|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
73 Mesaj -
|
|
|
HOCAM SÝZE DAHA ÖNCEDE SORMUÞTUM AMA CEVABINI BEN GOREMEDIM.
EÐER CEVAPLADIYSANIZ BEN GÖREMEDÝYSEM ÖZÜR DÝLERÝM
BU ÖMER ÇELAKILIN KURANIN MUCIZELERÝ KONUSUNDA YORUMLARINIZ NELERDÝR.
|
Gönderen: 14.07.2006 - 02:03 |
|
 |
ahmet gunay |
|
|
|
|
Davut Ayyüz
Bir anda popüler olan, Ömer Çelakýl adlý genç bir týbbiye öðrencisinin yazdýðý "Kuraný Kerim'in Þifresi" adlý kitabý nasýl deðerlendirmeliyiz?
Yazarýn samimiyeti ve tebrik
Yazar, gerek kitabýndaki üslûbu, gerekse televizyonlardaki konuþmalarý itibarýyla samimi, art niyeti olmayan bir Müslüman görüntüsü vermektedir. Ýþin doðrusunu elbette ki Allah bilir. Fakat bir ilâhiyatçý olmadýðý halde Kur'ana ilgi duymasý, üzerinde ciddî kafa yormasý ve bunlarý faydalý olur düþüncesiyle kaleme alýp neþretmesi tebrike þayan davranýþlardýr. Yazar bu çalýþmasýyla, Ýlâhiyat veya Diyânet câmiasýndan olmayan kimselerin de Kur'an üzerinde çalýþma yapabileceklerini göstermiþtir.
Yazar ve yayýnevi ikilemi
Yazarýn Kur';ana karþý samimî yaklaþýmýný, maalesef yayýnevinde ayný þekilde göremiyoruz. Yazarýn ifadesiyle, hazýr olmayan notlarýný yayýnevine vermiþ, yayýnevi de kendi duygu ve düþüncesine göre önsöz yazmýþ, baþlýklar atýp yayýna hazýrlamýþ. Böylece, yazarýn da katýlmayacaðýný zannettiðimiz bazý olumsuzluklar ortaya çýkmýþ. Meselâ, kitabýn II. Bölümünün baþlýðý: "Kur'aný Kerim'in Gerçekleþen Kehânetleridir. Bu baþlýkla, Kur'an adeta bir kehânet kitabýna benzetilmiþtir. Kehânet kitabýnýn yazarý da dolayýsýyla "Mekkeli müþriklerin Peygamber Efendimiz (sas) için dediði gibi haþa– kâhin olacaktýr. Hem Peygamberimiz kâhin olmaktan, hem de Kur’an kehânetten uzaktýr. Ayný þekilde s. 281de,"çeþitli ezoterik bilgiler ve kahinlerin söyledikleriyle bizim Kur'aný Kerimin içinden çýkarttýðýmýz yakýn geleceðimizle ilgili bilgiler arasýnda büyük bir paralellik bulunmaktadýr." ifadesi de, Kur'aný kehânet kitabý seviyesine indirmektedir ki, hiçbir Müslüman'ýn kabul edemeyeceði bir iftiradýr. Bu kehânet tabirleri de yazara ait gibi görünmüyor.
Önemli bir diðer nokta da, yazar, Kur'an üzerine bu kadar kafa yorduðuna göre, Kur'anýn Allah kelâmý olduðuna inanan bir insan olduðunu gösteriyor. Bu çalýþma boyunca yazarýn Kur'an'a hayranlýðý artmýþ olmasý gerekmektedir. Netice itibarýyla da, öyleyse bu Kur'an olsa olsa, ancak Allah'ýn kelâmý olabilir demesi beklenirdi. Fakat kitapta böyle bir ifadeyi bulmak mümkün deðil.
Kitap, okuyucularýn imanlarýnýn artmasýna mý yoksa azalmasýna mý vesile olur?
