lopinavir ritonavir ivermectin generique luvox generique luvox ivermectin cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » K İ T A P / K Ü L T Ü R / S A N A T » TİYATRO / SİNEMA / SANAT / MEDİA » Sabah ,Hasan Karakaya İle Ropörtaj Yaptı

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
der_ya su an offline der_ya  
Sabah ,Hasan Karakaya İle Ropörtaj Yaptı
875 Mesaj -
Vakit Gazetesinin keskin dilli yazarý Sabah'a Konuþtu...




Tam 31 yýldýr köþe yazarlýðý yapýyor. Eylül ayýnda stent takýlana kadar günde 16 saat çalýþtýðýný söylüyor. Hatta, gece yarýlarýna kadar gazetede çalýþtýðý için 'Vakit'in gizli yayýn yönetmeni' diye adý çýktý. "Her zaman iþim önce gelirdi, eþim de bunu bilirdi," diyor. Ýþte son günlerin en çok tartýþýlan yazarý Hasan Karakaya'nýn SABAH Pazar'a anlattýklarý......

Herkes merak ediyordu onu; kimdir bu adam? Eline düþeni hýrpalýyor, küfrediyor, hedef gösteriyor, hop oturup hop kaldýrýyor. Boynuna haç takan Müslüman kýzlara çatýyor... Bale kursu açanlarý 'Müslüman mahallesinde salyangoz satýyor' diye yerden yere vuruyor... Sýrf Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer Beþiktaþlý diye, ilkokul üçten beri tuttuðu takýmýyla iliþkilerini bir süreliðine 'dondurabiliyor...' Orhan Pamuk için "Yemek yediði kabýn içine pislemedi mi?" diye yazýlar yazýyor... Fazýl Say'a "Ulan sen hiç Türkiyeli olmadýn ki; arkaný dön ve çýk git" diyerek ayar çekiyor... Ahmet Hakan'a 'yataðýna iþeyen yazar' diye takýlýyor... Vitali Hakko'nun ölümünü birinci sayfasýndan veren Ýslamcý gazetelere itinayla teessüflerini iletiyor, Yahudilik üzerine uzun uzun yazýlar döþeniyor... Kimine göre haddini aþýyor, kimine göre 'süper' yazýyor... Sert üslubu, fanatikliði, küfürleri ve tabii Ahmet Hakan'la girdiði polemikler yüzünden son yýllarýn en tartýþmalý isimlerinden... Türkiye'nin en fanatik dinci, radikal gazetesi Vakit'te yazýyor. Ama artýk Vakit okumayanlar bile onun adýný biliyor... Bu röportajý okumanýz için gerekenleri sýraladým. Buyurun tanýþýn kendisiyle lütfen...

- Ýslamcý basýnýn, hatta Türk basýnýnýn en sivri, en sert, en küfürbaz yazarý olduðunuzu kabul ediyor musunuz?
- Yani... Ýlla böyle yazýlar yazayým amacým ya da düþüncem yok! Bu tamamen doðaçlama geliþiyor. Birçok yakýným, tanýdýðým da ayný þeyi söyler; duygusal yönü aðýr basan bir insaným. 'Manyaklýk derecesinde duygusal' derler bana. Dolayýsýyla olaylar olmasý gerekenin dýþýnda geliþtiðinde, biraz sert tepki veriyorum. Küfürbaz meselesine gelince, bunu reddediyorum!

- Karýsýna bile küfrettiðiniz köþe yazarlarý var, yapmayýn!
- Baþörtülü olduklarý için okuyamayan kýzlara '200 milyonu bastýr soyunsunlar, 300 milyonu ver baþka þey yapsýnlar' diyen Fatih Altaylý'ya yazýlmýþtý o yazý. Çok aðýr bir saldýrý vardý. Ben de 'Bu parayla oluyorsa, sizin yakýnlarýnýz da bunu yapar mý?' manasýnda söyledim. Evet, sertti ama onun ifadeleri de çok sertti.

- Böyle davrandýðýnýz için mutlu oluyor musunuz peki?
- Hayýr, aslýnda çok rahatsýz oluyorum. Bir söz var ya; adý çýkmýþ dokuza inmez sekize diye... Küfürbaz kelimesi yapýþtý bana ve bir türlü atamýyorum. Ama þunu da söyleyeyim; artýk aldýrmýyorum. Herhalde kanýksadým!

