stromectol generique kaletra stromectol colchicine stromectol imdur imigran imitrex imodium imuran imurek inderal la inderal index indocin sr indocin inegy intagra iscover isoptin isordil sublingual isordil itraderm itrop jumexal kamagra effervescent kamagra gold kamagra oral jelly kamagra soft kamagra keflex kemadrin kenacort a solubile kenacort a kenacort kenergon kessar keto med ketozol kinzal kinzalplus klacid lamictal dispersible lamictal lamisil cream lamisil
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » “Ümmet Olma Sorumluluğu” ve “Milli Görüş’ü Destekleme Bilinci”

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
YENISAFAK su an offline YENISAFAK  
“Ümmet Olma Sorumluluğu” ve “Milli Görüş’ü Destekleme Bilinci”
169 Mesaj -
"Milli Görüþ" üzerine yazdýðýmýz iki yazýdan sonra üçüncü ve son olarak bir deðerlendirme yazýsý daha yazarak, Milli Görüþ hareketini destekleme sorumluluðumuzun dayanak noktalarýný ortaya koymak istiyoruz.



Öncelikle bizler hangi hizip ve camiayý ifade edersek edelim, “Ümmet olma sorumluluðu”nu omuzlarýmýzda taþýdýðýmýzýn altýna çizmemiz gerekir. Ümmet olmak, sadece zihinsel ve teorik bir kavram deðil, pratikte var olan, “Sizin ümmetiniz tek bir ümmettir” buyuran Rabbimizin emri üzerine yaþanýlmasý ve yaþatýlmasý emredilen dinamik bir aksiyonu ifade etmektedir. Sonuçta, Ümmet olma sorumluluðu “akide” ve “þuur” üzerine kurulu vicdani ve ameli bir “rüþd” halidir.



Tarihten günümüze ümmetimizin bünyesine bu bilinci körelten birçok virüs bulaþtýrýlmýþtýr, ki Ýslam ümmetinin hali hazýr periþan durumunun temelinde bu virüslerin yol açtýðý hastalýklar bulunmaktadýr.



Bu virüslerin ilki "nasyonalizm virüsü"dür. Kavmiyetçilik mikrobu her ne kadar yüzyýllar gerisinden sürüp gelen bir maraz olsa da, özellikle Osmanlý imparatorluðunun yýkýlmasýndan sonra Ýslam dünyasýna çizilen "ulusal sýnýrlar"la, Ýslam ümmeti etnik temelde birçok parçaya ayrýlmýþ ve birbirleriyle olan “velayet hukuku” aðrý bir þekilde örselenmiþtir. Ümmetimiz arasýna sokulan Türkçülük, Arapçýlýk, Farsçýlýk vs. gibi ýrkçý ideolojiler Müslümanlar arasýnda kardeþlik ruhunu öldürdüðü gibi, öldürücü hastalýklara yol açan karþýlýklý husumetlerin nedenini oluþturmuþtur.



Ýkinci virüs ise "mezhepçilik ve tekfircilik virüsü"dür ki, bu virüsün ümmetimizi nasýl acýlara boðabildiðini içinde yaþadýðýmýz süreçte açýkça görebiliyoruz. Müslümanlarý sadece belli bir mezheple sýnýrlamak, diðer mezhep mensuplarýný Ýslam dairesi dýþýna atmak ve onlara karþý kin ve düþmanlýk duygularýný ateþlemek, sonuçta Müslümanlar arasýnda mezhep kavgalarýna yol açmak, mezhepçilik ve tekfirciliðin Ümmet bünyesini delik deþik eden ifsadý durumundadýr.



Her ne kadar bu ifsadýn tarihsel kökleri bulunsa da, emperyalizm ve siyonizmin ajanlarý ve kiralýk uþaklarýnýn Müslümanlar arasýnda mezhep çatýþmalarý çýkarmak, Ýslam toplumlarýný mezhebi karþýtlýk zeminlerinde kamplaþtýrmak, onlarý birbirlerinin canýna ve kanýna musallat etmek için çok yönlü komplolar kurduðunu ve ne yazýk ki, bunda da baþarýlý olabildiðini esefle izlemekteyiz.



