ivermektine dexamethasone generique luvox stromectol colchicine aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » KEMALISTLER NUTUK'U NASIL SANSÜRLEDI?

önceki konu   diğer konu
14 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Dai su an offline Dai  
KEMALISTLER NUTUK'U NASIL SANSÜRLEDI?
922 Mesaj -
Prof. Dr. Cemil Koçak tan ezber bozacak açiklamalar.
Koçak, Kemalistler in islerine gelmedigi noktalarda Atatürk ün sözlerini nasil sansürlediklarini açikladi...

Sabanci Üniversitesi ögretim üyesi Prof. Dr. Cemil Koçak, ezber bozan bir tarihçi.
Erken cumhuriyet dönemi siyasi tarihi, önde gelen uzmanlik alani.

Koçak, geçtigimiz günlerde Iletisim Yayinlari ndan çikan
"Geçmisiniz Itinayla Temizlenir" kitabinda resmî tarih içerisinde karanlikta birakilan,
unutturulmaya çalisilan bir çok konuya isik tutuyor.
Cemil Koçak la resmî tarih, Atatürk ve Atatürkçülük üzerine konustuk.

"Geçmisiniz Itinayla Temizlenir" derken neyi kastediyorsunuz?

Bu kitap benim daha önce degisik dergilerde yayinlanmis olan makalelerimin bir derlemesi.
Kitaptaki makalelerin çogu mevcut paradigmalari sorgulayan yazilardan olusuyor.
Yazilarin ortak paydasi bizim geçmisimize iliskin bilgilerimizi test etmekti.
Dolayisiyla her yazi daha önce söylenmis, yazilmis,
inanilmis olan geçmise ait bilgileri basit bir sekilde test ediyor
ve genellikle de bilinenin dogru olmadigini söylüyor.

Dogru olmayan resmî tarih mi?

Ister resmî tarih deyin isterse resmî ideolojinin kamuoyu üzerinde etkin bilgisi deyin.
Ortalama bir tarih bilgisinin yetersiz oldugunu söylüyorum.
etersiz oldugu için eksik oldugunu, eksik oldugu için de yanlis oldugunu söylüyorum.
Kitaba neden böyle bir baslik koyduguma gelince; çok basit.
Resmî ideoloji geçmise ait bilgiyi ya hiç söylemiyor ya da çarpitarak söylüyor.
Karanlik noktalardan bahsetmemeyi tercih ediyor. Bazi noktalari bilmiyoruz.
Bu karanlik noktalar da geçmisimizle övünecegimiz noktalar degil. Onlardan hiç söz etmiyor.
Uzun yillar boyunca hiç yazilip çizilmezse ortalama tarih bilgisine sahip insanlar haberdar olmazsa bu konular bilinmiyor.

Bu karanlik noktaya örnek verebilir misiniz?

1915 tipik karanlik noktalardan biridir.
Kamuoyunun çok uzun yillar boyunca 1915 hakkinda hiçbir fikri yoktu. Simdi simdi konusuluyor.
Atatürk ün herhangi bir konudaki fikri nedir meselesinde de ayni sey geçerli.
Atatürk ün belirli bir zamanda söylemis oldugu söz eger bizim tezimizi destekliyorsa onu aliyoruz, digerini disarida birakiyoruz.
Oysa Atatürk ün degisik zamanlarda dile getirilmis birbiriyle zit görüsleri de var.
Benim çarpitma dedigim islem bununla ilgili. Isimize geleni söylüyoruz, digerini disarida tutuyoruz.
Bir diger nokta da isimize gelen noktada yeterince argüman bulamazsak uyduruyoruz.
Herkes olmamis olani olmus gibi gösterince olmamis olani olmus gibi kabul ediyoruz.

Atatürk e ait söz mü uyduruluyor?

Evet.
Son zamanlarda Atatürk e mal edilen bir söz var: "Mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattir".
Atatürk ün böyle bir laf ettigine dair hiçbir yerde kayit yok. Ama hosumuza gitmis kullaniyoruz.
Oysa birisi bunu uydurmus.
Uydurmaya bir örnek de "Anadolu Ajansi Türkiye nin sesini dünyaya duyuracaktir" sözüdür.
Bu sözün Mustafa Kemal Atatürk e ait olmadigi ve dönemin genel müdürünce uyduruldugu ortaya çikmisti.

Peki resmî tarih nasil ortaya çikti?

Resmî tarih dedigimiz sey iktidarin konjonktürel olarak ortaya koydugu
geçmise iliskin toplumun kabul etmesini istedigi bilgiler toplamidir.
Bunun en bariz örnegini ders kitaplarinda görürüz.
Her iktidar degisikliginde genellikle ders kitaplari da degisir.
Ders kitaplarinin içerigi amaci o kadar ideolojiktir ki bütün geçmisi var olan nokta açisindan yeniden görürüz.
Demokrat Parti iktidara geldikten sonra yeni rejimin kendini mesrulastirmak için okuttugu kitap farklidir.
27 Mayis in ardindan okullarda okutulan kitap farklidir. Bu hep böyle gider.

Ders kitaplarinda okudugumuz Milli Mücadele nin tarihini kim yazdi?

Atatürk 1927 de kendi nutkunu okuyana kadar Milli Mücadele nin bir tarihi yoktu.
Bu, zaman içinde olustu.
Atatürk ün gözünden ve bakisindan Milli Mücadele tarihi Nutuk ta kristalize olduktan sonra
Milli Mücadele tarihinin resmî anlatimi söz konusudur.
O zamana kadar Milli Mücadele nin farkli anlatim tarzlari vardi. Onlar silindiler, yok oldular.
Nutuk bu tarihten sonra Milli Mücadele nin anlatimini belirledi.
Nutuk, Milli Mücadele nin bütün damarlarini, o dönemde olmus olan her seyi bize anlatmaz.

Resmî tarih, gayri resmi tarihi de üretti...

Buna karsi psikolojik bir tepki oluyor. Fakat psikolojik tepkiyle tarihçiligi karistirmamak lazim.
Resmî tarihte bilginin kendisinde problem var. Bilgi temiz degil, kirletilmis.
Öncelikle bilgiyi sahih hale getirmek lazim.

Kirli bilgi derken...

Bilginin bir kismini alip diger kismini birakmak,
hiç almamak ya da aleyhimize çalisabilecek bir bilgiyi hiç kimsenin görmemesini saglamak...

Bunlar yapildi mi?

Atatürk ün 1923 te Kürtlere özerklik verilmesi ile ilgili söyledigi sözler sansür edilmis
Atatürk ün sözleri arasindan çikarilmistir.
Atatürk ün böyle bir seyi söylemis olmasi sizin tezinizin aleyhinde kullanilir diye çikarip atiyorsunuz.
Ancak o dönemin gazetelerinde bu görüsleri aynen duruyor.

Dogru bilgiye ulasmanin yolu yok mu?

Bunun kolay bir yolu yok.
Gerçekten vicdani bir kanaate ulasmak istiyorsaniz bir tarihçinin yapacagi kadar arastirma yapmaniz gerekir.
Karsit kitaplar okuyarak bu tezlerin ne ölçüde güvenilir oldugunu yakalamak
ortalama bir okuyucu açisindan çok zordur.
Adamlar belge koyuyor.
Belgeye atifta da bulunuyor.
Ortalama bir tarih meraklisinin o belgeyi okumasi mümkün degil.
O belgelere bakiyorsunuz söylenenle belgeler birbirini tutmuyor.
Resmen sahtecilik yapiliyor.
Ya da belgede yazilanin bir kismini almis. Bir kismini hiç almamis.

Nutuk okuyarak tarih ögrenebilir miyiz?

Nutuk 1927 yilinin çok özel kosullarinda yazilmis.
Milli Mücadele nin basindan 1927 ye kadar olan tarihsel dönemi ele alir, degerlendirir ve hesaplasir.
1927 de iktidarda kalabilmis olan grup Nutuk ta alkislanir,
iktidardan tasfiye edilmis olan grupla da siddetli bir biçimde siyasi ve ideolojik hesaplasmanin içine girilir.
Nutuk esas itibariyla Atatürk ün bir hesaplasmasidir.

Kimlerle hesaplasmasi?

Iktidardan tasfiye edilmis olan iktidar grubunun basindan Milli Mücadele ye katkisinin olmadigini,
hatta negatif etkisi oldugunu anlatmak üzere yazilmistir Nutuk. Ana felsefesinden biri budur.
Nutuk la ilgili gözden kaçan bir nokta var.
Nutuk CHP nin kongresinde okunmus olan siyasi bir metindir. Tarih kitabi olarak piyasa çikmamistir.
Nutuk parti kongresinin karariyla onaylanmistir.
Yani bu CHP nin kendi tarihini nasil gördügünün ve degerlendirdiginin onayli bir nüshasidir.
Eger Nutuk ta yazilan söylenen her sey dogru kabul edilirse 1927 den sonra yasananlari açiklamak imkansizdir.
Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Nutuk, okunduktan birkaç sene sonra Atatürk le barisarak CHP milletvekili oldular.
Eger bu arkadaslar Atatürk ün söyledigi gibi Cumhuriyet karsiti hilafetçi,
saltanatçi, gerici falansalar nasil oluyor da bu pasalari yeniden içinize alabiliyorsunuz?
Bunun izahi yok.
Atatürk ün ölümünden sonra Ali Fuat Cebesoy meclis baskani oldu.
Kazim Karabekir ömründe Atatürk le konusmadi.
Fakat Inönü nün cumhurbaskanliginda milletvekili oldu ve meclis baskanligi yapti.
CHP, Nutuk ta yazilanlara ragmen Karabekir i kucakladi.
Rauf Orbay da Inönü zamaninda milletvekili oldu.
Halide Edip Adivar ve kocasi da Inönü zamaninda önemli mevkilerde bulundular.

Kemalizm tutarli bir ideloji degil...

Atatürk bir dönem birlikte oldugu yol arkadaslarini niye çevresinden uzaklastirmisti?

Iktidar mücadelesi bir gerçek.
Ikinci gerçek Atatürk ün modernlesme ütopyasi
ve yürünmesi gereken yolla bu isimlerin modernlesme ütopyasinin yollari tamamen farkliydi.
Bu pasalar için hakimiyet-i milliye kavrami cumhuriyetten de önde geliyordu.
Modernlesmeyi zamana yayma taraftariydilar.
Atatürk için ise yukaridan asagiya zoraki bir modernlesmenin disinda gidilebilecek bir yol yoktu.
Ana fark budur.
Atatürk ün tek adam yönetim egilimine karsi digerlerinin endise duymasi da bir diger faktör.
Atatürk ün Istiklal Savasi na ilk katilan grubu uzaklastirip sonradan katilanlarla yakinlik kurmasi da sorun çikardi.
Ilk katilanlar kendilerine haksizlik yapildigini ve haklarinin yendigini düsündü.

Bugün çok farkli Atatürkçülük algilari var...

Siyasette mesruluk çizgisi olarak sadece Atatürk ü ve Atatürkçülügü birakirsaniz
ve bunun disinda herhangi bir tanimlamanin mesru olmadigini bastan deklare ederseniz bu tablo ortaya çikar.
Her türlü siyasi akim buradan hareketle kendisine bir Atatürk ve Atatürkçülük yaratir.

Neden böyle oluyor?

Atatürkçülük içi doldurulmus, tutarli olan bir sey degil.
Birisi çikar Atatürk ün dinle ilgili sözlerini toplar, bunlar birbirinden çok farklidir.
Degisik zamanlarda degisik amaçlarla söylenmistir.
20 lerde söylenenlerle 30 larda söylenenler birbirini hiç tutmaz.
Hangisi dogrudur derseniz ikisi de dogrudur.
Belirli politik amaçlarla söylenmistir.
Artik sizin isinize hangisi yarayacaksa siz oradan bir Atatürkçülük yaratirsiniz.
Meclisi Atatürk besmeleyle cuma günü açti, niye simdi açmiyorsunuz diyebilirsiniz.

Atatürk zamana ve zemine göre konusurdu...

Atatürk zamaminda Atatürkçülük var miydi?

Atatürk ün hayatta oldugu dönemde 1930 larda Kemalizm diye formülize edilmis olan alti oktan ibaret bir sey var.
Diger ideolojilerle karsilastirildiginda islenmis degil.
Marksizm, her tarafi siki bir sekilde islenmis.
Yorumlanmasi, farkli noktaya çekilmesi mümkün degildir.
Kemalizm için bunu söylemek mümkün degil.
Son derece ham, birbirleriyle tutarsiz görüsleri bulusturabilen eklektik bir ideoloji.

Peki Atatürk bunlarin hangisiydi? Darbeciler de Atatürk adina hareket ettiklerini savunuyor?

Atatürk ve Kemalizm denen sey içinde birbiriyle tutarsiz birçok ögeyi birbiriyle bagdastiriyor.
Ben bunu bir ideoloji olarak görmüyorum.
Atatürk bir siyasetçiydi. Onu zamana ve zemine göre farkli seyler söyleyebilen bir politikaci olarak görüyorum.
Meseleyi politika ve politikaci açisindan görürseniz o zaman bütün bunlar bir anlam tasir.
Her sözün nerede ve kime karsi söylenmis oldugunu analiz etmeye baslarsiniz. O söz oraya aittir. Atatürk ün gerçek fikri olmayabilir.
(Zaman - Pazar)
Gönderen: 28.04.2010 - 05:24
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
ARAYAN MEVLASINIDA BULUR........
309 Mesaj -
Halk arasýnda "Arayan mevlasýnýda bulur belasýnýda" diye bir atasözümüz vardýr.