Her þeye raðmen, birkaç okuyucunun; "Kur'an, madem bu kadar hadiseden bahsediyor, içinde bunlar var, öyleyse bu kitap Allah'ýn kelâmýdýr." diyerek, Allah'a olan imanlarý ve Kur'ana olan baðlýlýklarý artmýþsa, o zaman bu kitap takdire þayandýr diye düþünebiliriz. Fakat, Kuran'ý kehânet kitabýna benzetip, Kuran'ýn söylemediði þeyleri ona söyletip, Kuran'a göre ileride þunlar þunlar olacak deyip, daha sonra da söylenen þeyler gerçekleþmediðinde, iþte o zaman birkaç deðil, birçok insanýn Kuran'a olan imaný sarsýlabilir. Çünkü tarih þahit ki, Kuran istikbal adýna ne demiþse, hepsi olmuþtur, olacak dediði þeyler de, zamaný gelince gerçekleþecektir (Kýyâmetin kopmasý, sorgu suâl, cennet-cehennem vs.) Kuran yalan söylemez. Kuran'ýn söylemediði þeyleri Kuran'a söyletmek isteyenler ise hep yanýlmýþlardýr. Onun için büyük müfessirler hep ihtiyatlý davranmýþ ve Kuran'ýn müteþâbih âyetlerinin tefsirinde, ihtimalli konuþmuþlardýr.
Þifreli Kitap(!)
Kitaba, "Kuran'ý Kerim'in Þifresi" ismi verilmekle; Kuran, þifreli bir kitaptýr, onun için de bu þifreyi bilmeyen veya çözemeyen bu kitabý anlayamaz gibi bir yanlýþ anlamaya yol açýlmaktadýr. Halbuki Kuran, þifreli bir kitap deðildir, o, "mübîn" apaçýk bir kitaptýr. Baþta Arapça olmak üzere, belli baþlý bazý ilimleri öðrenen herkes Kuran'ý kendi ölçüsünde anlayýp istifade edebilir. Kuran'ý anlamak için þifre çözmeye veya bulmaya ihtiyaç yoktur. Hem, bu þifre þimdiye kadar gizli kalmýþ ve bugün bulunmuþsa; demek ki Kuran'ýn kendisine indiði Peygamber Efendimiz (sas) baþta olmak üzere Kuran'ý kimse anlamamýþ demektir. Çünkü ne Peygamberimiz (sas), ne de daha sonraki asýrlarda gelen müfessirler böyle bir þifreden bahsetmiþlerdir.
Kitabýn ticarî amaçla þiþirilmesi
Kitabýn hacminin büyük olmasý, ona göre de daha pahalý olmasý için elden gelen her türlü gayret sarf edilmiþtir. Bu gayretlerden birisi de, sadece ilgili ayetlerin meâli verilebilecekken, ayetlerin geçtiði sûrenin tamamýnýn meâli verilmiþtir. Bu durum, kitaba kabaca bir bakmakla rahatlýkla görülecektir.
Tevrât'ýn Þifresi isimli kitabý taklit mi?
Kuran'ý Kerim gibi, Tevrât'ýn aslý da ilâhîdir. Fakat yine Kuran'ýn ifadesiyle daha sonra Tevrât tahrif edilmiþtir. Tahrif edilmiþ bir kitap için belki bir þifre söz konusu olabilir; ama Kuran için böyle bir þey söz konusu olamaz. Kitaba "kuran'ýn þifresi" ismi verilmek suretiyle, bu kitap hem ismen taklit edilmiþ, hem de milyonlar satan bu kitap gibi çok satma amaçlanmýþtýr.
Sûrelerin, nüzûl (iniþ sýrasýna göre numaralandýrýlmasý Kuran sûreleri, iniþ sýrasýna göre deðil, bugün elimizde olan tertibe göre sýralanýp numaralandýrýlmýþtýr. Nüzûl sýrasýna göre de numaralandýranlar vardýr; fakat bunda çok ciddî ihtilaflar meydana gelmiþtir. Yani kesinlik yoktur. Kitapta bu hususta istifade edilen kaynak olmadýðý için, kimin sýralamasýnýn esas alýndýðý bilinmemektedir. Dolayýsýyla bu sýralamayý yapanlarýn yaptýðý doðru mu, deðil mi, tartýþmalýdýr. Tartýþmalý bir sýralamayý þifrede kullanmak doðru deðildir.
Þifre birçok yerde tutmuyor
Þifrenin esasý, genellikle bir sûrede tekrar eden ayetlerden oluþuyor. Fakat birçok sûrede tekrar eden ayetler olmasýna raðmen, buralarda þifre tutmadýðýndan olacak, bunlara hiç temas edilmemiþ. Öyleyse ya þifrede bir yanlýþlýk var, ya da "haþa" bu sûre ve ayetlerde. Çünkü, 19 mucizesi ile ortaya çýkanlar, bunu bütün Kuran'a tatbik etmiþler; fakat Tevbe Sûresi'nde tutmayýnca son iki ayeti inkâr cihetine gitmiþlerdir. Buradan hareketle, þifrenin tutmadýðý yerlerde, yeni bir þifre mi bulunacak, yoksa "haþa" ayetlerde bir eksik kusur mu aranacak?
