|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
1686 Mesaj -
|
|
|
Her cumhuriyet bayramýnda hayalim gelir, beni alýr çocukluk günleri götürür…
Ne çok þiir ezberlemiþtik, hepsi de “Cumhuriyet/ Hürriyet kafiyeli…”
Heyecandan sesimiz titreyerek her cumhuriyet bayramýnda okur, alkýþ alýrdýk.
Bizim nesil cumhuriyeti çok sevdi…
Sevdiði için de, tehdit ve tehlikede olduðu savýna hiç inanmadýk.
Kutlu olsun.
•
Galiba cumhuriyetin otuz ikinci yýldönümüydü…
Ýlkokuldaki Baþöðretmenim Hikmet Bey, bir gün hýþýmla sýnýfa girdi ve âdeta baðýrdý:
“Çocuklar, Ýsmet Paþa’nýn diktatör olduðunu söyleyenlere sakýn inanmayýn, ne Atatürk diktatördü, ne de onun þanlý arkadaþý Ýsmet Ýnönü. Zaten diktatörlüðü kaldýrýp cumhuriyet ilan ettik.”
Baþöðretmenim Hikmet Bey iflah olmaz bir “Ýnönücü”ydü, Adnan Menres’e ve Demokrat Parti’ye de çok kýzýyordu…
Hýþýmla sýnýfa girip, girer girmez o devrin ana muhalefet partisi lideri Ýsmet Ýnönü’yü savunmasýndan anladým ki, dýþarýda birileriyle bu konuyu tartýþmýþ, iyice damarýna basmýþlar.
Hem sýnýfa çöreklenen aðýr havayý daðýtmak, hem de sýnýfýn “çokbilmiþ”lerinden olduðumu göstermek açýsýndan hemen sormuþtum: “Diktatör ne demek öðretmenim?”
Hýzla bana dönüp, “Yine mi sen?” der gibi yüzüme baktýktan sonra: “Sýnýrsýz yetki sahibi yönetici demektir çocuklar” diye izah etti, “sadece padiþahlar sýnýrsýz yetkilere sahipti: Dedikleri dedik, çaldýklarý düdüktü...”
Baþöðretmenim böyle diyordu, ama benim o yaþta okuduðum bir kitapta, Fransýz tarihçi A. Ubicini farklý þeyler söylüyordu: (Ubicini Tanzimat döneminde Türkiye'ye gelip uzun süre kalmýþ, Osmanlýlar hakkýnda yazdýðý eserler, Batý'da çok büyük ilgiyle karþýlanmýþtý
"Osmanlý hükümeti þeklen bir istibdat [diktatörlük diyelim] görüntüsü vermekle birlikte, dikkatle incelendiði zaman, dünyanýn hiçbir yerinde misli görülmemiþ derecede yumuþak bir idare olduðu anlaþýlýr."
Baþka bir Fransýz ise, "Padiþahýn iradesi, Kur'an hükümlerinden, þeriat ulemasýnýn içtihadlarýndan [yorumlarýndan], yahut þeyhülislâmýn fetvalarýndan üstün deðildir... Örf ve âdetlere dayanan halkýn gücü padiþahlarýn iradesinden çok daha üstündür." (A.L. Castellan) diyerek soydaþýný doðruluyordu.
Ýngiliz sefiri Th. Thornton ise, padiþahlarýn sýnýrlý yetki sahibi olduklarýný kesin bir dille açýklýyor, sonra da þu hükme varýyordu:
"Böyle kanunî sýnýrlamalar olan bir ülkede (Osmanlýlarda) elbette istibdat olamaz."
Þimdi, Baþöðretmenimin "sýnýrsýz yetki" izafe ettiði padiþahlardan birkaçýnýn durumuna bakalým isterseniz...
