Profiline bak halk yolcusu üyeye özel mesaj gönder halk yolcusu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 773 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
jakup (32), muzocel26 (58), salihhazar (55), Beyza (56), cs7014 (50), oezkan (51), kara61 (66), aetkral (51), kubratalp (48), K.GOCERLI (27), cecenmucahidi (33), yaburka (49), violine (44), mavi_ruya (48), mbahaddin (55), Kerim_Bey (36), Süreyya (66), yemenici68 (56), mecid (43), kerime (42), mehmet_eyigör_6.. (28), tokayca (51), hasan5335 (36), volkan33 (54), mgunhan (48), ttufan (42), isvec (65), beyazguel (38), atay (62), sonromeo2 (47), kulibo (38), Zeynepgul (44), nihat 60 (44), g_neferalperen3.. (46), sebiarus (55), hace (41), EsmerKiz-NL (39), n@ksýben (43), pedino (54), hatice 1975 (49), hesbollahi (45), hafýz_ (37), ozel (68), fethic (55), hacimeryem (54), telve (52), Levent75 (49), züleyha hanc&ya.. (47), erciyas tamer (46), m.kýl&ya.. (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57349 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.