- Sonra piþman oluyor musunuz böyle yazýlar yazdýðýnýz için?
- Hayýr, kesinlikle! Hiçbir yazýmdan piþman deðilim, ben kesinlikle düþünerek, hesap ederek falan yazý yazan biri deðilim. Belki, mahkemeleri düþünerek dozajý biraz düþürüyorum ama çok fazla düþünerek yazmýyorum.

- Peki gazeteye dönelim... Yine tartýþma yarattýnýz yeni yýlýn ilk günlerinde; 'Yýlbaþý Rezilliði' diye manþet attýnýz. Yýlbaþýnýn kutlanmasý sizi neden rahatsýz ediyor gazete olarak?
- "Biz aslýnda Noel'i deðil, yýlbaþýný, yeni bir yýla giriþi kutluyoruz" diye savunma yapýyor herkes ama bütün doneler sizi Hýristiyanlýða götürüyor! Mesela bir çam aðacý var, ona asýlan çoraplar, çanlar var. Bunlarýn hepsi Hýristiyanlýðýn simgesi, bunlarýn bizi asýl benliðimizden uzaklaþtýrdýðýný düþünüyoruz. Karþý olmamýzýn nedeni bu...

- Yani yýlbaþýnýn kutlanmasýna deðil Noel simgelerine karþýsýnýz, öyle mi?
- Adam kutlayacaksa kutlasýn, zaten kutluyor, evinde eþiyle dostuyla içki içmesine bir þey dediðim yok ama bu topluma yerleþiyor, kanýksanýyor artýk! Noel Baba'ydý, çamdý falan derken, ister istemez ben soruyorum, biz kimiz?

- Ýnsanlar çam aðacýyla kendini mutlu hissediyorsa kime ne bundan?
- Ertesi günkü taciz fotoðraflarýný gördünüz! Taksim yýlbaþýnýn simgesi bir yer, herkes orada, turistler de yýlbaþýna girmek için Taksim'e gelmiþ. Bu insanlar kolay kolay bir kadýna tacizde bulunmazlar, mutlaka içki içtiler. Ýçen insan ne yaptýðýný bilemez, beyinle baðlantýsý kesilir. Hemen her yýl oluyor bunlar, biz bunu gündeme getirmeye, buna vurgu yapmaya çalýþtýk. Yoksa evinde kutlasýn!

'YILBAÞI REZÝLLÝÐÝ' BAÞLIÐI
- Türkiye'de sadece yýlbaþý diye taciz olmuyor ki, ne yazýk ki her zaman, her yerde taciz var!
- Çok iyi bir noktaya temas ettiniz, biz de asýl kimliðimizden uzaklaþtýkça bunlarýn olabileceðini söylüyoruz. Mesela sigaraya yasak geliyor ama içkiye gelmiyor, 'mahalle baskýsý' deniliyor.

- Ýçkiye de mi yasak gelsin?
- Zararlýysa o da zararlý! Duyarlýlýk gösterilmeli...

