|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Allah'ýn yarattýðý canlýlara karþý insanda varolan acýma, merhamet etme duygusudur. Ýnsandaki þefkat duygusunun kaynaðý, Allah'ýn Rahmân, Rahîm, Erhamurrâhimîn isimlerinde ifadesini bulan ilâhî rahmettir.
Yeryüzündeki bütün canlýlar Allah'ýn rahmet ve þefkatiyle varlýklarýný devam ettirirler. “Allah rahmeti yüz parçaya ayýrdý; doksandokuzunu kendi katýnda tuttu, birini dünyaya indirdi. Bütün canlýlar bu bir parçadan istifade ederek hemcinslerine þefkat gösterirler. At, yavrusu memesini emerken baþýna deðmesin diye ayaðýný kaldýrýr” (Buhâri) hadisi, bu duygunun sadece insanlara has olmayýp, hayvanlarda da bulunduðunu açýklamaktadýr. Bütün canlýlarýn hissettiði bu duyguyu, onlarýn en üstünü, eþref-i mahlûkat olan insanýn daha güzel bir þekilde hissetmesi gerekir. Zaten Ýslâm, yaratana hürmet-mahlûka, yaratýlmýþlara þefkat temellerine dayanan bir dindir. Çünkü mahlûkatýn hepsi Allah'a aittir. Ýyi bir müslümanýn müþfik, þefkatli olmasý gerekir
|
Gönderen: 15.08.2007 - 14:32 |
|
|
SEFKAT VE CESITLI IZHAR YOLLARI: |
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Kucaklamak, Öpmek
Baþta ebeveyn olmak üzere bütün büyüklerin küçüklere olan münasebetinde en mühim esas, onlara gösterilecek sevgi ve þefkattir. Büyüklerde takdir edilme ihtiyacý ne ise, küçüklerde de sevilme ve þefkat görme ihtiyacý ayný þeydir. Ancak bu ikincilerde sevgi, onlarýn geliþmesinde gýda hükmüne geçtiði için þahsiyetlerinin teþekkül ve inkiþafýnda ma-i hayat, ziya-ý þems durumundadýr ve sosyalleþmesinde en önemli faktör olmasý sebebiyle çok daha mühimdir.
Çocuðun müteakip yýllarda göstereceði bir kýsým ruhi bozukluklar, ailesinden yeteri kadar sevgi ve alaka görmemesi, kötü muamelelere maruz kalmasýyla izah edilmektedir.
Çocuk temiz havaya nasýl muhtaçsa ayný tarzda sevgiye de muhtaçtýr. Aile içerisinde sevilme ve reddedilme gibi durumlarýn çocuðun konuþma kapasitesine de müspet veyahut menfi yönde etki edeceði, yeterli sevgiye mazhar olmayan çocuklarýn konuþma özürlerine maruz kalacaðý da belirtilmiþtir.
Keza homoseksüellik, sadizm, altýný ýslatma, itaatsizlik, anne-babaya düþmanlýk gibi her çeþit ruhî bozukluklarýn temelinde insan yavrusunun en önemli psikolojik ihtiyacý olan içten sevilmek noksanlýðý gösterilmektedir. Çevrelerinden, hususen anne babalarýndan, yeteri kadar sevgi ve alâka göremeyen çocuklarýn, kendisine itimat duygusunu geliþtiremeyeceði, büyüklere karþý düþmanca hareket etmeye, haþin, kýrýcý, kavgacý, yalancý, hýrsýz, okul kaçkýný olmaya meyledeceði vs. kesinlikle anlaþýlmýþtýr. Suçlu çocuklar için tesis edilen ýslah evlerinde de baþarý için, her þeyden önce, sevgi ve þefkate baþvurulmasý gerektiði belirtilmektedir.
Hz. Peygamber (a.s) diðer birçok sünnetlerinde olduðu gibi, burada da sebep zikretmeksizin, çocuklara þefkat hususunda ýsrar etmiþ, teþvik edici sebep olarak da Allah indindeki mükafatý zikretmiþtir
“Rahmet (þefkat) sahiplerine Rahman rahmet eder, arz ehline rahmet edin (müþfik olun) ki sema ehli de size rahmet etsin.” Rabbim þöyle buyurdu: “Þurasý muhakkak ki rahmetin gadabýmý geçmiþtir.” Halka merhametli olmayana Hakk tarafýndan rahmet edilmez. “Merhamet ancak þaki olanlardan alýnmýþtýr” gibi müteaddid hadislerde rahmeti bütün canlý mahlûkatla olan münasebetlerde büyük bir esas olarak vaz eden Hz. Peygamber (s.a.v) çocuklara karþý gösterilecek þefkat ve merhamete ayrýca dikkat çeker ve, “Küçüklerimize þefkat etmeyen bizden deðildir” der.