Haçlý emperyalistler ve azgýn Siyonistlerin Ýslam topraklarýndaki iþgal ve katliamlarý nasýl Ümmetimizin baðrýna saplanmýþ kanlý hançerler ise, ayný þekilde bu “mezhep kýþkýrtýcýlýðý” da ümmetimizin zihinlerine, yüreklerine ve bilinçlerine saplanmýþ zehirli hançerlerdir; öyle ki bu hançerler iþgal ve katliam hançerlerinden daha derin yaralar açabilmekte, ne yazýk ki hangi mezhepten olursa olsun ümmet bilinci ve sorumluluðunu yitirmiþ baðnazlar tarafýndan bu yaralar daha da derinleþtirilmektedir.



Üçüncü virüs ise "hizipçilik virüsü"dür. Bu hususta en aydýnlatýcý makaleyi sitemizde yayýnlanan Rahmetli Molla Mansur Güzelsoy'un "Ýslami Cemaat Çevresinde" baþlýklý deðerli yazýsýndan takip edebilirsiniz.



Mezhepçilik ve tekfircilik akýmý, belli bir mezhebin dýþýnda olanlarý Ýslam'ýn dýþýnda saydýðý gibi, hizipçilik saplantýsý da kendi hizbi dýþýnda kalanlarý Ýslam'ýn dýþýnda sayan bir hastalýktýr. Kendisinin mensup olduðu grubu, hakkýn ve hakkaniyetin merkezinde görenler, diðer Ýslami kesimlere ve yapýlara karþý itici, öteleyici, suçlayýcý, hafife alýcý, küçümseyici, yargýlayýcý ve hatta saldýrgan bir tutum içine girmekte ve bunu "fasid, münafýk, hain vs. gruplara karþý mücadele" þeklinde tanýmlamakta ve sunmaktadýr. Ýslam düryasýnýn deðiþik bölgelerinde gözlemeyegeldiðimiz müslümanlar arasýndaki þiddet eðilimlerinin arkasýnda bu saplantý bulunmaktadýr.



Müslümanýn kanýný dökmeyi helal bilecek kadar bir insaný azdýran, Allah'ýn hududlarýný iptal edip onun yerine kendi hizipsel sýnýrlarýný çizen bu saplantýnýn en acý örneklerini Afganistan'da yaþadýk. Ümmetimizin anlýna kara bir leke süren, baþýný öne eðen, kazanýmlarýný heba eden bu hizipçilik hastalýðýnýn her yerde kanlý örneklerine rastlamasak da, çoðunlukla zihinlerde ve toplumsal tavýrlarda varlýðýný sürdürdüðüne maalesef tanýk olmaktayýz. Bu durum çok uzaklarda deðil hemen yaný baþýmýzda durmakta ve bizeri de böylesi bir saplantýnýn kör ve fasid çkurlarýna itmektedir...



Ýslam ümmeti arasýnda nasyonalizm, mezhepçilik, tekfircilik ve hizipçilik hastalýðýný yayanlar, hangi isim ve sýfat altýna olursa olsun "vesvâs'ul hennâs"týrlar ve bunlarýn þerrinden insanlarýn Rabbine, Melikine ve Ýlahýna sýðýnýyoruz..



11 Eylül’den sonra Ýslam dünyasýna karþý topyekün bir savaþ açan haçlý Amerika ve müttefiklerinin Afganistan ve Irak’ta yaþadýklarý bozgunlardan sonra, Lübnan’da Hizbullah savaþçýlarýnýn Siyonist Ýsrail ordusunu hezimete uðratmasý, diðer yandan Ýran Ýslam Cumhuriyeti’nin nükleer enerji programýnýn emperyalist ve Siyonistlerin ödlerini aðýzlarýna getirmesi üzerine, Ümmetimizin arasýnda ayrýlýk, düþmanlýk ve çatýþma çýkarmak için mezhep kýþkýrtýcýlýðýna yöneldiklerini görüyoruz.



Amerika ve Batýlý müttefikleri sözde “Þiilik tehdidi”ne karþý Ýran Ýslam Cumhuriyeti’ne karþý dün Arap ülkeleri arasýnda “ýlýmlýlar cephesi” oluþturmaya çalýþýrken, bugün de Sünni olan Hamas hareketine karþý “Þerm el Þeyh”lerle Arap ittifaklarý oluþturmaya çalýþmaktadýr.