- Ertuðrul Özkök de yazmýþ bugün (perþembe)... Dubai'de, Katar'da, Suudi Arabistan gibi Müslüman ülkelerde yýlbaþý âdetleri deðiþiyor, kutlamalar yapýlýyor. Bizde ise tersine... Bu, 'zýndýklýk' olarak yorumlanýyor. Hedef gösterme deðil mi bu?
- Hayýr, kesinlikle! Kartel gazeteleri olarak tabir ettiðimiz gazetelerin, türban ya da baþörtülü bir kadýn resmini gösterip 'Bu nasýl bir görüntüdür' diye sormasý hedef göstermeye girer ama 'yýlbaþý rezilliði' manþetinde sadece eleþtiri vardý. Sokaklarýn kusmuklarla dolmamasý, tacizlerin olmamasý için bunu söylüyoruz. Yani olaya dini açýdan, Ýslami açýdan bakýyoruz. Ýslam'ýn içkiyi, sigarayý, bütün kötü alýþkanlýklarý yasaklamasýndan hareket ediyoruz. Cenab-ý Allah bir þeye yasak koyduysa bunda bir hikmet olduðuna inanýyoruz. Bu görüþü ifade etmek için de yýlbaþý bir vesile belki...
Ama imam bana negatif baský yaptý!
Manisa Salihli doðumluyum; ilkokul, ortaokul ve liseyi orada okudum. Babam çiftçiydi. Dindar ve muhafazakâr bir ailede büyüdüm. Gazi Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi mezunuyum, okurken de çalýþmaya baþladým. Aslýnda içimde bir ukdedir, bunu söylemek isterim; ilkokuldan sonra Ýmam Hatip'te okumak istiyordum. Bütün aile onaylamýþtý ama çok enteresandýr, mahalle baskýsý falan deniliyor ya, imam negatif baský yaptý! Nedeni de ilkokul döneminde Kuran kursu aldýðýmýz imamýn 'Bundan imam olmaz,' demesi! Niye olmaz? 'Çünkü ezberi, okumasý güzel falan ama sesi yok!' iddiasýndaydý... Öte yandan lise bitene kadar gazeteciliðin bir okulu olduðunu bile bilmiyordum. Radyodan duydum bu okulu. Birinci yýlýn sonunda hocam olan, Murat Bardakçý'nýn babasý Ýlhan Bardakçý'nýn tavsiyesiyle Barýþ gazetesine girdim. CHP'nin yayýn organýydý. Yani sol bir ortamda yetiþtim... (gülüyor) Sonra Yeni Gün, Telgraf, Baþkent, Hür Anadolu, Son Havadis'te çalýþtým. 1976'da Ýstanbul'a geldim; Milli Gazete, sonra Türkiye gazetesi... Toplam 35 senedir çalýþýyorum. Köþe yazmam da 31 seneyi buldu..."
Kýzýmýn mecburen okulda baþý açýk!

- Kaç yýllýk evlisiniz?
- 1977'den beri evliyiz; unutmayayým da!

- Kaç çocuðunuz var?
- Bir kýz bir oðlan. Oðlum biyoloji okudu, kýzým Türk Dili ve Edebiyatý.

- Kýzýnýzýn baþý açýk diye biliyorum, doðru mu?
- Yok örtüyor ama okulda mecburen açýyor.

- Yazý yazarken bu yasak da sizi kamçýlýyor mu? Yani kýzýnýzýn okula gitmek için baþýný açmak zorunda kalmasý?
- Ýnsanýn yaþadýklarý elbette etkiler insaný. Hele insanýn kendi evladý söz konusu ise daha da etkileniyor. Aslýnda mahalle baskýsý, inanç olayýný falan býrakýn, özgürlük bazýnda söylüyorum; baþý açýða saygým var, onun yaþam biçimine müdahale edilmesine karþýyým ama kapanmak istiyorsa bu da özgür býrakýlsýn.

- Sizin gibi radikal bir adamýn kýzý baþýný açýyor. Hiç eleþtiriliyor musunuz? Mahalle baskýsý var mý yani?
- Hayýr, hiç yok, olmadý...
Ben gizli yayýn yönetmeni deðilim
Vakit'in gizli yayýn yönetmeni olduðunuz konuþuluyor. Nedir gerçek?
- Yok, hayýr! Bizde toplam altý kiþiden oluþan bir yayýn kurulu var, ki bu, çekirdek kadrodur. Herkesin bir oy hakký var.

- Oy çokluðuna göre mi haber seçiliyor?
- Bir anlamda öyle...

- Yayýn yönetmeni tek baþýna karar vermiyor, öyle mi?
- Hayýr, kesinlikle! 15 yýldýr bu böyle.

- Geceleri gazetede kaldýðýnýz söyleniyor. Günde kaç saat çalýþýyorsunuz?
- Bayaðý bilgi toplamýþsýnýz (gülüyor). Ýþin doðrusu, 13 Eylül'e kadar günde 16 saat çalýþýyordum. Ta ki stent takýlana kadar...

- Niye kendinizi bu kadar kaptýrdýnýz
- Çok özür dileyerek söylüyorum; gazetelerde bir çalýþanlar vardýr, bir de eli kýçýnda dolaþanlar! Ben hep o çalýþanlardan oldum; bu performansý bütün gazetelerde gösterdim, önce iþim gelirdi. Eþim de hep "Ben Hasan Bey'in ikinci eþiyim," der. Sabah 05.00'lere kadar çalýþýrdým. Þimdi 10 saat çalýþýyorum.