Allahýn Resulü için dahi dahi yüzlerce aslýyla alakasý olmayan kiþilik ve tanýmlama ortaya çýkarýlan bu dünyada, Allah kelamýnýn dahi zalimlerin nefslerine uygun sayýsýz hükümler vermesine ve uygulamasýna fýrsat verilen bu dünyada elbetteki pek çok doðrudan sapmýþ Atatürk gibi bir milleti düþtüðü yerden kaldýrmakla görevli bir deha için pek çok yanlýþlar "BU ATATÜRKTÜR" yada "ATATÜRK ÞUNU SÖYLEDÝ", "ATATÜRK BUNU SÖYLEMEDÝ" diye akýl almaz sayýsýz hezeyanlar savuracaktýr.

Allahýn Resulü için binlerce yalan uyduran insanoðlu, Atatürk için bu sayfada ortaya konanlarý yada daha fazlasýný yapmýþ çokmu ? Bunun nesine þaþýrýyorsunuz ? Bizlere düþen iþin aslýný aklýmýzý kullanarak bulmak deðilmi ? Yoksa her esintiye yelken açýp tekneyi batýrmakmý ?

Dikkat ediniz bunlarý yapanlarýn cemi cümlesi ya Atatürk düþmanýdýr, yada Atatürkün arkasýna saklanýp kirli iþler ve dümenler çeviren sahte Atatürkçülerdir.

Benden ve benim gibi düþünenlerden pay biçiniz. Neden bu kadar rahat bir Atatürk profili çizebiliyoruz ve bundan neden bu kadar emin olabiliyoruz. Hiç düþündünüzmü ??

Aþaðýda bu anlamda daha önce burada yazdýðým bir yazýyý veriyorum. Anlamak isteyen çok rahat anlar buradan... Yok þayet anlamak istemiyorsa, Allah küfre girmek isteyenede bolca fýrsat ve sebep kýlmýþ. Seç beðen al yani. Sonucunada katlanmak kaydýyla tabi....

Kalýn saðlýcakla...


Alıntı
ATATÜRK, DEMOKRASÝ, LAÝK CUMHURÝYET VE ÞERÝAT

Þunu hemen belirteyim. Ben hiç kimsenin Atatürk'e karþý duygularýný deðiþtirmek için gayret sarfediyor deðilim. Bu zaten çoðunlukla mümkünde deðil. Amacým daha çok dýþ kaynaklý ve içerde din adýna bilgisizliðide kullanan çevrelerin bu yolla bu ülkeye verdiði zararlarý göstermek ve nasip olursa toz zerresi kadar dahi olsa buna engel olabilmek, yada bu yönde uyanýþ saðlamaktýr.

Atatürk'ün din konusunda ve yaþamsal alanda yaptýklarýný bana göstermene hiç gerek yoktu. En doðrularýný, ve yalan, iftira dolu en çarpýklarýnýn en alalarýný inceleyen bilen bir vatandaþ var karþýnda. Ve tüm söylediklerim iþte bu tablo içinden çýkardýðým gerçeklerin ta kendisi verilerdir.

Senin bu söyleminin en önemli kýsmýný anladýðým kadarýyla bazý Atatürk karþýtlarýnýn internette hararetle yayýnladýðý ve Atatürk'ün semavi dinler hakkýndaki olumsuz söylemleri oluþturuyor.
Atatürk'ün hem halkýn karþýsýnda yaptýðý hemde bazý yazýlarýnda ortaya koyduðu semavi dinlar hakkýndaki sözleri, daha doðrusu ateist bir anlayýþ içeren özellik, Atatürk'ün çok asil bir müslüman olduðu gerçeðini asla deðiþtirmez.

Dikkat ederseniz bu konuþmaya iki cihette sýmsýký sarýlýp hezeyanlar savuranlar var.
Bunlardan ilki dindar geçinip Atatürk'ü bu konuþmasýyla dinsiz göstermeye çalýþanlar. Ki bu konuþmayý bahaneyle akýl almaz saldýrýlarda ve iftiralarda bulunuyorlar.

Ýkincisi ise kendileri dinsiz olup Atatürk'ü bu konuþmasý nedeniyle onu dinsiz kabul edip böylece sevenler ve bu yönüyle ortaya çýkýp zýndýklarla çatýþmaya hatta küfürleþmeye girenler.

Yine dikkat edilirse Atatürk'ün gerçek bir müslüman olduðu yönündeki konuþmalarý ve yazýlarý bu inanmayanlarýn sýmsýký sarýldýðý fakat öte yandan Atatürk'ü dinsiz ilan edenlerin acýmasýzca saldýrmak için kullandýðý dini ve kitaplarý reddinide içeren konuþmasýndaki ve bir kýsým yazýlarýndaki mahdut söylemlerinden fersah fersah fazladýr.

Fakat her nedense bu özellik Atatürk'e dinsiz diyen kesimlerce hemen hemen hiç araþtýrýlmaz ve Atatürk'ün neden böyle bir davranýþ sergilediði anlaþýlmaya çalýþýlmaz.
Þüphesiz Atatürk bu konuþmayý bilerek ve ilerde nasýl sonuçlara sebebiyet vereceðini idrak etmiþ olarak bu konuþmayý hemde milletin tümünün duyacaðý þekilde yapmýþtýr.

Atatürk Allah katýndan bir lütuf olarak bu millete bahþedilmiþtir. Kurduðu Laik Demokratik Cumhuriyet de öyle. Cumhuriyetin böyle kurulmasýný isteyen aslýnda Atatürk'ten önce Atatürk'ün nasýl bir donanýma ve görüþe sahip olduðunu dolayýsýyla neler yapabileceðini insanlarýn tümünden iyi bilen Allahtýr.

Ki bunu anlamak aslýnda hiçte öyle güç deðildir. Allah, özellikle din adýna cehaletin mahvettiði Osmanlýnýn gidiþatýndan memnun olsaydý, onun feci þekilde bitmesine ve yepyeni idarecilerle yepyeni bir devletin kurulmasýna irade kýlmazdý. Öncelikle bu hususu çok iyi bilmek ve anlamak lazým.

Peki Atatürk'ün pek çok insanýmýzýn, iyi niyetli olsun, olmasýn, anlayan, anlamayan kafalarda soru iþaretleri oluþturan bu konuþmasý ve yazýlarý aslýnda ne anlama geliyor ?
Bir kere þunu çok iyi anlamak gerekiyor. Atatürk çizdiði ve uðruna canýný dahi feda ettiði Laik Demokratik Cumhuriyetin sahip olacaðý her tür inanca, yada inanmayýþa ayný mesafede olmak ve onlarý devlet iþine karýþtýrmamak için saðlam ve kalýcý bir yol izlemek zorundadýr.

Ýþte bu konuþmayýda bu cihetde deðerlendirmek gerekiyor. Atatürk ülkenin tüm inanç sahiplerine inanmayanlara hem din adýna söyledikleri ile hemde inanmayanlarýn diliyle teminat verip, inancýn fertlerce yaþanýp asla devlette bir baský aracý olmayacaðýnýn, olamayacaðýnýn teminatýný veriyor bu yolla.
Ne yapýyor ? Konuþmalarýnýn genelinde hem inananlarýn rahatlýkla kabul edeceði iman sahibi bir kiþi yönüyle ortaya çýkýyor ve genelin din anlayýþýna hizmet için DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKANLIÐIný kuruyor, bu vatanýn evlatlarý dinlerini gerçek kaynaðýndan ve ehil kiþilerden öðrensin diye dönemin en büyük din alimlerinden ELMALILI HAMDÝ YAZIR a ilk meal ve tefsiri yazdýrýyor ki bugün ne bu mealin nede tefsirin benzeri daha ortaya konulabilmiþ deðil.Hatta Osmanlýda maaþý olmayan hocalarýn tümünü devletin himayesine alýp maaþ baðlýyor.

Atatürk müslüman olmasa bu iþlerle neden uðraþsýn diye kendimize bu soruyu sorup cevabýný aramamýz gerekmiyormu ?

Nasreddin Hoca Evliyadandýr. Allah ona güldür düþündür dediði için Allahýn ayetlerini yaþamdaki kendine has halleriyle latif bir þekilde insanlara anlatmaya çalýþmýþtýr.
Burada Atatürk'ün iþte bu dinle ilgili konumu için çok uygun bir fýkrasýný anlatacaðým ve sonra deðerlendirmeme devam edeceðim .

Nasreddin Hocanýn iki eþi vardýr. Hoca her iki eþinede gizlice birer mavi boncuk verir ve hiç kimseye bundan bahsetmemelerini ve göstermemelerini ister.
Bir gün eþleri yanýna gelip sorarlar "Hoca hangimizi daha çok seviyorsun"
Hoca cevap verir "Mavi boncuk kimdeyse yalnýz onu seviyorum"
Yani Hoca aslýnda hayatýn her yanýnda var olan siyasetin küçük bir örneðini eþleri ile arasýndaki iliþkide ortaya koyuyor.

Ýþte yeri ve zamaný geldiðinde durumun özelliðine göre halkýn tüm kesimlerini hoþnut edecek ve kimsenin kimse üzerinde baskýsý olamayacaðýný anlatmak için bu tür yollar yaþama sokulabilir.
Bir düþünün, Atatürk yalnýzca inanan ve farklý insanlarý gözeten konuþmalar yapýp bu anlamda bir idare þekli getirseydi ne olurdu. Bugün inancý olmayan ve farklý inançlar sahip insanlarýn güvenini kazanmamýþ ve kurduðu Cumhuriyeti saðlam temellere üzerine oturtamamýþ olurdu.

O nedenle diyorum ki Atatürk'ün bu tür konuþmalarýný, davranýþlarýný, onun azimle ortaya koyduðu devrimlerinin saðlam temeller üzerinde oturtulmasý için kullandýðý bir makul siyaset yansýmalarý olarak kabul etmek gerekir.

Atatürk'ün tüm yaptýðý hizmetler, devlet adamlýðý ve kahramanlýðý onu gerçek anlamda tanýyanlar ve anlayanlar için apaçýk ortadadýr. Gerçek bir müslüman oluþu fakat tüm inançlara ve inanmayýþada saygýlý olduðu ve tümünün haklarýný koruyan bir lider olduðuda apaçýk ortadadýr.

Hadi diyelim tüm yaþamý boyunca yaptýklarýndan, kahramanlýðýndan sözlerinden onun hem din adýna hem dünya adýna sahip olduðu muazzam üstünlüðü ve baþarýyý anlayamadýnýz. Bunun olabileceðini Allah dahi irade kýldý ve iþte bu gerçeðe isnat bir hikmetle onun ruhunu katýna alýrken çok muazzam bir olay yaþandý.

Nedir bu olay ? Devlet kayýtlarýnda Atatürkün son nefesini veriþi þöyle kayýt altýna alýnmýþtýr. Atatürk baþýný birden sað tarafýna çevirir ve "ALEYKESSELAM "diyerek gözlerini yumar ve son nefesini verir.

Bunun açýklamasý Allahýn dininden gereði gibi yani yeterli ilim sahibi olanlar için þöyledir.
Ancak Allahýn rýzasýna ail olan ve çok seçkin kiþilerin yaþayabileceði ölüm meleklerinin kiþiye sað cihetten gelip "SELAMÜNALEYKÜM" demesi ve o kiþin bu selama karþýlýk verip onda ruhunu teslim etmesi.
Tabi Devlet kayýtlarýnda meleklerin Atatürk'e verdiði selamdan bahsedilmez. Çünkü o selamý ancak ruhunu teslim etmek üzere olan duyar, hikmet budur.

O nedenle diyorum ki Atatürk'ü hem din adýna hem dünya adýna yaptýðý iþler için eleþtirirken yanýlmýþlarýn, azmýþ sapmýþ ve her anlayýþta yoldan çýkmýþlarýn ve bunlarýn tesirinde kalmýþlarýn deðil, aklýnýzýn ve araþtýrmalarýnýzýn gösterdiði gerçeklerle karar verin ve konuþun.
Çünkü söz yalansa ve yanlýþsa sahibinin baþýna her iki cihandada beladýr. Hele hele böyle bir durumda ne beladýr, ne bela.
Ne buyuruyor alemlerin Rab'bi "NE HALDEYSENÝZ ÖYLE HAÞROLUNURSUNUZ" daha ötesi varmý ?

Birilerinin yapýp Allahýn ayetindede "Uydurduðunuz dini Allah'amý kabul ettireceksiniz" misali sapmýþ fýrkalar gibi Allahý kendi nefsimizin ve aklýmýzýn çarpýk kabullerini onaylamayamý davet edeceðiz ?.
Benim yazdýðým yazýyý gereði gibi anlayarak okursanýz, bunlarýn Atatürk'ün sahip olduðu ve Laik Demokratik Cumhuriyeti oturtmak ve onun fertleri olan bu milletin tüm inanç anlayýþlarýnýn güven ve desteðini almak için uygulanan çok muazzam bir siyaset ve politikalar dizisi olduðunu hemen görürsünüz.

O yazýlý kayýtlarýn kürsüden yapýlan söylemlerin benim söylediklerimi geçersiz kýlacak hiç bir özelliði yok.
Tam tersine beni tam anlamýyla onaylýyor. Tabi akýl ve gönül gözünüz açýksa ve bu anlamda iyi etüd edebiliyorsanýz.

Bakýn internette daha öncede söylediðim gibi, Atatürkün din adýna yaptýðý olumlu,inanç sahibi bir insana ait ve sizin inançsýzlýðý için kanýt olarak kullandýðýnýz konuþma ve kayýtlardan yüzlerce kez fazla söylenmiþ söylemleri var. Onlarý ne yapacaksýnýz, ne yerine sayacaksýnýz?
Atatürk'ün haþa ikiyüzlülüðü gibi sapýk bir anlammý çýkaracaksýnýz?

