|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
Harami Helallestirmenin Manasi, Hukmu ve Cesitleri |
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Ýslam þeriatinde helalleþtirmenin manasý: Allah’ýn kesin haram kýldýðý birþeyi helal kýlmaktýr.
Hükmü: Böyle yapmak Ýslam milletinden çýkaran büyük küfürdür.
Delil:
Allah (c.c) þöyle buyuruyor:
“Nesi’ (haram aylarýn yerlerini deðiþtirmek) ancak inkarda bir artýþtýr. Bununla kafirler þaþýrtýlýp þaþýrtýlýp saptýrýlýr. Allah’ým haram kýldýðýna sayý bakýmýndan uymak için, onu bir yýl helal, bir yýl haram kýlýyorlar. Böylelikle Allah’ýn haram kýldýðýný helal kýlmýþ oluyorlar. Yaptýklarýnýn kötülüðü kendilerine “çekici ve süslü” gösterilmiþtir. Allah, inkarcý bir topluluða hidayet vermez.” (Tevbe: 37)
Allah (c.c) bu ayette Allah (c.c)’ýn haram kýldýðý nesi’yi (haram aylarýn yerlerini deðiþtirmeyi) helal kýlmanýn küfrü artýrmak olduðunu bildirmiþtir. Küfrü artýran þey, küfürdendir. Buna göre Allah (c.c)’ýn haram kýldýðý þeyi helal kýlmak küfürdendir
|
Gönderen: 27.05.2007 - 14:51 |
|
|
Harami Helallestirme cesitleri |
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
1 – Haramý Dille Helalleþtirmek: Allah (c.c)’ýn Tevbe: 37 ayetinde haber verdiði kafirlerin nesi’yi helal kýlmalarý (haram aylarýn yerlerini deðiþtirmeleri) gibi…
Müþrikler haram ayý helalleþtirmek istedikleri zaman, hac mevsiminde onlardan bir adam çýkar ve helalleþtirmek istedikleri haram ayýn ismini, örneðin; Muharrem ayýný zikrederek gelecek sene o ayýn helal olduðunu, onun yerine Safer ayýnýn haram olduðunu yüksek sesle ilan ederdi.
Dille haramý helalleþtirmenin örnekleri;
Devlet yöneticileri, bakanlar ve millet vekillerinin, beþeri sistemlerin kanunlarýna baðlý kalacaklarýna ve saygýlý olacaklarýna dair ettikleri yemin gibi sözlü olarak yapýlan ameller…
2 – Haramý Yazý Ýle Helalleþtirmek: Haram, yazý ile de helalleþtirilebilir. Çünkü yazý bir çok yerde söz yerine kullanýlýr. Bu sebeble þöyle bir fýkýh kaidesi oluþmuþtur:
“Yazý söz gibidir” (El-Mugni Þerhul Kebir c: 11 s: 326-327)
Yazý ile haramý helalleþtirmenin örnekleri:
Ýslam þeriatinde haram kýlýnan riba (faiz), zina, içki, kumar, kadýnlarýn açýk gezme serbestliði, müslümanýn malýný ve canýný haksýz yere helal kýlma gibi amellerin beþeri sistemlerin kanunlarýnda yazýlý olarak helal kýlýnmasý gibi...
|
Gönderen: 27.05.2007 - 14:54 |
|
|
Beseri Histemlerin Harami Helal Kilan Yazili Kanunlar Su Ozelliklere Sahiptir |
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
a) Haramý Yapmaya Zorlayýcýdýr:
Bunun en açýk örneði; ihtilaf halinde ihtilafý çözecek olan beþeri kanunlarla hükmeden mahkemelerdir.
Beþer aklýnýn ürünü kanunlarla hükmetmeyi ve bu kanunlara muhakeme olmayý Ýslam dini haram kýlmýþ ve iþlenmesini büyük küfür olarak görmüþtür. Fakat beþeri sistemler, yazýlý olarak çýkardýðý kanunlarla müslümanlarý bu kanunlara muhakeme olmaya zorlarlar.
b) Müslümanýn Malýný Ve Canýný Haksýz Yere Helal Kýlar:
Beþer aklýnýn ürünü olan yazýlý kanunlara göre; Kur’ an’ý bir kenara atarak beþeri kanunlarý tatbik eden bir yöneticiye karþý çýkan, onu azletmek isteyen bir müslüman suçludur ve ölümü haketmiþtir.
