budesonide fluvoxamine kaletra generique plaquenil budesonide cordarone coreg coridil corpamil corprilin corpriretic corticotherapique cosaar plus cotrim coumadin cozaar crestor crixivan cyclogyl cycrin cyklokapron cymbalta cytotec cytoxan dalacin c dalacin t dalacin v danatrol danocrine daonil deflamat deltasone demadex demolaxin dentomycine depakine chrono depakine depakote depo provera dermestril dermovate deroxat desogen desoren desyrel detrol la
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » lütfen bakın.........önemliii sahte hadisler?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
birbenim su an offline birbenim  
lütfen bakın.........önemliii sahte hadisler?
62 Mesaj -
selamun aleyküm....
öncelikle sizlerin yardýmýna ihtiyacým olduðunu bildirmek ve bu konuda bilgisi olanlardan.. vardýr mutlaka yardým rica ediyorum aþaðaðýda ekliyeceðim hadislerle ilgili sorum sahte olduðu ile ilgili ne kadar doru ??? bunlarý okuyunca kafamda birsürü þeyler oluþtu þimdi sizin görüþleriniz en önemliside bu konuda aydýnlatýlmak istiyorum...þimdiden teþekkür ederim aeo

sahte hadisler?????
Geçmiþten bugüne sahih hadisler yavaþ yavaþ yerini sahih olmayan ve Kuranla zýt sözlere býrakmýþtýr.Ama yinede elimizde sahih sayýlacak bir çok hadis mevcut elhamdulillah.Kurana uygunluðu kabul edilen.

Þimdi sizlere Kuranla taban tabana zýt uydurma sözler yazacaðým.Dayanak olarak tek bir ayet bile olmayan sözde hadisler..! Dikkatle okuyun ve sizlere bunlarý hadis diye sunanlara verecek cevabýnýz olsun.Bu sözde hadisler birde mübarek zatlardan rivayet edilmiþ gibi gösterilmektedir.


"Adem henüz su ile toprak arasýnda iken ben peygamber idim.” (Ahmed bin Hanbel, c. 4, s.127-128)
Bunun dayanaðý nedir acaba merak ediyorum..!
-----------
Ümmü Harâm (radýyallahu anhâgöz kırpma anlatýyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Deniz tutmasý sebebiyle (gemide) kusan kimseye þehit sevabý verilir. Boðularak ölene de iki þehit sevabý vardýr”. (K.S. 1151 C.5 S.260 Akçað, alýntýsý Ebû Dâvûd Cihad 10,(2493) )

Denizde boðul þehit ol..!
-----------

Bu söz kaldýrýlmýþtýr.

-----------
Ebû Hûreyre (R) þöyle demiþtir: Ölüm meleði Mûsâ Peygamber’e gönderildi. Melek Mûsâ’ya gelince, Mûsâ, meleðe bir tokat vurdu.Melek Rabb’ýna döndü ve:
- Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin, dedi.
Allah, meleðe gözünü iâde etti ve tekrar Mûsâ’ya dön (dedi)..........
(Buhâri, Kitâbu’l-Cenâiz 95 C.3 S.1261 Ötüken 1987. )

Allah cc bunu uyduraný ýslah etsin..! Yazýk..
------------

........... Peygamber’in zevcesi Ümmü Seleme’den (o þöyle demiþtir): Rasûlullah (S) þöyle buyurdu: “Gümüþ kaptan bir þey içen kiþi var ya, muhakkak o kiþi karnýna ancak (curp curp diye) cehennem ateþini göndermektedir”. (Buhâri, Kitâbu’l-Eþribe H.57 C.12 S.5678 Bâb 27 Ötüken 1988. )

Burada gümüþ kaptan su içen cehenneme gidiyor..Bu uydurma hadisin birde zýttý var okuyalým..Peygamberimiz gümüþ kaptan su içiyor ;

--.............. Enes ibn Mâlik(R)’ten: Peygamber (S)’in su bardaðý kýrýldý, akabinde kýrýk yerine gümüþten bir bardak edindi dediðini tahdis etti.
Râvi Âsým el-Ahvel: Ben bu kadehi gördüm ve (teberruken içine su koyup) ondan su içtim, demiþtir. (Buhâri, Kitâbu’l-Humus H.18 C.6 S.2895 Bâb 5 Ötüken 1987.)

Yok böyle bir þey..Bir hadisle Rasulu cehennemlik yapmýþlar..Kaynaklar Buharidir arkadaþlar..Kimbilir kaçýncý baský..! Yenisi basýldýkça uydurmalar artýyor..!
------------

"Sol elinizle yemeyiniz, içmeyiniz; çünkü þeytan sol eliyle yer içer" (Hanbel 2/8,33).

Solaklar ne yapacak ? Hepsi þeytanmý..Hasbinallah..! Böyle mantýksýz bir sözü nasýl hadis yaparlar..!
------------

"Allah, ahirette peygamberlere kimliðini kanýtlamak için bacaðýný açýp baldýrýný gösterir" (Buhari 97/24, 10/129 ve 68. surenin tefsiri).

Ýþte bu Allah kelamýdýr derler ya..! O ayeti ne güzelde ispat etmektedir..Bunlarý uyduranlarýn sonu ayetlerde ebedi cehennem olarak yazýlmaktadýr..!
-------------

".... Abdullah b. Ömer (r.a.)’den, þöyle demiþtir:
“Ben Resûlullah (s.a.) zamanýnda bekâr bir genç idim ve Mescid de gecelerdim. kufuryokler mescide girerler çýkarlar, bevlederler(yani tuvaletlerini yaparlar), sahabiler de bundan dolayý hiçbir þey (su) dökmezlerdi.” (Ebû Dâvud K. Tahâre (1), Bâb 137 H.382 C.2 S.97 Þamil 1988, diðer tahdis edenler, Buhari, tabir 36, fedaili ashabýn-Nebi 19; Müslim, fedaili’s-sahâbe 140 )

Ýslam dinine duyulan öfke nasýlda su yüzüne çýkartýlmýþ bu hadiste..! Halbu ki Kuran ;