Düne kadar Arap dünyasý için Ýran’ý “Þii yayýlmacýlýðý” ile suçlayan Amerika ve bölgedeki iþbirlikçileri bu kez "Sünni Hamas hareketi"nin arkasýnda Ýran’ýn olduðunu ileri sürerek, Hamas’ý kýskaç altýna almaya ve boðmaya çalýþmaktadýr.



Lübnan’da Hizbullah savaþçýlarý Siyonist Ýsrail rejimini tarihin en büyük yenilgisine uðrattýðý sýrada, Suudi Arabistan istihbarat güçlerinin Mossad ile el ele verip yanlarýna Muhammed Dahlan adlý Amerikan iþbirlikçisini de alarak, Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah’a suikast giriþiminde bulunmasý, Amerika, Ýsrail ve bölgedeki Arap müttefiklerinin gerçek amacýnýn, emperyalizm ve siyonizme karþý direnen "Ýslami güc"ü yok etmek olduðunu açýkça ortaya koymaktadýr.



Lübnan’daki Fuad Sinyora hükümetinin Hizbullah’a karþý Amerika ile iþbirliðine girmesi, Mýsýr firavunu Hüsnü Mübarek’in Ýhvan-ý Müslimin hareketine zorba bir saldýrý kampanyasý baþlatmasý, Siyonist iþgal güçlerinin Gazze ve Batý Þeria’daki saldýrý ve katliamlarýný sürdürmesi, Gazze’deki El Fetih hainlerinin Hamas’a karþý büyük bir katliam planý yapmasý, Amerika ve Ýsrail’in iþbirlikçileri olduðu belgelerle ispatlanan Dahlan çetesinin Gazze’den temizlenmesi üzerine, Mýsýr, Ürdün ve Suudi Arabistan rejimlerinin büyük bir telaþa kapýlarak Hamas’ýn Gazze zaferini kendi ulusal güvenliklerine karþý büyük bir tehdit olarak görmeleri ve siyasi-askeri açýlardan Hamas’ý çökertecek planlar yapmaya baþlamalarý hep ayný þeytani mahfillerden kaynaklanmaktadýr.



Türkiye’deki Siyonist medyanýn kiralýk kalemleri Avrupa ülkelerindeki “baþörtüsü yasaðý”ný “küresel 28 Þubat” olarak tanýmlamýþlardý. Bu doðru bir tesbit; çünkü tüm bu süreçler, Erbakan Hoca'nýn ýsrarla vurguladýðý gibi, Sovyet blokunun yýkýlmasýndan sonra, Batý emparyalizminin NATO þemsiyesi altýnda Ýslam’a karþý baþlattýðý savaþýn örnekleridir. Bunun içindir ki Refah-Yol hükümetini yýkmalarý, -emperyalizme ve siyonizme karþý iþlediði suçlardan dolayý- Milli görüþ hareketini cezalandýrmaya kalkmalarý da ayný senaryonun bir parçasýdýr...



Refah-Yol hükümeti'ni yýkanlar kimler ise, Filistin’de Filistinlilere karþý ambargo koyan ve Hamas hareketi'ni çökertmek isteyenler de onlardýr. Milli Görüþ hareketi'ni cezalandýrmaya kalkanlar kim ise, Mýsýr’da Ýhvan-ý Müslimin hareketine karþý zorbaca saldýrýlarý gerçekleþtirenler de onlardýr. Milli Görüþ misyonu'nu tarihten silmek isteyenler kimler ise, Ýran’a, Hizbullah’a karþý þeytanca planlar yapanlar da onlardýr. Bütün bunlarýn arkasýnda "beynelmilel Siyonizm" vardýr ki, savaþýn mirengi noktasýný burasý oluþturmaktadýr.



Amerika ve Batýlý emperyalistlerin haçlý savaþlarý karþýsýnda, Ýslam ümmetini parçalama ve birbirine düþürme tuzaklarý karþýsýnda, Büyük Ortadoðu Projeleri, Yeni Ortadoðu Projeleri karþýsýnda, Ýran’a, Suriye’ye, Lübnan’a yönelik yeni saldýrý planlarý karþýsýnda Türkiyeli Müslümanlarý Ýslam Birliði ekseninde dayanýþma ve kardeþliðe çaðýran, emperyalist ve Siyonistlerin komplolarýna karþý Müslümanlarý uyanýk olmaya çaðýran bir Milli Görüþ hareketine ilgisiz ve bigane kalmak, “ümmet olma” bilincimizin köreldiðinin bir göstergesi durumundadýr...