Hz. Peygamber (a.s), çocuklarýna karþý müþfik ve onlara düþkün olan kadýnlarý takdir etmek suretiyle kadýnlarý þefkatli olmaya teþvik etmiþtir.
Bir seferinde, iki çocuðundan birini sýrtýna almýþ, diðerini de elinden tutmuþ huzuruna gelen bir kadýna, diðer bir seferinde de Hz. Âiþe’nin ikram ettiði üç hurmadan ikisini beraberindeki iki çocuðuna birer tane verip üçüncüsünü kendine ayýrmýþtý. Az sonra üçüncüyü de çocuklarýna yarýmþar veren kadýna, çocuklarýna karþý izhar ettiði þefkatten dolayý fevkalâde takdir ve dualarda bulunmuþtur.
|
Gönderen: 15.08.2007 - 14:33 |
|
|
RESULULLAH'IN EV HALKINA KARSI SEFKATI |
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Hz. Enes, Resûlullah’ý (a.s) ailesine karþý insanlarýn en þefkatlisi olarak tavsif eder. Der ki “Aileasine karþý Hz. Peygamber’den (s.a.v) daha þefkatli hiç kimseyi görmedim. Oðlu Ýbrahim’in Medine’nin bir kenarýnda oturan sütannesi vardý. Sütannenin kocasý bir demirci idi. Beraberinde biz de olduðumuz halde Hz. Peygamber (a.s) oraya (çocuðu sýk sýk görmeye) giderdi. Varýnca demircinin dumanlandýrýlmýþ evine girer, çocuðu kucaklar öper, koklar, bir müddet sonra dönerdi.
Torunlarý Hasan’ý (veya Hüseynî öperken Hz. Peygamber (a.s)’ i gören Akra Ýbn Habis bunu yadýrgayarak: “Benim on çocuðum var hiçbirini de öpmedim” der. Hz. Peygamber (a.s) ona yönelerek þu cevabý verir: “Þefkatli olmayana merhamet edilmez.”
Saib Ýbn Yezid’in rivayetinde ise, “Halka merhamet ve þefkat göstermeyene Allah rahmet etmez,” demiþtir. Keza Ýbn Mace’nin tahricinde “Çocuklarýnýzý öper misiniz? diye soran bedevilerin Resûlullah’tan (s.a.v) “evet” cevabý alýnca: “Fakat biz, Allah’a and olsun öpmeyiz” demeleri üzerine de Hz. Peygamber (a.s): “Allah kalplerinizden merhameti çýkardý ise ben ne yapabilirim” demiþtir.
|
Gönderen: 15.08.2007 - 14:35 |
|
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Kucaklamak ve Öpmek
Çocuklara karþý duyulan sevgiyi ifade etmenin en iyi yollarýndan biri onlarýn kucaklanýp öpülmesidir. Bu sebeple Hz. Peygamber’in (s.a.v) reyhana teþbih edip kokusu cennetin kokusundandýr dediði çocuklarý kucaklayýp öptüðüne dair misaller çoktur.
Ýbnu Ömer’in (r.a) rivayetinde Resûlullah’ýn (s.a.v) dünyadaki iki reyhaným dediði Hasan (r.a) ve Hüseyin’i (r.a) Enes’in (r.a bildirdiðine göre sýk sýk çaðýrtýp onlarý koklar ve baðrýna basardý.
Keza Hz. Peygamber (a.s)’in kýzý Fatýma’yý öptüðü rivayetlerde belirtilmektedir. Fatýma’yý bazý rivayetlerde umumiyetle baþýnýn tepesinden öptüðü belirtilirse de Hz. Ebûbekir’in kýzý Âiþe’yi yanaðýndan öptüðüne dair rivayetin varlýðý kýz çocuklarýnýn sadece alýn veya tepeden öpüleceðine dair bir teamülün olmadýðýný gösterir.