Rahmân ve Rahim Allah’ýn adýyla
- Ey elbisesine bürünen, 74/1
- Kalk, uyar. 74/2
- Rabb’ini tekbir et(O’nun büyüklüðünü an), 74/3
- Elbiseni temizle, 74/4
- Pislikten kaçýn. 74/5

emretmektedir..!
----------------

“Her kim kertenkeleyi ilk vuruþta öldürürse ona þu ve þu kadar sevaba vardýr, ve her kim onu ikinci vuruþta öldürürse, birinciden aþaðý olmamak üzere ona þu kadar sevap vardýr. Ve her kim onu üçüncü vuruþta öldürürse ona da ikincisinden aþaðý olmamak üzere þu ve þu kadar sevaba vardýr.” buyurdular. (Müslim 146/695 C.9 Sönmez Neþriyat A.Þ. )

... Câbir b. Abdullah (r.a.)’den; demiþtir ki:Resûlullah (s.a.)
“- Biriniz bir kadýna dünürlük yaptýðý zaman kendisini o kadýnla evlenmeye sevk eden organlara bakmaya imkân buluyorsa, bunu yapsýn-”
(Câbir) dedi ki: “ben bir câriyeyle evlenmek istedim, bunun üzerine (onun haberi olmadan görebilmek için) onu gizli gizli gözetlemeye baþladým. Nihayet beni kendisiyle evlenmeye sevk eden (organlar)ýný gördüm de onunla evlendim. (Ebû Dâvud, K.en-Nikâh (12), Bâb 17-18 C.8 S.148 Þamil Yayýnlarý. )

Görüldüðü gibi, evlenmek isteyen bir kimsenin evlenmeyi düþündüðü kadýnýn, eðer imkan buluyorsa en gizli yerlerine bakabileceði, hatta böyle bir davranýþýn kadýnýn haberi olmadan gizlice yapýlabileceðini tahdis etmiþlerdir. Röntgenciliði meþru kabul eden bu iddiaya göre bir kimse niyetim evlenmedir deyip bekar olan, nikahlanabileceði bütün kadýn ve kýzlara meþru olarak bakabilir. Bu iddia Peygamber üzerine uydurulmuþ bir iftira olduðu gibi, çeþitli fitnelere sebep olabilecek ve Müslümanlara saldýrý amacýyla uydurulmuþ..Ýslamda böyle bir þeyin yeri olsa idi eðer 1400 yýl önce bu din baþlamadan son bulurdu..!
----------

... Abdullah b. Übeydullah dedi ki: Beni Haþim gençlerinden oluþan bir toplulukla beraber Ýbn Abbâs’ýn yanýna vardým. Ýçimizden bir genç dedi ki:
Sor (bakalým) Ýbn Abbâs’a Peygamber (s.a.) öðle ve ikindi namazlarýnda (Kur’an) okuyor muydu? (O genç bu soruyu sorunca Ýbn Abbâs; “hayýr, asla!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Ýbn Abbâs’a; “Belki de içinden okuyordu” denildi. O da “Tuh sana bu birincisi (olan hiç okumamak)dan daha fene! (Çünkügöz kırpma O (s.a.) kendisine gönderileni tebliðle memur idi. Üç özelliðin dýþýnda bizi diðer insanlardan ayýrmadý:
1. Bize abdesti güzelce almamýzý; 2. Sadaka yemememizi; 3. Eþeði ata çekmememizi emretti” dedi. (Ebû Dâvûd, K.salât (2), Bâb 126,127 C.3 S.258 H.808 Þamil, ayrýca: Tirmizi, cihâd 23; Nesâi, tahâre 105, hayl 10. )

Bu uydurma rivayette, peygamberin öðle ve ikindi namazlarýnda asla Kur’an okumadýðýný tahdis ettiler. Bunun manasý hiç kimsenin öðle ve ikindi namazlarýnda Kur’an okumamasý gerektiði demektir.Kuranda bahsedilen ise namazda Kuran okunmasýdýr..!

--------------

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden biri cariyesini veya kölesini veya ücretlisini evlendirdi mi, artýk onun avretine bakmasýn." (Kutubu Sitte Hadis no : 2680)

Bire utanmazlar millet cariyesini, kolesini, ucretlisini evlendirmeden onlarin avretinemi bakiyordu.. Bu hadisden su anlam cikiyor Koleniz cariyeni ayninizda calisanlar evli degilse onlarin avretine bakabilirsiniz.

-------------

Daha sonra devam edecek..Bazý topluluklar ne yazýkki bunlarý hadis kabul edip hiç itiraz bile etmiyorlar..!!

Bunlar apaçýk ÝSLAMI BALTALAMAYA ÇALIÞAN BALTALARIN munafýklýklarýdýr..! ÝSLAMÝYETTE böyle sözlere asla ve kata yer yoktur..Hele hele Alemlere Rahmet Rasulullah nasýl böyle söz söyleyebilir ki..! ve gökteki yýldýzlara benzeyen ashab bunlarý nasýl rivayet edebili ki..!

739- Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) demiþtir ki: “(Kur’an) her bir namazda okunur. (Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize hangilerini iþittirmiþse biz de size iþittiriyoruz. Hangilerini de gizlemiþse biz de size gizliyoruz.” (K.S.2570 C.8 S.433 Akçað, alýntýlarý: Ebû Dâvud, Salât 129,(737); Nesâi, Ýftitâh 58,(2,163); Buhari, Ezân 104; Müslim, Salât 43,(396). )

Bu hadis kuran ile çeliþmektedir nedenmi ;

- De ki: “Ýster Allah diye çaðýrýn, ister Rahmân diye çaðýrýn. Hangisiyle çaðýrýrsanýz, nihâyet en güzel isimler O’nundur. Namazýnda pek baðýrma, pek de (sesini) gizleme, bu ikisinin arasýnda bir yol tut. 17/110
742- Ebu Hüreyre (radýyallahu anh) anlatýyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Erkeklerin teþkil ettiði saflarýn en hayýrlýsý birinci saftýr. En kötüsü en son saftýr. Kadýnlarýn teþkil ettikleri saflarýn en hayýrlýsý en son saftýr, en kötüsü en öndekidir.” (K.S. C.9 S.145 Akçað, alýntýlarý: Müslim, Salât 132,(440); Ebû Dâvud, Salât 98,(678); Tirmizi, Salât 166,(224); Nesâi, Ýmâmet 32, (2,93). )

