|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
FAİZSİZ KATILIM BANKALARI |
|
|
81 Mesaj -
|
|
|
Elimdeki bir miktar parayý, fazisiz sistemle yani kar-zarar ortaklýðýyla çalýþtýklarýný söyleyen bir katýlým banksýna yatýracaktým ki; web sayfalarýndaki ilanda '' konut finansmaný %1.49 , taþýt finansmaný % bilmem kaç'' gibi ibareler görünce midem bulandý vazgeçtim. Bu konuda bilgisi olan varsa cevaplayabilir mi?
Bir de biz müslümanlar (ticaret bilmeyen) paramýzý nasýl deðerlendireceðiz nasýl yatýrýma istihdama aktaracaðýz birikimlerimizi? Bunu da bilen varsa söylesin e mi...
Allah'a emanet...
|
Gönderen: 17.01.2008 - 22:57 |
|
|
|
|
Muhterem kardesim
Peygamberimiz döneminde banka gibi faizle çalýþan kuruluþlar yoktu. Ancak faiz sitemi o günde vardý. O gün þahýslar faizle uðraþýyordu günümüzde ise hem þahýslar hem de bankalar bu iþi yapmaktadýr. Yani bankalar faizli sistemin þirketleþmiþ halidir.
Faizsiz fînans kurumlarý da müþterilerine belli miktarda fazla para veriyor, sanki faizli bankadan bir farklarý olmuyor gibi görünüyorlar. Bankanýn verdiði neden faiz oluyor da fînans kurumunun verdiði ayný miktara yakýn fazlalýk kâr sayýlýyor? O da faiz deðil mi?
Cevap : Efendim, fînans kurumunu iþletenler elbette piyasa þartlarýný düþünecek, faizli kurumlarla rekabet edecek bir kâr miktarýyla çalýþacaklardýr. Yoksa rekabet etme kabiliyetlerini kaybetmiþ olur, piyasadan silinmeye mahkum hale gelirler. Bunun için kâr nispetlerini piyasa þartlarýna göre ayarlamak zorundalar.
Bu sebeple, bankayla fînans kurumunu ayný saymak mümkün deðildir. Çünkü baþtaki akit (anlaþma) ikisini de birbirinden kesin çizgiyle ayýrmaktadýr. Þöyle ki:
– Bankalar parayý, vereceði miktar kesin olan faizle alýr, verilecek yere de yine miktarý kesin olan faizle verirler. Yani para hep faizde çalýþýr. Zaten parayý yatýran da faiz alma þartýyla yatýrýr, teslim alan da faiz verme þartýyla teslim alýr. Yani baþtaki anlaþma, faiz anlaþmasýdýr.
Finans kurumundaki anlaþma ise bunun tam aksinedir. Kâr-zarar ortaklýðýnda çalýþtýrýlmak þartýyla para verilir, alan da kâr-zarar ortaklýðýnda çalýþtýrmak þartýyla alýr. Bu da bir kâr-zarar ortaklýðý anlaþmasýdýr.
Demek ki: ikisi ayný deðildir. Biri kâr-zarar ortaklýðý anlaþmasýdýr. Öteki de faizli anlaþmadýr.
Bu sebeple kâr ve zararý esas alan fînans kurumu, faizi esas alan bankayla ayný sayýlamaz. Ýkisinin de verdiði aynýdýr, denemez. Çünkü, anlaþma þartlarý ikisini birbirinden kesin çizgileriyle ayýrmýþ olur. Bankaya para yatýran, ben miktarý belli olmayan kâr deðil, kesin olan faiz istiyorum demiþ olur. Finansa para yatýran da, ben miktarý kesin de olsa faiz istemiyorum, riskli de olsa kâr ortaklýðý istiyorum, demiþ olur. Gayet tabiidir ki, kim neyi istemiþse onun sorumlusu ve muhatabý olacaktýr. Bundan daha makul bir sonuç beklenileme.
Bu konularda bakýlacak kitap: Prof.Dr. Hamdi Döndüren’in “Ýslami Ölçülerle Ticaret Rehberi” adlý eseridir
Ahmed ÞAHÝN
BANKA ÝLE ÝÞ GÖRMEK FAÝZE GÝRER MÝ?
Günümüzde Müslümanlarýn faiz karþýsýnda ve faizli muamelelerde çok hassas olmalarý, bu hususta en küçük bir kapýyý dahi aralamamalarý gerekmektedir. Çünkü, alýþveriþ piyasasý ve ticarî münasebetler öyle bir hal almýþtýr ki, kiþiyi adeta faize bulaþmasý için zorlamakta, baþka türlü iþinin görülemeyeceði zannýný vermektedir.
Ýþte bu çeþit durumlar karþýsýnda, imanlý hayatýna zarar gelmemesi için mü’minin uyanýk ve akýllý davranmasý kaçýnýlmaz olmuþtur.
Fakat bugün yaþanan iktisadî durum ve prensipler, ticaret erbabýný dolaylý yollardan da faiz müesseseleriyle yüz yüze getirmektedir. Bu da çek alýp verme, borç tahsili, havale göndermek gibi hususlarda olabilmektedir. Þu halde, tahsil günü gelmeyen çeki ve senedi kýrdýrmak, yani üzerindeki deðerden eksiðine satmak, doðrudan faize girmek olacaðýndan, meþru olduðundan söz edilemez. Fakat çek veya senet tahsilinde baþka bir yol olmadýðýndan veya çok güç olacaðýndan, normal muamele masraflarýný vererek iþ yapmak insaný faize sokmaz. Çünkü burada, parayý bekletip faiz almak gibi bir durum söz konusu deðildir. Havaleler için de ayný þeyler söylenebilir. Müþterinin veya borçlunun gönderdiði para banka havalesiyle geldiði zaman ne müþteri, ne de mal sahibi herhangi bir þekilde faize bulaþmýþ olmamaktadýr. Zaten gelen havale gününde bildirilmekte, mal sahibi de gidip parasýný almaktadýr.
Bununla birlikte, hesap açmadan bu çeþit iþleri yapmak en güzelidir. Cüz’î bir miktar hesap açmadan ticarî iþler yürümüyorsa, tahakkuk eden faizi de bankada býrakmak olacaðýndan, az da olsa destek olmak demektir. Bankada para býrakmamak en mâkulüdür.
Mehmed Paksu Ýbadet Hayatýmýz-1
|
Gönderen: 19.01.2008 - 21:41 |
|
|
Şu an Yok üye ve 582 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
Erdal Yaman (52), sunny200 (43), Fatih68 (42), devrim_2005 (35), sofiyacan (37), memis OZYANIK (64), y34 (41), SuTaDiNDa (48), islambay42 (42), heraklia17 (50), MücahidBursa (44), misina (42), enishan (39), yakamoz64 (41), Suphan (37), seyfullah33 (40), esmer_gizz (35), junior_bayram03.. (35), samayiesrar (39), t.ali (39), safiye (60), Dolunay78 (47), murat_kesmen (46), ssemra (43), MERT DEMIR (40), Emre66 (48), ozyanik MEMIS (64), hbdayioglu (48), Melek_gina (38), nazow (42), özlem-mirac (47), nursever (47), Hülya2005 (35), mirac16 (48) |
|
|
|
 |
|