|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
178 Mesaj -
|
|
|

Hat sanatý, Arap harfleri çevresinde oluþmuþ güzel yazý sanatýdýr. Bu sanat Arap harflerinin 6. yüzyýl ve 10. yüzyýl arasýnda geçirdiði bir geliþme döneminden sonra ortaya çýkmýþtýr. Hat, Arapça çizgi demektir.
Türkler, Müslüman olduktan ve Arap alfabesini benimsedikten sonra uzun bir süre hat sanatýna herhangi bir katkýda bulunmamýþlardýr, bu dönemde Hat sanatýnýn Mükemmel örneklerine Rastlamak mümkün deðildir.Bu dönemdeki biçim ve üslup var olan geliþmiþ Türk Hat Sanat'ýna benzememektedir. Türkler hat sanatýyla Anadolu'ya geldikten sonra ilgilenmeye baþladýðý tahmin edilmektedir. Bu alanda en parlak dönemlerini de Osmanlýlar zamanýnda yaþadýlar. Yakut-ý Mustasými'nin Anadolu'daki etkisi 13. yüzyýl ortalarýndan baþlayýp 15. yüzyýl ortalarýna kadar sürdü. Bu yüzyýlda yetiþen Þeyh Hamdullah (1429-1520) Yakut-ý Mustasými'nin koyduðu kurallarda bazý deðiþiklikler yaparak Arap yazýsýna daha sýcak, daha yumuþak bir görünüm kazandýrdý. Türk hat sanatýnýn kurucusu sayýlan Þeyh Hamdullah'ýn üslup ve anlayýþý 17. yüzyýla kadar sürdü. Hafýz Osman (1642-98) Arap yazýsýna estetik bakýmdan en olgun biçimini kazandýrdý. Bu tarihten sonra yetiþen hattatlarýn hepsi Hafýz Osman'ý izlemiþlerdir.
Türkler altý tür yazý (aklâm-ý sitte) dýþýnda, Ýranlýlar'ýn bulduðu tâlik yazýda da yeni bir üslup yarattýlar. Önceleri Ýran etkisinde olan tâlik yazý 18. yüzyýlda Mehmed Esad Yesari (ölümü 1798) ile oðlu Yesarizade Mustafa Ýzzet'in (ölümü 1849) elinde yepyeni bir görünüm kazandý. Türk hat sanatý 19. yüzyýlda ve 20. yüzyýl baþlarýnda da parlaklýðýný sürdürdü, ama 1928'de Arap alfabesinden Latin alfabesine geçilince yaygýn bir sanat olmaktan çýkýp yalnýzca belirli eðitim kurumlarýnda öðretilen geleneksel bir sanat durumuna geldi.
Hat Türleri
Hat sanatýnýn doðduðu dönemde ortaya çýkan altý tür yazý vardýr. Bunlara sitte denir. Kûfi, Tevki, Sülüs, Reyhani, Nesih, Rika. Bunlardan bir kýsmý köþeli bir kýsmý yuvarlak hatlardýr. Kûfi, köþelidir. Nesih, sülüs, rik'a,tevkii, tomar, muhakkak, gubari ise yuvarlak hatlardýr. Bölgelere göre hatlar Maðribi (Kayrevani, Endülüsi, Fasi, Maðribi, Sudani), Talik (Talik, nestalik, Divani, Þikeste, Divani Celi), Uzakdoðu (Sini, Cavi)'dur.
Þekillerine Göre Hatlar
Ýranlýlar'ýn bulduðu tâlik dýþýnda baþka birçok yazý türü daha vardýr. Bunlarýn bir bölümü fazla yaygýnlaþamamýþ, bir bölümü de belli alanlarda kullanýlmýþtýr. Örneðin Türkler'in geliþtirdiði divani yazý yalnýzca Divan-ý Hümayun'da yazýlan önemli belgelerde, yazýlmasý ve okunmasý özel eðitim gerektiren siyakat ise mali kayýtlarda kullanýlmýþtýr. Kolay yazýldýðý için günlük yaþamda yaygýn olarak kullanýlan bir yazý türü olan rik'a da 19. yüzyýlda sanat yazýsý durumuna gelmiþtir. Rik'a ile altý yazý türünden biri olan rika birbirine karýþtýrýlmamalýdýr.
Büyüklüklerine Göre Hatlar
Hat sanatýnda yazýlar büyüklüklerine göre de farklý adlarla anýlýrdý. Duvarlara asýlan levhalarda, cami, türbe gibi dinsel yapýlardaki kuþak ve kubbe yazýlarýnda, her tür yazýtta kullanýlan ve uzaktan okunabilen yazýlara iri anlamýnda: celi adý verilirdi. Daha çok sülüs ve tâlik yazýnýn celisi kullanýlmýþtýr. Alýþýlmýþ boyutlardan daha küçük harflerle yazýlan yazýlara hurde, gözle kolay seçilemeyecek boyuttaki yazýlara da gubari (toz) denilirdi.