Þerrli ifadenin kullanýlmasý Kurana terstir.Kimin ne sevap kazanacaðýný Allah bilir.Namaza geç kalan biri son saflarda yer tutabilir.Bu onun sevabýný ne azaltýr nede çoðaltýr.Bunu en iyi Allah cc bilir..!
783-. ... Sa’id el-Makburi’nin Ebû Hureyre (r.a)’den rivâyet ettiðine göre:
Peygamber (s.a.) (dört rekatlýgöz kırpma bir farz namazýn ikinci rekatýndan (sonra namazdan) ayrýldý. Bir adam kendisine:
- Ya Resûlullah, namaz kýsaldý mý, yoksa unuttun mu? dedi. Efendimiz:
“-Bunlarýn hiç biri olmadý” buyurdu. Bunun üzerine cemaat:
- Bunu yaptýn (namazý eksik kýldýn) ya Resûlullah! dediler.
Bu sefer Peygamber diðer iki rekâtý de kýlýp (namazdan) ayrýldý ve sehv secdelerini yapmadý................ (Ebû Dâvud, K.Salât (2), Bâb 188, 189 C.4 S.75 H.1015 Þamil. )

Rasulullaha nasýl namaz kýlýndýðý , namazý eksik kýldýrdýðý belirtiliyor..!
Eðer insanlar, Ömer Allah'ýn Kitabýna ilave yaptý demeyecek olsalar, "ihtiyar erkekle ihtiyar kadýn zina ettikleri..." ifadesini Mushaf'ýn haþiyesine yazardým" (es-Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1398/1978, IX, 37).

"Zina yapan evlilerin taþlanarak öldürülmesini emreden ayet, Ayþe'nin döþeðinin altýndaki sahifede yazýlý bulunuyordu. Peygamber ölünce Ayþe onun defin iþlemleriyle meþgul iken, evin açýk kapýsýndan içeri giren bir keçi o sahifeyi yedi ve böylece taþlama cezasý Kuran'dan çýktý; ama hükmü devam ediyor" (Ýbni Mace 36/1944; Hanbel 3/61; 5/131,132,183; 6/269).

"Keçinin yemesi sonucu Kuran'dan çýkan taþlama ayetini Ömer Kuran'a tekrar sokmak istedi; ancak halkýn dedikodusundan korktuðu için cesaret edemedi" (Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).

"Bir grup maymun zina yapan bir maymunu yakalamýþ ve taþlama cezasýný uyguluyorlardý. Onlarý bu haklý iþte desteklemek için ben de taþ atarak yardým ettim" (Buhari 63/27).

---------


Hiç kuþkusuz, o zikiri/Kur'an'ý biz indirdik, biz; her hal ve þartta onu muhakkak koruyacak olan da biziz. Hicr-9

Ýnanmak elde deðil..! Kuran Allah tarafýndan korunurken ve ayetle sabitken bu nasýl kabul edilir..! Okudukça gülüyorum.Çünki öyle þeyler uyduruluyorki , Allah cc ýslah etsin..!
"Dinini deðiþtireni öldürün.” (Nesei 78/14,Buhari 12/1883)
---------

Allah'ýn hükmünü hadisle aþmaya, Allah'ýn dinini kendi kafalarýna uydurmaya çalýþanlarýn bu uydurmasý yüzünden çok kelleler gitmiþtir.

Bakara 256 : ..."Dinde zorlama yoktur.”

elhamdulillahki ayetler açýkça bildirilmiþ , yoksa halimiz ne olurdu..

"Allah benimle görüþtü ve el sýkýþtý. Elini iki omuzum arasýna koydu. öyle ki parmaklarýnýn soðukluðunu iki göðsüm arasýnda hissettim.”

Hanbel 5/243

----------------

Bu hadis diye yazýlan bir sözdür.Kuran ile baðdaþmamaktadýr.
Ayette mealen buyuruluyorki ;
ihlas 4 : "Ve hiçbir þey O'nun dengi deðildir.”


ölü ailesinin kendisi için aðlamasýndan dolayý azaba uðratýlýr.”

Buhari. Cemiz 32,33,34

---------------

Bu hadis diye sunulan bir sözdür.Kuran ile baðdaþmamaktadýr.
Ayette mealen buyuruluyorki ;

Necm 38 : “Doðrusu hiçbir günahkar bir baþkasýnýn günah yükünü yüklenmez.”



--------------------------------------------------------------------------------

Kadýnlar arasýnda iyi kadýn, yüz tane karga arasýnda alaca bir karga gibidir.

Buhari 9/1391

----------------

Bu hadis diye sunulan uydurma sözün Kuran ile baðdaþmadýðýný þu ayete mealen bakarak görebiliriz ;

Ai imran 195 : "Ben sizden erkek olsun, kadýn olsun hiçbir çalýþanýn ürettiðini boþa çýkarmayacaðým. Hepiniz birbirinizdensiniz.”


Cehennemde en þiddetli azaba uðratýlacak kiþiler ressamlardýr.

Buhari Tesavir, 89

------------------

En þiddetli azaba uðrayacak olanlar ortak koþanlardýr.Ressam yada fizikçi yada bir baþka meslek sahibi kiþiler , ortak koþuyorsa azap onadýr.
Mealen ;

Nisa 48 : "Gerçekten Allah kendisine ortak koþulmasýný baðýþlamaz. Bunun dýþýnda kalaný ise dilediðini baðýþlar.”
Allah-u Tealaya karþý iftira ve saygýsýzlýk..!

1- Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: “ Resûlullah a.s.v. buyurdular ki :
“ Cehennem içerisine âsiler atýldýkça: “ Daha var mý?” demekten geri durmaz. Bu hal, Rabbu’l-Ýzze’nin cehennemin içine ayaðýný koyup, iki yakasýný dürüp birleþtirmesine kadar devam eder. iþte o zaman Cehennem: “Yeter, yeter. Ýzzet ve keremine yemin olsun yeter” der. Cennette fazlalýk devam eder. Allah, ona mahsus yeni bir halk yaratýr ve bunlarý cennetin fazla kýsmýna yerleþtirir.
(Kütüb-i Sitte, Prof. Dr. Ýbrahim Canan, Akçað Yayýnlarý 1992 - Ankara. Cilt 14 s.445 Hadis sýrasý 5226, Alýntýlarý: Buhari, Tefsir, Kâf 1. Eymân 12. Tevhit 7, Müslim, Cennet 37, ( 2848), Tirmizi, Tefsir, Kaf, (3268) )

Putperestler dahi, taptýklarý putlarýna böyle bir þeyi yakýþtýrmazlar, tercümeyi yapan , asýl metinde geçen cehennemin içine ifadesini tam tercüme etmeyerek, (belli ki, ifade ona da aðýr gelmiþgöz kırpma cehennemin üzerine ifadesini kullanmýþ. Halbuki asýl metinde “aleyhe” deðil, ifade “fiyhe” yani “içerisinde” þeklindedir.

Bunlar, Allah’ý tecsim ederek O`na ayak isnat ettiler ve bu ayaðý da cehenneme koydular. Cennet için ise doldurulmak üzere imtihansýz halk yaratýlacaðýný iddia ettiler. Cehennemin boþluðunu Allah’ýn ayaðýyla, Cennetin boþluðunu ise hiç dünyaya gelmemiþ halkla doldurmak öylemi! Allah, bunlarýn bu küfründen münezzeh ve yücedir. Allah’a ayak isnat etmeleri teþbih deðil tecsimdir. Zira cehennem cisimdir ve cisimlerin doldurulmasý ancak cisim ile olur.

Allah’ýn, cehennemi neyle dolduracaðýna dair Kur’an’dan mealen:

- Eðer Rabb’in dileseydi insanlarý tek bir ümmet yapardý. Oysa, iþte ihtilaf edip durmaktadýrlar. 11/118

- Ancak Rabbýnýn merhamet ettikleri, (Bu ihtilaftan) istisna teþkil ederler. Zaten Allah, onlarý bunun için yaratmýþtýr. Ve böylece, Rabbýnýn “muhakkak cehennemi hep cin ve insanlarla dolduracaðým” sözü yerine gelmiþ olacaktýr. 11/119

- Dileseydik, herkese hidayetini verirdik, (herkesi doðru yola getirirdik). Fakat (hikmetim uyarýnca) benden (çýkan) þu söz gerçekleþecektir: “mutlaka cehennemi, cinlerden ve insanlardan bir kýsmýyla tamamen dolduracaðým.” 32/13
Yazýk..! Bunlarý hadis diye yazanlara ve hadis diye kabul eden zihniyetlere yazýk :

2- Hz. Ebû Hüreyre r.a. Anlatýyor: “Resûlullah a.s.v. buyurdular ki: Sizden biri kardeþiyle dövüþünce yüze vurmaktan sakýnsýn.” (Buhari, Itk 20, Müslim, Birr, 112, (2612). )

Müslim’in ifadesinde þu ziyade var. “... Zirâ Allah Âdem’i kendi sûretinde yaratmýþtýr.” ( K.S. 3483 Cilt 10 Baský 1990)

3- Yine Ebu Hüreyre r.a. Anlatýyor: “Resûlullah a.s.v. Buyurdular ki: Allah’u teala hazretleri, Hz. Adem a.s.mý kendi sureti üzere ve boyunu da atmýþ zira olarak yaratýnca:.... (K.S. 3382 C.10 S.177 B.1990, alýntýsý Buhari, Ýstizan 1, Müslim, Cennet 28 (2841) ).

4- Ýbnu Abbâs r.a. Anlatýyor: Resûlullah a.s.v. Buyurdular ki : Bu gece Rabb’imden bir (melek, elçi olarak) geldi. -Bir rivayette ise þöyle demiþtir: “Rabbim bana en güzel bir surette geldi” -ve : Ey Muhammed.” dedi.
“Buyur Rabbim, emrindeyim.” dedim.
“Mele’i A’la (da bulunanlarýn) nelerde yarýþtýklarýný biliyor musun dedi.
“Hayýr” dedim. Bunun üzerine elini omuzlarýmýn arasýna koydu. Hatta onun serinliðini göðüslerimde hissettim.......” (K.S. 4668 C.13 B 1992 alýntý: Tirmizi, Tefsir Sâd, (3231,3232) ).

5- Hz. Übey Ýbnu Ka’b r.a. Anlatýyor: Resûlullah a.s.v. Buyurdular ki: “Hakk’ýn musafaha ettiði ilk kimse Ömer’dir. Ýlk selam verdiði kimsede o olacaktýr.” (K.S.6012 C.16 B. 1993) Alýntý Ýbn!i Mace 104.

Allah’a insan þeklin de suret iddia ettiler, öyle bir benzerlikten dolayý yüze vurulmamasýný tavsiye ettiler. Aslýnda istedikleri saygý gayreti deðildir. Allah’ýn yüzü ile insanýn yüzünün ayný olduðunu vurgulamak için yüze vurulmamasýný tavsiye etmiþlerdir. Allah’ýn eline serinlik atfetmeleri de tecsim vurgulamasýdýr, ayný þekilde Allah’ýn Ömer ile tokalaþtýðýný ve onun elinden tutup cennete koyduðu iddiasý da apaçýk tecsimdir. Allah’ý tecsim etmek yani cisim saymak apaçýk küfürdür.Ayetleri defalarca yazdýk..!
Ayrýca Ömer’i Peygamberimiz dahil tüm Peygamberlerden ve Müslümanlar dan üstün olarak rivayet etmeleri, karýþýklýk çýkarma amaçlý bir yalan uydurmasýdýr, yoksa Ömer’i sevdiklerinden falan deðildir.
6- Hz. Ebu Hüreyre r.a. Anlatýyor: Resûlullah a.s.v. buyurdular ki:
“Üzümü Kerm diye isimlendirmeyin. “Vay þu dehrin mahrumiyet ve hüsranýna” diye kahýrlý söz söylemeyin. Zira Allah’ýn kendisi dehr (zaman) dir.”(K.S. 5938 C.16 B.1993 Alýntýlarý, Buhari Edep 101, Müslim Elfaz 516, (2246, 2247), Ebu Davud, edeb 81 (4974), Muvatta, Kelam 3.(2.984).)