Oysa Atatürk'ün millet önünde düþünmeden ve akýllýca olduðunu tespit etmeden yaptýðý tek bir konuþma dahi yoktur. Ayný zamanda tüm yazdýklarý içinde bu geçerlidir.
Atatürk'ün tüm yaptýðý, kurduðu Laik Demokratik Cumhuriyetin fertlerinin tüm inanç farklýlýklarýnýn sahiplerine ben hepinizin yanýndayým mesajý vermiþ olmasýdýr.

Zerre kadar gerçek islamý bilen ve Allahý bilen tanýyan bir insanýn, hiç deðilse özellikle vurguladýðým son nefesini verme anýnda yaþanan muazzam olayda uyanmasý gerekir.
Çünkü bu hal gerçek bir müslüman olmayan ve býrakýn bu kadarýda yetmiyor,Allahýn rýzasýna mazhar olan iþler yapmayan hiç bir müslüman bu hali asla ve asla yaþamaz, yaþayamaz, yaþatmaz Allah.

Ateist, fakat Atatürk'ü seven bir tanýnmýþ yazar üzerinden örnek verecek olursak, Aziz Nesin gibilerinde, malum bazý dergilerinde, yine inanmayan insanlarýmýzýnda Atatürk'ün daðýttýðý mavi boncuk politikasýna tam uyan bir tepki gösterdikleri ve Atatürk'ün söylemlerinden kendi hoþuna gidenleri seçmiþ olmalarý söz konusu. Çünkü Aziz Nesin bir ateisttir ve elbette Ata'nýn kendi gibi inanmayan bir insan olmasýný isteyecek, bundan hoþnut olacaktýr.

Sözün özü Atatürk öyle bir inanç tablosu çizeyim ki, her tür inanca sahip insan ve hiç inanmayan dahi beni ve kurduðum Laik Cumhuriyeti yanýnda hissedip ona güvensin fikriyle hareket etmiþtir.
Bu anlamda inanan ve inanmayan her vatandaþým beni sevecek,bana güvenecek bir nedene sahipolsun diye düþünmüþtür.

YANÝ ATATÜRK MÝLLETÝN SEVGÝSÝNÝ, GÜVENÝNÝ KAZANMAK ÝÇÝN ÝNANÇ ANLAMINDA DAHÝ MÜTHÝÞ BÝR SÝYASET ÝZLEMÝÞ, KENDÝNE HAS MUAZZAM POLÝTÝKALAR ÜRETMÝÞTÝR.
ALLAH DAHÝ ONUN BU HALÝNDEN, YAPTIÐINDAN HOÞNUTTUR.
ÇÜNKÜ CUMHURÝYET BU ANLAYIÞ ÝÇÝN OSMANLI TÜKETÝLÝP YENÝDEN ÝNÞA EDÝLMÝÞTÝR.
YOKSA ALLAH OSMANLI'YI ÖYLE FECÝ BÝR ÞEKÝLDE BÝTÝRTMEZ VE BÝR CÝHETTE ONU GÜÇLÜ KILIP DEVAM ETTÝRÝRDÝ.

Ben ve benim gibi düþünenler, yani Atatürk'ün inancý olmadýðýný söyleyenlerden çok çok fazla olan kitlede tam tersini söylüyor ve böyle bir iki delillede deðil yüzlerce delille söylüyor.
Peki burada hangi tarafý haklý bulacaksýnýz ? Ýþin içinden nasýl çýkacaksýnýz ?

ÝÞTE BEN BU NEDENLE ATATÜRK'ÜN BU ÝNANÇ HAKKINDAKÝ SÖYLEM VE YAZILARI HAKKINDAKÝ FARKLILIKLARI ANLATABÝLMEK ÝÇÝN, NASREDDÝN HOCANIN MAVÝBONCUK FIKRASINI ÖZELLÝKLE MÝSAL VERDÝM.

Kaldý ki Atatürk'ün birde vasiyeti vardýr ki henüz açýlmadýðý halde içinde Türk ve Ýslam dünyasý hakkýnda çok önemli vasiyetleri olduðu kýyýsýndan köþesinden açýða çýkmýþtýr. Atatürk'ün ben öldükten elli yýl sonra açýlsýn diye uyardýðý bu vasiyeti devletin baþýna geçenler içerik olarak bildikleri halde aradan geçen zaman Atatürk'ün tahmin ettiði þekilde iyi kullanýlamayýp çar çur edildiði için ve böylece vasiyetin hitabýna mazhar bir ortamdan herhalde epey uzak olunduðu için bu vasiyeti kimse cesaret edip açýklayamamaktadýr.

Atatürk'ün gerçek bir müslüman olduðu hakkýnda fazla bir þey söylememe gerek yok. Ýnternette benim yazdýklarýmý ispat eden ve oldukça çok yer tutan veriler bulmak mümkün. Þayet bulmak istiyorsanýz tabi.
Yalnýz þu örneðide mutlaka vermeliyim. Gerçek bir müslüman olmayan bir lider daha Kerkük ve Musul sorunu dahi halledilmemiþken ve daha ordusunu milletini yeni yeni toparlýyorken, Arabistandaki emirin Efendimizin kabrini yýkmak istediði haberini alýnca özetle þu haberi gönderip Mekke emirini uyarmasý ve "Þayet böyle bir þey yapmaya kalkarsan ordularýmý toplar oraya gelirim" demesi mümkünmü ??

Atatürk'ün Ýslam konusundaki hassasiyetini ortaya (Diyanet, meal ve tefsir icraatlarý gibi)koyan böyle pek çok olay var.
Atatürk'ü benim anlattýðým yani gerçek ve Hak olan çizgide araþtýrýrsanýz karþýnýza çok mükemmel fakat dini asla sömürmeden ona hizmet eden gerçek bir müslüman lider bulursunuz.

Atatürk'ü hedef alan saldýrýlar yalnýzca din eksenli deðil tabi. Bu anlamda zihinlerde en azýndan kuþku uyandýracak yalan ve iftiralarýn muhatabýda olmuþtur Atatürk.
"Atatürk masondur, sabetaisttir" diyen insafsýz, vicdansýz yalan ve iftira fabrikalarýnýn yaptýklarýda bu anlamda çok büyük bir ibret noktasýdýr.

Oysa Atatürk deðil mason olmak bu mason localarýný ülkeye verdiði ve verebileceði zararlarý görebildiði için kapatmýþtýr. Mason localarýný tekrar açan ise Atatürk'e en büyük ihaneti yapan kiþi olarak da tarihte yerini alan Ýnönü'dür.
Atatürk'ün tertemiz kiþiliði ve geçmiþide anlamak isteyenler için tertemiz olarak ortadadýr.

NE DÝYOR BÝR ATASÖZÜ "ARAYAN MEVLASINIDA BULUR BELASINIDA"
ALLAH'IN ATATÜRK'Ü BU MÝLLET ÝÇÝN BÜYÜK BÝR ÝMTÝHAN VESÝLESÝ OLARAK ÝRADE ETTÝÐÝNÝ ÝSE ASLA VE ASLA UNUTMAYIN.
ATATÜRK ASLA BÝR TESADÜF VE SIRADAN BÝR LÝDER DEÐÝLDÝR.
ALLAH KATINDAN ÖZELLÝKLE SEÇÝLMÝÞ, ÜSTÜN ÖZELLÝKLERLE DONATILMIÞ VE VAZÝFESÝNÝ TAMAMLAYANA KADARDA CÜMLE TEHLÝKELERDEN KORUNMUÞ SEÇKÝN BÝR ÝNSAN VE BÜYÜK BÝR LÝDERDÝR.

Demokrasi, Cumhuriyet kavramlarý hakkýnda açýk ve net hemde ayetlerle verdiðim örneklere raðmen bana bu kavramlar ÞERÝAT yanyana gelemez diye geri döndünüz.
Oysa ben devlet yönetimlerinin geliþip bugüne gelmesinide bir ilim olarak göstermiþ, Efendimizin hadisiylede izlenmesi gereken yolu göstermiþtim.
Yine þunu söylemiþtim. Tüm insanlýðýn ortaya koyduðu iþler Allahýn ezelde belirlediði iþlerdir. Yani insanlar ezelde var olmayýp kendilerinin ortaya koyduðu hiç bir þeyi gerçekleþtirme tasarrufuna sahip deðildirler.

Önceki yazýmda Kuran'da açýk bir devlet yönetimi emri ve tavsiyesi olmadýðýný yalnýz bir tek ayette bu devlet yönetiminin özetle olmasý gereken özelliðini ayetide vererek anlatmýþtým.
Tekrar söylüyorum, Kuran'da ÞERÝAT diye bir yönetim yoktur. Aþaðýda tekrar verdiðim ayet hükmü vardýr ki bu ayet pek çok ayetlede tahkim edilmiþtir.
Olay þudur. Müslümanlar kanunlar yaparlar. Hatta bunlarý Efendimizin uayrdýðý gibi gerekirse Çinden dahi alýrlar. Çünkü devlet yönetimide bir ilimdir. Sonuçta bu dünya bir imtihan yeridir. Yapýlanlarýn Kuran'a uygun olup, olmamasý halklarýn kontrolünde olacaðý gibi Allahýnda katýnda deðerlendirilecektir.
Týpký, Kuran böyle emrediyor diye yaþama katýlan sayýsýz doðru ve yanlýþýn deðerlendirildiði gibi.

Þura suresi, 38 :Onlarýn iþleri aralarýnda danýþma iledir.

Bu durumda hristiyanýnda müslümanýnda bulduðu icad, geliþme Allahýn ezelde belirlediklerinden zamaný geldiðinde nasip kýlýnan kiþi yada zümrelerce ortaya konmuþ olmasýdýr.

Yani hristiyan yada inançsýz Laik Demokratik rejim ve Cumhuriet adlý bir düzen ortaya koydu diye redmi edeceksiniz ?
Bu ilkönce Allaha isyan olmazmý ? Demekki onlar çalýþýp bulup öne geçmiþler. Týpký bugün kullandýðýnýz tüm teknoloji ürünlerinde olduðu gibi.

Yoksa sizde bir zamanlar yapýldýðý gibi bunlar gavur icadýdýr diye gerimi çeviyorsunuz, yani mesela buzdolabý, televizyon kullanmýyorsunuz.

Hatta dahada ibret ve gerçek olaný þu anda iletiþimimizi saðlayan haçlý icadý bilgisayarý kullanmadýðýnýzý söyleyebilirmisiniz ?

Bu þekilde davranýþ iþine geldiði yerde haçlýnýn bulduðu daha doðrusu çalýþtýðý için Allahýn buldurduðu nimetlerden iþine geldiði için faydalanmak ve öbür taraftan yine o haçlýnýn gayret ettiði için Allah tarafýndan buldurduðu en yeni rejim anlayýþlarýný hangi anlayýþ ve haleti ruhiye ile ve hangi ayetlerin hükmünde reddediyorsunuz ?

Yoksa haçlý ile haþa bizim ilahýmýz ayrýmý. Onlarýn ilahý ile yarýþma halindemiyiz ?
Bu zihniyetin dahada ifrata sapmýþ halleri deðilmi islam coðrafyasýný hurafe bataklýðý içinde acze ve geriliðie düþüren ve acý kanlý tablolarda çýrpýndýran.

Peki nedir sizin Laik, Demokrasi ve Cumhuriyet kavramlarýnda islama uyduramadýðýnýz ve ÞERÝAT dediðiniz her kafa ve anlayýþa göre ayrý özellikler gösteren ve çoðunluðu dine iþkence eden anlayýþlarý üstün tutmanýz.

Ýnsan haklarýný, kadýn haklarýný, sosyal haklarý, saðlýk haklarýný korumasýmý ? Yaþamsal alanda adaleti düzenleyecek her türlü tedbiri alýyor olmasýmý ?

Bütün bunlarýn Kurana ters düþen tarafý ne. Oysa Kuran kendi muhteviyatýna ters düþmeyen ve uyan tüm yaþamsal kanun ve uygulamayý onayladýðýný söylüyor. Birilerinin Kuran'dan senin açýkladýðýn alanlarda olduðu gibi, þeriatýn üç alanýnda iþlerine geldiði gibi on tane ayet hükmü ýþýðýnda karar katarken bunun on katý ya sapmýþ yada tamamen Kuran dýþý kabulleri "bunlar Allah'tandýr" deyip ÞERÝAT damgasýnýn vurulmasýmý ?
Ben o kabuller için, Allahýn verdiði karþýlýðý önceki yazýmda ÝSLAM COÐRAFYASI üzerindeki ibret haller üzerinden sanýrým anlatmýþtým.

Ha þunu söyleseniz kabul ederim. "Batýdan gelen bu düzenlemeler,nede olsa insanlarýn yaptýklarý düzenlemeler olduðu için ne kadar çaðdaþ ve ileri bir kafaylada yapýlsa muhakkak içinde eksikler ve yanlýþlar olacaktýr ve mutlaka vardýr."
Ezelde var olsa bile hiç bir insan elinde oluþan iþ asla ve asla kusursuz olamaz. Kusursuzluk ancak Allaha mahsustur.

Ýbret bir tablo deðilmidir. Allah Kuran için o eþsiz, eksiksiz ve mükemmel bir rehberdir diye buyururken, yine Kuran FIRKALARLA ilgili ayeetlerde bu eþsiz rehberin üzerinde dahi akýl almaz sapmalarýn ve ifratlarýn olacaðý uyarýsýný yapýyor. Ve bunlarýn hepsi yaþamsal alanda sayýsýz örnekleriyle mevcut.

Peki sizce bu anlamda "FATR SURESÝ, 5 ; ALDATAN SÝZÝ ALLAH'IN ADIYLA ALDATMASIN" ayeti ne anlama geliyor ?

Önceki yazýmdada anlatmaya çalýþtýðým gibi birilerinin Allahýn vekaletine soyunup ÞERÝAT,HADÝS,SÜNNET,FETVA ve daha pek çok koldan dine musallat olmasý ve akýl almaz ihanetler yapýlmasýna karþý uyarý deðilmidir ?

