|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
59 Mesaj -
|
|
|
Dinimizde Burclar varmidir? Ve bunlara nasil inanmaliyiz? Gercekten, her burcun kisilik özellikleri varmidir? ve varsa dogru ve saglam kaynaklardan nereden ögrenebiliriz. Bu konuyla ilgili bircok kitaplar yaziliyor ama bir celiskiye kapildim, yardimci olabilirseniz sevinirim.
selametle...
|
Gönderen: 25.01.2007 - 01:09 |
|
|
|
1227 Mesaj -
|
|
|
BURÇ, BURÇLAR, BURÇ FALI
Yüksek köþk, kalenin yuvarlak dört köþe veya çok köþeli sýkýntýsý.
Herkesin gözüne çarpacak þekilde açýk ve belli olan þey. Güneþ sisteminde bulunan oniki takým yýldýzdan her birine verilen isim. Bundan dolayý köþke de burç denmiþtir. Terim olarak ise, "gökteki bir takým yýldýzlara ve yýldýz kümelerine burç" denir. Burçlar on iki adettir. Bunlarýn altýsý kuzeyde, altýsý da güneydedir. Gök bilimciler yýldýz kümelerini, her ayda ve mevsimde göründükleri þekillere göre isimlendirmiþlerdir. Buna göre burçlarýn isimleri ve tekâbül ettikleri aylar þunlardýr:
1) Koç (hamel) burcu, 21 Mart-19 Nisan. 2) Boða (sevr) burcu, 20 Nisan-20 Mayýs. 3) Ýkizler (cevzâ burcu, 21 Mayýs-21 Haziran. 4) Yengeç (seretân) burcu, 22 Haziran-22 Temmuz. 5) Aslan (esed) burcu, 23 Temmuz-22 Aðustos. 6) Baþak (sünbüle) burcu, 23 Aðustos-22 Eylül. 7) Terazi (mîzân) burcu 23 Eylül-23 Ekim. 8) Akrep (akrep) burcu, 24 Ekim-21 Kasým. 9) Yay (kavs) burcu, 22 Kasým-21 Aralýk. 10) Oðlak (cediy) burcu, 22 Aralýk-19 Ocak 11) Kova (delv) burcu 20 Ocak-18 Þubat. 12) Balýk (hût) burcu, 19 Þubat-20 Mart.
Yýlýn her ayýnda güneþ bu burçlardan birine girer. Güneþin Koç burcuna girmesiyle ilkbahar; Yengeç burcuna girmesiyle yaz; Terâzi burcuna girmesiyle sonbahar; Oðlak burcuna girmesiyle kýþ baþlar.
Türk Edebiyatýnda, hangi mevsimde hangi burcun bulunduðu þu þiirle açýklanmýþtýr:
"Hamel ü Sevr ile Cevza'da gelir fasl-ý bahar
Seratân ü Esed ü Sünbüle'dir yaz'a medar
Tuttu Güz faslýný Mizan ile Akrep dahi Kavs
Cedi vü Delv ile Hut kýldý Zemistanda (kýþ'ta) karar."
Burç Falý
Fal, lügatta; "uðurlu saymak" anlamýndadýr. Terim olarak, "çeþitli usullerle, bilinmeyenden ve gelecekten haber verme ve kiþilik okuma sanatý"dýr. Burç falý ise, "insanlarý, doðduklarý burçlara göre gruplayarak geleceðini okumaya, kaderine dair konuþmaya" denir. Gelecek zamanda vukû bulacak olaylarý haber vererek gayb* sýrlarýný bildiðini iddia edene falcý denir. Falcýlýk*, çok eski devirlerden beri bazý insanlar tarafýndan revaçta olan bir husustur. Özellikle daralan insanlar için gelecekten haber verme iþi son derece caziptir. Geleceðin kesif karanlýklarý içinde saklanan mukadderatý görmeðe beþer zekâsý yetmediðinden mukadderatýn tayini için insanlar böyle bir takým hurâfe ve boþ vasýtalardan yardým isteyegelmiþlerdir. Yirminci asrýn sonlarýnda özellikle ekonomik yönden geliþmiþ milletlerin insanlarý arasýnda da kehânete inananlar ve kehâneti sanat edinenler az deðildir. (Kâmil Miras, Sahih-i Buhârî Tecrîd-i Sarîh Tercüme ve Þerhi, Ankara 1974, VI, 543). Bizde de kendini aydýn sanan bir takým gazete mensuplarý her gün yýldýz falý hurâfesiyle insanlarýn kaderi hakkýnda bir takým yorumlar yapmaktadýrlar ki bunlar hiç bir ilmî dayanaða sahip deðildir. Ayrýca bu asýlsýz yorumlar okuyucularýn ruhî dengelerine olumsuz yönde etki yapmaktadýr. Bu bir atma, saçma ve aldatmadan ibarettir.
Falcýlýk Ýslâm'da kesinlikle yasak edilmiþtir. Gayb'dan verdiði haber konusunda kâhini tasdik etmek küfürdür. (Sâdeddîn et-Taftâzânî, Kelâm Ýlmi ve Ýslâm Akâidi (Þerhu'l-Akâid), Terc, Süleyman Uludað, Ýstanbul 1980, 353). Hz. Peygamber (s.a.s.) þöyle buyurmuþtur: "Bir kimse gider de verdiði haber konusunda kâhini tasdik ederse, Allah'ýn Muhammed'e indirdiðini inkâr etmiþ olur." (Tirmizî, Tahâret,102; Ýbn Mâce, Tahâret, 122; Ahmed Ýbn Hanbel, II, 408).
Geleceði (gaybý Allah'tan baþka hiç kimse bilemez. "De ki: göklerde ve yerde gaybý Allah'tan baþka bilen yoktur." (en-Neml, 27/65). "Gaybýn anahtarlarý onun katýndadýr. Onlarý ancak O bilir" (el-En'âm, 6/59). Bu ve benzeri ayetler, gaybý Allah'tan baþka kimsenin bilmediðine delâlet etmektedir.
Ýslâm âlimleri, sâbiîler gibi, tesiri yalnýz yýldýzlardan bilerek onlardan bir takým hükümler çýkarmaya kalkýþmanýn küfür ve þirk olduðunda ittifak etmiþlerdir. (Elmalýlý M. Hamdi Yazýr, Hak Dini Kur'an Dili, VII, 5207).
Bunun yanýnda insanýn, giriþeceði önemli bir iþ için istihâre* yapmasý meþrûdur sünnettir. Bunun, Ýslam'da yasak edilen falcýlýk ve kehânetle hiç bir ilgisi yoktur.
Mehmed BULUT-Þamil Ýslam Ansiklopedisi
|
Gönderen: 25.01.2007 - 22:16 |
|
|
Şu an Yok üye ve 865 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
Sümbül85 (40), mashadow (48), nalanbgl20 (38), gullere_vurgun (36), kirikkalp (50), ~YaZGuLu~ (38), mehmet erenkaya (54), erdomehmet (67), comerf (56), tunahangülü (36), SAMETbrhn (42), ekrem22 (43), ztan (50), alexis (57), **IKLIMANUR** (), yampes (36), Gullere vurgun (36), Tan (45), production75 (50), ilimsel (38), deryaduman (55), dogan_oktay (46), modabas (48), almuallim (48), M-67 (53), yatalan (47), cancer (48), Aytac (57), kýz&yacu.. (57), ilhancakir (46) |
|
|
|
 |
|