|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
AŞK OKULUNDAN DERSLER.BAYEZİD-İ BİSTAMİ HAZRETLERİ. |
|
|
1942 Mesaj -
|
|
|
Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri, kabristanda çok dolaþýrdý. Bir gece gezerken, gece bekçisi elindeki sopayla vurdu. Bâyezîd; "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm." dedi. Bekçi birkaç kere daha vurunca sopa kýrýldý. Bâyezîd hazretleri eve dönünce talebelerine sopanýn fiatýný sordu.
O kadar parayý bir keseye koyarak, bir mikdar da tatlý ile berâber bir talebesiyle, o bekçiye gönderdi. Bir de mektup yazarak bekçiye vermesini söyledi.
Mektup þöyle idi: "Muhterem Bekçi efendi, belki beni hýrsýz sanarak dövdün. Kabahat bendedir. Gece kabristanda gezmeseydim, dövmezdin. Sopanýzýn kýrýlmasýna da sebeb oldum. Gönderdiðim parayla kendine bir sopa al! Sopanýn kýrýlma üzüntüsünün kalbinden gitmesi için de, yolladýðým tatlýyý ye! Allahü teâlânýn selâmý üzerine olsun.
" Genç bekçi mektubu okuyunca, gelip özür dileyerek tövbe etti. Onunla birlikte birkaç bekçi daha hak yola girdi.
RABBÝM ONLARA BENZEMEYÝ NASÝP ETSÝN-UTANIYORUM
|
Gönderen: 07.05.2006 - 13:13 |
|
|
|
359 Mesaj -
|
|
|
Utaniyorum abim cezekellahu kayran.
RABBÝM ONLARA BENZEMEYÝ KABUL ETSÝN.
Allah dostlarýnýn her halinde bir ibret vardýr.
Bekçi bile tövbe edip yaptýðý tüm her þey için Allah'tan af dilemeyi kabul etmiþ.
Allahým affet bu kulunu.biliyorum ki bizimde çok günahlarýmýz var.Hatalarýmýzýn haddý hesabý bile belli deðildir.
Ancak yine senin lutuf ve keremine sýgýnýp bizlere rahmetinle muamelede bulunmaný hep umuyoruz.
Gðnahlarýmýza;
TÖVBE YA RAB!
TÖVBE YA RAB!
TÖVBE YA RAB!
ACiz bi kul....
|
Gönderen: 07.05.2006 - 13:22 |
|
|
|
109 Mesaj -
|
|
|
S.A. Utaniyorum Abim
Sizin yazilarinizi okudukca kendimden utaniyorum.
Allah c.c. sizden binlerce kere razi olsun.
Alıntı Orijýnalý akincimetin
B]Utaniyorum abim cezekellahu kayran.
RABBÝM ONLARA BENZEMEYÝ KABUL ETSÝN.[/B]
Allah dostlarýnýn her halinde bir ibret vardýr.
Bekçi bile tövbe edip yaptýðý tüm her þey için Allah'tan af dilemeyi kabul etmiþ.
Allahým affet bu kulunu.biliyorum ki bizimde çok günahlarýmýz var.Hatalarýmýzýn haddý hesabý bile belli deðildir.
Ancak yine senin lutuf ve keremine sýgýnýp bizlere rahmetinle muamelede bulunmaný hep umuyoruz.
Gðnahlarýmýza;
TÖVBE YA RAB!
TÖVBE YA RAB!
TÖVBE YA RAB!
ACiz bi kul....
|
Selam ve dua ile...
|
Gönderen: 07.05.2006 - 14:14 |
|
|
 |
|
önem |
|
|
11 Mesaj -
|
|
|
esselamualeyküm kardeþim güzel yazýyorsunda bu uyuyan millet ne zaman uyanacak bunLARI ANLAMAYACALIÞACAK iþde burasýný anlamak cok zor malesef müslüman diye gecinenler gaflet uygusuna yatmýþlar mevlam uyanmayý nasýp eler inþallah
|
Gönderen: 07.05.2006 - 17:59 |
|
|
|
11 Mesaj -
|
|
|
arkadaþlar niye utanýyoruz eyer bizler bu sanal ale ayýrtýðýmýz zamanýn ücde birini reale ayýrsak ve bunlarý realde anlatmaya calýþsa umarým daha faydalý olr benim acizane fikrim bu
|
Gönderen: 07.05.2006 - 18:05 |
|
|
|
11 Mesaj -
|
|
|
arkadaþlar sizlere davsiyem anadolugenclik dergimizin mayýs ayý sayýsýný okumanýzý ve davsiye etmenizi
|
Gönderen: 07.05.2006 - 18:07 |
|
|
|
|
Utaniyorum Abim, InsaALLAH Onlara benzemeyi basaririz..