Allah hiçbir þekilde zaman olarak tavsif edilemez, zira zamanýn kendisi yaratýktýr. Geçer ve noksanlaþýr, baðlý olduðu olaya iliþkin tükenir. Yoktan var edilmekte ve vardan yok edilmektedir. Dün yok olmuþtur, yarýn yaratýlmakla yoktan varlýða gelecektir. Var iken yok olan, yokken var olan hiçbir þekilde Ýlah olmaz, zira bu hususlar noksanlýk ve acizliktir. Allah ise hiçbir þekilde zamanýn bu özelikleriyle noksan ve aciz deðildir. Zira Allah noksan sýfatlardan münezzehtir.

Zaman konusunda Kur’an’dan mealen:

-Ýnsanýn üzerinden, henüz kendisinin anýlan bir þey olmadýðý uzun bir süre geçmedi mi. 76/11

Görüldüðü gibi zaman gelip geçici bir þeydir, Allah zaman olarak tavsif edilemez, hadis diye iddia ettikleri Kur’an’a aykýrýdýr.
7- Ebu Hüreyre’den gelen diðer bir hadiste Resûlullah þöyle buyurmuþtur:

“Allah Teâla hz.þöyle buyurdu: “Ben, kulumun benim hakkýmdaki zannýna göreyimdir.” (K.S.5849 C.16 B.1993 alýntýlarý Buhari, Tevhit 35, Müslim, Zikr 1, (2675), Tirmizi, Züht 51, (2389) )

Kullar, Allah hakkýnda iyi veya kötü zanda bulanabilirler. Bir kimsenin Allah hakkýnda iftira en kötü zanda bulunmasý mümkündür, o taktirde iddia ettikleri hadise göre Allah kötüdür manasý çýkar ki, Allah’ý öyle bir þeyden tenzih ederiz. Allah kullarýnýn zannýna göre deðil, kendi zatýna göredir. Zan kendi baþýna hakikatten hiçbir þey ifade etmez.

Bununla ilgili olarak Kuran’da þöyle bildirilmiþtir. Mealen:

-Onlarýn çoðu zandan baþka bir þeye uymuyorlar. Zan ise gerçekten hiçbir þey kazandýrmaz. Muhakkak ki Allah onlarýn ne yaptýklarýný bilir.10/36

-Allah’ý gereði gibi bilemediler. Halbuki Kýyamet günü yer, tamamen O’nun avucu içindedir, göklerde sað elinde dürülmüþtür. O, onlarýn ortak koþtuklarýndan uzak ve yücedir.39/67

-Allah’a yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Onlar Rab’lerine sunulacaklar, þahitler de: “Ýþte Rab’lerine karþý yalan söyleyenler bunlardýr.” diyecekler. Ýyi bilin ki Allah’ýn laneti zalimlerin üzerinedir. 11/18

-Bak nasýl Allah’a yalan uyduruyorlar. Apaçýk bir günah olarak bu yeter. 4/50

Görüldüðü gibi uydurduklarý hadis, Kur’an’a aykýrýdýr ve Allah’a karþý bir iftira ve isyandýr.



8- Ýbnu’l -Museyyib, Ata Ýbnu Zeyd el- Leysi, Ebu Hureyre r.a. den naklen anlatýyor: Resûlullah’a atfen mahþerde içlerinde münafýklarýn da olduðu halde (yalnýz) bu ümmet kalacak, derken Allah Tebareke ve Teala onlara evvelce tanýdýklarýndan baþka bir surette tecelli edecek ve:
-Ben sizin Rabb’inizim, diyecek. Onlar (Allah’ý tanýmadýklarý için)
“Biz senden Allah’a sýðýnýrýz! Rabbýmýz geldiði zaman biz onu tanýrýz” diyecekler. Bunun üzerine Allah Teala hazretleri (karþýlarýnda) onlarýn tanýdýklarý suretiyle tecelli edecek ve : “Ben sizin Rabb’inizim” buyuracak. Onlarda:
“Evet, bizim Rabbýmýz sensin” diyerek ona tabii olacaklar......(K.S.5072 C.14 B.1992 alýntýlar Buhari, Rikak 52, Ezan 129, Tevhit 24, Müslim, Ýman 299, (182), Tirmizi, Cennet 20, (2560) ) (Sahih-i Müslim,Ahmed Davudoðlu, Sönmez neþriyat A.Þ. C.2 299/665 )

Birinci seferki, Allah’ýn tecelli ettiði iddialarýnda, Allah’ýn kendisine uygun gelmeyen ve münafýklar içlerinde olduðu halde tüm Muhammed ümmetinin onu tanýmayacaklarý bir surette tecelli ettiðini iddia etmeleri, Allah’a bir saygýsýzlýðý ifade eder. Zira Allah’ýn, hem müminler, hem de münafýklar tarafýndan reddedilecek, (haþa O’ndan) çirkin bir surette tecelli ettiðini iddia etmiþlerdir. Öyle ki, inancý ve ameli ne olursa olsun Allah’ý kimse beðenmemiþ demektedirler. Ayrýca bu hususu vurgulamak için rivayet yalanlarýna münafýklarý da dahil etmiþlerdir. Ayrýca, Allah’ýn suretten surete þekil deðiþtirme ile tecelli edip göründüðünü iddia etmeleri tecsimdir. O tecsim edilmekten yani yaratýklara benzetilmekten onlarla bir sayýlmaktan münezzehtir.

Devam edecek..!
ALLAHI EN COK SEVEN ONU EN COK ZIKREDENDIR.