Emperyalizm ve siyonizmin Ýslam Ümmetine karþý sürdürdüðü saldýrganlýk karþýsýnda ümmetimizin vereceði karþýlýk tek baþýna “askeri direniþ” seçeneði deðildir; Ýslam coðrafyasýnýn bir bölümünde askeri direniþ seçeneði söz konusu ise, bazý bölgelerinde de, bu cümleden Türkiye’de “siyasi direniþ” seçeneði söz konusudur. Milli Görüþ hareketi, emperyalizm ve siyonizme karþý bir siyasi direniþ hareketidir. Ümmetimizin direniþ güçlerini “tek”leþtirme durumunda deðiliz. Bir bölgede farklý direniþ oluþumlarý olduðu gibi, ülkemizde de olabilir ve bu bir direniþ oluþumunun diðerini nakzetmesini gerektirmez...



Yazýn olaðanüstü sýcaklarý bizleri serin yerlere koþturdu, kimilerimiz deniz sahillerine, kimilerimiz pikniklere, kimilerimiz klimalarýn gölgesine koþtu. Tüm bu bunaltýcý sýcaklarýn ortasýnda, yaþý 80’i aþkýn Erbakan Hoca’nýn koþuþturmasýna baktýðýmýzda, emperyalizmin sözkonusu planlarýna karþý büyük bir gayret ile Müslümanlarý uyardýðýna, bir konferanstan baþka bir konferansa emperyalist ve Siyonistlerin ihanet planlarý ve tuzaklarýna dikkat çektiðine tanýk oluyoruz…



Baþka kardeþlerimizi itham etme durumunda deðiliz, ancak, Milli Görüþ’ün bu onurlu kavgasýna omuz vermenin ümmet olma bilincinin bir gereði olduðuna inandýðýmýz için bu feveraný yükseltmeye çalýþtýk. Ümmetimizin özgür ve aydýnlýk geleceði için; hangi kavim ve mezhepten olursa olsun bütün dünya müslümanlarýnýn esenliði, birlik ve beraberliðini gözeterek bu bu sorumluluðu paylaþmak istedik..



Hz. Musa Ýsrailoðullarýný savaþa çaðýrdýðýnda onlardan aldýðý cevap “sen git Rabbinle birlikte savaþ” olmuþtu...



Elinde "Asa-ý Musa" ile emperyalizm ve siyonizmin karþýsýna çýkan tüm hareketlere karþý sorumluyuz, bu ister Türkiye’de, ister Lübnan, Filistin, Ýran ve Kafkasya’da olsun. Biz onlara “siz gidin Rabbiniz ile birlikte savaþýn!” diyecek deðiliz…



Filistin’de Ýslam’ýn kahramanlarý Hamas ve Ýslami Cihad hareketleri ile nasýl omuz omuza isek, her geçen gün yeni bir saldýrý tehdidiyle yüzleþen Ýslam’ýn kalesi Ýran ile nasýl yürek yüreðe isek, Lübnan’da Hizbullah’ý iftihar bilip onlara nasýl ellerimizi uzatmýþ isek, Türkiye’de de ümmetimizin etkin ve kararlý gücü Milli Görüþ hareketine ayný sorumlulukla bileklerimizi uzatýyoruz. Ýnancýmýz ve güvenimiz odur ki Milli Görüþ hareketi emperyalizm ve siyonizm karþýsýndaki duruþunda Müslümanlarý yanýltmayacak ve mahcup etmeyecektir.



Meseleyi bu esasýn dýþýnda polemiklere taþýmak, Ýslami edep ve sorumluluk sýnýrlarýný zorlamakla eþ anlamlý bir durumdur.