Paylasim icin Tesekkür ederim..

Alıntı Orijýnalý akincimetin
Allah dostlarýnýn her halinde bir ibret vardýr.
Bekçi bile tövbe edip yaptýðý tüm her þey için Allah'tan af dilemeyi kabul etmiþ.
Allahým affet bu kulunu.biliyorum ki bizimde çok günahlarýmýz var.Hatalarýmýzýn haddý hesabý bile belli deðildir.
Ancak yine senin lutuf ve keremine sýgýnýp bizlere rahmetinle muamelede bulunmaný hep umuyoruz.
Gðnahlarýmýza;
TÖVBE YA RAB!
TÖVBE YA RAB!
TÖVBE YA RAB!
ACiz bi kul....
|
...  ...
|
Gönderen: 08.05.2006 - 11:40 |
|
|
|
280 Mesaj -
|
|
|
Çocukken bir gün câmi avlusunda oynuyordu. Oradan geçmekte olan Þakîk-i Belhî kendisini görüp; "Bu çocuk büyüyünce zamânýnýn en büyük velîsi olacak." buyurdu. Yine bir gün hadîs âlimlerinden bir zât onu görünce çok hoþuna gitti. Zekâ ve anlayýþýný ölçmek için sordu: "Güzel çocuk, namaz kýlmasýný güzelce biliyor musun?" Bâyezîd-i Bistâmî de ona; "Evet Allah dilerse becerebiliyorum." cevâbýný verince; "Nasýl?" diye sordu. Bâyezîd-i Bistâmî de; "Buyur yâ Rabbî! Emrini yerine getirmek üzere tekbir alýyor, Kur'ân-ý kerîmi tâne tâne okuyor, tâzim ile rükûya varýyor, tevâzu ile secde ediyor, vedâlaþarak selâm veriyorum." deyince, o zât hayran kalarak; "Ey sevgili ve zekî çocuk! Sende bu fazîlet ve derin anlayýþ varken, insanlarýn gelip baþýný okþamalarýna niçin izin veriyorsun?" diye sordu. Bâyezîd-i Bistâmî de; "Onlar beni deðil, Allahü teâlânýn beni süslediði o güzelliði meshediyorlar. Bana âid olmayan bir þeye dokunmalarýna nasýl engel olabilirim?" cevâbýný verdi
selam ve dualarýmla
|
Gönderen: 08.05.2006 - 21:51 |
|
|
|
280 Mesaj -
|
|
|
Küçük yaþta iken annesi, kendisini mektebe gönderdi. Bâyezîd hazretleri, büyük bir dikkatle derse devâm ediyordu. Bir gün Kur'ân-ý kerîm okumak için gittiði mektepte, okuduðu bir âyet-i kerîmenin (Lokman sûresi: 14) tesiri ile erkenden eve döndü. Annesi merak edip niçin erken döndüðünü suâl edince, þöyle cevap verdi: "Bir ayet-i kerîme gördüm. Allahü teâlâ o âyet-i kerîmede kendisine ve sana hizmet ve itâat etmemi emrediyor. Ya benim için Allahü teâlâya duâ et, sana hizmet ve itâat etmem kolay olsun, veyahut da beni serbest býrak, hep Allahü teâlâya ibâdet ile meþgûl olayým." dedi. Annesi; "Seni Allahü teâlâya emânet ettim. Kendini O'na ver." dedi. Bundan sonra Bâyezîd, kendini Allahü teâlâya verdi, emirlerinin hiç birisini yapmakta gevþeklik göstermedi; ama annesinin hizmetini de ihmâl etmedi. Annesinin küçük bir arzusunu, büyük bir emir kabûl edip, her durumda yerine getirmeye çalýþýrdý. Çünkü Allahü teâlânýn emri de böyle idi. Elinde olmadan iki sefer annesinin arzusunu yerine getiremedi. Bu husûsu büyük piþmanlýk içinde þöyle anlatýr: "Hayâtýmda yalnýz iki defâ annemin arzusunu yerine getiremedim. Her defâsýnda mutlaka bana zararý dokundu. Birincide düþtüm burnum ezildi. Ýkincisinde ayaðým kaydý düþtüm, omuzumdaki su testisi kýrýldý.