Arifane
Kýdemli Üye

Üye Bilgileri
Kayýt Tarihi: 22-Eylül-2007
Konum: Sivas
Kullanýcý No.: 2313
Mesajlar: 161
Üye Durumu:
Teþekkür Bilgileri
Hak Puan : 150
Kidem : 16
OrtalamaHak : % 5
Irtibar :16


Gönderim Zamaný: Dün Saat 17:31
9-......Ebu’d- Derda:
--Abdullah ibn Mesûd “ Ve’l - leyli iza yaðþa..”yý nasýl okuyor diye sordu.
Ben kendisine (Alkame)
-- “Ve’l leyli izâ yaðþa ve’n -nehari izâ tecelli ve’ zekeri ve’l ünsâ”
þeklinde okudum.
Ebu’d- Darda:
--Vallahi Resûlullah beni böyle okutmuþtur. Ben Resûlullah tan aðýz aðýza böyle öðrendim dedi. ( Sahih- i Buhari, Ötüken yayýnlarý, Mütercim, Mehmet SOFUOÐLU, cilt 8 B.1987 Kitabu Fedailü Ashâbi’n-Nebi Rivayet 82 s.3521)

Böylece Leyl süresi (92/3) Ayette geçen yaratma kelimesinin fazlalýk olduðunu, Kur’an’dan olmadýðýný iddia etmiþlerdir. Yani, Kur’an’a ekleme yapýlmýþ olduðunu iddia etmiþlerdir.

10-........ Said ibn Cubeyr þöyle demiþtir: Bizler muhakkak Ýbn Abbas’ýn Yanýnda bulunduk: O þöyle dedi: Bana Ubeyy Ýbn Ka’b tahdis edip þöyle dedi: Resûlullah (s):....... “ Gemiye gelince, o denizde iþ yapan yoksullarýn dý. Onun için ben onu kusurlu yapmak istedim ki, arkalarýnda her saðlam gemiyi zorla almakta olan bir hükümdar vardý” (el-Kehf 79). “Verâehum (= Arkalarýnda)” sözünü “ Emenehum melikun” (= Önlerinde bir melik vardýr ) þeklinde okumuþtur. (Buhari, Kitabu’þ-þurut 15 Cilt 6 s. 2551 Ötüken 1987 ).

Bu hadis rivayetleriyle Kur’an’da geçen (18/79) “Verâehum” (=Arkalarýnda) kelimesini. “Emenehum” (=Önlerinde) þeklinde olduðunu iddia etmekle yine Kur’an’da tahrifat olduðunu iddia etmiþlerdir. Bu kabil örnekler uydurmuþ olduklarý hadislerde epey vardýr, böylece elde mevcut Kuran’ýn orijinal olmadýðýný iddia etmek suretiyle insanlarda þüphe meydana getirmek istedikleri açýktýr. Böyle bir iddia Kuran’ýn Allah tarafýndan korunmuþ olduðunu inkar manasýnda olduðu ve bu itibarla da Kur’an’ý inkar etmek olduðu meydandadýr. Gerçeklere de aykýrýdýr, zira dünyada iki ayrý kelime ihtiva eden iki Kur’an mevcut deðildir.

11-............ Zeyd Ýbn Sabit el-Ensâri ye atfen yaptýklarý rivayette: Ebu Bekir ve Ömer’in görevlendirmesiyle Zeyd diyor ki, “Ben kalktým, Kuran’ýn ardýna düþüp gereði gibi araþtýrdým ve onu yazýlý bulunduðu deri parçalarýndan, kürek kemiklerinden, hurma dallarýndan ve hâfýzlarýn ezberlerinden bir yerde topladým. Ve et-Tevbe Sûresinden iki ayeti, Ebû Huzeyme el-Ensâri’nin yanýnda buldum. O iki âyeti ondan baþka kimsenin yanýnda bulmadým.
Neticede içlerinde Kur’an toplanýlan bu sahibeler, Allah kendisini vefât ettirinceye kadar Ebû Bekr’in yanýnda kaldý ..........................(Buhari, Kitabu’l-Tefsir 199 Cilt 9 s. 4423-4424 Ötüken 1987)

12-............ Ebû Ýshak þöyle dedi: Ben el-Berâ ( R )’ dan iþittim, þöyle diyordu: “ Mü’minlerden oturanlarla, Allah yolunda mallarýyla, canlarýyla savaþanlar müsâvi olmaz... “ Ayeti indiði zaman, Resûlullah (S) Zeyd’i çaðýrdý. Zeyd bir kürek kemiði ile geldi ve o ayeti yazdý..... (Buhari, Kitabu’l-Cihâd ve’s-siyer 47 cilt 6, s.2674. Ötüken 1987 )

Kuran’ýn, Peygamber zamanýnda kitap halinde mevcut olmadýðý, sonradan rast gele bir araþtýrmayla, hurma dallarýndan, deri parçalarýndan, taþ levhalardan, kürek kemiklerinden, hafýzlarýn ezberlerinden toplanmýþ bir kitap olduðu hususunda müteaddit rivayetler uydurmuþlardýr. Öyle ki, Kur’an bu dedikleri þeylere yazýlý bir Kitab olmuþ olsaydý, bir ambarý doldurmasý gerekirdi, bu iddialarý Kur’an’a bir iftira ve saygýsýzlýðýn ifadesidir. Allah, Kur’an’da Kitab indirmiþ olduðunu ayetlerle bildirmiþtir. Kur’an Kitab halinde Peygamber zamanýnda mevcut deðil idiyse insanlar Kitab mevcut olmadýðý halde, ayetlerde niçin Kur’an’dan Kitab olarak bahsediliyor diye sorarlardý. Peygamber zamanýnda Kur’an Kitab olarak mevcut idi, ve iddia ettikleri gibi, taþ parçalarýna , hurma dallarýna v.s. yazýlmýyordu. Ýnce ceylan derileri üzerine yazýlan bir Kitab halindeydi.