Velfecr olarak, baþtan beri üzerinde durduðumuz en büyük hassasiyet hep ümmetimizin maslahatýný gözetmek olmuþtur. Bunu sadece internet sayfalarýnda deðil, hayatýmýzýn her alanýnda yaþamsallaþtýrmaya çalýþýyoruz. Ýmam Hasan el Benna’lardan, Üstad Mevdudi’lerden, Ýmam Humeyni’lerden bunu öðrendik; Ýslam ve Müslümanlarýn izzeti için kardeþliði ve dayanýþmayý öðrendik. Ümmetimizin salahý ve hayrý nerede ise hesapsýz pazarlýksýz ve korkusuzca orada bulunmayý öðrendik…



Rabbimiz müminleri Kur’anda vasfederken “onlar bir saldýrý ve haksýzlýða uðradýklarý zaman birbirleriyle yardýmlaþýrlar” buyurmaktadýr. Hayatýmýzýn rehberi Kur’an ise, böyle bir dönemde Müslümanlar birbirleriyle yardýmlaþmayacak da peki ne zaman yardýmlaþacak?



Bizler 22 Temmuz seçimlerinin sonuçlarýna bakýp takýlmayacaðýz; ancak emperyalistler, siyonistler ve onlarýn ülkemizdeki uzantýlarý Milli Görüþ'e iliþkin seçim sonuçlarýna bakarak sevinç duyacak olurlarsa o zaman bunu kahrýný Rabbimize havale edeceðiz…



Rabbim ümmetimize ve bu ülke Müslümanlarýna böyle bir kahrý yaþatmasýn…


Nureddin ÞÝRÝN
Gönderen: 11.07.2007 - 17:36
Bu Mesaji Bildir   YENISAFAK üyenin diger mesajlarini ara YENISAFAK üyenin Profiline bak YENISAFAK üyeye özel mesaj gönder YENISAFAK üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
asilyesil su an offline asilyesil  
74 Mesaj -
çalýþmalar için Allah cc razý olsun..

Siyonizm kime düþmansa , ben onun yanýdayým, öyle olmaya devam edeceðim. Venezuellada çavazleyim, Ýranda ahmed-i nejad la. Filistinde hamaslayým lübnanda hizbullahla. Varsýn birileri seyirci kalsýn..
Gönderen: 11.07.2007 - 18:17
Bu Mesaji Bildir   asilyesil üyenin diger mesajlarini ara asilyesil üyenin Profiline bak asilyesil üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
mýzrap su an offline mýzrap  
milli görüş
6 Mesaj
erbakan hoca muhterem bi insan ama çevresindekiler için malesef ayný þeyi söyliyemiycem.eskiden bende toplantýlarýna giderdim.çok güzeldi.ama þimdi görünüþte kalmýþ herþey.bence insan kendisine çeki düzen verdikten sonra milli görüþlüyüm demeli.çünkü milli görüþün anlamý çok büyük.milli görüþ teþkilatýnýn gençleri diðerlerinden farký yok bu zamanda.o zaman bi yanlýþlýk var demektir.ilk önce bunu bulup düzeltmek lazým ki sonra ben milli görüþlüyüm demeli.Allah cc biz gençlere yardým etsin.nefislerimize yenilmemeyi bizlere nasip etsin.telaşlı
Gönderen: 11.07.2007 - 23:11
Bu Mesaji Bildir   mýzrap üyenin diger mesajlarini ara mýzrap üyenin Profiline bak mýzrap üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 746 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
fetih (52), MaHsER (47), y.arinimsin (36), ÇÝÇEKGÜL (44), halitocakoglu (43), Huri19 (36), Huri18 (36), isa (36), seyyah43 (48), yoldaþ (43), semayolu1 (42), huris (36), hafýz seda.. (36), GULI (52), karani (44), Erhankumru (41), Süheda89 (35), sinemsin (41), slm (33), turkischbaby (34), hoca1 (43), marmara (42), speedy (46), i s a (36), mucahidek (44), Cennetul_Firdev.. (40), hulyagol (40), conqueror32 (36), zaferandac (63), doktor66 (48), ilhanuzun (53), sercan61 (37), ipek (41), firak (42), geniushack (44), farukdemir (46), mustafayaylagul (40), berhanakman (51), aglar baba (35), ismail_canpolat (42), Oðuzhan (49), Ayseoe (42), djbozkurt (37), meded (43), enes38 (50)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58215 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.