|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
 |
|
Íbrahim Halveti, |
|
|
|
ZÝKÝR HAKKINDAKÝ GÖRÜÞLERÝ :
El-Zikr kelimesi hatýrlamak, hatýrda tutmak, þöhret, þeref anlamlarýný taþýr. Zikirdeki hatýrlama iki tür anlama iþaret eder: l. Unutulan þeyi hatýrlamak, 2. Unutmamak için sürekli olarak hatýrda tutmak. Kur'an ve Hadiste "zikr kavramý" dua, niyaz ve hatta Kur'an-ý Kerim manâsýna da kullanýlmýþtýr, (bk. Kur'an, 3/58, 21/24, 51, 43/44) Tasavvuf ýstýlahý olarak zikr, havf (=korku)in galebesi veya hubb (=Allah sevgisi)un çokluðu ile "gaflet meydanýndan çýkýp Allahý müþahede fezasýna yükselmek" anlamýný taþýr. Zikredene "zâkir", zikredilene yani Allah'a "mezkur" denir. Vird (çoðulu:evrad): Anlam olarak Kur'an-ý Kerim'den her gün okunan muayyen kýsým demektir . Vird zamanla, derviþin devam ettiði günlük zikir ve dua manasýna da kullanýlmýþtýr.
Ýslam bilginlerinin bir çoðu zikri «ibadetlerin en yücesi olarak yüceltmektedirler.
Zikr Kur'aný Hakimde üzerinde ýsrarla durulan konulardan birisidir. Zikr kelimesi kavram olarak, Kur'anda, 256 yerde geçmektedir. Bu keyfiyet zikir ve ondan türeyen kelimelerin vücut verdiði kavramlarýn Kur'an bünyesinde tuttuklarý yerin büyüklüðüne bir delildir. Rasûlullah (s.a.v) in sözleri ve davranýþlarý, zikrin Ýslamdaki yerini göstermektedir.
Zikir dýþýndaki ibadetlerin hiç birisi Allah ile kul arasýndaki perdelerin tamamýný ortadan kaldýrmaz, Allah-kul arasý bütün perdelerin kalktýðý an zikir anýdýr. Bu yüzdendir ki zikir, Ýslamýn beþ temel þartýndan biri olan namazdan da ulvî ve erdirici olarak takdim edilmektedir. Þah Veliy'yullah ed-Dehlevî þöyle diyor: Namaz Allahýn azameti hakkýnda tefekkür ve sürekli zikir (:zikr-i daimi) istisna edilirse amellerin en üstünüdür. Tefekkür ve sürekli zikre gelince onlar sadece ruhlarý ulvîleþmiþ insanlardan beklenebilir.»
Zikir için , namazýn aksine her hangi vakit belirlenmemiþtir.. Kul, « her vakitte Allahý zikretmekle yükümlü tutulmuþtur» Kur'anýn ifadesiyle bu memuriyet ayakta iken, otururken, yatarken kýsaca her hal ve tavýr içinde devam eder. Bu ilahî beyana sadýk kalarak sürdürülen zikre sürekli zikir (:zikr-i daim) denmektedir.
Zikrin cehri (dil ile sesli) veya sýrrî (dil ile sessiz veya sadece kalbî olmasý tarîkattan tarîkata farklýdýr. Fakat bazen ayný tarikat bünyesinde salikin durumu cehri veya sýrrî zikirden birinin tercihine sebep teþkil edebilmektedir. Denmiþtir ki: Cehri zikir bidayette olanlar için faydalýdýr. Çünkü onlarýn kalplerine kasvet musallat olur. Kasveti gidermede, cehri zikir sýrrî zikrden daha etkilidir. Sülükte ilerlemiþ olanlara ise sýrrî zikir tavsiye edilir Þunu belirtmek zorundayýz ki sýrrî zikir yapan her salik ileri merhalelere gelmiþ sayýlamaz. Nakþbendi tarîkatinde bütün müntesiblere, derecelerine bakýlmadan sýrrî zikir verilir. Bu uygulama o tarikata ait bir özellikdir.
