|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
1613 Mesaj -
|
|
|
ÝMAM-I MÂLÝK HAZRETLERÝ
Mâliki Mezhebi'nin kurucusu olan Ýmamý Mâlik Hazretleri, Ýmam-ý A'zam'dan on üç sene
sonra hicri 93'te (M.711) Medine'de dünyaya geldi. Medine'de Sahâbenin sonlarýna ve
Tabiîn'in ilklerine eriþen Ýmamý Mâlik, talebelik devrini Ýmam-ý A'zam'ýn aksine
yoksulluk ve mahrumiyet içinde yaþamýþtýr. Yüzüðünün kaþýndaki, sabrýn deðerini iþaret
eden þu âyeti kerime, hayatta ona daima destek olmuþtur. "Hasbünallahü ve ni'melvekil!"
Daha sonralarý; bu sabrýnýn karþýlýðýný maddi-manevî geniþ nimetlere eriþmekle gören
Hazret-i Ýmam, herkesin de nail olduðu nimeti, giyiminde kuþamýnda göstermesini
söylerken þöyle demiþtir:
"Allah verdiði nimetinin eserini kulunun üzerinde görmek ister."
Bu yüzden yoksullar onun yanýndan ayrýlmamýþ, himayesine sýðýnmýþlardýr. Ýmamý
Mâlik'in en çok ikrah ettiði kötü hallerden birincisi gýybetti. Bu konudaki
ikazlarýndan birinde þöyle der:
"Medine'de ayýpsýz insanlar vardýr... Ne zaman ki, baþkalarýnýn ayýbýný konuþurlar,
onlar da ayýp sahibi olurlar. Yine Medine'de ayýplý insanlar vardýr. Ne zaman ki
baþkalarýnýn ayýplarýndan söz etmezler, kendi ayýplarý da gizlenir, ayýpsýz hale
gelirler."
17 yaþýna kadar tahsil ettiði ilimle Medine'nin eþsiz âlimi haline gelen Hazret-i
Ýmam, bu yaþtan itibaren ders verip, çevresini irþada baþlamýþtýr. Doksan seneye varan
ömrü boyunca hem okuyup, hem de okutarak bu irþadýný sürdüren Ýmamý Mâlik'in en büyük
ilmi eseri, Resûlüllah'ýn hadîslerini topladýðý meþhur MUVATTA' kitabý olmuþtur.
Yazýlan ilk hadis kitabýný teþkil eden MUVATTA'ý Hazret-i Ýmam, yüz bin hadisten
seçtiði dört bin hadîsle meydana getirmiþtir. Bunun için tam kýrk sene çalýþmýþtýr.
Tabiîn'den birçok âlimler, Resûlüllah Hazretleri'nin Ýmamý Mâlik'in geleceðine iþaret
ettiðini de söylerler. Bu konudaki hadîslerden biri þu meâldedir:
"Þark ve garptan birçok talebe, âlim ararlar. Fakat Medine âliminden daha âlimini
bulamazlar!"
Nitekim Ýmam'ýn ilmi itibarý, Müslümanlarýn arasýnda iyice yayýlmýþtý. Aylarca yol
alýp Medine'ye, Hazret-i Ýmam'a mes'ele sormaya gelenler çok olurdu. Fazileti, takvâsý
had safhadaydý. Bunca tevazu ve müsamahasýna raðmen, huzurunda son derece saygý ve
hürmetle dururlar, fuzuli konuþmaya cesaret edemezler, heyecan hâkim olurdu
kendilerinde...
Sual soranlarý korkutmaz, "Bu nasýl sual?" gibilerden ayýplamazdý. Ne sorulursa
sorulsun, hemen izah eder, sözü uzatmadan "evet" yahut "hayýr" þeklinde mes'eleyi
baðlardý. Bazan da kolayca "bilemiyorum" der, ilmin siperinin bilmiyorum kelimesi
olduðunu söylerdi. Yaþýnýn ilerlemesine raðmen Medine'de bineðe asla binmezdi. Son
senelerinde kendisini ziyarete gelmiþ olan Ýmam-ý Þafiî Hazretleri bu konuda gördüðü
bir vakýayý þöyle anlatýr:
"Ýmam'ýn kapýsýnda Horasan'dan, Fars'tan gönderilmiþ hayvanlar gördüm. Ama O,
hiçbirine binmiyordu.
- Bu bineklere binmeyiþinizi hoþ bulmuyorum, dedim.
- Hepsini de sana hediye ediyorum, sen bin... diye cevap verdi.
- Sen kendin için alýkoymalýsýn, yaya gidecek halin yak, dedim.
O zaman da þu karþýlýðý verdi:
- Resûlüllah'ýn bulunduðu bir þehirde ben hayvana binip de ayaðýmý sallaya sallaya
gitmekten hayâ ediyorum, bu yüzden Medine'de bineðe binmeye cesaretim yok!.. “
Resûlüllah'a olan saygýsý o haldeydi ki, ondan söz naklederken hemen kendisine
çekidüzen verir, abdestini alýr, güzel kokular sürünür, sarýðýný güzelce sarýp.
giyimini düzeltir, tevbe-istiðfarda bulunur, bundan sonra Resûlüllah'ý ve hadisini
sohbet konusu ederdi. Bu kadar büyük, hazýrlýðýn mecburi mi olduðunu sorana da þöyle
cevap verirdi:
"Resûlüllah'a saygýyý ben üzerime bir vazife biliyorum. O'nu konuþurken abdestsiz
olmaya cesaret edemiyorum."