Sakýn ÞERÝAT kavramýný destekleyen insanlarý aþaðýladýðým gibi bir anlam çýkarmayýnýz. Bu gerçek olmaz. Ben o kavramý ileri sürenlerin çoðunluðunun beklentilerinin çok temiz olduðundan hiç bir þüphem yok. Zaten onun için bu kavramýn nasýl sömürüldüðünü ve kitlelerin nasýl aldatýldýðýný ýsrarla anlatmaya çalýþýyorum.

Diyelimki illede ÞERÝAT oluþturmak istiyoruz. O zaman Efendimizi bulamayacaðýnýz göre gerçek HAK DOSTLARINI, YAÞAYAN KURANLARI yani aslýnda bu kavramlarýn gösterdiði EVLÝYA zümresini bulup bu þartlarý oluþturtmanýz gerekir. Oysa Allah böyle bir þey isteseydi bu 1400 senedir beklemez ve mutlaka çoktaaaan olurdu.

Þüphesiz gelecek dönemlerde buda yani islamýn muzaffer kýlýnmasýda vaki olacak. Ama sizlerin sandýðý gibi ve ruhban taifesiyle deðil.Bu kýyametten önce olmasý vaadedilmiþ dönemi hiç bir þeyle karýþtýrmayalým.

Oysa bugün o ÞERÝAT dediðiniz iþlerin kanunlarýný Allahýn RUHBAN dediði ve "UYDURDUKLARI RUHBANÝYETÝ ONLARA BÝZ EMRETMEDÝK" diyede uyardýðý kiþiler yapmaktadýr.

Ne diyor Allahýn veli kulu Yunus Emre

Yiðirmidokuz hece
Okursun uçtan uca
Sen elif dersin hoca
Manasý ne demektir

Allah yolunda hizmet veren ve yolunda gidilmesi gerekenlerde yani VELÝLER yani YAÞAYAN KURANLAR ada þöyle iþaret ediiyor.
Fatiha suresinde "Yarabbi bizi doðru yola ilet, nimet verdiklerinin yoluna azmýþ sapmýþlarýnkine deðil"
Surede KENDÝLERÝNE NÝMET VERÝLENLER den kasýt EFENDÝMÝZ VE ONUN VELÝLERÝ dir.
Bir baþka surede þöyle buyuruyor alemlerin Rabbi "Sizden ücret almayanlardan öðrenin, onlardýr doðruyu ve güzeli bulanlar"
Burda öðrenilmesi iþaret edinilen dindir ve ücret almayanlardan kasýt defalarca ayetle ücret almadan Hak yolunda hizmet verdiði iþaret edilen Efendimiz ve onun bir nuru olan ve tamamýyle onun yolundan giden VELÝLER dir.

Ýslam akýl ve gönül sahiplerinin dinidir. Bugün Ýslam coðrafyasý iþte dini Kurana özgü yaþamayan halk kitlelerinin Allah katýndan yansýyan aðýr ve kahýrlý derslerini ve imtihanlarýný bu nedenle yaþýyor.




Mesaj 4 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 28.04.2010 - 22:08 tarihinde.
Gönderen: 28.04.2010 - 13:58
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
922 Mesaj -
Bilinmeyen gerçek tarihimiz..
Gizlenen Gerçekler..



Cumhutiyetin ilk yillarinda, devletin dine bakis açisini ögrenebilmek için
önce okullarda çocuklarimiza okutulan tarih kitaplarini,
sosyoloji kitaplarini incelemek gerekiyor.

Cumhuriyetin ilk yillarinda devletin resmi ideolojisinde Islamiyet’in yeri yoktur.
Çünkü “Islam birtakim zevâta göre eskimistir!”,
“Hz. Muhammed (s.a.s.) nihayet bir çöl bedevîsidir.”,
“Islamiyet’in yerine bir din koymak lazimdir ki; Kemalizmdir!“

Nitekim Edirne milletvekili Seref Aykut’a göre Kemalizm dininin alti esasi, alti oktan ibaretti.
Bunlar; Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Inkilâpçilik, Devletçilik, Lâiklik ve Halkçilik.”

Kemalizmin, yeni bir din olarak yayilmasinda Seref Aykut yalniz degildi.
Iyi ama bu dinin peygamberi kim olmaliydi?
Bu sorunun cevabini Behçet Kemal Çaplar verdi, “Kemal Atatürk!”

Behçet Kemal, Süleyman Çelebi’nin meshur Mevlid’ini Atatürk’e uydurmakta
ve çiktigi Anadolu il ve ilçelerinde basina topladigi kalabaliklara “Atatürk Mevlid’i”ni okumakta hiçbir sakinca görmedi.

Atatürk Mevlid’i

Ger dilersiz bulasiz oddan necât
Mustafâ-yi bâ Kemâl’e essalât.
Ol Zübeyde, Mustafâ’nin annesi,
Ol sedeften dogdu ol dürdânesi!

Gün gelip oldu Rizâ’dan hamile,
Vakt eristi hafta ve eyyâm ile.
Geçti böyle, nice ayi nice sene…
Vakt eristi bin sekiz yüz seksene.

Merhaba ey bas halâskâr merhaba
Merhaba ey ulu serdâr merhaba!

Edip Ayel Atatürk’e, “Sen bizim yeni peygamberimizsin!” diye seslenmekte geciktigi için dövünmeye basladi.
Behçet Kemal’i geride birakacak bir atilim içinde olmasi gerekirdi.
Bunu gerçeklestirebilmek için Atatürk’e yeni dini sifatlarla secde etmesi lâzimdi.

Edip Ayel, aruzun tumturakli kaliplariyla Türk edebiyatinin en muhtesem dalkavukluk örnegini ortaya koydu:

Cennetse bu yurt, sen onu buldundu herâbe
Bir gün olacaktir anitin Türklüge Kâbe.
Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun
Türk irkinin, en son, ulu peygamberi oldun.

Tutsak seni lâyik, yüce Tanri’yla müsâvi
Toprak olamaz kalp dogabilmisse semâvî
Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses
Insanlar ölür, Türklüge Allah olan ölmez!

Edip Ayel’in bu kükremesinden sonra bir tereddüt belirdi:
Atatürk, yeni Kemalizm dininin Ilâh’i mi olmaliydi; peygamberi mi?



türkün amentüsü
türkün amentüsü

Cumhuriyet devri sairlerinin bir büyük bölümü, Atatürk’e kiyamadilar
ve onun üstünde de, altinda da hiçbir gücün, hiçbir varligin bulunmasina tahammül edemediler.
Bu bakimdan Atatürk onlar için hem Ilâh, hem de peygamber oldu ve kendilerinden geçtiler.

Behçet Kemal, Edip Ayel’den geri kalmak istemedi ve yazdi:

Kaç yildir Türkçe’ydi Tanri’nin dili,
Insana ne ilâh, ne de sevgili.
Ne de ana-baba aratiyordu,
Her an yaratiyor, yaratiyordu.

Artik isaret verilmis yaris baslamisti.
Ipi herkesten önce gögüslemeye çalisan atletler gibi,
o devrin edipleri de “Ilâh“, “Tanri“, “Kâbe“,
“Put” gibi kelimelerle Atatürk’e daha önce ulasabilmenin cezbesine kapilmislardi.

Yüzlerce örnekten iste birkaçi:

Halil Bedil Yönetken:

Tanri gibi görünüyor her yerde,
Topraklarda, denizlerde, göklerde,
Gönül tapar, kendisinden geçer de,
Hangi yana göz bakarsa: Atatürk.

Kemalettin Kamu, kendisine milletvekilligi getiren siirini kalabaliklara okumaya basladi:

Çankaya; burada erdi Mûsâ
Burada uçtu Isa
Bülbül burada varsa
Hürriyet için öter.

Ne örümcek, ne yosun,
Ne mûcize, ne füsun…
Kâbe Arab’in olsun.
Çankaya bize yeter.

Sonra Faruk Nafiz Çamlibel, sazini eline aldi:

On milyon bel, iki kat olmusken egilmeden,
O’nda on bes milyonun boyu birden uzaldi.
Tanri, peygamber diye nedir, kimdir bilmeden,
Taptigimiz ne varsa, hepsi ondan sekil aldi.

1938 yilinda, Faruk Nafiz, tanrisiz kalmamak için Atatürk’ü yüregine put gibi oturttu.

Yürüyor, kalbimizin durdugu bir yolda degil
Kanli bir göz yasi nehrinde muazzam tabutun
Ey Ilâhin yüce davetlisi, göklerden egil
Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!

Türk edebiyatinda, tarihin hiçbir devresinde görülmeyen dalkavukluk ve putperestlik örnekleri,
patlayan bir lagimin dehset saçan kokusu gibi etrafa yayilmaya basladi.

Akbaba’ci Yusuf Ziya Ortaç da sesini yükseltti:

Topladi avucunda yildirimi, simsegi,
Yoktan var ediyordu tanri gibi her seyi.

Nurettin Artam, dinin bütün nurlarindan koparak kula kul oldu:

Koca bir günesin aksam olmadan,
Daglarin ardinda sönüsü gibi..
Millete can veren, vatan yaratan,
Tanri’nin göklere dönüsü gibi..

Her zaman irkima Büyük Bas Atam!
Tanrilas gönlümde, tanrilas Atam!

Ömer Bedrettin Usakli’da Atatürk tapiciligindan kurtulamadi:

Bir günes gibi yalniz
Sensin ülkü tanrimiz
Ey Türklügün bütünü..

Vasfi Mahir Kocatürk’de kocaman yakistirmalarla Kemalizm dininin müridleri arasinda zikre basladi:

Peygamber, tanrisina duymadi bu hasreti,
Vermedi bu kudreti tanri, peygamberine.

Ilhami Bekir, alnimizin akina, katran karasi elleriyle küfrün yobazligini bulastirmaya çalisti:

Ilk adam, mavi gözlerle bakti topraga,
Topragin haritasini çizdi bayraga,
Allah degil, o yazdi alin yazimizi…

Bu ruhsuz, bu köksüz, bu igrenç örnekleri uzatmak istemiyorum.
Yalniz, Cumhuriyet’in o kurulus yillarinda,
zilli düdüklü dalkavuklar zümresinden, üç önemli ismin ayrildigini belirtmek istiyorum:

Yahya Kemal, Necip Fazil ve Nazim Hikmet!

Nazim Hikmet, daha önce Marks’a ve Lenin’e kul köle oldugu için Atatürk’e tapmadi.
Hatta ona “Burjuva Mustafa Kemal” diye homurdanan siirler yazdi.

Yahya Kemal ile Necip Fazil Islam’in amentüsüne bagli kaldilar.

Kemalizm dininin yeni öncüleri ise, Islam’in sarti Kelime-i Sehadet karsisina, Kemalizm’in yeni sehadetini çikardilar.

Bazi devlet kuruluslarinda bastirip dagittiklari bu devrimci(!) sehadeti söyle yazarak ilân ettiler:

Kahramanlik örnegi olan ve vatanin istikbâlini yoktan var eden Mustafa Kemal’e,
onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarina, mücâhit analarina
ve Türkiye için âhiret günü olmayacagina iman ederim.

Halk, “Halkçi” Kemalistlerin bu dehsetli dalkavuklarindan nefret ediyordu.
Din ve dünya islerini birbirinden ayirmaya çalisan Atatürk ise,
kendisine takilan bu dinî sifatlar karsisinda sasirip kaliyordu.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Dai tarafından, 02.05.2010 - 04:33 tarihinde.
Gönderen: 02.05.2010 - 04:28
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
PUTLAŞTIRMALAR ANCAK SAHİPLERİNİ BAĞLAR. SEÇKİN VE ÜSTÜN İNSANLARI DEĞİL.
309 Mesaj -
Son dönemde Atatürk düþmanlýðý ülkeyi bölüp parçalamak isteyen haçlý emperyalistlerle onlarýn yurt içindeki iþbirlikçisi Atatürk düþmanlarýnýn hedefi haline gelmesi devamlý izlediðimiz bir vahim olaydýr.

Çünkü Sevri kabul ettiremeyenler Lozaný imzalattýranlardan intikamlarýný ancak bu þekilde alabileceklerini anlamýþlardýr. ABD bu nedenle SEVR denen aþaðýlýk projeyi imzalamamýþtýr. O nedenledir ki ABD, BOP denen Türkiye dahil yirmiüç islam ülkesinin parçalanmasýný hedefleyen aþaðýlýk projeyi ortaya atmýþtýr.

ABD'nin ve AB'nin son dönemde sýk sýk þu sözleri ve benzerlerinin devreye girmeside bundandýr. "TÜRKÝYE ÝÇÝN ATATÜRK ARTIK GEÇERLÝLÝÐÝNÝ KAYBETMÝÞTÝR, ESKÝMÝÞTÝR O NEDENLE ARTIK TARÝHE GÖMÜLMELÝDÝR."

Haçlý emperyalistler bir kampanya haline getirdikleri Atatürk'e saldýrý için sadece bunlarý söylemekle yetinmiyorlar. Bu yolda çok büyük fonlar ve paralar veriyorlar satýlýk kalemlere. Ve maalesef bu satýlýk kalemlerden þu süreçte o kadar çok varki. Bu oyun Osmanlý'nýn sonundada oynanmýþtý. Hatta bunlardan bazýlarý o kadar zývanadan çýkmýþtý ki, Ýzmir'e çýkan Yunan iþgal birlikleri için "KURTARICILAR GELDÝ " diye gazetelerinde koca koca baþlýklarla adeta müjde vermiþlerdi.

Hiç bir büyük insan onu putlaþtýranlarýn olmasý nedeniyle küçük düþmez deðerindende hiç bir þey kaybetmez. Þimdi bu yazýda döktürülen hezeyanlara bakýp Atatürk'ü tu kaka mý yapmamýz gerekiyor ? Böyle akýl mantýk insaf ve izanla zerre kadar alakasý olmayan bir hüküm olabilirmi ?
Peki Atatürk'ün kendini put haline getiren insanlarla ilgili suçu nedir ? Hiç bir þey tabi.

