|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
Bazı profesörlerden, harakiri şovu |
|
|
1686 Mesaj -
|
|
|
Necip Türk halký, yüce dinimizin ilme verdiði önemden dolayý, hocalara (öðretmen, öðretim üyesi veya diðer tüm eðitimcilere,) saygýda kusur etmemeyi prensip edinmiþleridir. Yüz yýllardan beri bu böyledir.
Ancak, son zamanlarda öyle acayip geliþmelere þahit oluyoruz ki, saygý gösterilmesi gerekenler, âdeta harakiri yapýyorlar.
Unvanlarýný katlediyorlar…
Býrakýnýz bu saygýyý hak etmeyi, sanki bu makamlara nefret edilmesi için, bu makamlarý sabote ediyorlar.
Üstelik bu kararlarý, kendi aralarýnda toplantýlar yaparak (!) alýyorlar.
Birtakým yersiz evham ve vesveselerinden gelen korkularý nedeniyle, ne insan hak ve özgürlüklerini, ne de din ve vicdan özgürlüklerini tanýyorlar.
· Görevi baþýnda mutlak demokrat olmasý gereken bir bilim adamý, “sanal varsayýmlara” göre hareket ederek, bu tür hatalar yapabilir mi?...
Bu sözlerimi biraz abartýlý bulanlar için ve gündemi takip edemeyenler için birkaç somut örnek arz edeceðim.
· Prof. Dr. Mesut Parlak (Ýstanbul Üniversitesi Rektörü :
Türban kararýnýn üniversitelerdeki barýþ ortamýný zedeleyeceðini öne süren Prof. Dr. Mesut Parlak, "Bu gerginlik bizi bile etkileyecek. Belki hiç hakkýmýz olmadýðý halde, türbanlý bir öðrenciye, cumhuriyet ilkelerinin kýyafetlerine aykýrý diye hak ettiði notu vermeyeceðiz" diye konuþtu. (Bugün)
“Var mý böyle bir þey!” demeyiniz, bal gibi oluyormuþ demek ki…
Hani bir atasözü var. Merd-i kýpti þecaatini (kahramanlýklarýný arz ederken, sirkatini (yaptýðý hýrsýzlýklarý söylermiþ…
*******
· Prof. Dr. Ural Akbulut (ODTÜ Rektörü :
Üniversiteler, inancýn yaþandýðý yer deðil, (!) özgürce dile getirildiði yerler olduðunu belirterek, "Ýnancýn dile getirilmesi suç deðildir, fakat bu yaþamak oluyor" dedi.(a.g.g.) Yani, suç (!) oluyormuþ…
Evet, Din önce dürüst olmayý emrediyor. Bunu orada da söylüyorsunuz. Yoksa, “dürüst olmak dinin, yani inancýn emri” diye mi böylesine aksi davranýyorsunuz?...
*******
· Prof. Dr. Mustafa Akaydýn (Üniversitelerarasý Kurul Baþkaný ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü :
Baþörtüsünün yükseköðrenim kurumlarýna girmesiyle kopya çekmeyi kolaylaþtýracaðýný savundu. Cep telefonlarýnýn bluetooth kulaklýklarý olduðunu anýmsatan Akaydýn "O kulaklýðý kulaðýna takan ve türbanla kapatan bir öðrenci sýnava girdiðinde ne olacak? Dersteki erkek hocaysa türbanýný açtýrýp arama yapamaz. Yapsa cinsel tacizle suçlanýr. Her derse kadýn hoca mý vereceðiz" diye konuþtu.
Koskoca bir bilim adamýnýn söylediði savunmaya bakar mýsýnýz?
“Yasak, iþte bunun için sürmeli” demeye getiriyor.
Vah vah vaah. Çok yazýk. Sen de diðerleri gibi en azýndan cesur olsaydýn ya…
Merak etme sn. Akaydýn, baþörtüsünü her þeye raðmen takabilecek kadar inançlý olan her kiþi, öyle sahtekârlýk yapmayý asla düþünmez bile. Bu biir.
Ýkincisi: Hocalýk sýfatýyla, kulaklarý kontrol edilebilirsiniz. Ýstismar etmemek þartýyla, dînen de buna cevaz vardýr. (Aslýnda, bunu sizde bilirsiniz ya, neyse.)
· Prof. Dr. Nusret Aras (Ankara Üniversitesi Rektörü : Türban farz deðil. (!) Ýslam dininde kaza uygulamasý var. Bu kýzlarýmýz bunu bir kaza olarak saymalýdýrlar. (!) Dinin prensiplerinden birazcýk nasibi olanlar, buna ancak acýyarak gülerler.