Ýslâmî altyapýnýn olmamasý ve ciddî hatalar
Kuran'a duyduðu ilgi ve alaka ve göstermiþ olduðu gayretten dolayý tebrik edilecek olan yazarýn, Ýslâmî altyapýsýnýn olmamasý, Ýslâm tarihini ve üzerinde çalýþma yaptýðý Kuran'ýn dilini, yani Arapçayý bilmemesi onun bazý hatalar yapmasýna sebep olmuþtur. Mesela, Mekke'nin fethi, hicri 13. yýlda deðil (s.120-124), 8. yýldadýr; Hz. Yusuf (s), Mýsýr'ýn hükümdarý deðil (s.161), hazineden sorumlu bakaný olmuþtur; furkân kelimesi ölçü manasýnda deðil (s.200), ayýran, hakký batýldan ayýran manasýndadýr. Bu hatalarý daha da çoðaltabiliriz.
Ayrýca, tefsir kitaplarýna baktýðýmýzda, bazý âyetlerin tefsirinde büyük müfessirlerin farklý yorumlar ortaya koyduðunu görüyoruz. Buna raðmen, bu kitapta, özellikle farklý yorumlara müsait ayetlerde bile ciddi bir tefsir kaynaðýna müracaat edilmemiþtir. Sadece Türkçe yazýlmýþ bir tefsire müracaat edilmiþ ki, bu tefsir birçok yönüyle tenkit edilmiþ ve reddiyeler yazýlmýþ bir tefsirdir. Arapça bilmediði için Arapça kaynaklara müracaat edemeyen yazar, en azýndan Türkçe tefsirler arasýnda ehli ilim tarafýndan hüsnü kabul görmüþ merhum Elmalýlý M.H. Yazýr'ýn tefsirinden istifade edebilirdi. Böylece birçok konuda hataya düþmezdi.
Sonuç
Kuran'ýKermde her þey vardýr; fakat çapýna, azametine, önemine, mâhiyet ve kýymetine göre vardýr. Fakat Kuran'da en önemli mesele; tevhîd, nübüvvet, haþir, kulluk, ebedî saadeti kazanma, azaptan korunma... Bunlardan baþka, Allah'ýn kâinattaki icraatý, sanatlarýnýn teþhiri, sýfât ve esmâsýnýn tecellileri, sistem ve kürelerin muhteþem bir nizam ve âhenk içinde bunu ifâde etmesi... Bütün bunlar en ince ayrýntýlarýna kadar açýk seçik anlatýlmýþ ve þimdiye kadar Müslümanlar bunlardan istifade ettiði gibi, bundan sonra da istifade etmeye devam edecektir.
Ayrýca, belli devrelerde ortaya çýkacak ilmî geliþmeler ve teknik buluþlar da, ehemmiyet ve kýymetine göre açýkça olmasa da, ya iþâreten veya remzen Kuran'da vardýr. Fakat, herkes her þeyi onda olduðu gibi göremeyeceðinden, çalýþma, tefekkür ve ilhamla erbabýnýn anlayabileceði niþanlar, iþaretler, alâmetler ve ipuçlarý halinde vardýr.
Kuran'ýn indiði günden beri bu iþin mütehassýslarýndan kimsenin anlayamadýðý bir þifreyi bulmuþ bir eda ile ortaya çýkan bu kitap, "eðer okunacaksa" yukarýdaki deðerlendirmelerimiz çerçevesinde okunmalýdýr.
Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ahmet gunay tarafından, 14.07.2006 - 02:27 tarihinde.
|
Gönderen: 14.07.2006 - 02:14 |
|
|
Şu an Yok üye ve 774 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
Sümbül85 (40), mashadow (48), nalanbgl20 (38), gullere_vurgun (36), kirikkalp (50), ~YaZGuLu~ (38), mehmet erenkaya (54), erdomehmet (67), comerf (56), tunahangülü (36), SAMETbrhn (42), ekrem22 (43), ztan (50), alexis (57), **IKLIMANUR** (), yampes (36), Gullere vurgun (36), Tan (45), production75 (50), ilimsel (38), deryaduman (55), dogan_oktay (46), modabas (48), almuallim (48), M-67 (53), yatalan (47), cancer (48), Aytac (57), kýz&yacu.. (57), ilhancakir (46) |
|
|
|
 |
|