Bursa Kadýsý Emir Sultan, devrin öfkesi burnunda padiþahý Yýldýrým Bayezid’ýn þahitliðini "Terk-i cemaat bais-i cerh idüðün þuyû bulmaðýlen þehâdetün caiz deðildür", yani "Namazlarýný cemaatle kýlmadýðýn duyulduðundan þahitliðini kabul etmiyorum" diyerek þahitliðini reddediyor, Fatih Sultan Mehmed, Molla Gürani tarafýndan bir yemek esnasýnda fýrçalanýyor, padiþahlýðý býrakýp derviþliðe dönmek istediði günlerin birinde “Senin rahmetin zahmettedir” denilerek Ak Þemsüddin Hoca’sýnýn huzurundan kovuluyor, Yavuz Sultan Selim, Zembilli Ali Cemali Efendi’nin tehdidi karþýsýnda fermanýný geri almak zorunda kalýyor, Sultan Avcý Mehmed, cuma namazý esnasýnda bir kürsü vaizi tarafýndan “Nedir bu av meraký, nedir bu nefsi emareye uymalar, Allah’dan korkmaz mýsýn?.. Devlet sahipsiz kaldý… Þimdi avlanma zamaný deðil aðlama zamanýdýr” denilerek azarlanýyordu. Bu padiþahlar diktatör müydüler yani?..
Diktatör olsalardý, kendilerini herkesin huzurunda azarlayan insanlarý yaþatýrlar mýydý?
•
“Kiþisel”, yahut “zümre diktatörlüðü” olabildiði gibi, pekalâ “zihniyet diktatörlüðü” de olabilir…
Ve muhabbetimizin ölçüsüne göre, diktatörlüðün bazý türleri, bazýlarýmýza “þýk” gelebilir. Aslolan hangi türden olursa olsun diktatörlüðü tüm olarak reddedip halk (cumhur) iradesinin belirleyiciliðini savunmaktýr.
•
Gazeteci Ziyad Ebüzziya’dan okumuþtum…
“Mutlakiyet [padiþahlýk] devrinde bir gazeteye kapatma cezasý verilince, bunun gerekçesi önce o gazetede ilân edilir, sonra diðer gazetelere yazdýrýlýrmýþ. Benim gazetecilik yýllarýmda ve daha sonralarý ise, gazeteler, 'görülen lüzum üzerine' kapatýlýrdý ve gerçek sebep, ekseriya gazetenin kendisine dahi bildirilmezdi...”
“1943-44 yýllarýnda bir gazetenin kapatýldýðýný öbür gazetelerin yazmasý dahi yasaklanmýþtý. Gazete yeniden yayýnlanmaya baþladýðýnda, 'biz kapatýlmýþtýk' diyemezdi. Okuyucu ancak tefrika [yazý dizisi] numaralarýndan bunu anlayabilirdi...”
“Mevhibe Ýnönü'nün [Ýsmet Paþa'nýn eþi] fotoðrafý birinci deðil, üçüncü sayfada yayýnlanmasý hakaret kabul edilerek Tasvir-i Efkâr Gazetesi kapatýldý...”
“Almanlara karþý tavýr alýnmamasýný (Ýkinci Dünya Savaþý esnasýnda) tavsiye ederdik. Günün birinde Almanlar sýnýrlarýmýza dayandýlar. Almanlarla bir saldýrmazlýk paktý imzaladýk. Ýmza gecesi Ankara'da, Dýþiþleri Bakaný Selim Sarper, 'Tasvir-i Efkâr þimdi, ‘biz demedik mi diye yazar, hükümeti küçük düþürür' dedi. [Bu ihtimal ile) altý hafta süreyle kapatýldýk...”
“Antep'ten gelen bir mektup koyduk gazeteye, 'petrol yok, çocuklar çýra ýþýðýnda ders görüyor' diye yazdýk. 10 gün kapatýldýk..." (Tercüman, 23 Ocak 1986)”
Bunca sözden sonra, talebimi coþkuyla seslendirebilirim: Yaþasýn demokratik cumhuriyet!
Kutlu olsun!
Yavuz BAHADIROÐLU
|
Gönderen: 19.11.2007 - 19:24 |
|
|
Şu an Yok üye ve 869 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
Sümbül85 (40), mashadow (48), nalanbgl20 (38), gullere_vurgun (36), kirikkalp (50), ~YaZGuLu~ (38), mehmet erenkaya (54), erdomehmet (67), comerf (56), tunahangülü (36), SAMETbrhn (42), ekrem22 (43), ztan (50), alexis (57), **IKLIMANUR** (), yampes (36), Gullere vurgun (36), Tan (45), production75 (50), ilimsel (38), deryaduman (55), dogan_oktay (46), modabas (48), almuallim (48), M-67 (53), yatalan (47), cancer (48), Aytac (57), kýz&yacu.. (57), ilhancakir (46) |
|
|
|
 |
|