Hat araç gereçleri
Hat sanatýnda da yazýnýn temel aracý kalemdir. Hat sanatýnda kalem olarak daha çok kamýþ kullanýlýrdý. Kamýþýn ucu yazýlacak yazýnýn kalýnlýðýna göre makta denilen sert maddelerden yapýlmýþ altlýðýn üstünde eðik olarak tutulur ve kalemtýraþ olarak adlandýrýlan özel bir býçakla yontulurdu. Celi yazýlar ise aðaçtan yapýlmýþ kalýn uçlu kalemlerle yazýlýrdý. Çok ince yazýlar için madeni uçlar da kullanýlmýþtýr. Hat sanatýnda kullanýlan mürekkep de özel olarak hazýrlanýrdý. Yaðlý isin çeþitli katký maddeleriyle karýþtýrýlmasýyla elde edilen bu mürekkep akýcý biçimde yazý yazmayý saðlar, yanlýþ yazma durumunda da kolayca silinirdi. Hat sanatýnda kullanýlan kâðýtlar da özeldi. Mürekkebi emip daðýtmamasý, kaleme akýcýlýk saðlamasý için kâðýtlar âhar denilen bir maddeyle saydamlaþtýrýlýrdý.
Hat eðitimi
Hat sanatýyla uðraþan kiþiye “güzel yazý yazan sanatçý” anlamýna gelen “hattat” adý verilir. Hattatlar yüzyýllar boyu usta-çýrak iliþkisi içinde yetiþmiþlerdir. Hat sanatýný öðrenmeye heveslenen kiþi bir hattattan ders alýrdý. Baþlangýçta alýþtýrma niteliðinde çalýþmalara dayanan ve “meþk” adý verilen bu dersler tek tek harflerin yazýlýþýnýn öðrenilmesiyle baþlar, harflerin birleþme biçimleriyle, sözcüklerin ve tümcelerin yazýlýþ tarzlarýnýn öðrenilmesiyle sürerdi. Ortalama üç beþ yýl kadar süren bu eðitimin sonunda hattat adayý iki ya da üç hattatýn önünde yazý yazarak bir çeþit sýnav verirdi. Hattatlar bu yazýyý beðenirlerse altýna imzalarýný koyarlardý. Buna, baþarý ya da izin belgesi anlamýna gelen “icazetname” adý verilirdi. Ýcazetname almamýþ kiþi hattat sayýlmaz, dolayýsýyla yazdýðý bir yazýnýn altýna adýný koyamazdý.
Latin hattý
Latin hattý, 20.Yüzyýlda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasý ile kabul edilen latin harfleri ile Ýslam kültüründen gelen Hüsn-i Hat’ýn (hat sanatýnýn) bir bileþkesidir. Latin hattý temel olarak latin harflerinin hat sanatý estetiðinde yazýlmasýdýr. Latin hattý özellikle son 20 yýlda önemli bir çýkýþ göstererek bu günkü halini almýþtýr. Günümüzde latin hattý ile uðraþan 20-30 kiþi olduðu sanýlmaktadýr.
Hat sanatýnýn ulaþtýðý ileri nokta için bir söz vardýr: Kur’an Hicaz’da inmiþ, Kahire’de okunmuþ, Ýstanbul’da yazýlmýþtýr. Bu söz cumhuriyet sanatçýlarýnýn hat sanatýnda miras almýþ olduðu birikimi özetler.
Hat sanatý, dünya üzerinde, Türk-Ýslam kültürünü en iyi þekilde temsil etmesine, tarihi bir geçmiþe dayanmasýna karþýlýk, günümüzde gereken ilgiyi görememektedir. 20. yüzyýlda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasý ile kabul edilen latin harfleri ile birlikte hat sanatý, halktan soyutlanarak sadece sýnýrlý sayýda sanatçýnýn uðraþtýðý bir sanat dalý haline gelmiþtir.
Latin hattý, bu noktada, halk ile hat sanatý arasýnda bir köprü olma misyonu yüklenmektedir.
Latin hattý, insanlarýn hat sanatýna olan ilgilerinin artmasý ve hat sanatýna gereken ehemmiyetin verilmesi için bir basamak olmuþtur.
Fotoðraf: Mesut ÇELÝK
Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hat_sanat%C4%B1
|
Gönderen: 29.08.2008 - 15:32 |
|
|
|
|
Hat sanatýyla ilgili güzel bilgileri paylaþtýðýn için saðol.Hattatýn anlamýnýda öðrenmiþ oldum.
|
Gönderen: 01.09.2008 - 00:25 |
|
|
Şu an Yok üye ve 3069 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
AHDE_VEFA (53), BiLALGÖKDAG (41), sarmasik (43), hulyam (47), abazli (43), bedrunisa (38), ERDOGAN-58 (56), babasultan1 (65), dilek ünver (50), cedrus43 (51), kocak06 (66), adibelli (46), enas (38), davud (40), sevde54 (46), hasbihal_81 (44), muhammedyldz (39), mogly (39), 06kocak (66), Aygul (52), MARAS46 (49), münevver14 (34), anlamsýz (46), zisan42 (52), e_ergener (40), Caglar22 (55), TokatliÖmerFaru.. (39), muratbozkurt (50), En_uzak_YILDIZ (43), ilyash (43), murat0720 (47), imam_elfetih (46), babireyan (49), tuncay61 (56), mikail77 (48), sonermercan (44), taadilierkan (38), By_BuccaneeR (37), Anny (49), xxbaharxx (51), metehan_2 (49), salih1986 (39), maraslican24 (45), merkandr (48), alpmehmet (50), berguvan (44), BET0N (49), metinsýc.. (54), yildirimweb (56), mahfa (58), yasarali (58), palandoken2004 (62), Ayse_52 (39), ayasofya57 (37), omersisman (61), zeki61 (36), mavi_gozyasi (45), yaþar ayy.. (20), TrStar (39), y_emre (37), sevgice (47), kardeslercam (48), xyarslan (60), kamer54 (45), sedrettin akan (49), sekerkiz66 (39), hasso3 (44), seyid (52) |
|
|
|
 |
|