Öpmeyi: “Sevgi öpmesi, merhamet öpmesi, þefkat öpmesi, hürmet öpmesi, þehvet öpmesi diye beþ kýsma ayrýlan Ýslâm âlimleri Allah rýzasýyla olduðu takdirde hepsinin ibadet sayýlacaðýný ifade etmiþ, çocuklarýn öpülmesini de “rahmet” olarak deðerlendirecek bunu bilhassa þehvanî olan öpmelerden tamamen ayýrmýþtýr.
Sevgide Aleniyet
Verdiðimiz misallerde görüldüðü gibi çocuklarý seven Hz. Peygamber (a.s) sevgisini fiileriyle izhar ettiði gibi bizzat sözleriyle de alenen ifade etmiþtir. Pek çok rivayet Hz. Hasan ve Hüseyin’i kucaklayýp öptükten sonra: “Ya rabbi ben bunu (veya bu ikisini) seviyorum, sen de sev” dediðini teyid etmektedir.
|
Gönderen: 15.08.2007 - 14:36 |
|
|
RESULULLAH'IN HAYATINDAN BAZI SEFKAT SAHNELERI |
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Peygamberimize Zehirli Etin Sunulmasý
Enes (r.a) anlatýyor:
-“Yahudi bir kadýn Allah Resûlü’ne, yemesi için zehirli bir koyun gövdesi getirdi. Durum açýklýða kavuþtuðunda Resûlullah kadýna neden böyle yaptýðýný sorunca kadýn:
—Seni öldürmek istemiþtim!
Allah Rasulu.
—Allah seni buna muvaffak kýlacak deðildi.
Sahabeler:
—Kadýný öldürelim!
—Hayýr öldürmeyin.”
Sihir
Yine Yahudilerden bir adam Allah Resûlü’ne sihir yapmýþtý. Cebrail durumu bildirince Resûlullah büyü malzemelerini çýkarttýrýp düðümleri çözer ve bunun neticesinde üzerinde hafiflik hisseder. Bu hadise ne yahudiye duyurulmuþ ne geliþmeleri kendisine açýklamýþtý.
“Bedir savaþýna katýlanlar baðýþlanmýþtýr.”
|
Gönderen: 15.08.2007 - 14:39 |
|
|
RESULULLAH'IN HAYATINDAN BAZI SEFKAT SAHNELERI |
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Hýyanet
Ali (r.a) anlatýyor:
—Resûlullah (s.a.v) benimle birlikte Zübeyr ve Mikdadý göndererek:
—Hah bahçesine kadar gidin orada mahfesinde bir kadýn göreceksiniz, yanýnda bir mektup olacak mektubu kendisinden alýp getirin” buyurdu.
Biz de yola çýktýk. Hah bahçesine vardýðýmýzda kadýna:
—Mektubu çýkar dedik.
—Bende mektup falan yok dedi.
—Ya mektubu çýkarýr ya da elbiselerini soyar biz alýrýz dedik.
Bu tehdidimiz üzerine kadýn saç örgüleri arasýna saklamýþ olduðu mektubu çýkarýp bize verdi. Mektubu alýp Allah Resûlü’ne getirdik. Mektubun Hatib b. Ebû Beltea tarafýndan Mekkeli bir grup putpereste yazýlmýþ olduðunu, gördük. Kendilerine Allah Resûlü’nün planlarýndan birini bildiriyor idi. Resûlullah Hatib’e:
—Hatib bu ne iþ? diye sordu.
—Ya Resûlullah! Hakkýmda acele karar verme! Ben kavmime antlaþarak baðlý bir kiþiyim, onlar arasýnda iþim tehlikede. Çünkü maiyetindeki öteki muhacirlerin Mekke’de yakýnlarýný koruyacak akrabalarý var. Ben böyle bir imkândan mahrumum, istedim ki bu açýðýmý bu yolla kapatayým da akrabalarýmý koruyacak bir destek saðlayayým. Yoksa bunu kâfir olmak için veya Ýslâm’a girdikten sonra küfre dönmek, dinimden vazgeçmek için yapmýþ deðilim dedi.
Allah Resûlü:
—Hatib size gerçeði söylüyor, dedi.
Ömer:
—Ya Resûlellah! Býrakýn bu münafýðýn boynunu vurayým.
Rasulullah:
O, Bedir savaþýnda bulundu. Ne biliyorsun belki de Allah Bedir cengine katýlanlara nazar buyurup:
-Ýstediðinizi yapýn andolsun ki ben sizleri baðýþladým, buyurmuþtur dedi.