Hatta Atatürk'ün uyarýlarý var bu putlaþtýrmalar yapýlmasýn, yalnýzca býraktýðý esere sahip çýkýlýp geliþtirilsin ve fikirleri iyi deðerlendirilsin diye.

"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek deðildir. Benim fikirlerimi, benim duygularýmý anlýyorsanýz ve hissediyorsanýz, bu kafidir (yeterlidir)."

Þayet bu Atatürk'ü putlaþtýrmalar nedeniyle hala suçlu bulup yukardaki yazýya alkýþ tutabiliyorsanýz size þunlarýda hemen acilen yapmanýz gerektiðini söylemek durumundayým.

O halde Allah'ýn velisi, Peygamberin halifesi HZ. ALÝ'yi de reddetmek gerekiyor. Çünkü onda ifrata gidenlerden bir zümre onu peygamber hatta Allah yerine koymuþtu. Peki Hz.Ali'nin bunda bir suçu ya da hatasý varmý idi ? Hayýr asla. Tam tersine bunlarý çok iyi bildiði için defalarca uyarýlarda bulundu bu zümrelere. Bunlardan bir taneside þu sözleri.
"BENDE ÝKÝ KÝÞÝ HELAK OLUR. BUNLARIN BÝRÝNCÝSÝ BENÝ PEYGAMBER, HATTA HAÞA ALLAH YERÝNE KOYAR, ÝKÝNCÝSÝ ÝSE BANA HAKARET EDER VEYA SÖVER."

Bir baþka örnekte peygamberlerden verelim. Ýncilin aslýnda olmadýðý halde ikibin yýldýr hemen hemen hristiyan dinine tabi insanlarýn yani milyarlarca insanýn tamamý HZ. ÝSA için ALLAH'IN OÐLU derler.
Peki bu facia hükmü bu dinin mensuplarýna Hz.Ýsa'mý söyledi ? Asla ve asla. Onlar Ýncildeki bu iþin gerçek anlamýný saptýrdýlar ve bu hale getirdiler.

Peki bu durumda bizler Atatürkle ilgili baþlýk yazý gereði olarak, HZ. ÝSA'yý da bu faciadan ve putlaþtýrmanýn insanlýk tarihindeki en feci halinden mesul tutup redmi etmemiz gerekiyor ?

Birde zamanýný Allah bilirde insanlarýn Hz.Ýsa yeryüzüne Mehdi ile nüzul ettiðinde, Hz.Ýsa'ya, "sen insanlara en büyük yalaný söyledin, o halde seni tanýmýyoruz, geldiðin yere geri dön"mü demeleri lazým ???


Ýþte Atatürk için kaleme alýnan þiirlerden hem onu aþaðýlayan buna karþýlýk hem onu putlaþtýran þiirler asla ve asla Atatürkü baðlamaz.. Unutmayýn burada çok ince bir kul hakký söz konusu. Bana göre Atatürk'ün din gününde hesaplaþacaklarýnýn sayýsý hele hele bu süreçte o kadar çok arttý ve artmaya devam ediyor ki......

Atatürk'ün iyiniyetle yaptýðý hatalardan biridir ezanýn türkçe okunmasý. Ama o kadar temiz samimi bir nedeni varki onu bunda suçlamam mümkün deðil. Çok iyi görmüþtür arapçýlýðýn Anadoluyu nasýl mahvettiðini. O nedenle Kuran'ýn hem mealini hemde tefsirini o zamanýn din konusunda en bilgili insanlarýndan birine yaptýrmýþtýr ki bu millet Kuran'ýn içeriðini öðrensin, yalnýzca körü körüne anlamadýðý dilden okumasýn, dinlemesin.
Ki Kuranda bunu emreder.
"O öyle bir kitaptýr ki anlaþýlmak için indirilmiþtir" der. Bu anlamda daha pek çok ayet bulmanýzda mümkün.

Atatürk bununlada yetinmeyip Osmanlýnýn yapmadýðý bir þeyi gerçekleþtirmiþ ve Diyanet iþlerini kurarak ve din adamlarýnýn maaþlarýný devlet tarafýndan ödeterek, dinin ehil ellerde kalmasý için elinden geleni yapmýþtýr.

Yazýk, yazýk, yazýk. Bir ülkeyi esaretten kurtaran, namusuna, topraklarýna sahip çýkan geçmiþ bataðýndaki yanlýþlara sürünmesin diye caný pahasýna yenilikler getiren ve vatanýný her þeyden çok seven böyle bir liderden onu sevmeyen bu vatan evlatlarýnýn alýp veremedikleri nedir, anlaþýlacak ve hak verilebilecek gibi deðildir.

Bunlarý defalarca anlattým bu sayfalarda. Fakat körü körüne Atatürk düþmanlýðý maalesef ülkenin mahvolmasý bahasýna dur durak bilmiyor ve bir faciaya doðru dolu dizgin gidiyor.

Allah milletimize çok büyük bir faciaya engel olacak ve tekrar þahlanýþýn önünü açacak uyanýþlar nasip eylesin.

Son olarakda diyorum ki sömürgeci dýþ güçlerin ve onlarýn içerdeki ortaklarýnýn baþlattýðý bu Atatürk'ü tasfiye kampanyalarýnýn gerçek nedenlerini çok iyi düþünelim ve ondan sonra karar verelim...
Neyin ne için yapýldýðýna tabi özellikle Atatürk ve Cumhuriyet için.


Kalýn saðlýcakla...



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 02.05.2010 - 21:29 tarihinde.
Gönderen: 02.05.2010 - 21:28
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
69 Mesaj -
M.Kemalin bilincli ibadeti. Namaz kilarken galiba bu Behcetin tercüme ettigi sureleri okuyordu


Atatürk, dönemin ünlü þairi Behçet Kemal Çaðlar’dan namaz surelerini þiirsel bir þekilde Türkçeleþtirmesini istemiþ..



Cumhuriyetin kuruluþundan bu yana tartýþýlan konulardan biri de Atatürk ve din iliþkisi. Her kesim kendisine göre bir ‘Atatürk ve din iliþkisi’ profili çýkartýyor. Milliyet yazarý Güneri Civaoðlu, Atatürk’ün dönemin ünlü þairi Behçet Kemal Çaðlar’a sipariþ vererek yazdýrdýðý ‘Türkçe þiirsel namaz surelerini’ köþesine taþýdý.

BÝLÝNÇLÝ ÝBADET

Anlayarak, bilinçli ibadet de Atatürk’ün Ýslama yaklaþýmýnýn özüdür.
Kuran-ý Kerim’in Türkçe mealini Ýslama ilk kazandýran Atatürk’tür.
Ancak... Tercüme, kuru bir bilimsel ifade tarzýdýr.
Beyinleri aydýnlatýr ama yüreði ýsýtmaz.
Oysa ibadet, yürekten olmalýdýr.
Ýþte o nedenle "Türkçe ibadet" için Behçet Kemal Çaðlar’a Kuran-ý Kerim’in Türkçe mealinin nazým diliyle yazýlmasý görevini verdi.
Çaðlar’ýn çalýþmalarýyla bal damlalarý gibi lezzetli, yürekleri sýmsýcak yapan sureler kazanýldý.
Bazýlarýný sunuyorum...

ÝHLAS Suresi:
Söyle ki gündüz gece
Tanrý tek Tanrý yüce
O doðmaz ve doðurmaz
Kimse O’na denk olamaz...

ALAK Suresi :
Candan seslen, Rabbin yanýnda hazýr
Temiz tut gönlünü koy secdeye baþ.

MAUN Suresi:
Yazýk gösteriþ için namaz kýlana
Yoksula yardýmdan uzak kalana
Öksüzü hor görüp azarlayana
Ödünç vermeyi de ayýp sayana
Onun nasibi yok imandan yana.

LEYL Suresi:
Bir kul ki yardým sever, bir kul ki hakký tanýr,
Yüreði bu sayede arýnýr, aydýnlanýr.
Karþýlýk beklemeden iyilik yapar her sabah.
Ýþte böyle kulundan razýdýr elbet Allah.

Fatiha:
Hamd, evrenler sahibi yüce Allah içindir.
Allah ki acýyandýr, koruyandýr, sevendir;
Günü gelince ancak
O’dur hesap soracak.
Tek sana tapar, senden medet umanlarýz biz...

Beyni aydýnlatan, kalbi ýsýtan, Allah’a daha da yakýnlaþtýran bu "Türkçe ibadet" çalýþmasý, Atatürk’ün ölümü nedeniyle yarým kaldý ama bazý.
göz kırpma


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son vaha1972 tarafından, 03.05.2010 - 03:04 tarihinde.
Gönderen: 03.05.2010 - 03:01
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
69 Mesaj -
Atatürk’ün bütün hayatý dinle mücadeleyle geçmiþ"
10 Kasým 2008 11:50
Can Dündar: Atatürk’ün asýl mücadelesi, "Ýktidarý, gökyüzünden yeryüzüne indirme meselesi."

Ayþe Arman'ýn Can Dündar ile "Mustafa" belgeseli üzerine yaptýðý röportajdan:


Neydi yapmak istediniz?


Özel hayatýný anlattýðýmýz söyleniyor, ama aslýnda film onu anlatmýyor. Baþka bir mücadele var Atatürk’ün hayatýnda, ben onu fark ettim ama gelen tepkilere bakýyorum da filme çok yedirememiþim. Asýl mücadele ne Yunanlýlara ne asi Kürtlere ne de gericilere karþý veriliyor. Atatürk’ün asýl mücadelesi, "Ýktidarý, gökyüzünden yeryüzüne indirme meselesi." Ben bütün mücadelesini topyekûn elden geçirdiðimde bunu gördüm. Üstelik yapmaya çalýþtýðý çok özel bir þey, sadece Türkiye’yi deðil bütün insanlýðý ilgilendiriyor. Bütün insanlýðý dönüþtürebilecek bir þeyden söz ediyor. O sonda yaptýðý konuþmada söylediði bir þey var ki -ben bunun filmin en çok konuþulacak þeyi olacaðýný sanýyordum, üzerine kimse bir satýr bile yazmadý- bunu insanlýk tarihinde söyleyebilecek baþka bir lider bilmiyoruz. "Biz ilhamlarýmýzý gökten deðil, yeryüzünden alýyoruz, bizim ilkelerimiz gökten indiði sanýlan kitaplarýn dogmalarýyla bir tutulmamalýdýr" diyor. Burada sadece Ýslam da söz konusu deðil, bütün dinlere bir gönderme var.
Bazýlarý da "Atatürk bir din adamýydý aslýnda" diyor. Öyle bir Atatürk anlatýyorlar ki, ellerini duaya açmýþ, sürekli dininde, imanýnda. Günah ya. Bütün hayatý dinle mücadeleyle geçmiþ bir insan. (Bizde bunu söylüyoruz ama anlayankim)
Peki o zaman filmde niye bunun altýný daha çok çizmediniz? Öyle geldi geçti...


Haklýsýn. Belki de tamamen bunun üzerine bir film yapmalýydým. Ama sen de kabul et ki bu kolay bir mesaj deðil, Atatürk bunu sereserpe Meclis kürsüsünden söyleyebiliyor, biz üzerinden 70 yýl geçtikten sonra bile henüz o cesarette deðiliz. Bahsettiði, Barack Obama’nýn Ýncil’e el basarak yemin etmesine uzanan bir süreç. Bütün insanlýk tarihinde dinin tamamen siyasal ve toplumsal hayattan silinmesinden söz ediyor. Bu kadar radikal bir lider!


Ama onu bizden "gizlemiþler", filmde vermek istediðiniz mesajlardan biri de bu, öyle deðil mi?


Evet. Ciddi bir sansür var Atatürk’ün üzerinde. "Nasýl olabilir? Kim cüret edebilir?" diye düþünüyorsun. Cüret edenlerin bazýlarý en yakýnlarý. Bunu da kötü niyetlerinden yapmýyorlar, istiyorlar ki Atatürk’ü herkes sevsin.

(M.Kemal hakkindaki arsifleri acmaga yürek ister. Eger acarlarsa biliyorlarki maske düsecek gerceklerden kacanlar Atalarinin asil yüzünü görecek)
Bir de "Herkesin bildiði þeyler..." diyenler var...


Bu Ýlber Ortaylý için geçerli olabilir ama ben zannetmiyorum ki, diðer insanlar için geçerli olsun. Birçok insan gelip bana "Medeni Bilgiler diye bir kitap varmýþ bu ne?" diye sormaya baþladý. Medeni Bilgiler, Atatürk’ün okullarda okutulsun diye Afet Ýnan’a dikte ettirdiði, hatta oturup bizzat yazdýðý bir kitap. Bir lider düþün ki, "Ben bir kitap yazdýrýyorum, alýn bunu okullarda okutun" diyor. Onu okullarda okutmayý býrak, þu anda piyasaya çýkaramýyorsun. Bahsetmeye kalktýðýnda baþýn belaya giriyor. Nasýl böyle bir duruma gelmiþ olabiliriz ki biz? Kitabýn Tarih Kurumu’nca basýlan versiyonunda bazý yerler çýkarýlmýþ. Kim, neye göre karar vermiþ? Neye göre çýkarmýþ bilemiyorsun. Þaþýrarak gördüm ki önemli ölçüde sansürlenen bir Atatürk var.


Peki siz o 120 dakikaya her þeyi sokuþturmaya çalýþmýþ olabilir misiniz? Hani hiçbir þeyi atlamayayým, o da olsun, bu da olsun...