Oysa böyle yapmak isteyen bir müslüman Allah’ýn kanunlarýna göre büyük bir mücahid, Allah’ýn hükmünü tatbik etmeyi isteyen ihlaslý bir muvahhiddir.
c) Haramlarý Meþrulaþtýran Müesseselere Ruhsat Verir:
Beþeri sistemler, faizle uðraþan bankalara, kumar oynatan kumarhanelere, her türlü haramlarýn iþlendiði gazino, meyhane gibi yerlere ve zinanýn meþru hale geldiði genelevlere yazýlý ruhsat verirler.
Oysa ruhsat; bir þeyin yapýlmasýna izin vermektir. Birþeyin yapýlmasýna izin vermek ise onu mübah kýlmaktýr.
d) Ýrtidatý Mübah Kýlar:
Beþeri sistemlerin kanunlarýnda þöyle bir madde vardýr:
“Ýnanç hürriyeti korunmuþtur.”
Bu madde, dileyen kimsenin dilediði anda Ýslam’dan irtidat etmesine hak tanýyan bir maddedir.
e) Ýslam’da Cezasý Olan Suçlara Ceza Verilmesini Gerekli Görmez:
Beþeri sistemlerin kanunlarýnda Ýslam þeriatinin ceza belirlediði suçlara, ceza vermemek gerektiðine dair yazýlý maddeler vardýr. Bu sistemlerin kanunlarýna göre ancak, kanunun suç kabul ettiði meseleler suçtur. Bu sebeble onlarýn kanunlarýnda þöyle bir madde vardýr:
“Ancak kanunun belirlediði suç, suçtur ve kanunun suç olarak kabul ettiði suça ceza verilir.”
Bu kanun maddesine göre; beþeri sistemlerin kanunlarýnda suç olarak yazýlmayan bir mesele, Ýslam þeriatince suç olarak görülse bile, suç deðildir. Bu sebeble Ýslam’ýn suç olarak gördüðü bir meselenin iþlenmesi serbesttir ve kanuna göre bu meselenin suç olarak yazýlmadýðý için o ameli iþleyene ceza verilmez. Bilakis o kimseye ceza vermek isteyene ceza verilir.
Bu kanun maddesine göre; kadýn ve erkek kendi rýzalarýyla zina yaparlarsa, bu amelin kanunda cezasý olmadýðý için zinakar bu kimselere ceza verilmez. Çünkü beþeri kanunlara göre kadýn ve erkeðin kendi rýzalarýyla zina yapmalarý suç deðildir.
Ýslam þeriatinin haram kýldýðý içki, kumar gibi ameller de böyledir. Bu gibi ameller Ýslam þeriatince haram kýlýnmasýna raðmen, beþeri kanunlarca yasak kýlýnmadýðý sürece mübahtýr ve bu amelleri iþleyenlere ceza verilmez. Bilakis bu kimselere ceza vermek isteyenlere ceza verilir. Zira beþer sistemlerin kanunlarýnda; “bunlar suçtur” diye yazýlý deðildir.
Bu açýklamalardan çýkan sonuç þudur:
Beþeri sistemler Allah (c.c)’ýn kesin haram kýldýðý meseleleri, haram olduðunu bilerek gerek dille, gerek yazý ile helal kýlmýþlardýr. O halde her kim, bunlar gibi gerek dil ve gerekse yazý ile Allah (c.c)’ýn kesin haram kýldýðý bir ameli, haram olduðunu bilerek helalleþtirirse, iþte o kimse büyük küfür iþlemiþ ve Ýslam milletinden çýkmýþtýr. Böyle yapan kimse, bu ameli her ne niyetle veya sebeble yaparsa yapsýn hiç önemli deðildir.