- Niye bu kadar uzun yazý yazýyorsunuz? Sizin kadar uzun yazan yok sanýrým...
- Bir de Hýncal Uluç var!

- Tutamýyor musunuz kendinizi?
- Biraz öyle. Herhalde birikim, duygu, bilgi yan yana gelince tutamýyorum. Þu da var ki; kýsaltmaya çalýþtým, okuyucudan tepki geldi!


Ahmet Hakan'ýn dönekliðine kýzýyorum
"Ya bir insan tutarlý olmalý... 35 yýllýk meslek hayatýmda, hiçbir yazýmda geçmiþ patronlarým aleyhinde veyahut da o camia aleyhinde yazý yazmadým! Þikâyetin varsa orada durmazsýn, çeker gidersin. Ýnsanlarýn arkasýndan konuþmasýna, dönekliðine kýzýyorum. Ama birader! Kendi ailesine, annesine babasýna bile büfeci Ýslam, büfeci Müslüman diye yazýlar yazýyor! Bu 'yediðin kaba etmek'tir! Ahmet Hakan Kanal 7'deyken bir yazýmýn baþlýðý þuydu: Ülker'siz çay saati, Ahmet Hakan'sýz haber saati düþünülemez! Gerçekten iyi sunucu ama bu camiadan ayrýldý. Zaten bu camiada eðreti duruyordu..."

Ertuðrul'un þahsi görüþleri çok farklý
"Ertuðrul Özkök'le zaman zaman görüþüyoruz, çok iyi biridir, zeki bir insandýr. Hürriyet gibi bir gazetenin baþýnda bunca yýl kalabilmek beceri ister. Ama ben onun hassas dengeler gözetmek zorunda olduðunu, kendisini tam olarak ortaya koyamadýðýný düþünüyorum. Þahsi görüþleriyle kurumsal görüþleri tamamen farklý! Mutlaka bu, birçok gazetecide vardýr, hatta toplumun birçok kesiminde bu vardýr, Ertuðrul'un yüzüne karþý da söyledim böyle olmamasý gerektiðini, bunun yanlýþ olduðunu... Çok sert görünen eleþtirilerime raðmen konuþmuþuzdur, 'haklýsýn' dediði çok olmuþtur. Dostluðumuz devam ediyor yani..."

Fazýl Say da Pamuk gibi Ermeni damarý yakaladý!
- Fazýl Say'ýn gitmekten bahsetmesini çok eleþtirdiniz. Bir insanýn yaþadýðý ülke hakkýnda eleþtiri yapmasý sizi niye rahatsýz ediyor?
- Orada bazý hakaretler var, 'Bakanýn eþi türbanlý, bu ülkede yaþamaktan býktým,' filan diyor. Canlý yayýnda da içindekini döktü; Osman Yaðmurdereli gibi bir insana, dünya tatlýsý bir insana "Göbeðini kaþýyan adam," dedi. Yapmayýn ya! Bunlarý yaparsan; eleþtirilere, saldýrýlara, hakaretlere de katlanýrsýn.

- 'Arkaný dön ve çýk' diyerek hedef göstermek, ayrýmcýlýk yapmak niye peki?
- Ayrýmý ben yapmýyorum, adam ayrýmý yapmýþ zaten; "Yüzde 70 yüzde 30," demiþ...

- Anlamadýðým þu; bu yazýlar yeterince gergin olan ortamý iyice germiyor mu?
- Geriyor elbette, baþta beni geriyor! (gülüyor) Ama Fazýl Say gibi müziðiyle deðil de, siyasi polemiklerle gündeme gelen bir insandan bahsediyoruz. Mesela Orhan Pamuk, kalkýyor "Kürtleri ve Ermenileri öldürdük," diyor. Türkiye'yi tanýyor musun gerçekten, sen tarihçi misin? Býrakýn tarihi, Türkiye'yi bile tanýmýyor. "Ýmam ikindi saatinde caminin balkonundan ezan okudu," diyor kitabýnda. Camide balkon yoktur kardeþim, minare vardýr! Yani bunlarý birilerine þirin görünmek için söylüyorsan, karþýnda beni bulursun.

- Fazýl Say'ý da 'Kilise müziði yapýyor zaten,' diyerek eleþtirdiniz..
- O tartýþmanýn devamýnda, 'Kimler sanatçý?' diyerek söyledim...