Olabilir, bu telaþ da filmi yoðunlaþtýrdý. Bir çok mesaj da güme gitti. Mesela diyor ki "Türkler, Ýslam’ý kabul etmeden evvel de büyük milletti. Ýslam’ýn kabulü, bizi diðer Müslüman toplumlarýyla bir araya getirmeye yardýmcý olmadýðý gibi, bizim milli hislerimizi uyuþturdu. Milli baðlarýmýzý gevþetti." Filmin içinde bu cümle var. Biz okulda da baþka yerlerde de bunlarý hiç duymadýk ki. Bunun tartýþýlmasý gerekmez mi? Sigarasýna, içkisine takýldýlar, bunun üzerinde durmadýlar.

Hürriyet

Gönderen: 03.05.2010 - 03:12
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
CAN DÜNDAR'IN SOROS FİNANSLI "MUSTAFA" FİLMİ...
309 Mesaj -

Hep ben yazacak deðilim ya. Atatürk için yeri geldiðinde onun büyüklüðünü ve ona yapýlan haksýzlýklarý çok iyi ifade eden vatandaþlarýn yazýlarýndanda bazýlarýný paylaþmamýz mümkün.

[ALINTI]



Ataturk`ten Can Dundar`a Mektup Var


Utandým çocuk

Beni anlatan bir film yapmýþsýn .
Kýzgýným, utanç içindeyim.
Sana deðildir kýzgýnlýðým. Filmdeki Mustafa'dan da utanmýþ deðilim.
Baþaramamýþým, bundandýr utancým.

Komutam altýnda, bu vatan için kanýný akýtan Türk askerlerinden utandým.
"Özgürlük" demiþtim, benim karakterimdir. .
"Bilim" demiþtim, tek yol göstericidir.

Sen, "Karanlýktan korkardý" demiþsin benim için.
Korkardým evet. Bu ulusu boðmak isteyen karanlýklardan çok korktum.
Ama insaf be çocuk, korkup da kaçmadým ya.
Söküp atmadým mý o karanlýðý bu ülkenin üzerinden?

Diktatör demiþsin bir de. Hiç okumadýn mý çocuk?
Nerde benim nesilleri emanet ettiðim öðretmenler?
Anlatmadýlar mý sana?

Baþkomutan olarak cepheden cepheye koþarken ve bütün kararlarý tek baþýma alabilecekken neden bir meclis kurdum ben çocuk? Böyle diktatör olur mu?
Ah be çocuðum.
Neden, nasýl düþman ettiler seni bana?
Baktým aþktan, sevgiden, aileden bahseden güzel þeyler yazmýþsýn bugüne kadar.

Belli ki,çalýþkansýn, zekisin. Kara cüppeleri ile milletin ümüðüne çökmüþ olan yobazlarý çok iyi anlarým da çocuk, seni anlayamýyorum.

Onlar zaten hiç sevmedi beni. Yüzyýllardýr süren iktidarlarýný çekip almýþtým ellerinden.

Sevmeyecekler beni elbette..
Peki sen çocuk, sen neden kol kola girdin bu kara kalplilerle?
Dedim ya, sana deðil kýzgýnlýðým.
Baþaramamýþým.

Anlatamamýþým demek ki özgürlüðün kýymetini, baðýmsýz bir ulusun, onurlu özgür bireyi olmanýn ne büyük bir nimet olduðunu.
Yazýk olmuþ, onca vatan evladýnýn kanýna, onca ananýn göz yaþýna. Veremem ki þimdi hesabý, ne o gencecik bedenlere, ne de gözü yaþlý analara.
"Bu muydu uðruna bizi ölüme gönderdiðin vatan?" derlerse,
"Bu nesiller miydi,ölen evlatlarýmýzýn kanýyla kurduðun ülkeyi emanet ettiðin?"

diye sorarlarsa ne derim ben onlara be çocuk?

Olmadý be çocuk...

Olmadý.



Mesaj 3 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 03.05.2010 - 12:37 tarihinde.
Gönderen: 03.05.2010 - 11:22
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
CAN DÜNDAR, SOROS İLİŞKİSİ VE "MUSTAFA" FİLMİ.
309 Mesaj -
Ýçeriðine tüm yüreðimle katýldýðým bu yazýyýda çok iyi okuyunuz ki CAN DÜNDARIN HEM ATATÜRK FÝLMÝNÝN HEMDE ATATÜRKLE ÝLGÝLÝ AÇIKLAMALARININ NE ANLAMA GELDÝÐÝNÝ GERÇEK YÜZÜYLE GÖRÜP ANLAYABÝLESÝNÝZ.


ALINTI

Cumartesi, Kasým 08, 2008
SOROS beslemesi CAN DÜNDAR'a ve yandaþlarýna bilgiler...

Aþaðýda okuyacaðýnýz bilgiler aslýnda en çok da Can Dündar tarafýndan hatmedilmiþtir eminim. Ama O'nun amacý zaten bu doðrularý saptýrýp yerine yanlýþlarý koyup Türk halkýnýn aklýndan gönlünden Atatürk olgusununa biraz olsun týrmýk atmak... Bu beslemeler bir deðil iki deðil öyle çoklar ki... Altanlar olarak çýkarlar Çandarlar olarak çýkarlar Örnekler gibi çýkarlar. Þimdi de Dündar olarak çýkýyor... Benim sazan gençliðimde aslýný bunlardan öðrenecek. Vay baþýma gelene... Salak hatunlar biraz blogdan anlayanlar yýllarca Can Dündar'ýn romantik yazýlarýna tapýnýp durdular. Bari o yarým akýllar hem bloglarýnýn bir köþesine Atatürk resimleri koyup hemde utanmadan bir de Can Dündar'a methiyeler düzmeseler... Biraz akýl biraz akýl... ÇOk zahmete gerek yok. Bakýn aþaðýdaki alýntýyý biraz zaman ayýrýp da okuyun... Sonra DÜÞÜNÜN!

Ýþte filmdeki doðru gösterilen yanlýþlar...

Rýza Zelyut:

Son günlerde tartýþýlan Mustafa'yý ikinci kez izledim. Ve þunu fark ettim: Bu filmde gizli reklam var. Can Dündar büyük bölümü doðru olan filmin içine öyle sözler yerleþtirmiþ ki siz bunlarý duyunca; Atatürk'ün kiþiliðinden de yaptýðý devrimlerden de kuþkuya düþüyorsunuz.

Filmin sponsoru Akbank ve Sabancý Holding adýna sunulan tanýtýmda, bir bilimkurgu filmi gibi giriþ yapalýyor ve 'Karanlýk, hep karanlýk' denilerek yola çýkýlýyor. Böylece; Mustafa filmi ile Can Dündar'ýn o mutlak karanlýðý (Batý'da þeytaný simgeleyen ) aydýnlattýðý izlenimi zihninize sokuluyor. Böyle olunca, Atatürk kimliði o karanlýðý sembolize ediyor.

Yanlýþ: Mustafa'dan önce üç çocuðu ölen Ali Rýza Efendi-Zübeyde Haným çiftinin, son çocuklarýnýn mezarýnýn bir kumsala kazýldýðý iddia ediliyor.

Doðrusu: Türkler; hiçbir zaman mezarlarýný deniz kýyýsýna gömmezler. Dere yataklarý, hatta su basan ovalar bile mezarlýk olarak kullanýlmaz.

GERÝCÝ AYAKLANMALAR GÝZLENMÝÞ

Yanlýþ: Mustafa, Kaymak Hafýz'dan dayak yedikten sonra, askeri okula girmeyi kafasýna koydu.

Doðrusu: Mustafa; döneminde Batý tarzý eðitim vermeye çalýþan Þemsi Efendi mektebine kaydoldu. Bu mektep iki kez yobazlar tarafýndan basýldý. Sebebi de Þemsi Efendi'nin cüz yerine tebeþir ve kara tahta kullanmasýydý. Can Dündar; inatla Mustafa Kemal'in hayatýnda çok etkili olan gerici saldýrýlarý görmezden gelmiþ. Ýlkokulda iken yaþadýðý bu saldýrý; yüzbaþýyken karþýlaþtýðý 31 Mart ayaklanmasý, Þeyh Sait Ýsyaný ve Menemen vahþeti; Mustafa'nýn içinde yok. Bu gericiliði yok etmek için tek çözümün devrimler olduðu ortadaydý. Bu yüzden Atatürk devrimleri; en büyük demokrasi adýmlarý olarak atýlmýþtýr.

Yanlýþ: Vahdettin, Mustafa Kemal'e, 'Paþa devleti kurtarabilirsin!' dedi.

Doðrusu: Filmin içinde hemen ortaya çýkýyor. Biraz sonra; Mustafa Kemal'in Harbiye Bakaný olmak istediði ama bunun padiþah tarafýndan kabul edilmediði söyleniyor. Gerçekten de Mustafa Kemal; Vahdettin'e bazý öneriler götürmüþ ama Padiþah Vahdettin bunlarý kabul etmemiþtir.

Yanlýþ: Kemal Paþa, Çanakkale'de yaptýklarýnýn bilinmediðini görünce ve Harbiye Nazýrý da yapýlmayýnca umudunu kesip Anadolu'ya gitmeye karar verdi.

Doðrusu: Filmin içinde var: Ýngilizler; aralarýnda Kemal Paþa'nýn da bulunduðu tehlikeli isimlerin Ýstanbul'dan uzaklaþtýrýlmasýný istiyor. Bu arada; Mustafa Kemal de durumu gözlemliyor ve Ýstanbul'dan umudunu kesip yeni bir mücadele baþlatmak için Anadolu'ya geçmeye karar veriyor. Vahdettin de onu pasifize etmek için Karadeniz Bölgesi'ne yolluyor. Mustafa Kemal gidecek; burada, Rumlara karþý direnen Türkleri yola getirecek... Ýþte hayal bu... Can Dündar; vataný kurtarsýn diye gönderdiði Mustafa Kemal'i idama mahkum ettiren Vahdettin gerçeðini gizliyor.

Yanlýþ: Mustafa Kemal; Osmanlý Ýmparatorluðu yýkýldý dedi; sonra padiþahý, halifeyi, devleti kurtarmak için harekete geçti.

Doðrusu: Mustafa Kemal; Sevr'den sonra Osmanlý devletinin fiilen ortadan kalktýðýný söyledi. O devleti ayaða kaldýrmak, halifeyi Hýristiyan esaretinden kurtarmak gibi sloganlarý yer yer kullanmýþtýr. Bir kurtuluþ mücadelesinde; padiþahçý bir toplumu harekete geçirebilmek için böyle pratik sloganlar kullanmak kaçýnýlmazdý. Can Dündar; Mustafa Kemal'i bu pratik tutumu
yüzünden bir sahtekar gibi sunmaya çabalýyor. Bir gizli reklam daha.

Yanlýþ: Halka dinsel düþünce veren, Ýslami düþünce üreten tekkeler kapatýldý.

Doðrusu: Ýþte Can Dündar burada daha açýk olarak ortaya çýkýyor: Tekkelerin kapatýlmasýný bir devrim gibi aktarýrken; araya sokuþturduðu o sýfatlarla (Ýslami düþünce üreten, vatandaþa din bilgisi veren) tekkeleri yücelterek karþý devrimcilerin safýna geçiyor.

Yanlýþ: 'Harf devrimi ile eski yazýlý koca bir tarih sýfýrlanmýþtý.'

Doðrusu: Eski yazýya dayalý kültürün sýfýrlanmadýðýný bugün hep birlikte yaþýyoruz. Arap alfabesinin deðiþtirilmesi ile eðitim öðretim müthiþ bir hýz kazanmýþtýr. Bunu film de itiraf ediyor.

Yanlýþ: Muhalefeti sildi, otoritesini gösterdi; þeyh haline geldi'

Doðrusu: Can Dündar gibi öbür liberal aydýnlar da bilsinler: Atatürk, daha padiþahlýk düzeni dýþýnda hiçbir þey bilmeyen bir toplumu cumhuriyete geçirdi. En büyük demokrasi hareketi budur. Ve yine olaðanüstü bir açýlým yaptý: Cumhuriyetin kuruluþundan bir yýl geçmiþti ki ikinci bir parti kuruldu: Terakkiperver Cumhuriyet Fýrkasý. Bu parti gericiliðin odaðý olunca da
cumhuriyet mahkemeleri kapattý.

Yanlýþ: 'Gözünü kýrpmadan en yakýn arkadaþlarýný idama gönderdi.'

Doðrusu: Can Dündar yine saptýrýyor. Suikastçi gericilere idam kararýný Ýstiklal Mahkemesi verdi. Mustafa Kemal de o mahkemeden bazý arkadaþlarýný kurtardý. Ýzmir Suikasti'nin neden yapýldýðýný iyi incelemeden böyle genel hüküm üreterek günümüze yine göz kýrpýyor Can Dündar.

KAYNAKLARI TEK YANLI

Can Dündar, Senaryoyu oluþtururken belli ki Rauf Orbay-Ali Fuat Cebesoy penceresinden bakmýþ dünyaya. Bu parti kurulduktan sonra Doðu'da Þeyh Sait ayaklanýyor. Cumhuriyet yýkýlma tehlikesiyle karþý karþýya kalýyor. Ýsyan'dan sonra da gerici kurumlarý temizlemek için Mustafa Kemal daha kararlý biçimde harekete geçiyor. Ýþte o çok övdüðü tekkeler de bu süreçte kapatýlýyor.

Yanlýþ: 'Devrim, evlatlarýný yiyordu!'

Doðrusu: Devrim; evlatlarýný yemedi. Tasfiye edilenler; cumhuriyet aleyhinde olan subaylardý.

Bunlarýn, 'Ben padiþahýn ekmeðini yedim!' diyerek cumhuriyete karþý çýktýklarýný Can Dündar görmezden gelmiþ.