*******
· Prof. Dr. Celal Þengör (Deprem bilimci, Y. Ö. K. üyeliðine aday idi):
Sn. Þengör ise ibretlik bir mektup yazarak Üniversitelerarasý Kurul'un üyelerine gönderdi. Mektupta türban yasaðýna karþý görüþlerini dile getiren Þengör, "Baþörtüsü serbest olursa, Üniversiteyi kapatýrýz" tehdidinde bulundu. (agg.)
O unvana sahip bir kiþi eðer, “laikliði yanlýþ yorumlayarak” aklýný zedelemediyse, üniversite kapatmanýn, kahvehane kapatmak gibi basit bir þey olmadýðýný bilmesi gerekirdi. Bu sözler normal bir ruh haliyle söylenemez.
Böylesi gözü dönmüþ durumda olanlara, gülmek mi, aðlamak mý, yoksa acýmak mý lâzým? Takdirlerinize býrakýyorum. (Ben, ýslahý mümkün olanlar için dualar ediyorum.)
*******
Pek tabiidir ki bu tür komedi mazeretlerin, “kurdun kuzuyu yeme bahanesi” gibi bir þey olduðu da çok açýk ortadadýr.
Hani hikâye kitaplarýnda, bir þeyleri vurgulamak için “kurt-kuzu” hikâyesi anlatýlýr. Þöyle ki:
Kurt kuzuyu yemeye karar verince, “suyumu niçin bulandýrdýn? Seni yiyeceðim” der.
Kuzu da; “suyu bulandýrsam bile su aþaðýya akýyor, sen ise çok yukarýdasýn. Su sana doðru gitmiyor ki” diye hakkýný korumaya çalýþýr.
Kurt ise; “çok konuþma, ben seni yemeye karar verdim bir kere…” der…
Saygýdeðer dostlarým.
Bu zihniyet, tek bir þeyi hesaplamýyor. (!)
O da; halkýn artýk “koyun sürüsü” varsayýmýyla, laiklik endiþesi hayalleriyle ve irtica evhamlarýyla idare edilemeyeceðidir.
Beyler, böyle varsayýmlarla hareket, çok gerilerde kaldý çook.
Halk artýk bilinçlendi. Bu bahaneleri hiç mi hiç yemiyor…
Yorgun argýn geldiði evlerinin köþelerinde, bu saçmalýklarý nefretle ve sabýrla izlerken, net kararýný da veriyor. Bu kiþilerin hangi partiden çaðýrýlacaðýný bile biliyor.
Bunlara raðmen, sonuna kadar takip ediyor. Demokratik hakký olan “sandýk”, önüne gelince de, nereye oy vereceðini çok iyi biliyor artýk…
Kafasýný da kaþýsa göbeðini de kaþýsa, gerçekler böyle…
· Ýftiralar da, palavralar da, korkutmalar da, bir takým yürüyüþler de, entrikalar da, çok konuþmalar da výz geliyor artýk… (367 örneðinde de görüldüðü gibi.)
Gözlerinize inen perde, hayal, evham ve vesveselerden sýyrýlýp, biraz mantýklý olursanýz, “hiç olmazsa azýnlýk olarak” meclise girebilirsiniz…
Mutlaka gelecek olan Âhiret hayatýnýzý düþünmüyor ya da düþünemiyor olsanýz bile, hiç olmazsa bunlarý düþününüz…
A. Raif ÖZTÜRK
moralhaber
|
Gönderen: 12.02.2008 - 23:37 |
|
|
|
|
Davana, Vatanina, Bayragina, Namus dedigimiz kavramlara sahip cikmasini bilmessek birileri sahip cikar diyorum.
selam ve dua ile.
|
Gönderen: 13.02.2008 - 00:53 |
|
|
|
|
Bu kadar cahillik ancak eðitimle olur sözüne güzel bir emsal hepsi kendi içinde..
|
Gönderen: 13.02.2008 - 20:17 |
|
|
Şu an Yok üye ve 881 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
Sümbül85 (40), mashadow (48), nalanbgl20 (38), gullere_vurgun (36), kirikkalp (50), ~YaZGuLu~ (38), mehmet erenkaya (54), erdomehmet (67), comerf (56), tunahangülü (36), SAMETbrhn (42), ekrem22 (43), ztan (50), alexis (57), **IKLIMANUR** (), yampes (36), Gullere vurgun (36), Tan (45), production75 (50), ilimsel (38), deryaduman (55), dogan_oktay (46), modabas (48), almuallim (48), M-67 (53), yatalan (47), cancer (48), Aytac (57), kýz&yacu.. (57), ilhancakir (46) |
|
|
|
 |
|