- Kilise müziði yaptýðý için mi sanatçý deðil?
- Sanat denilen þey orijinal bir þey ortaya koymaksa, sen orijinal bir þey koymuyorsun kardeþim! Nihayetinde Beethoven'ýn, Mozart'ýn yaptýðý bir kilise müziði var ortada...

- Beste yapýyor bu adam...
- Ayný kalýpta yapýyor! Tarkan da yapýyor beste, diðer sanatçýlar da yapýyor. Sen o beste yapan insanlara sanatçý demiyorsan... Yani Fazýl Say için bu argümanlarý geliþtirenlere söylüyorum, yani oradan eleþtiriyorum.

- Hiçbir þey anlamadým. Birinin sanatçý olup olmadýðýný kilise müziði yapýp yapmamasýyla mý deðerlendiriyorsunuz?
- Hadise, orijinal bir þey ortaya koymak.

- Adam beste yapýyor iþte...
- Ama kilise müziði çerçevesinde yapýyor. Yakýnda göreceðiz, Akdamar diye bir projesi varmýþ. O da enteresandýr, Ermeni keþiþinin kýzýyla, Müslüman bir çobanýn aþk hikâyesi... Yine Ermeni damarý yakaladý! Yani "Ermeniler'i kestik," diyen Orhan Pamuk ödül aldý, bu da bir Ermeni efsanesini müziðe aktaracak, herhalde Nobel müzik ödülü alýr! Bu benim görüþüm... Adam sonuçta baþardý, gündeme geldi ve kültür bakaný ile görüþmeyi baþardý. Bundan sonra herhalde baþbakan tarafýndan da kabul edilir. Baksanýza gitmekten de vazgeçti...
- Dansý onaylamýyor, bale yapaný dýþlýyor, haç takana küfrediyorsunuz. Mahalle baskýsý tam da bu deðil mi?
- Önce mahalleyi tarif edelim. Mahalle kimin mahallesi?

- Herkesin olamaz mý?
- Elbette olur, o mahallede herkes yaþayabilir, o ayrý konu ama Müslüman mahallesinde salyangoz satmak diye bir tabir var ya... Mahalle çoðunluðunun, Fazýl Say'ýn deyimiyle 'yüzde 70'inin baský altýna alýndýðý' ve inançlarý gereði türban takmalarýnýn, dini eðitimlerinin engellendiði Türkiye'de bakýyorsunuz, Batý'dan gelme ne varsa topluma dayatýlmýþ. Þunu söylüyorum hep; tamam onlarý da yapýn ama beni de özgür býrakýn!

- Eski bir yazýnýzda geçmiþe þöyle övgüler düzüyorsunuz: "Ar vardý, namus vardý, ahlak vardý, bir kadýn yolda biraz kýrýtarak yürüdü mü ona hafif kadýn gözüyle bakýlýrdý, evine bir iki erkek girdiðinde mahalleden taþýnmasý saðlanýrdý..." Bunlarý yazabiliyor sonra da 'mahalle baskýsý' diyeni eleþtiriyorsunuz...
- Bu ifadeler bu baskýlarýn yaygýnlaþmasýndan dolayý protesto mahiyetindeydi. Bilmiyorum, bu baskýlar kalkarsa belki ben de biraz yumuþayabilirim...

- Yani bir insanýn mahalleden taþýnmasýný saðlamak ya da Fazýl Say'a yapýldýðý gibi 'Git,' demek insan haklarýna aykýrý deðil mi?
- Karýþmayalým, tamam... Ama bir tarafa sonsuz özgürlük bir tarafa yasaklar! Nasýl olacak?

- Kýsasa kýsas yapýldýðýnda sokaktaki adamdan ne farkýnýz kalýyor söyler misiniz?
- Bu çifte standart devam ettiði sürece ben bu çifte standartla mücadele edeceðim! Burada dozaj belki bu tarafa daha fazla kayabilir ama bu eleþtirileri, tepkileri ortaya koymaya devam edeceðim. Nihayetinde insanýz, bazen anlýk tepkiler gösterebiliyoruz tabii...
Dinimle savaþan adamýn ölümüne asla üzülmem!
- Birçok meseleyi 'Yahudi mantýðý' diye açýklýyorsunuz. Antisemitist (Yahudi düþmanýgöz kırpma tavrýnýz sýr deðil...
- Bir kere ben Yahudi düþmanlýðý, Musevi düþmanlýðý yapmýyorum ama siyonizm düþmanlýðý yapýyorum. Bu ikisini ayýrt etmek lazým. Þimdi Türkiye laik bir ülke ama halký Müslüman...