Can Dündar; önyargýlý olduðundan üniversite reformundan; 1930'larda Almanya'daki bilim adamlarýnýn binbir zorlukla Türkiye'ye getirilerek medrese sisteminin yerine bilim sisteminin yerleþtirilmesinden de haberi yok. Veya öyle gözüküyor. Sadece üniversite reformu bile büyük demokratik devrimdir...

Yanlýþ: 'Halktan korkuyordu. Hep yalnýzdý.'

Doðrusu: Atatürk, kalabalýklardan korksa, beþ kiþiyle nasýl olur da devrimlerle bitecek bir maceraya atýlýr? Bu iddia; Atatürk'e yapýlmýþ en derin saldýrýdýr. O; hiç yalnýz deðildi.

Atatürk'ün sofrasý da bir ayyaþ sofrasý deðil, bilim üretilen bir alandý. Asýl ayyaþ sofralarý Osmanlý sarayýnda kuruluyordu. Ýsterse Can Dündar'a belgelerini verebilirim...

Eksikler pek bol: Mustafa Kemal; sadece Türkiye ile sýnýrlý bir lider deðil. O; Avrupa'yý, Balkanlarý, Ortadoðu'yu etkilemiþ önemli bir isim. Bundan hiçbir iz yok.

Can Dündar; Atatürk dönemi dýþ politikasýna yer verirse acaba bugünkü dýþ politikamýzýn rezil duruma düþeceðinden mi korktu?

Türk Tarih Tezi'ni ve Güneþ Dil Teorisi'ni de sadece eðlenmek için anan Can Dündar; belli kesimlerden aferin alacaktýr.

Filmin müziði de kurgusu da, montajý da bir curcuna, tam bir amatör iþi... Goran'ýn ismi bile o kötü ve karýþýk müziði kurtaramamýþ... Sabancý Üniversitesi'ni gayrimilli kültürel iþlerin merkezine çeviren Sabancý yöneticilerinin bu sponsorluðu beni þaþýrtmamýþtýr. Kendileri hangi millete mal satacak, çok merak ediyorum.

Kaynak: Güneþ



Mesaj 3 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 03.05.2010 - 13:20 tarihinde.
Gönderen: 03.05.2010 - 11:30
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
KURAN ANLAŞILMAK İÇİN İNDİRİLDİ.
309 Mesaj -
Osmanlýyý mahveden Kuraný kitap arasýna hapsedip onun yerine ne bildiði meçhul hocalarýn Kuran diye yaydýklarý özellikle EMEVÝ HEZEYANLARIYLA donatýlmýþ bir din anlayýþý idi.

Oysa pek çok ayet Kuranýn mutlaka anlaþýlmasý gerekir diye uyarýlarla dolu.
Atatürkün Türkçe ezandaki masum hatasý bundandýr. Ezani Muhammediyenin aslýna uygun arapça okunmasý hem sünnet olarak hemde Ýslam coðrafyasýnýn ortak sesi olmak açýsýndan önemliydi çünkü. Fakat Atatürkün niyetini çok iyi bilip anladýðým için ona bu masum hatasýnda kýzamýyorum.

Diðer bir giriþimi olan ANADÝLDE YANÝ TÜRKÇE ÝBADET ise kaynaðýný yine Kurandan ve özellikle aþaðýda vermiþ olduðum ayetden alýr.
Bu yeniliðin getirilme nedeni ise Osmanlýyý mahveden arapçýlýðýn, Cumhuriyetide mahvetmesini önlemek, yani din adýna cehaletin ortadan kaldýrýlmasýdýr.

Þüphesiz okuduðunuz ayetlerin kelime kelime arapça anlamlarýný biliyor ve okuyorsanýz bu en güzeli. Fakat Allah hiç kimseyi arapça öðrenin diye zorlamýyor. Tam tersine Kuraný dilinde öðrenmesi kapýsýný açýk tutuyor.

Bu konuda çatýþmanýn hiç kimseye faydasý yoktur. Sonuçta her müslüman hangi dilde ibadet ederse etsin bunun için hesabý için muhatap yalnýzca Allahtýr. Bu tür iþler ancak bir müslümanýn kendi nefsinin ayýplarýný araþtýrmak yerine baþkalarýna kusur bulup kendini kandýrmasýna yarar.

Ki ben bu sözleri namaz kýlarken tüm sure ve dualarý arapça okuduðum halde bunlarý rahatlýkla söylüyorum. Çünkü ne okuduðumu ve manasýný biliyorum. Ama bunu her müslüman yapmýyor, yada yapamýyor.

FUSSÝLET SURESÝ, 44 : Ve lev cealnâhu kur’ânen a’cemiyyen le kâlû lev lâ fussilet âyâtuh(âyâtuhu), e a’cemiyyun ve arabîy(arabîyyun), kul huve lillezîne âmenû huden ve þifâun, vellezîne lâ yû’minûne fî âzânihim vakrun ve hûve aleyhim amâaglaamen), ulâike yunâdevne min mekânin baîd(baîdin).

Meal,
Diyanet Ýþleri : Eðer biz onu baþka dilde bir Kur’an yapsaydýk onlar mutlaka, “Onun âyetleri geniþçe açýklanmalý deðil miydi? Baþka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki: “O, inananlar için bir hidayet ve þifâdýr. Ýnanmayanlarýn kulaklarýnda bir aðýrlýk vardýr ve Kur’an onlara kapalý ve anlaþýlmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamýyorlar).”


Ýþin en feci tarafý namazda dua ve sureleri arapça okuduktan sonra manasýný bilmeye gerek yok eðiliminde ve kabulünde olan oldukça büyük bir çoðunluk var. Ýþte onlar maalesef bilmeden yada bilerek Allahýn "Ne okuduðunuzu biliniz" hükmüne muhalif duruma düþmüþ oluyorlar.

Unutmayýbýz ki Allah'ýn Resulünden nalen gelen muazzam ibret bir olay vardýr bu konuda. Faers kökenli bir sahabe Allahýn Resulüne gelir ve dualarý ezberleyemediðini söyler. Efendimiz en kolay hangisini okuyabiliyorsan onu oku der. Onuda yapamýyorum cevabýný alýnca Efendimiz "ALLAH'I ZÝKÝR ÝÇÝN AKLINA NE GELÝYORSA ONU OKU ÖYLEYSE" der.

Dinimiz kolaylýk dinizdir. Ne diyor bir hadisinde Efendimiz, "Kolaylaþtýrýnýz! Zorlaþtýrmayýnýz! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz"
Peki bu kolaylýklar nelerdir ? Elbetteki içinde ibadet olmak üzere din içerikli her þey. Tabi ibadetin özünü bozmadan, aslýna sadýk kalarak.

Bakara suresi, 185 de alemlerin Rabbinin Oruca istinaden irade kýldýðý "ALLAH SÝZÝN ÝÇÝN KOLAYLIK DÝLER" ifadesi aslýnda dinin tamamýný kapsar. Ýþte üstte verdiðim hadisi þerifte bu anlamda bu ayetle örtüþmektedir.

BAKARA SURESÝ, 185 : Þehru ramadânellezî unzile fîhil kur’ânu huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkân(furkâni), fe men þehide minkumuþ þehra fel yesumh(yesumhu), ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) yurîdullâhu bikumul yusra ve lâ yurîdu bikumul usra, ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum teþkurûn(teþkurûne).

Meal,
Diyanet Ýþleri : (O sayýlý günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doðru yolun ve hak ile batýlý birbirinden ayýrmanýn apaçýk delilleri olarak Kur’an’ýn kendisinde indirildiði Ramazan ayýdýr. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaþýrsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadýðý günler sayýsýnca baþka günlerde tutsun. Allah, size kolaylýk diler, zorluk dilemez. Bu da sayýyý tamamlamanýz ve hidayete ulaþtýrmasýna karþýlýk Allah’ý yüceltmeniz ve þükretmeniz içindir.




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 03.05.2010 - 12:51 tarihinde.
Gönderen: 03.05.2010 - 12:33
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
vaha1972 su an offline vaha1972  
Konu icon   
69 Mesaj -



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son vaha1972 tarafından, 03.05.2010 - 16:16 tarihinde.
Gönderen: 03.05.2010 - 16:12
Bu Mesaji Bildir   vaha1972 üyenin diger mesajlarini ara vaha1972 üyenin Profiline bak vaha1972 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
922 Mesaj -
(sözüm meclisten disari)
deveye sormuslar "boynun neden egri?"
demis "nerem dogruki?"

sayfalar dolusu cevap yazarak
okuyan kardeslerimizi bunaltmak yerine
alintilar yaparak lisa kisa cevaplar ile yetinelim insaAllah


Alinti
Mustafa; döneminde Batý tarzý eðitim vermeye çalýþan Þemsi Efendi mektebine kaydoldu.
Bu mektep iki kez yobazlar tarafýndan basýldý.
Sebebi de Þemsi Efendi'nin cüz yerine tebeþir ve kara tahta kullanmasýydý.

heeee
borada yobazlar müslümanlar oluyor yani !
e iyiii
sen bir yahudi olarak müslüman ismi altinda mektep ac
sonrada batili yetistir
e madem bati tarzi egitim verilecek
o zaman normal bir isim altinda ac kardesim !!!


Alinti
Ýþte Atatürk için kaleme alýnan þiirlerden hem onu aþaðýlayan
buna karþýlýk hem onu putlaþtýran þiirler asla ve asla Atatürkü baðlamaz..

ne kadar basit degilmi
sen koskoca bir dikdatör olacaksin
koskoca bir milleti susturacaksin
ama üc bes tane capulcunun(!) iki kalemini susturamayacaksin...?
(biz de yedik !)


Alinti
Atatürk bununlada yetinmeyip Osmanlýnýn yapmadýðý bir þeyi gerçekleþtirmiþ
ve Diyanet iþlerini kurarak ve din adamlarýnýn maaþlarýný devlet tarafýndan ödeterek,
dinin ehil ellerde kalmasý için elinden geleni yapmýþtýr

bir dünya devleti olan ve seriat ile yönetilen osmanlinin diyanete ihtiyaci yoktuki
öyle bir vakfa ihtiyaci olsun
hem, osmanlinin nerdeyse her kadi'si diyanetten daha DinAyetti
ve maaslarinida hükümdar veriyordu


Alinti
Bir ülkeyi esaretten kurtaran, namusuna, topraklarýna sahip çýkan
geçmiþ bataðýndaki yanlýþlara sürünmesin diye caný pahasýna yenilikler getiren...

özür kabahattan büyük
mkamal olmasaydi maresal fevzi cakmak olurdu lider... yada bir baskasi
Allahi inayetiyle ve o iman dolu türküyle kürdüyle, laziyla cerkeziyle olmasaydi milletim
neye yarardi senin fevzi cakmagin yada mkamalin !!!
top yekün birlik ve beraberlik icinde kazanilan bir zaferi
sadece bir tek kisiye mal etmek ne kadar dogru olur ?

Alinti
Ataturk`ten Can Dundar`a Mektup Var
Utandým çocuk

(Hasa) Allahin adina karar veren
(Hasa) Kur'an'a kendine göre yorum veren
(Hasa) islerine gelmediginde Peygamberin söylediklerine uymayan bir zihniyetin
mkamal hakkinda degil yorum, siirler bile yazmasi hic de sasirtici degil

vatandasimizin can dündarin mustafa filmine getirilen
yanlis-dogru icerikli yorumlara deginmeye bile gerek yok
zaten yazilar kendi icinde bile celiskili

cumhuriyet konusuna gelince
malum zihniyet neredeyse cumhuriyeti Hak diye Ayet ve Hadis getirecek
(Estagfurullah el aziym)

ne ilginc
Kur'an-i anlamak icin Kur'an dilini ögrenmiyorsun
Kur'an-i anlatmak icin kendi diline ceviriyorsun
iyi de... mademki Kur'an cümle aleme indirildi
o zaman her ülkenin diline cevrilmesi gerekir !
ki, her dünya dili icin de bir derin alim gerektir !
alim olmak icin de islam fakültesi bitirmek gerek !
(imam hatipli olanlar askeri okullara bile alinmiyorken)
varmi kopya kanunlu Türkiyemizde böyle bir imkan ?

mkamal konularinda en ilginc olan ise
hemen hemen her mesajda mkamali Hz Ali (k.v.) ile bagdastirmak...!
maksat n'ola acep ?
belkide mkalain (dogrusunu Rabbimiz bilir)
Hz Ali (kv) soyundan geldigini ima etmek...?
(e mkamalin soyu taa konya ya kadar getirildigine göre...!)


ya arkadaslar
mademki belirli belgeler belirli bir zaman sonra acilabiliyor
e o zaman acilsin artik arsivler de bilelim artik ak ile karayi...!

selametle
Gönderen: 04.05.2010 - 03:37
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
ARKASINA BAKA BAKA YÜRÜYEN TÖKEZLER...
309 Mesaj -
Dai senin bu alýntýlarýn çok ama çoook hoþuma gitti. Neden olduðunu okudukça anlayacaksýn.
Senin alýntýlarýný ve þaheser hezeyanlarýný kutucuk içinde verdikten sonra benim seni tatmin edecek kendi düþüncelerimi okuyacaksýn. Emin ol....

Sayfalar dolusu yazmakta benim isteðimden deðil, senin akýllara durgunluk verecek anlayýþ kýtlýðýndan ve o bahsettiðin deveciðin özelliklerden biri olan feci inadý taþýyor olmandan kaynaklanýyor.
Atasözünede aynen katýlýyorum. Ne tarafýný düzeltmeye çalýþsam bir baþka taraftan baþka bir þekilde feci halde pörtlüyorsun.

Alıntı
Alinti
Mustafa; döneminde Batý tarzý eðitim vermeye çalýþan Þemsi Efendi mektebine kaydoldu.
Bu mektep iki kez yobazlar tarafýndan basýldý.
Sebebi de Þemsi Efendi'nin cüz yerine tebeþir ve kara tahta kullanmasýydý

heeee
borada yobazlar müslümanlar oluyor yani !
e iyiii
sen bir yahudi olarak müslüman ismi altinda mektep ac
sonrada batili yetistir
e madem bati tarzi egitim verilecek
o zaman normal bir isim altinda ac kardesim !!!