Bu hususta Kur’an’dan mealen:

- Andolsun Tûr’a (52/1)
- Satýr satýr yazýlmýþ Kitab’a (52/2)
- Yayýlmýþ ince deri üzerine (52/3)

Ýfadeleri Kuran’ýn nasýl yazýlmýþ bir Kitab olduðunu belirtir. Ayetler peygambere inmiþti, eðer Kur’an ince deri üzerine yazýlýp tespit edilmemiþ olsaydý bu ayetleri duyanlar, siz hangi ince deri üzerine yazýlmýþ kitaptan bahsediyorsunuz diye sormaz mýydýlar! Kuran’ýn peygamber zamanýnda özenle yazýlmýþ olduðuna dair diðer bir örnek, Kur’an’dan mealen:

- Hayýr, o ayetler bir mesajdýrlar. (80/11)
- Ýsteyen onlarý idrak eder. (80/12)
- Onlar, deðerli sayfalardadýr. (80/13)
- Yüksek ve temiz sayfalarda. (80/14)

Bu örneklerden anlaþýldýðý üzere, Kuran’ýn sonradan rast gele, taþ parçalarýndan,aðaç kabuklarýndan, kürek kemiklerinden toplanmýþ bir kitab olduðu yolundaki rivayetler Kur’an’a uymamaktadýr, ve aslý yoktur.
Rivayetler uydurulurken, daha öncede belirttiðim gibi bazen kasýtlý, bazen de tutarsýzlýk þeklinde bir çok çeliþkilere düþülmüþtür. Fert ve kiþilere kabul ettirmek ve sýkýþtýklarýnda kendilerini kurtarmak için bazen doðrulara da yer vermiþlerdir. Öyle ki bir konu hakkýnda bir rivayet uydurduklarýnda, muhakkak ona muhalif bir veya birden fazla rivayet uydurmaya özen göstermiþlerdir. Sýk sýk bu tür çeliþkili ifadeleri yan yana yazarak okuyucunun bu hususa dikkatini çekmeye çalýþacaðým. Zira hadis uydurma sistemlerinin kökü budur. Örneðin, Kur’an’ýn sonradan rast gele toplanmýþ bir kitap olduðunu söylerken baþka bir yerde, peygamberin onu Mushaf halinde býraktýðýný rivayet etmek onlar için gayet normal bir durumdur. þöyle ki, uydurduklarý diðer bir rivayette þöyle diyorlar:

13- ......Abdülaziz Ýbn Rufey’ þöyle dedi: Ben Þaddat Ýbn Ma’kýl ile beraber Ýbn Abbas’ýn yanýna girdim. Þaddat Ýbn Ma’kýl, Abbas’a:
-Peygamber (s) bir þey býraktý mý? diye sordu.
Ýbn Abbas:
- Mushaf ‘ýn iki yanýný kuþatan ciltler arasýnda bulunandan baþka bir þey býrakmadý, dedi.
Biz yine beraberce Muhammed Ýbnu’l -Hanefiyye’ nin yanýna girdik ve ona’da ayný suali sorduk. Muhammed Ýbnu’l Hanefiyye de:
- Ýki kapak arasýnda bulunandan baþka bir þey býrakmadý, dedi. (Buhari,Kitâbu Fedail’l -Kur’an 39 Cilt 11 sayfa 5112 Ötüken 1988)

Bu hadis evvelki hadislerle çeliþkili olduðu gibi, Kur’an’ýn Peygamber zamanýnda kitap halinde mevcut olduðunu ve Peygamberin hiçbir rivayet býrakmadýðýný itiraf etmiþlerdir.

14-Ammâr Ýbnu Yâsir (r.a.) anlatýyor: Resûlullah (a.s.v.) buyurdular ki: (Kur’an’ý Kerimde zikri geçen) sofra gökten ekmek ve et olarak indirildi. Bu mucizeye mahzar olanlara, ihânet etmemeleri ve ertesi gün için, o yiyeceklerden ayýrmamalarý emredildi. Ancak onlar bunu dinlemediler, hem ihânet ettiler hem de yemeklerden ayýrýp ertesi gün için sakladýlar. Bunun üzerine ceza olarak maymun ve hýnzýr sûretine çevrildiler”. (K.S. 597 C.3 S.465 B.1988. Alýntýsý, Tirmizi, Tefsir, Maide, (3063) ).

Bu rivayet Kur’an’a uymadýðý gibi. Ýsa Peygamberin ‘ Havarilerine hakaret kastýyla uydurulmuþtur. Havarinin kelime manasý: Seçilmiþ halis kimse olup, Peygamberlere taraftar çýkýp yardým edenler hakkýnda kullanýþý ile þüyu’ bulmuþtur.

Ýsa Peygamberin havarileri ve onlara inen sofrayla ilgili olarak, Kur’an’dan mealen:

- Ve Ben, Havarilere: “Bana ve elçime iman edin” diye vah yetmiþtim. Onlar : “Biz iman ettik, Sen þahit ol ki, biz Müslümanlardanýz!” dediler. 5/111

- Havariler demiþlerdi ki: “Ey Meryem oðlu Ýsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” (Ýsa) : “Eðer mü’min iseniz Allah’tan korkun” demiþti. 5/112

- “ Ýstiyoruz ki, ondan yiyelim, kalbimiz iyice yatýþsýn, senin bize doðru söylediðini bilelim ve bizzat görenlerden olalým.” dediler. 5/113

- Meryem oðlu Ýsa da: “Allah’ým, Rabb imiz, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için (o gün) bir bayram olsun ve ( o olay ), senden bir delil olsun. Bizi rýzýklandýr, sen rýzýk verenlerin en hayýrlýsýsýn.” dedi. 5/114

- Allah buyurdu ki: “Ben onu sizin üzerinize indireceðim, ama ondan sonra sizden kim küfür ederse, ben ona alemlerden hiç kimseye yapmayacaðým azabý yaparým.” 5/115