Haramý, helalleþtiren kimse bu amelini, Allah (c.c)’ ýn haram hükmünü yalanlayarak yaparsa, yalanlama küfrü iþlemiþtir. Þayet bu kimse bu amelini, inadi olarak yaparsa, yani; haram hükmünü kabul ettiði halde sýrf inadý sebebiyle yaparsa, inadi küfür iþlemiþtir. Beþeri kanunlarla hükmeden yöneticilerin çoðunun küfrü bu türdendir. Bu yöneticiler Allah (c.c)’ýn haram hükümlerini kabul etmelerine raðmen, çýkardýklarý kanunlarýn Ýslam’a zýd kanunlar olduðu kendilerine söylendiðinde, yine de o kanunlarý insanlara uygularlar ve hatta insanlarý bu kanunlara uymaya zorlarlar.
Ýþte böyle kimselerin bu ameli, Allah (c.c)’ýn kanunlarýný hafife almak ve ona karþý inat etmektir. Allah’ýn kanunlarýný hafife alan ve bu kanunlara karþý inatçý tavýr gösteren kimseler, inadi küfür iþleyen kimselerdir.
Burada þu meseleyi de belirtmek gerekir:
“Haramý helalleþtiren kimse, ancak haramý kalben helalleþtirirse kafir olur” demek Ýslam akidesine terstir. Çünkü bir kimsenin Ýslam milletinden çýkmasý için yalnýzca kalble haramý helalleþtirmesi þart deðildir. Bir kimsenin dille sözlü olarak veya yazýyla, bir haramýn helal olduðunu belirtmesi zahiren onun küfre girmesi için yeterlidir.
|
Gönderen: 27.05.2007 - 14:58 |
|
|
Kendilerine Itaat Edilmesi Gereken Kimseler |
|
|
582 Mesaj -
|
|
|
Allah (c.c) þöyle buyuruyor:
‘‘Allah (c.c)’a itaat edin! Rasule itaat edin! Sizden olan emir sahiplerine itaat edin!” (Nisa: 59)
Kendilerine itaat edilmesi gereken ulu’l emir (emir sahipleri) iki çeþittir:
1 - Müslümanlarýn idari konulardaki emiri.
2 - Müslümanlara ilmi konularda önderlik yapan müctehid alimler.
Hangi konuda olursa olsun, Ulu’l Emir’e, Allah’a ve Rasulüne itaat edildiði gibi itaat edilmez. Zira müslümanlarýn emiri veya Ýslam alimlerine itaat, ancak Kur’ an ve sünnete baðlý kaldýklarý ve bu iki kaynaða göre hüküm verdikleri müddetçe farzdýr.
Bu ayet; herhangi bir ihtilaf anýnda çözüm için baþ vurulmasý gereken asýl mercinin Kur’an ve sünnet olduðunu göstermektedir. Aksi halde iman ve Ýslam iddiasý geçersiz olur.
Rasulullah (s.a.s) þöyle demiþtir:
“Allah’a ve Rasulüne karþý gelmedikleri müddetçe onlara itaat edin!” (Buhari, Müslim)
Bir baþka hadiste þöyle demiþtir:
“Allah’a isyanda hiç bir mahluka itaat yoktur.” (Ahmed b. Hanbel)
Sabit olan meselelerde Kur’an ve sünnetin hükmüne tabi olmak gerekir. Fakat ihtilaflý meselelerde deðiþik ictihadler olabilir. Mesela, bazý ayet ve hadislerden deðiþik bir kaç mana veya buna baðlý olarak deðiþik hükümler çýkartma söz konusu olabilir. Bu mana ve hükümlerden ancak bir tanesi doðrudur. Fakat hangisinin kesin doðru olduðunu insanlar bilemez. Bu sebeple bu mana ve hükümlerden hiçbiri delil olmaksýzýn kesin olarak reddedilmemelidir. Þayet reddedilirse, kiþi Allah (c.c) katýnda doðru olan hükmü reddetmiþ olabilir. Ýþte bu sebeple ictihadi meselelerde Kur’an ve sünnetten delil þarttýr. Delil yoksa itaat de yoktur. Deðiþik bir kaç manaya gelen ayet ve hadislerde, delile göre hareket ederek, kalp hangi tarafa meylediyorsa o mana için: “Bu daha doðrudur” denir, diðer görüþlere ise geçerli delilleri olduðu müddetçe “yanlýþ” denilmez.