Soðuk ve dondurucu bir kýþ gecesi idi. Annesi yattýðý yerden oðluna seslenip su istedi. Bâyezîd-i Bistâmî hemen fýrlayýp su testisini almaya gitti. Fakat testide su kalmamýþ olduðundan çeþmeye gidip, testiyi doldurdu. Buzlarla kaplý testi ile annesinin baþýna geldiðinde, annesinin tekrar dalmýþ olduðunu gördü. Uyandýrmaya kýyamadý. O halde bekledi. Nihâyet annesi uyandý ve "Su, su!" diye mýrýldandý. Bâyezîd elinde testi bekliyordu. Þiddetli soðuk tesiri ile eli donmuþ, parmaklarý testiye yapýþmýþ idi. Bu hâli gören annesi; "Yavrum, testiyi niçin yere koymuyorsun da elinde bekletiyorsun?" dedi. Bâyezîd-i Bistâmî; "Anneciðim uyandýðýnýz zaman, suyu hemen verebilmek için testi elimde bekliyorum." dedi. Bunun üzerine annesi; "Yâ Rabbî! Ben oðlumdan râzýyým. Sen de râzý ol!" diye cân u gönülden duâ etti. Belki de annesinin bu duâsý sebebiyle, Allahü teâlâ ona evliyâlýðýn çok yüksek mertebelerine kavuþmayý ihsân etti.
selam ve dualarýmla 
Mesaj 1 kez düzenlendi. En son asabi kanarya tarafından, 09.05.2006 - 21:07 tarihinde.
|
Gönderen: 09.05.2006 - 21:04 |
|
|
|
895 Mesaj -
|
|
|
Utaniyorum abi
Ahabi kanarya abi
Allah razi olsun.
Selam ve dua ile...
|
Gönderen: 09.05.2006 - 23:22 |
|
|
|
280 Mesaj -
|
|
|
Gençlik yýllarýnda yaptýðý bâzý ibâdetlerden zevk alamýyordu. Bu durumu zaman zaman annesine anlatýrdý ve yetiþmesinde, terbiye edilmesinde bir kusur bulunup bulunmadýðýný sorardý ve; "Anneciðim; beni emzirdiðin zaman, benim yüzümden haramdan bir þey aldýn mý? Ýçimde beni Rabbimden alýkoyan bir þey hissediyorum. Fakat neden olduðunu bilmiyorum." derdi. Annesi uzun bir müddet düþündükten sonra; "Evlâdým tek þey hatýrlýyorum. Sen daha küçüktün. Komþulara oturmaya gitmiþtim. Kucaðýmda iken aðlamaya baþladýn. Bir türlü susturamadým. Seni susturmak için ocaðýn üstünde piþmekte olan tarhanaya komþudan izin almaksýzýn parmaðýmý batýrýp aðzýna koydum." dedi. Bunun üzerine annesinden, o komþuya gidip helallik dilemesini istedi. Annesi helallik diledikten sonra yaptýðý ibâdetlerden zevk almaya baþladý.
Üveysî olup, Ýmâm-ý Câfer-i Sâdýk'ýn vefâtýndan kýrk yýl sonra doðduðu hâlde Ýmâm-ý Ali Rýzâ'nýn sohbetinden ve bunun bereketiyle Ýmâm-ý Câfer-i Sâdýk'ýn rûhâniyetinden istifâde etti. Bâyezîd, Ýmâm-ý Câfer-i Sâdýk'ýn rûhâniyetinden feyz almakla meþhûr oldu. Otuz sene Þam civârýnda bulunup, yüz on üç âlimden ilim öðrenmiþtir. Aþk-ý ilâhîde o kadar ileri ve ibâdette o derece yüksekte idi ki, namaz kýlarken Allah korkusundan göðüs kemikleri gýcýrdar, yanýnda bulunanlar bunu iþitirlerdi. Son derece âlim, fâdýl ve edîb idi. Þiirleri meþhûrdur.
Bâyezîd, ilim tahsîl ettiði üstâdlarýndan birine olan hürmet ve muhabbetinden dolayý, onun kabrinin yanýna defnedilmeyi ve kabrinin, hocasýnýn kabrinden daha derin yapýlmasýný, kendi vücûdunun, hocasýnýn vücûdundan aþaðýda olmasýný vasiyyet etti. Hocalarýnýn en büyüðü, Allahü teâlâya kavuþmak yolunda çok yüksek derecelere kavuþmasýna vesîle olan, Ýmâm-ý Câfer-i Sâdýk hazretleridir. Feyz ve mârifeti, Ýmâm-ý Câfer-i Sâdýk'ýn mübârek rûhâniyetinden aldý.
Bâyezîd-i Bistâmî hocalarýndan birinin huzûrunda bulunuyordu. Hocasý; "Þu rafdaki kitabý getir." dedi. Bâyezîd; "Hangi rafdaki kitabý istiyorsunuz efendim?" dedi. Hocasý; "Bunca zamandýr buraya gelip gidiyorsun. Dershânede oturduðun yerin üstündeki rafý diyorum." deyince, Bâyezîd-i Bistâmî; "Efendim, mübârek sohbetinizi dinlemekteki dikkat ve edebe riâyetten dolayý, þu âna kadar baþýmý kaldýrýp etrafa bakmýþ deðilim." diye cevap verdi. Hocasý bu söz karþýsýnda "Mâdem ki durum böyledir. Senin iþin tamamdýr. Þimdi artýk Bistam'a dönebilirsin ve bizden öðrendiklerini baþkalarýna öðretebilirsin." buyurdu.
selam ve dualarýmla 
|
Gönderen: 11.05.2006 - 01:11 |
|
|
|
895 Mesaj -
|
|
|
Ashabi kanarya abi ben utaniyorum abi helallesmedigim o kadar insan varki annesi sadece izinsiz tarhana corbasindan tattirgi icin rahatsizlik duyuyor abi ya ben:(
Allah'im insaAllah herkes hakkini helal eder mahser gununde ne kotu ya o gun herkes yakamiza yapiscak sende hakkim var mi diye
Allah'im affet ya Rab!
Selam ve dua ile...
|
Gönderen: 11.05.2006 - 12:02 |
|
|
|
1942 Mesaj -
|
|
|
AKARSU KARDEÞÝM BÝ ÇORBA YAPARSIN HELALLEÞÝRÝZ BACÝM 
|
Gönderen: 11.05.2006 - 12:08 |
|
|
|
895 Mesaj -
|
|
|
ABI AYIP ETTIN ISTEDIGIN CORBA OLSUN.
CAN ABIME 
|
Gönderen: 11.05.2006 - 12:13 |
|
|
|
465 Mesaj -
|
|
|
ALLAHc.c razi olsun utaniyorum abi ..
akarsu bacim bende istiiireeemm tarhana corbasi gel beraber yapak bacim
saygi ve dua ile
|
Gönderen: 11.05.2006 - 12:19 |
|
|
|
280 Mesaj -
|
|
|
çorbanýz tereyaðlý ve domates çorbasýysa
banada bir tabak ayýrýn lütfen

|
Gönderen: 11.05.2006 - 21:03 |
|
|
|
2687 Mesaj -
|
|
|
ALLAHIN BASIR ISMINDEN CUZ ALAN BASIRET EHLININ HALI NE INCEDIR BU MISALDE
ALLAH RAZI OLSUN
|
Gönderen: 11.05.2006 - 21:12 |
|
|
|
280 Mesaj -
|
|
|
Bir gün kendisine; "Mürþidin, yol göstericin kimdir?" diye sordular. O da; "Bir kadýn." dedi. "Bu nasýl olur?" dediler. Cevâbýnda þöyle buyurdu: "Bir gün Allahü teâlânýn sevgisi ile, kendimden geçmiþ olarak yolda yürüyordum. Bir kadýn gördüm. Elinde bulunan bir çuval unu, taþýmam için bana ricâda bulundu. Gücüm yetmez diye düþündüm. Orada kafes içinde bulunan bir arslana iþâret ettim. Kafes açýlýp, arslan geldi. Un çuvalýný yükledim. Fakat açýktan kerâmet göstermiþ olduðum için de çok korktum ve mahcûb oldum. Kadýnýn beni tanýyýp tanýmadýðýný öðrenmek için; "Pazara varýnca kimi gördüm diyeceksin?" dedim. Kadýn; "Zâlim Bâyezîd'i gördüm diyeceðim." dedi. Ben hayretle; "Neden?" diye sordum. Kadýn þöyle cevap verdi: "Allahü teâlâ, bu arslaný yük taþýmak için yaratmadýðý hâlde, sen niçin yük yükledin? Bu zulüm deðil de nedir? Bunu, insanlar sana kerâmet sâhibi desinler diye yapmýþ isen çok fenâ." dedi. Bunun üzerine çok aðlayýp istigfâr ettim. Bundan sonra benden fevkalâde bir hâl meydana gelse, "Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah, Nûh Neciyullah, Ýbrâhim Halîlullah, Mûsâ Kelîmullah, Îsâ Rûhullah" yazýsýný veya bir nûr görüyorum. Böylece, benden meydana gelen hâllerin doðru olduklarýnýn, Allahü teâlâ tarafýndan tasdik olunduðunu anlýyorum."
Bâyezîd-i Bistâmî, Allahü teâlânýn aþký ile öyle bir hâlde idi ki, O'ndan baþka hiçbir þeyi hatýrlamazdý. Yirmi yýl yanýnda bulunan ve hiç ayrýlmayan talebesine her çaðýrdýðýnda; "Yavrum ismin nedir?" diye sorardý. Bir defâsýnda, o talebe dedi ki; "Efendim. Yirmi yýldýr hiç ayrýlmadan, hizmetinizde bulunmakla þerefleniyorum. Lâkin her defâsýnda ismimi sormanýzýn hikmetini anlýyamadým." Bâyezîd-i Bistamî; "Evlâdým, kusura bakma. Her defâsýnda ismini soruyorum. Allahü teâlânýn muhabbeti kalbime gelince, beni öyle bir hâl kaplýyor ki, O'ndan baþka her þeyi unutuyorum. Senin ismini de hatýrýmda tutmaya çalýþýyorum, fakat böyle hâl olunca unutuyorum. Sen hiç üzülme." buyurup talebesinin gönlünü aldý.
selam ve dualarýmla 
|
Gönderen: 11.05.2006 - 21:55 |
|
|
Şu an Yok üye ve 899 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
yunuscem (63), Nan_Gibi (43), gülser kara (48), kalpten kalbe (52), feyzamin (48), AYKIZ19 (41), sancaktarbey (53), mücahid34 (42), enginergin (65), bertsina (35), leventozgec (60), Karakule_55_ (39), OFLUYUM61 (41), hilall67 (58), sonngüll (50), Asl@n (47), yanliz kurt (52), fatma_sultan (48), serkan keskin (47), tazzi (37), kanal-7com (51), huzeyfa (63), gizemli_kiz (42), numanda (54), malatya_44 (38), talebe15 (34), balikci (54), sirine (42), abdussamed (50), Salik55 (40), abdussamed_549 (36), mehmet akif 44 (36), adem_fr (43), yuzbaslar (52), sakird01 (40), mehmetbesni2005 (37), leo® (47), sema nur (42), milli görü&thor.. (38), dostmurat81düzc.. (42), Berlin-Fatih (50), abtac (71), cimmybones (43), hakyolcusu (39), islamiçi.. (39), cemali514 (47), GüLBeYi (45), KELEBEKMU (48), _HANLARHANI_ (60), Yusuf.Hamza (44), cagri_ist (52), hunalan (49), polatmen123 (43), nebi (35), MuhammedEnes (50), Beyazzambak (43), y.s.selim (48), cigilbeyi (47), cikks (36), gonul bahcesi (42), cemal (47), misafirr (44), BerlinFatih (55) |
|
|
|
 |
|