Zikir için esas alýnacak kutsal cümle veya kelime olan lafýz da önem taþýmaktadýr. Kelime veya cümle seçimini tarîkatin özelliði yanýnda müridin yaradýlýþý ve sulükteki durumu da etkilemektedir. Hangi cümlenin veya Allahýn Esmau'l-Hüsna'sýndan hangisinin mürîde daha lüzumlu ve uygun olduðuna mürþid karar verecektir. Fakat her müridin haline uygunluðu ittifakla kabul edilen bir cümle ve bir de kelime vardýr: La ilahe illAllah cümlesi ve Allah (:lafza-i celal) kelimesi. Her mertebede her mürid, zikrini bunlarla yürütebilir. Esmau'l-Hüsnanýn diðer isimleriyle zikir, büyük Halveti mürþidi Kuþadalý Ýbrahim Halvetinin de da ifade ettiði gibi, «izn-i mürþide mütevakkýftýr».
Halvetiyyede zikir, prensip olarak esma-i seb'a (: yedi isim) denen isimlerle yapýlmaktadýr. Ancak bu isimlerden hangisinin ne kadar tekrarlanacaðýna mürþid karar verecektir. Þayet bunlarla zikretmek zararlý bulunursa umumî zikir ve dualarla iþtigal emredilmektedir. Bunlarýn baþýnda da Kur'an okumak gelir. Halvetîler zikre istiðfar ile baþlarlar; emredilen müddet kadar istiðfardan sonra salat ü selama geçilir ve nihayet mürþidin beyaný veçhile zikir icra edilir.
Zikri, «ruhun gýdasý sayan Kuþadalý Ýbrahim Halveti onun en erdirici þeklini Kur'an-ý Kerimde bulmaktadýr. Kur'an her salikin haline uyan bir zikirdir. Salikin, bizzat kendisinin seçeceði isim veya cümleyle zikretmesi çoðu kere tehlikeli olmaktadýr. Çünkü her ismin veya cümlenin bir tecellisi vardýr ve bu tecellinin, durumuna uygun düþüp düþmediði salik tarafýndan bilinemez. Halbuki Kur'an Allah tertibi olduðu için bütün kullarýn maslahatlarýna uygun tecellîlerle doludur. Onun tecellîlerine korkusuzca teslîm olabiliriz.
Bazý durumlarda, salikin kul tertibi olan evrad ve zikirler ile uðraþmasý tamamen yasaklanabilir. Kuþadalý Ýbrahim Halvetinin de bu yasaða zaman zaman baþvurduðu görülüyor. Mürîdine þöyle yazýyor: Kur'an-ý Azîmüþþan, hakkýnýza göre zikirdir, baþka zikir ve evrad ile iþtigal yüzün göstermeyesinizBöylesine önemli ve feyizli bir zikir olan Kur'an'ýn, tam istifade için, belirli þartlar altýnda okunmasý gerekir. Her þeyden önce zakir Kur'an'ýn tertîbine dokunmayacaktýr. O tertib Levh-i Mahfuz tertibi olduðu için, zakirin onu bir takým takdîm ve te'hirlerle deðiþikliðe uðratmasý, beklenen ilahî feyiz ve tecellîyi engelleyebilir veya aksatabilir. O halde Kur'an'dan seçmeler yaparak bir vird vücuda getirmek doðru deðildir. Onu, mushaflanmýzda yeralan tertîb üzre okumalýyýz. Kuþadalý Ýbrahim Halveti , Kur'an'ýn mana ve lafzý gibi tertîbinin de ilahî olduðuna dikkat çekiyor.
Ýkinci þart olarak, bu okuyuþ, Kur'an'ýn evvelinden ahirine tekrar, tekrar hatimler þeklinde olmalýdýr.Üçüncü þart da, Kurandaki anlamý inceden inceye düþünerek okumaktýr. Bu, «düþünerek okuma» keyfiyetini ifade için mektûbatta «tedebbür-i ma'anî», «tefekkür-i ma'anî» ve «teemmül» tabirlerinin kullanýldýðýný görüyoruz. Nihayet Kur'an-ý Kerim'i teennî ile (: aceleden kaçýnarak) ve ta'zîm tavrý içinde okumak ve tashîh-i hurüf (:harf-leri gerektiði þekilde telaffuz) a da dikkat etmek lazýmdýr.