- 'Yüzde 99 Müslüman bir ülke' ifadesini de sýk kullanýyorsunuz ama daha en baþtan baþka inanýþlarý yok saymýþ olmuyor musunuz?
- Çoðunluðu diyelim peki... Mesela Ankara'ya yönelik eleþtiriniz hiçbir zaman Türk halkýna karþý deðildir. Siz hükümeti, yahut devleti eleþtiriyorsunuz, halký eleþtirmiþ olmuyorsunuz ki...

- Ýsrail'i eleþtirebilirsiniz ama toptan bir dinin mensuplarýný ayýrmanýn, 'öteki' sýnýfýna sokmanýn Hitler faþizminden farký ne?
- Tam tersine, biz Hitler faþizmini de reddediyoruz. Vakit'te kesinlikle 'Museviler þöyle yapmýþtýr' þeklinde eleþtiriler, saldýrgan ifadeler kullanýlmamýþtýr.

- Vitali Hakko'nun ölümünü birinci sayfasýna taþýyan Ýslamcý gazetecileri eleþtirdiniz ama!
- Lütfen Milliyet gibi bakmayýn olaya...
- Bizzat siz yazmadýnýz mý bunu?
- Yazdýklarýmýn arkasýndayým, önce onu söyleyeyim. Fakat Vitali Hakko meselesinde onun uyanýklýðýný dile getirdik, þapkadan zengin olmuþ...

- 'Ýslami basýndaki üzüntü ve övgü ifadelerine hayret ettiðinizi' yazdýnýz...
- Hayýr, Ýslamcý basýna çatmadým, Yeni Þafak'ýn 'Önünde þapka çýkarýlacak adamdý' ifadesi girdi araya... (gülüyor)

- Yani kýzdýnýz üzüntü ifadelerine?
- Evet kýzdým...

- Musevi, Hýristiyan ya da her ne olursa olsun bir insanýn ölümüne üzülmek sizin kitabýnýzda yok mudur?
- Ölüye baðlý!

- Nasýl yani?
- Þaron, hâlâ ölemedi, komada! Bu adamýn ölmesine üzülmem! Benim dinimle, insanýmla, inancýmla veya benim inanç mensuplarýmla ömür boyu savaþmýþ bir adama üzülmem!

- Hakko'nun ne zararý vardý peki?
- Hiçbir zararý olmadý. Yazýmýn baþlýðý þuydu dikkat edin; 'Kartel görevini yapýyor, ya Müslümanlar' demiþim. Oradaki baþlýk aslýnda gayet net ifade ediyor. Ben Müslümanlarý eleþtirdim.

- Niye eleþtirdiniz?
- Vitali Hakko'dan önce Prof. Sabahattin Zaim ölmüþtü. Bu adam Türkiye'de ekonomiye adýný yazdýran bir adam, marka bir isimdi. Kartel medyasý onun vefatýna hiç yer vermedi.

- Kýsasa kýsas mý yani?
- Hayýr, kýsasa kýsas deðil, benim bakýþ açýma göre Müslüman olduðu için yer vermediler. Ama Vitali Hakko iki gün sonra sürmanþete çýktý! Söylediðim þu; ey Müslüman, seninle ilgili deðerlere, insanlara, adamlara deðer vermeyen, bunlarý yok sayan gazeteleri alýp duruyorsun, artýk buna uyanmayacak mýsýn, tepki koymayacak mýsýn? Yoksa ben onlarýn inançlarýna, dini aidiyetlerine yönelik kesinlikle eleþtiri yapmam.
Danstan rahatsýz oluyorum!
- "Adam, kýzýyla dans eden delikanlýnýn üzerine hýþýmla yürümüþ. Kýz da 'Sen babama aldýrma, kulaklarý saðýr olduðu için müziði duymuyor' demiþ. Adam duymadýðý için bir halt yediklerini sanmýþ. Dans iþte böyle bir þey..." Bu yazdýklarýnýza gerçekten katýlýyor musunuz?
- Katýlýyorum.