Resûlullah (s.a.v) diðer hadislerinde þöyle buyurmuþlardýr:
“Merhamet ancak þaki’nin (ebedi hüsrana uðrayanýn) kalbinden çýkarýlýr.”
“Allah mahlûkatý yarattýðý zaman, yanýnda bulunan, Arþ’ýn gerisindeki bir kitaba yazdý; Muhakkak ki rahmetim gazabýma galebe çalmýþtýr.” (Buhârî
“Bir adam yolda yürürken susadý ve susuzluðu arttý. Derken bir kuyuya rastladý. Ýçine inip susuzluðunu giderdi. Çýkýnca susuzluktan soluyup topraðý yemekte olan bir köpek gördü. Adam kendi kendine “Bu köpek de benim gibi susamýþ” deyip tekrar kuyuya inip, mestini su ile doldurup aðzýyla tutarak dýþarý çýktý ve köpeði suladý. Allah onun bu davranýþýndan memnun kaldý ve günahlarýný affetti.
—Ey Allah’ýn Rasulu! Yani bize hayvanlara yaptýðýmýz iyilikler için de ücret mi var? dediler.
Aleyhisselatü vesselam:
“Evet! Her ciðer sahibi için bir ücret, karþýlýk vardýr. ” buyurdu. (Ebû Davud)
Ýslâm’ýn merhamet ve þefkat anlayýþý sadece insanlarla ilgili deðil, bütün canlýlara þamildir. Bir defa Hz. Âiþe validemiz huysuz bir deveye binmiþ, onu oraya buraya sürüklemeye baþlamýþtý. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v) Hz. Âiþe’ye hitaben: “Yumuþaklýkla muamele etmekten ayrýlma. Çünkü yumuþaklýk her hangi bir þeyde bulunursa onu muhakkak güzelleþtirir. Her hangi bir þeyden de yumuþaklýk alýnýrsa onu kötüleþtirir” (Ebû Davud) buyurarak hayvana bile yumuþaklýkla muamele etmesini emretmiþtir.
Bir hadisi þeriflerinde bir kadýna, kediyi aç, susuz býrakarak ölümüne sebep olmasýndan dolayý azap edildiðini belirterek þöyle buyurmuþtur: “Bir kadýn bir kedi yüzünden azap olunmuþtur. Kadýn kediyi açlýktan ölünceye kadar hapsetmiþti. Ýþte o kedi yüzünden cehenneme girdi. Kadýn kediyi hapsettiði zaman ne yiyeceðini verdi, ne su içirdi ve ne de yeryüzündeki haþerelerden yesin diye salýverdi.” (Ebû Davud)
Þefkat ve merhamet o derece önemlidir ki: Gerçek vicdan sahibi insaný ortaya çýkarmakta bire birdir. Küçüðe, büyüðe, canlýlara, hayvanlara þefkat ve merhamet göstermek dinimizin emridir. Evet, bir insan köpeðe su vermekle günahlarýnýn affolunmasýna sebep oluyorken; neden bir insanýn, diðer bir insana yaptýðý merhametli davranýþý onun günahlarýnýn silinmesine neden olmasýn!
Hayvanlara karþý merhamete Kanuni Süleyman ile Þeyhu’l Ýslâm Ebûssuud Efendinin manzum olarak ifade ettikleri þu soru ve cevabý da kaydetmek istiyoruz. Kanuni:
“Dýrahtý sarmýþ olsa ger karýnca
Zararý var mý karýncayý kýrýnca
Diye sorunca Ebûssuud Efendi buna:
“Yarýn divanýna Hakkýn varýnca
Süleyman’dan alýr hakkýn karýnca.” diye cevap vermiþtir.
Evet, Ýslâm’ýn getirmiþ olduðu merhamet anlayýþý öyle þümullüdür ki bütün insanlara hatta bütün canlýlara þamildir.