Sen bugüne gel hangi RESTAURANT da yemek yiyorsun, hangi HOSPÝTAL de muayene oluyorsun, hangi CATERÝNG þirketiyle yemek anlaþman var. Ýþ kollarý tabelalarýnda bu yazdýðým þekilde olan sayýsýz iþ yerinin isimleride böyle.
Misalmi ? Hemde gerçek olarak veriyorum. Bunlar Türkiyede yani. CENTRAL HOPÝTAL, ÝNTERNATÝONAL HOSPÝTAL, DELTA HOSPÝTAL, CALADDO RESTAURANT,

Bunlardan tüm þehirlerimizde yüzlercesi, binlercesi var. Hatta tamamen türkçe isimli iþ yerleri v.s. ler bunlarla neredeyse ayný miktarda.

Þimdi diyorum ki, o müslümanlarýn yaptýklarýný doðru buluyorsan sen niye saldýrýp bunlara savaþ açmýyorsun ? Yoksa iktidardakiler senin sinirlerinimi aldýlar ? Yada þöyle diyeyim senin sinirlerin yalnýzca Atatürkün adýný duyuncamý cin çarpmýþ gibi devreye giriyor ?


Alıntı
Alinti
Ýþte Atatürk için kaleme alýnan þiirlerden hem onu aþaðýlayan
buna karþýlýk hem onu putlaþtýran þiirler asla ve asla Atatürkü baðlamaz..

ne kadar basit degilmi
sen koskoca bir dikdatör olacaksin
koskoca bir milleti susturacaksin
ama üc bes tane capulcunun(!) iki kalemini susturamayacaksin...?
(biz de yedik !)



Dai senin atalarýnda herhalde sonradan hakkýnda yazýlanlar için kötü yada istemedikleri bir þey olunca mezarlarýndan çýkýp, bunlarý yapanlara saldýrýyorlar. Atatürk için bunu söyleyen varsa sakýn inanma. O iþ senin atalarýna has bir iþ. Allah vergisi yani....

Alıntı
Alinti
Atatürk bununlada yetinmeyip Osmanlýnýn yapmadýðý bir þeyi gerçekleþtirmiþ
ve Diyanet iþlerini kurarak ve din adamlarýnýn maaþlarýný devlet tarafýndan ödeterek,
dinin ehil ellerde kalmasý için elinden geleni yapmýþtýr

bir dünya devleti olan ve seriat ile yönetilen osmanlinin diyanete ihtiyaci yoktuki
öyle bir vakfa ihtiyaci olsun
hem, osmanlinin nerdeyse her kadi'si diyanetten daha DinAyetti
ve maaslarinida hükümdar veriyordu



Koskoca Osmanlýda onun içinmi erkeklerde okuyan oraný % 4 iken ve kadýnlarda KOSKOCA BÝR SIFIR iken vede Kuranýn ayetlerinin ne söylediðini halkýn % 98 inin bilmemesi yüzünden haçlýnýn nallarýný topladýk. Onun içinmi birinci dünya savaþýnda Almanýn verdiði aðýr silahlar olmasa düþmaný neredeyse ekmek býçaðý ve çaký ile karþýlýyorduk ???

Kadýlar DÝN AYET olduðu içinmi halk sersefil oldu ? Onun içinmi matbaa 274 yýl sonra osmanlýya geldi ?
kadýlar din ayet olduðu içinmi koskoca bir imparatorluk cehalet ve yokluk içinde haçlýnýn ayaklarý altýnda ezilip paramparça oldu ?
Yoksa Allah bu kadýlara verilen Kuranlarda "Sakýn okumayýn, öðrenmeyin, ilim tahsil etmeyin yoksa hepinizi tepelerim" diye ayrý bir ayetmi indirmiþti ?

Alıntı
Alinti
Bir ülkeyi esaretten kurtaran, namusuna, topraklarýna sahip çýkan
geçmiþ bataðýndaki yanlýþlara sürünmesin diye caný pahasýna yenilikler getiren...

özür kabahattan büyük
mkamal olmasaydi maresal fevzi cakmak olurdu lider... yada bir baskasi
Allahi inayetiyle ve o iman dolu türküyle kürdüyle, laziyla cerkeziyle olmasaydi milletim
neye yarardi senin fevzi cakmagin yada mkamalin !!!
top yekün birlik ve beraberlik icinde kazanilan bir zaferi
sadece bir tek kisiye mal etmek ne kadar dogru olur ?



Bence senin rahmetli babaannenin annesi bile Atatürkün baþardýðýný çok rahat baþarabilirdi Dai.
Behey körkütük tarih cahili, Atatürk bu iþe kalkýþtýðýnda bu saydýðýn Mareþal Fevzi Çakmak dahil cemi cümlesi ona DELÝ yada ÇILGIN yada baþka uçuk sýfatlar taktýlar. Çünkü þartlar o kadar kötü idi ki Padiþah dahi acz içinde ingilize yalvarýyordau "BÝZ BU HALDE TOPARLANAMAYIZ. BÝZÝ ONBEÞ YIL SÝZ YÖNETÝN" diye.
Üstelik paramparça olmuþ ve yalnýzca Ankara civarýnda küçük bir vatan parçasýna razý olmuþ olarak.

Oysa kurtuluþ savaþýndan sonraki onbeþ yýlda ne büyük bir ibrettir ki baðýmsýz bir cumhuriyet tümüyle kendini ispat etmiþ ve çok büyük merhaleler kaydetmiþti.

Atatürkün haricinde bu iþe güç verenleri kim inkar ediyor ? Kim anmýyor ? Ýþler liderleriyle anýlýr öncelikle.

Her þey Allahýn Atatürke ve onun önderliðinde bu millete yardýmýyla oldu. Tersi hiç mümkünmü ? Ama Allah bu asil iþe onu önder seçti. Hemde kendisinin bile bilmediði çok zaman önce, belkide ezelde.

Yoksa sen Atatürkün DON KÝÞOT un deðirmenlere saldýrmasý gibi bir kahraman olmasýnýmý bekliyordun ? Öyle bir þey yok.
Allahýn Resulü dahi ona gönül veren sahabenin iman gücü, bilek ve kýlýçlarýyla zalimlere üstün kýlýndý.

Yoksa sana Efendimizin Uhud'da, Hendek'te ve Bedir'de kafirlere tek baþýna saldýrdýðýný falanmý anlattý bir uçuk, kaçýk hoca ???? Sakýn inanma böyle þeylere. Olurmu ????

*** Bu alýntý manzarasýna verdiðin döküntü cevaplarýn gerisini buraya aktarmam kuru kalabalýk olur. Onun için içeriðine þöyle bir deðinmem yeterli.

Can Dündar bir haçlý hizmetkarýdýr. Modaya uyarak yani haçlý modasýna, Atatürkü acz içinde bir lider olarak göstermek ve halkýn gözünde küçük düþürmek için yaptýðý bu filme sponsor olarak önce Turkcell talip olmuþ fakat bu þirket Can Dündarýn filmde yediði sayýsýz haltý gördüðü ve halkýn tepkisi konusunda uyandýðý için sponsorluktan vazgeçmiþtir.

Ýþte bu safhada Türkiyedeki CÜMLE VATAN HAÝNLERÝNÝ BESLEYEN KAYNAKLARDAN BÝRÝ OLAN SOROS DEVREYE GÝRMÝÞTÝR.

Bilmem analatabiliyormuyum DAÝÝÝÝÝÝÝ ? Ne dersin ? Yoksa sende SOROS hizmetkarlarýndan falanmýsýn ?? ?

Allah yolunda alim olmak için Peygamber yada Veli olmak gerekir. Ýlim hatasýz sonuç demektir ki ona sahip olup alim olmak içinde bu vasfý taþýmak gerekir.
Allah yolunda hatasýzlýk ise yalnýzca Peygamberler ve Velilere nasip kýlýnmýþtýr. Onun dýþýnda deðil ilahiyat dahil, cümle din içerikli okullarý okusan ancak dinle ilgili çok okumuþ bir insan olursun o kadar.
Bu hal dahi alim dahi yapamadýðý gibi okumuþ din yolunda en büyük çarpýk kafalý birilerini bile ortaya koymasý büyük ihtimaldir.

Ortalýk bu anlamda yüksek okumuþ yüksekten sallayýp Allah indinde mahvolan TAHSÝLLÝ RUHBANLARLA dolup taþýyor. Zaten islam coðrafyasýnýn yaþadýðý kahýrda bir anlamda buradan kaynaklanýyor.l

*** Arþivler açýlýr merak etme. Deðiþen hiç bir þeyde olmaz. Atatürkün ne olduðunu ve saklanan olumlu taraflarýný defalarca anlattýk.
Ýþte bir tek bunlar var herþeyi deðiþtirebilecek olan.
AK la KARA yý anlayabilmen içinde önce burnunun dibinde yine AK la baþlayan ve ülkeyi yöneten güruhu anla yoksa duvara tosladýðýnda ancak anlayabileceksin.....Daha onun ne AK ne KARA olduðunu burnunun dibinde olduðu halde göremiyorken tarihin içinde ancak gömülüp kalýrsýn. Bir dahada çýkaramazlar seni, orada iþin biter.





Mesaj 4 kez düzenlendi. En son kolye7 tarafından, 04.05.2010 - 21:18 tarihinde.
Gönderen: 04.05.2010 - 13:57
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
RE: ARKASINA BAKA BAKA YÜRÜYEN TÖKEZLER...
922 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý kolye7
Sen bugüne gel hangi RESTAURANT da yemek yiyorsun, hangi HOSPÝTAL de muayene oluyorsun, hangi CATERÝNG þirketiyle yemek anlaþman var. Ýþ kollarý tabelalarýnda bu yazdýðým þekilde olan sayýsýz iþ yerinin isimleride böyle.
Misalmi ? Hemde gerçek olarak veriyorum. Bunlar Türkiyede yani. CENTRAL HOPÝTAL, ÝNTERNATÝONAL HOSPÝTAL, DELTA HOSPÝTAL, CALADDO RESTAURANT,
[/B]


o saydigin yahudi sermayesini vatanimin taa can damarina kadar getiren sistemi ben koymadim
Güle Güle
Gönderen: 05.05.2010 - 03:38
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
kolye7 su an offline kolye7  
RE: RE: ARKASINA BAKA BAKA YÜRÜYEN TÖKEZLER...
309 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Dai

Alıntı
Orijýnalý kolye7
Sen bugüne gel hangi RESTAURANT da yemek yiyorsun, hangi HOSPÝTAL de muayene oluyorsun, hangi CATERÝNG þirketiyle yemek anlaþman var. Ýþ kollarý tabelalarýnda bu yazdýðým þekilde olan sayýsýz iþ yerinin isimleride böyle.
Misalmi ? Hemde gerçek olarak veriyorum. Bunlar Türkiyede yani. CENTRAL HOPÝTAL, ÝNTERNATÝONAL HOSPÝTAL, DELTA HOSPÝTAL, CALADDO RESTAURANT,
[/B]


o saydigin yahudi sermayesini vatanimin taa can damarina kadar getiren sistemi ben koymadim
Güle Güle



Yahudi sermayesini sen getirmedinde Atatürkmü getirdi ? Ýsmet Ýnönü ile baþlayan ve sonradan gelenlerin cemi cümlesinin boy boy iþtirak ettiði bir süreç söz konusu.

Atatürk bu ülkeyi ayaða kaldýrýrken dýþardan bir tek kuruþ borç falan almamýþtýr. Her þey kendi varlýðýmýzla becerilmiþtir.

Fakat senin o çok beðendiðin her fýrsatta HAMDOLSUN çekenler bile bu halden çok memnunlar. Bir lider beni deliðe süpürmeyin kullanýn diye yalvardýðý þeytanýn aðababalarýna ve evlatlarýna nasýl karþý koyar.

Üstelik bu HAMDOLSUN cular býrakýn sermaye üretmeyi, eskilerin ürettiklerinide haraç mezaç yahudiye haçlýya peþkeþ çekiyorlar.

Ama merak etme onu yapacak olanlarýn vazifelerini devralacaklarý günler öyle çok uzakta deðil.


Gönderen: 05.05.2010 - 13:59
Bu Mesaji Bildir   kolye7 üyenin diger mesajlarini ara kolye7 üyenin Profiline bak kolye7 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 780 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
osman12 (77), vahvah71 (53), ssercan (50), sabr_yolcusu (56), Yorumsuz_91 (33), Asya6666 (62), angel (42), cankalemdar (39), meltem6666 (59), MeCaL (56), emiremre (44), ozdalomer (53), ayþeayd&#2.. (40), talha_34 (47), mhammettelo (43), leto18 (59), sinepuryan (42), Yalnizlik (39), BATAKLIK60 (55), kamil33 (54), hmfatih (62), Soldat34 (54), MrVoLKaN (37), yusuf kuyu (44), Yusuf_Adiyaman (53), farfarlone (41), Osman_20 (39), yunusemre_56 (58), eminecanersoy (46), eren.06 (60), tugba1986 (38), tanerok (41), MAHMUT2005 (48), musbaba18 (41), Bahar38 (40), ehhan ünlü (37), ard75 (68), ofliayhan61 (54), osman42 (45), enver66 (40), ayten66 (36), adem2007 (57), uludag64 (60), kadir ibraimi (35), Hace Türkistan (52), tufan03 (48), hasimpakirbaba (48), kuscu (60), ONUR45 (41), Allah_Asigi (41), _Hilal_ (40), aydin_yilmaz (42), cemil_keskin (64), cesurkagan (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62157 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.