Sulûku tekke dýþýnda yürütmeyi esas alan bir mutasavvýf sýfatýyla Ýbrahim Halveti, zikir için mekan, hatta zaman tayinine lüzum görmez. Her yerde ve her zamanda zikredilebilir. Zikr için belirli zaman ve mekan kaydý koymayan Kuþadalý Ýbrahim Halveti, zikir meclisleri teþkiline müsaade etmektedir. Fakat bunun çok aðýr þartlarla baðlandýðý hemen dikkatimizi çeker. Bu þartlar: Fenafi'þ-þeyhe mazhar bulunmak ve dünya çýkarlarýndan uzaklýktýr. Kendisinde bu iki þart mevcut olmayanlarýn zikir meclisi teþkîl etmeleri veya teþkîl edilmiþ meclise girmeleri, sadece zarar getirir. Þartlarý yerine getirilen bir zikirde vecd ve coþkunluk zuhur etmiþse bunu içimizde hapsetmek yerine izhar etmeliyiz. Kuþadalý Ýbrahim Halvetinin tabiriyle, «coþkunluk zuhurunda aþký yutkunmayarak aðlýya aðlýya sema'-i Mevlana etmeli». Demek oluyor ki Kuþadalý Ýbrahim Halveti, bir halveti olmasýna raðmen mevlevî semaýna müsade etmekte, bunun da ötesinde onu övücü ifadeler kullanmaktadýr.
__________________
Göz kaptirdigim renkten,
kulak verdigim sesten.
Affet,
senden habersiz aldigim her nefesten. (Necip Fazil Kisakürek)
Mesaj 2 kez düzenlendi. En son tarıkmaster tarafından, 29.08.2006 - 08:13 tarihinde.
|
Gönderen: 28.08.2006 - 19:08 |
|
|
|
|
ankebut suresi 45. ayetinde zikrullahu ekber diyor apaçýk þekilde zikir en büyük diyor yorumlarýnýzý bekliyorum?
|
Gönderen: 29.08.2006 - 08:12 |
|
|
|
5108 Mesaj -
|
|
|
Görülüyor ki, zikir Allah'ýn isminin tekrar edilmesidir. Allah'ýn Ýsm-i Celâli devamlý tekrar edilecektir. Bu tekrar sýrasýnda Allah düþünülecektir.
Allah'dan baþka hiçbirþeyin düþünülmeyeceði bir zikir asýldýr. Çünkü; Allah'dan baþka herþeyden kesilmek, ancak böyle bir zikirle mümkün olur. Kalbimizde hatem adý verilen mührün Allah'a açýlan kapýdan ayrýlýp, iblise açýlan kapýyý kapatmasý ancak Allah isminin tekrarýyla mümkündür. Yüce Rabbimiz zikir ibadetinin Kur'ân-ý Kerîm tilâvetinden de, namaz kýlmaktan da daha büyük, yani en büyük ibadet olduðunu ifade etmektedir.
uygulamak yaþamak yaþatmak gerek
saygý,sevgi,selam ve dua ile...
|
Gönderen: 29.08.2006 - 10:28 |
|
|
Şu an Yok üye ve 804 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
beyazmelek (54), aynurr (41), mehmetdemir (56), ahmet örnek (30), tunbat (50), perserin (38), ayhanerguder (61), mine_31 (50), trusan (47), kirik mizrap (46), kalpten (39), cihankarasu (38), Salih05 (33), halitgalip (74), yildizbasak (37), melek86 (39), mercan_nur (39), sahende (29), ozbal (53), Ümmügül (38), necati yasar (54), Sevilay (38), Sevgii (41), zilal23 (44), ebsar (45), Ert (60), alakurt (39), yeniceli (48), halil_tasdemir3.. (38) |
|
|
|
 |
|