Bütün Peygamberler ümmetlerine ve bütün insanlara karþý çok þefkatli ve merhametlidirler. Çünkü onlar insanlarýn irþadý, dünya ve ahirette mutlu olmalarý için gönderilmiþler, hayatlarýna buna vakfetmiþlerdir.
|
Gönderen: 15.08.2007 - 14:41 |
|
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Neslin devam edebilmesi için bütün bu zorluklarý çeken ana babalardýr. Anne, yavrusunu dokuz ay karnýnda taþýr, hamilelik süresince pek çok güçlükle karþýlaþýr, hayatî tehlikeleri de göze alarak çocuðunu doðurur. Hiç bir þeye gücü yetmeyen bebeðini büyütmek için, uykusundan, istirahatýndan, sýhhatinden feragat eder. Nitekim Cenâb-ý Allah þöyle buyurur:
“Biz, insana, ana-babasýna iyilikte bulunmayý tavsiye ettik. Özellikle de anasýný tasviye ederiz ki, o, kat kat zaafa düþerek ona hamile kalmýþ, emzirmesi de tam iki sene sürmüþtür. Binaenaleyh; bana ve ana-babana þükret.” (Lokman, 31/14)
Allah'ýn, ana-baba ve çocuklar arasýnda yarattýðý sevgi ve saygýdan kaynaklanan iþte bu hak-görev iliþkisi, insan neslinin sýhhatli ve saðlam bir þekilde devam edebilmesinin ve vazgeçilmez bir þartýdýr
Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki:
“Allah merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karþý merhametli olun ki, semada bulunanlar da size rahmet etsinler.”
“Allah’ýn yüz rahmeti var. Bunlardan biriyle mahlûkat kendi aralarýnda birbirlerine merhamet gösterirler. Doksan dokuz rahmet de Kýyamet günü içindir.”
|
Gönderen: 15.08.2007 - 14:42 |
|
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Çocuklara, yaþlýlara, hastalara, dul ve yetimlere, kimsesiz ve güçsüzlere, kölelere, hayvanlara… Büyük bir þefkat, sevgi ve merhamet besleyen Hz. Peygamber, bu konuda da bize en güzel örnekleri sunmuþtur. Peygamberimiz bazen namazda uzun okumak ister, fakat duyduðu çocuk sesi sebebiyle, annesi cemaatte olabilir diye kýsa keserdi. Sadece kendi çocuklarý ve torunlarýný deðil, gördüðü, rastladýðý bütün çocuklarý sever, kucaðýna alýr, okþar, öper, onlarla þakalaþýrdý. Köle ve cariyelere müþfik davranýr, baþkalarýnýn da böyle yapmasýný isterdi. Hayvanlara taþýyamayacaðý yükler yüklememelerini, onlara eziyet etmemelerini, yüzlerine vurmamalarýný, onlarý boðazlarken, eziyet çektirmeden, en güzel bir þekilde kesmelerini tavsiye ederdi. Bu ulvî duygudan yoksun olanlara sadece acýrdý. Hz. Peygamber'in (s.a.v) çocuklarý öptüðünü görünce þaþýran, on çocuðundan hiçbirini öpmediðini öðünerek söyleyen Akrâ' b. Habîs'e cevabý; “Allah kalbinden rahmeti söküp almýþsa, ben sana ne yapabilirim" olmuþtur. Rahmeti gazabýna galip gelen, insana ana-babasýndan daha þefkatli davranan bir Allah'ýn kullarýna merhametsizlik, katý kalplilik, acýmasýzlýk yakýþmaz. Ona yakýþan, Allah ve Resulü'nün bu güzel ahlâkýyla ahlâklanmak, Rabbi'nin kendisine yaptýðý gibi, baþkalarýna karþý merhametli davranmaktýr.
1Ebû Davud, Edep, 66.
2Tirmizî, Birr, 16.
3Müslim, Tevbe, 20.
4Buhârî, Edeb, 18.
|
Gönderen: 15.08.2007 - 14:44 |
|
|
Şu an Yok üye ve 868 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
**Su_DamlasI** (60), CeBRaiL (50), gullerinkokusu (37), bugrahan38 (34), *savle* (37), uyildiz (), -ferhat- (44), ravza_sude (37), mehmet80 (45), *eNe_KaTRe* (60), abrek17 (41), umutyolcusu20 (38), serkan55 (49), XxSaHiNBeyxX (57), sahme (52), ceyhun (44), Meltem68 (39), Dareyn (46), tansemfun (47), muratcansert (39), paraclet (48), E-SouL (37), mert_85 (40), TUAR (44), candost_81 (44), emrah50 (44), cuntý (43), abdullahkuzu (53), yengec.ssa (51), jasmin (37), affan (48), AsLi_HaN (46), fen_er_kan (40), talat73 (52), gulum55 (37), imparator sahin () |
|
|
|
 |
|