- Dans niye sizi rahatsýz ediyor?
- Dans bilmiyorum ki! (gülüyor)

- Nedir mesele?
- Rahatsýz oluyorum.

- Hayatýnýzda hiç dans ettiniz mi?
- Zorla kaldýrýldýðým olmuþtur! O tarif var ya 'yatay arzularýn dikey ifadesi...' Ben o tarifi tuttum, biraz da öyle galiba!

- Siz nasýl eðlenirsiniz?
- Televizyon seyrederim, sinemaya giderim, arkadaþlarýmla sohbet ederim.
Gaylerle yan yana gelmek istemem!
- Yazar Murathan Mungan'ýn DTP'ye destek ziyaretinden sonra "DTP i..eleri destekleyecek kadar toplumdan kopuk," dediniz. Gaylerle probleminiz ne?
- Her ne kadar gayler olayý öne çýktýysa da, ben DTP'yi deþifre etmek istedim. DTP kendisini Kürtlerin temsilcisi olarak gösteriyor ancak deðil! En basitinden; Kürtlerin çoðu gerçekten muhafazakâr, dinine baðlý ama DTP'liler bir Ramazan günü basýn toplantýsýnda su içebiliyor!

- Gaylere i..e demekle hakaret mi etmek istiyorsunuz?
- Bir ara homoseksüel deniyordu, sonra gay, þimdi de üçüncü tip mi, üçüncü yaþam mý, bir þey diyorlar. Gayin ne manaya geldiðini kaç kiþi bilir Türkiye'de? Ý..e sözcüðünün aþaðýlanma için kullanýldýðýný, ayýp bir davranýþ olduðunu en azýndan bilir, uzak durur. Bugün homoseksüel dediðinizde profesör sananlar var! (gülüyor)

- Yani uzak durmak mý gerek gaylerden?
- Fiili olarak bazý þeyler yapýyorsa elbette!

- Demokrasiden ne anlýyorsunuz siz?
- Halkýn görüþlerinin egemen olduðu, halkýn dediðinin olduðu bir sistem ise, evet. Egemenlerin buyurganlýðýnýn söz sahibi olduðu bir sisteme dönüþmüþse buna hayýr.

- Baþkasýnýn yaþam tarzýna saygý?
- Saygýlýyým.

- Niye gayleri dýþlýyorsunuz o zaman?
- O benim þahsi görüþüm. Ýnsanlar onunla yan yana da gelebilir ama ben kesinlikle istemem
Karakaya'nýn 'en'leri
- En son izlediðiniz film?
- Mahsun Kýrmýzýgül'ün filmi Beyaz Melek. Çok güzel bir film. Seyrederken aðladým...

- En son okuduðunuz kitap?
- Hulki Cevizoðlu'nun 1919 Þifresi kitabý...

- En sevdiðiniz mekân?
- Yemeðin ve servisin güzel olduðu her yer.

- En sevdiðiniz yemek?
- Kuru fasulye.

- En sevdiðiniz sanatçý?
- Emel Sayýn ve Ahmet Özhan.

- En sevdiðiniz, ilk baktýðýnýz gazete yazarý?
- Ertuðrul Özkök ve Ergun Babahan. EskidenFatih Altaylý'ya bakardým, þimdi internette yazdýðýiçin bakamýyorum.

- En sevdiðiniz dizi?
- Kurtlar Vadisi ve Annem.

- Sizi en çok güldüren?
- Safiye ve Faik ikilisi!

göz kırpma
Gönderen: 08.01.2008 - 20:59
Bu Mesaji Bildir   der_ya üyenin diger mesajlarini ara der_ya üyenin Profiline bak der_ya üyeye özel mesaj gönder der_ya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
1463 Mesaj -
Bu yazý ya bu repörtaja ne demek lazým ki bir hasan karakaya klasiði gene dilini ne daldan ne budaktan sakýnmýþ tam gaz devam....Onada bu yakýþýr zaten afaki bir þey söylememiþki ...Hani bir söz vardýr ya anlayana sivri sinek hesapý..
selam ve dua ile.............
Gönderen: 09.01.2008 - 00:37
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 678 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57052 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.