Bu yüzden ayak üstü hadîs okumaz, acele halinde sünnetten söz etmezdi. Bu mevzuya
girecekse müsait zamanda tam girerdi... Bir defa hadis naklediyordu. Topraðýn üzerinde
peyda olan bir akrep, ayaðýný ýsýrdý. Hadisi bitirinceye kadar durumunu hiç
deðiþtirmedi. Belki hadise olan hürmeti, baþka þey hissettirmiyordu. Sesini yükselterek
konuþanlara ise, "Medine'de Resûlüllah vardýr. O'nun huzurunda böyle baðýrarak
konuþulmaz" der, Peygamberimizi hayatta gibi kabul ederdi.
Baðdad Halifesi Hârun Reþîd, Medine'ye gelmiþti. Veziri Bermekî'yi Hazret-i Ýmam'a
gönderdi. "Benden selâm söyle, hazýrladýðý deðerli eserini alarak huzuruma teþrif
etsin, bize hadis dinletsin" dedi. Bermekî, Hazret-i Ýmam'a gelip Halife'nin selâmýný,
teblið ettikten sonra, muvatta ile kendi yanýna gelmesini rica ettiðini de sözlerine
ekledi. Hazret-i Ýmam buna þu karþýlýðý verdi:
"Ýlim ayaða gitmez! Belki ilmin ayaðýna gelinir. Ýlme talip olanlar ilmin yanýna
gelmelidirler, ilmi yanlarýna çaðýrmamalýdýrlar."
Bermekî dönüp bunu Halife'ye anlattýðý sýrada, Ýmam da arkasýndan içeri girdi. Hârun
Reþid:
- Ya Mâlik, bize muhalefetinin sebebi nedir ki? diye sordu.
Ýmam þu açýklamayý yaptý:
- Size muhalefetim yoktur. Kastým size muhalefet deðil, ilmin itibarýný aþaðý
düþüren bir Halife olmanýza mani olmaktýr. Ýlim hepimizden yücedir, onun yanýna
gitmeliyiz.
Bunun üzerine Hârun Reþîd kalktý, birlikte Ýmamýn ders yerine geldiler. Hazret-i
Ýmam, deðerli eseri Muvatta'dan hadis okumaya baþladý. Derste dinleyici olarak halktan
kimseler de vardý. Hârun Reþid, bundan memnun olmadý. O, kendisi için özel bir ders
yapýlmasýný arzu etmiþti. Bunu hisseden Ýmam, durumu þöyle izah etti:
- Ýlim umumun malýdýr. Umumun malý, hususun arzusuna tahsis edilmemelidir. Böylece
Halife, mecburen sýradan insanlarýn arasýna oturmuþ olduðu halde. Resûlüllah'ýn
hadislerini dinlemiþtir. Hazret-i Ýmam, ilim meclisinde hiç kimsenin, sahip olduðu
içtimai makamýyla kendisini farklý görme tavrýna girmesinden hoþlanmazdý. Bir ara
Halife, oðullarý "Emin" ile "Me'mun"'un da Ýmam'dan hadîs dinlemelerini istemiþti:
Ýmam'ýn buna da cevabý þöyle olmuþtu:
"Buyursunlar, ancak mecliste nerede boþ yer varsa oraya otursunlar. Halife çocuklarý
oluþlarýný imtiyazlarýna sebeb görerek diðerlerini çiðnemesinler."
Bu þarta riayet ederek Halife çocuklarý Ýmam'ýn Muvatta'ýný dinlemiþler, herkesten
ayrý bir muamele görmemiþlerdir. Ýmam'ý hilâfet merkezi olan Baðdad'a götürmek isteyen
Hârun Reþîd'e Hazret-i Ýmam, þöyle özür beyan etmiþtir:
- Resûlüllah'ýn, benden sonra dünyayý isteyenler, Medine'yi terk edeceklerdir
dediðini tesbit ettim. Ben o kimselerden olmak istemiyorum. Ayrýca, yine Resûlüllah
buyurmuþ ki: "Medine kötüleri dýþarý atar!..." Ben dýþarý atýlan kötülerden de olmayý
arzu etmem. Resûlüllah'ýn, medfun bulunduðu Medine benim için herþeydir. Baðdad'ý
buraya tercih edemem. Nitekim hicri 179 tarihinde Medine-i Tahire'de vaki olan
vefatýndan sonra, kendisi Baki mezarlýðýna defnolunmuþ, böylece 86 yýllýk hayatý
boyunca mukaddes bildiði beldeden dirisi gibi ölüsüyle de ayrýlmamýþtýr.
Ýmam-ý A'zam Hazretleri'yle Ýmamý Mâlik Hazretleri, Medine'de birçok defalar
görüþmüþler; karþýlýklý saygý ve hürmet anlayýþý içinde sabahlara kadar ilmi
müzakerelerde bulunmuþlar; birbirlerinden pek çok hususlarda istifade etmiþlerdir.
Bunlardan birine þahit olan Ýbn-i Mübârek þöyle der.
"Ben Medine'de Ýmam-ý Mâlik'in yanýndaydým, o sýrada biri geldi. Ýmam hemen âyaða
kalkýp kendisini meclisin baþ köþesine oturttu. Pek çok iltifat ve ikramda bulundu.
Sonra o çýkýnca dedi ki:
- Bu zât Ebû Hanife denen Sâbit oðlu Numan'dýr. