|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
Cennetle müjdelenen ilk âmâ sahabi: Abdullah İbni Ümmi Mektûm |
|
|
17 Mesaj -
|
|
|
Abdullah Ýbni Ümmi Mektum, Peygamber’imizin ilk eþi Hz. Hatice vâlidemizin dayýsý Kays Ýbni Zâide’nin oðludur. Annesinin adý Âtike binti Abdullah’tý.
Kendisi annesine nispetle ‘Ümmi Mektum’un oðlu’ anlamýnda Ýbni Ümmi Mektum ismiyle meþhur olmuþtur. Çocukken gözlerini kaybetmiþ olduðunu þu mukaddes sohbetten öðrenmekteyiz: Hz. Enes’in rivayet ettiðine göre, bir defasýnda Hz. Cebrail, Peygamber’imizin huzuruna geldiðinde Ýbni Ümmi Mektum da orada bulunmaktaydý. Cebrail, “Gözünü ne zaman kaybettin?” diye sorunca o da “Çocukken” cevabýný vermiþtir. Bunun üzerine Cebrail kendisine þu müjdeyi vermiþtir: “Allah, buyuruyor ki: ‘Ben bir kulumun gözünü aldýðým zaman ona cenneti mükâfat olarak veririm’. Bu hadis-i kudsi sâyesinde Abdullah Ýbni Ümmi Mektum, dünyada iken cennet müjdesini almýþ oluyordu. Bir Kur’an âþýðý olan Abdullah, Peygamber’imizin huzurunda bulunmak, O’nun manevî atmosferinden istifade etmek ve O’ndan Kur’an’dan âyetler öðrenmek için, sýk sýk Resulullah’ýn yanýna giderdi. Bir gün Abdullah, bu niyetlerle Peygamber’imizin huzuruna gelir. Bu esnada da Resulullah, belki içlerinden birkaçý imana gelir ümidiyle Kureyþ müþriklerinin ileri gelenlerine canla baþla Ýslâm’ý anlatmaktaydý. Abdullah, meclise gelerek Peygamber’imize hitaben, “Yâ Resulallah, bana Kur’an okut. Allah’ýn sana öðrettiðinden bana da öðret.” dedi.
Resulullah, müþriklerin üzerinde daha fazla durma gereði duyduðundan, O’nunla yeterince ilgilenemedi. Abdullah, arzusunu birkaç defa tekrar etti. Resulullah, ona aldýrmayýp yüzünü buruþturup döndü, sözünün kesilmesini istemedi ve misafirlerle sohbet etmeye devam etti. Fakat çok sürmedi, tam sözünü bitirip kalkacaðý sýrada Ýlâhî ikaz geldi: “Yanýna âmâ geldi diye yüzünü ekþitip döndü! Nereden bileceksin, belki de o günahlarýndan arýnacaktý! Yahut o öðüt alacak ve o öðüt kendisine fayda verecekti! Öðüde ihtiyaç duymayan kimseye gelince sen ona yöneliyorsun. Onun inkâr ve isyan pisliði içinde kalmasýndan sen mesul deðilsin! Sana koþarak gelen ve Allah’tan korkan kimseyi ise ihmal ediyorsun! Sakýn! O Kur’an bir öðüttür.” (Abese Sûresi; 1, 10)
Bu hadiseden sonra Resulullah, Abdullah’a daha çok iltifat ve ikramda bulunmuþtur. Ne zaman onu görse, o hadiseyi hatýrlatarak, “Ey Rabb’imin beni ikazýna sebep olan kardeþim, merhaba!” diye onun gönlünü alýrdý. Abdullah, ilk Müslümanlardan olduðu gibi, ilk muhacirlerden olma þerefine de nail olmuþtu. Peygamber’imizden önce, Medine’ye Musab b. Umeyr ile ilk hicret edenlerdendi. Peygamber’imizden Kur’an âyetlerini ezberleyen ve bu þekilde hafýz olan Abdullah, Musab ile birlikte Medineli Müslümanlara Kur’an öðretmiþtir. Görme özürlü olmasýna raðmen, Hz. Peygamber onu Bilal ve Ebû Mahzûre ile birlikte Mescid-i Nebevî’de müezzinlikle görevlendirmiþtir. Hz. Bilal-i Habeþî olmadýðý zaman Eb’u Mahzûre, o da bulunmadýðý zaman Abdullah ezan okurdu. Ramazan aylarýnda ise sahurun bittiðini ilan etmek için ayrýca ezan okurdu Abdullah. Bunun için Resulullah müminlere “Bilal ezaný gece okuyor, Ýbni Ümmi Mektum ezan okuyuncaya kadar yiyip içiniz.” buyurmuþtur.
Abdullah (ra) dinde çok hassastý. Mesela cihadýn fazileti ile ilgili âyetler indiðinde, sanki bu âyetlerin kendisini muhatap kýldýðý kaygýsý ile bir gün Peygamber’imize gözyaþlarý ile gelerek: “Ya Resulallah! Vallahi, cihat etmeye imkâným olsa, ederdim!” diyerek Rabb’ine yönelmiþ ve “Ya Rab; Özrümü beyân eden âyet indir! Özrümü beyân eden âyet indir!” diye yalvarmýþtýr. Peygamber’imizin kâtibi, Zeyd Ýbni Sâbit bu hadiseyi þöyle rivayet etmektedir: “Ýbni Ümmü Mektum, Resulullah (sas) bana vahyi yazdýrýrken gelmiþ ve bu sözleri söylemiþti. Bu sýrada Resulullah’ýn dizinin bir kýsmý dizimin üzerine geliyordu. Birden dizi aðýrlaþmaya baþladý. Vahiy baþlamýþtý. Dizim ezilecekti zannettim. Biraz sonra hafifledi. Bana dönerek, “Zeyd, yazdýðýný oku!” buyurdu. Okudum: “Müminlerin savaþa katýlmayýp oturanlarla, mallarý ve canlarýyla Allah yolunda cihat edenler bir deðildir”. Resulullah ilâve etti ve yazmamý söyledi: “Özürlü olanlar hariç.” (Nisâ; 4, 95, 96)
Hakkýnda ayet inerek muaf tutulmasýna raðmen, cihada katýldý ve sancak taþýdý. Ancak, Resulullah döneminde her sefere katýlamazdý. Çünkü Efendimiz onu Medine’de vekil býrakarak, imamlýðý ona veriyordu. Ýslâm Peygamberi ona, toplam on üç kez Medine’de vekillik, “kaim-i makam”lýk vermiþtir. Ýslâm’da özürlülerle ilgili çeþitli hükümlerin belirlenmesi, onun sâyesinde mümkün olmuþtur. Veda Hutbesi’ni cemaate yüksek sesle tekrarlamýþtýr. Hz. Abdullah, Hz. Ömer’in halifelik döneminde Ýran’ýn fethinde bulundu ve þehid oldu.(Miladî 636).
|
Gönderen: 15.01.2006 - 16:51 |
|
|
|
|
Allah o mübarek kuldan razý olsun.
Bizlere bu mevzuyu hatýrlattýðýnýz için sizden de razý olsun ikmal kardeþim.
Keþke örnek alabilsek. Aldýðýmýz dersleri hayatta uygulayabilsek.
selam ve dua ile...
|
Gönderen: 17.01.2006 - 11:26 |
|
|
|
2687 Mesaj -
|
|
|
ALLAH BÝNLERCE DEFA ONLARDAN RAZI OLSUN GÖRMEYEN GÖZ AMA KALP O SEVGÝLÝYE AÞIK ....NE BAHTÝYARLIK O
|
Gönderen: 17.01.2006 - 14:08 |
|
|
|
858 Mesaj -
|
|
|
O nu görmeden ona sevdalanmak O na seslenmek ne güzeldir ....
Allah razý olasun
selam ve dua ile....
|
Gönderen: 04.07.2006 - 17:05 |
|
|
Şu an Yok üye ve 790 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
Sümbül85 (40), mashadow (48), nalanbgl20 (38), gullere_vurgun (36), kirikkalp (50), ~YaZGuLu~ (38), mehmet erenkaya (54), erdomehmet (67), comerf (56), tunahangülü (36), SAMETbrhn (42), ekrem22 (43), ztan (50), alexis (57), **IKLIMANUR** (), yampes (36), Gullere vurgun (36), Tan (45), production75 (50), ilimsel (38), deryaduman (55), dogan_oktay (46), modabas (48), almuallim (48), M-67 (53), yatalan (47), cancer (48), Aytac (57), kýz&yacu.. (57), ilhancakir (46) |
|
|
|
 |
|