Görüldüðü gibi, Ýsa peygamberin Havarileri Allah’ýn vah yetmesiyle iman etmiþ kimseler olup, Ýsa peygamberin yardýmcýlarýydýlar. Onlarýn sofradan yemek çalmýþ olmalarý söz konusu olmadýðý gibi, maymuna ve hýnzýra çevrilmiþ olduklarýnýn rivayet edilmesi bir iftiradýr.
15-Ebû Seleme’nin yaptýðý diðer bir rivayette þöyle gelmiþtir: “Hz. Aiþe (radýyallahu anhâgöz kırpma’nin yanýna girmiþtim. Yanýmda Hz. Aiþe’nin süt kardeþi vardý. Kendisine, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)’ýn cenâbetten nasýl yýkandýðýný sorduk. Bir sa’ miktarýnda bir kap getirtti ve onunla yýkandý. Aiþe ile aramýzda bir perde vardý. (Yýkanýrken) üzerine üç kere su döktü ve dedi ki: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ýn zevceleri, saçlarý kulak memesi civarýnda olmasý için saçlarýnýn baþlarýný alýrlardý.” (K.S. 3760 C.10 S.542 Akçað-1990, alýntýlarý; Buhari, Gusl 2, Müslim Hayz 41,42, (319-320); Muvatta, Tahâret 68, (1,44,45); Ebu Dâvud, Tahâret 97, (238); Nesâi, Tahâret 144, (1,127) )

Ýddia ettiklerine göre, bir tanesi ki kim olduðu belli deðil, iki kiþi Aiþe’ye giderek Peygamberin cünüplükten nasýl yýkandýðý konusunda soru sormuþlar. Güya, Aiþe yýkanarak onlara öðretide bulunmuþ. Arada perde vardý demeleri ise lafý dallandýrmalarýndan baþka bir þey deðildir. Zira yýkanan görünmeyecekse, yýkanmak suretiyle tarifte bulunmanýn bir manasý yoktur. Görünmesi halinde yýkanarak tarifte bulunmasý mümkün olur. Nitekim, baþýna üç kere su döktü demeleri ve saçýn kýsalýðýndan bahsetmeleri bunu ima etmek içindir. Olay iddialarý sýrf baþa su dökülmesi olayý da deðildir, zira cenâbetten yýkanmada bütün vücudun yýkanmasý söz konusu olduðundan asýl anlatmak istedikleri, Aiþe’nin bu yýkanmayý tatbiki olarak gösterdiðidir. Aiþe’ki, müminlerin annesidir. Ona yapýlmýþ bir iftira bütün müminleri derinden yaralar. Yýkanma merak ediliyorsa, neden gidip kendisinden bayan sahabeler sormadý da, erkek sahabeler gidip sorsun. Kaldý ki yýkanmayý bir çocuk bile anlaya bilirken, Aiþe yýkanmayý niçin tatbiki olarak erkeklerin önünde göstersin ki? Kaldý ki, belli bir yaþtan sonra, Ýslam dinine göre çocuklar dahi öz anne babalarýný çýplak olarak göremezler. Bu konuda daha birçok þey yazýlabilir. Fakat konu üzücü olup uzatmak istemiyorum. Zira hakaret kastýyla bu rivayeti uydurduklarý çok açýktýr.

Ýslam ahlakýyla ilgili olarak, Kur’an’dan örnek verecek olursak, mealen:

- Ey müminler, ellerinizin altýnda bulunan (köleler, cariye)ler, ve sizden henüz erginliðe ermemiþ (çocuk)lar. Üç vakitte (odalarýnýza girebilmek için) izin istesinler: Sabah namazýndan önce, öðleden sonra elbiselerinizi çýkar(ýp yat)acaðýnýz vakit ve yatsý namazýndan sonra. Bunlar sizin üstünüzü açabileceðiniz üç vakittir. Bunlarýn dýþýnda (köle, cariye ve çocuklarýn, izin almadan içeri girmelerinden dolayýgöz kırpma ne size, ne de onlara bir günah yoktur. (Onlar sizin) yanýnýzda dolaþýrlar, birbirinizin yanýna girip çýkarsýnýz. Allah ayetlerini size böyle açýklar, Allah bilendir, hikmet sahibidir. 24/58

Görüldüðü gibi, bir müminin, üstünün açýk olabileceði üç vakitte, müminlerin odalarýna, köleleri, cariyeleri ve bülüð çaðýna ermemiþlerse dahi, yeðenleri ve diðer mümin çocuklarý izin almadan yanlarýna giremezler. Kendi öz çocuklarý da Ergenlik çaðýna (bülüðe) ermeleri halinde, onlarýn da izin almalarý gerekir. Þöyle ki, Kur’an’dan mealen :

- Çocuklarýnýz ergenlik çaðýna erdikleri zaman, kendilerinden öncekilerin izin istedikleri gibi (kendileri de ) izin istesinler. Ýþte Allah size ayetlerini böyle açýklýyor, Allah bilendir, hikmet sâhibidir. 24/59

Bu duruma göre ergenlik çaðýna ermiþ bir çocuk kendi öz anne ve babasýný çýplak olarak göremez, dolayýsýyla kendi öz anne ve babasýndan tatbiki olarak yýkanmayý öðretmelerini isteyemez. Bu itibarla, Aiþe anamýz hakkýn da uydurulan rivayetin, Ýslam dininde yeri yoktur. Ancak ona yapýlmýþ bir iftiradýr.
Gönderen: 22.01.2008 - 10:20
Bu Mesaji Bildir   birbenim üyenin diger mesajlarini ara birbenim üyenin Profiline bak birbenim üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 739 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
jakup (32), muzocel26 (58), salihhazar (55), Beyza (56), cs7014 (50), oezkan (51), kara61 (66), aetkral (51), kubratalp (48), K.GOCERLI (27), cecenmucahidi (33), yaburka (49), violine (44), mavi_ruya (48), mbahaddin (55), Kerim_Bey (36), Süreyya (66), yemenici68 (56), mecid (43), kerime (42), mehmet_eyigör_6.. (28), tokayca (51), hasan5335 (36), volkan33 (54), mgunhan (48), ttufan (42), isvec (65), beyazguel (38), atay (62), sonromeo2 (47), kulibo (38), Zeynepgul (44), nihat 60 (44), g_neferalperen3.. (46), sebiarus (55), hace (41), EsmerKiz-NL (39), n@ksýben (43), pedino (54), hatice 1975 (49), hesbollahi (45), hafýz_ (37), ozel (68), fethic (55), hacimeryem (54), telve (52), Levent75 (49), züleyha hanc&ya.. (47), erciyas tamer (46), m.kýl&ya.. (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59521 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.