Emir olan kimse, Ýslam inancýna zýd olmamak þartýyla fertlerin görüþlerine aykýrý görüþ bildirebilir ve buna delil getirir. Bu konuda fertlerin delili onun getirdiði delilden daha doðru olduðuna inanýlýrsa bile sahih delil getirdiði müddetçe yine de emire itaat edilir.
Ali (r.a), Osman (r.a)’ýn hac ibadeti konusundaki görüþlerini kabul etmemesine raðmen onun hükümlerine uymuþtur. Çünkü o zaman Osman (r.a) emir idi. Fakat emir olan kimse, Kur’an’a, sünnete ve Ýslam inancýna zýd birþey emrederse ona itaat edilmez. Bilakis ona itaat etmemek farz olur.
Ata Nisa: 59 ayeti hakkýnda þöyle dedi:
“Allah (c.c)’a ve rasulüne itaat etmek demek, Kur’ an ve sünnete tabi olmak demektir.” (Ýbni Abdi’l Ber-Cami’ Beyanel-ilm s: 318)
Murik’il Acli þöyle dedi:
“Ýnsanlarýn Allah (c.c)’ýn taatine sýkýca sarýlmadýklarý bir anda Allah (c.c)’ýn taatýna sýkýca sarýlan kimse, savaþtan kaçanlarýn olduðu bir sýrada kafirlere saldýran gibidir.” (Ýbni Ebu Naim-El Hilye c: 2 s: 235, Ahmed-Zühd c: 2 s: 273)
|
Gönderen: 27.05.2007 - 15:01 |
|
|
|
944 Mesaj -
|
|
|
beni yalnýz býraktýn abim:(
|
Gönderen: 27.05.2007 - 15:03 |
|
|
cihan kardesim su konuda haklisin |
|
|
2687 Mesaj -
|
|
|
Ali (r.a), Osman (r.a)’ýn hac ibadeti konusundaki görüþlerini kabul etmemesine raðmen onun hükümlerine uymuþtur. Çünkü o zaman Osman (r.a) emir idi. Fakat emir olan kimse, Kur’an’a, sünnete ve Ýslam inancýna zýd birþey emrederse ona itaat edilmez. Bilakis ona itaat etmemek farz olur.
aslinda bu konu ile alakali cok yanlisliklar yapiliyor
rasülullah sas bir cok yerde evvela kuran sonra sünnetle zinetlendirme ictihad sura icma gibi sirasi ile hadislerde isaret ediyor
mesela ictihad kaynagini kurani kerimden alir
hadis onu aciklar KURAN AHLAKIDIR HADISLER
sura kararda isabeti arttirir yine kuran ve sünnete danisilir
yani asil kaynak kurani kerimdir
zaman gectikce kuranin hükümleri genclesir
kuran her asrin fevkindedir
kuran kendisinden sonra gelen bütün faideli ilimlerin de kaynagidir
|
Gönderen: 12.06.2007 - 15:13 |
|
|
Şu an Yok üye ve 760 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
kerim75 (52), yandim ali (59), özlem (46), farandag (50), nurahsen81 (44), sivetok (53), university (47), esma elibüyük (35), macepers (43), nuray burak (41), mertmus (31), selin_622 (62), beste1963 (62), gurbetci68 (52), sevdican (57), ömer eren (49), aysenurceylan (42), SARISINgenc (40), GoriLLa UniT (40), akcaabatli30 (52), Seyfullah_21 (42), ahmetfurkan (51), hakan kara (47), REÝSHAN (49), assaf (40), islam2 (37), ibrahimkc (63) |
|
|
|
 |
|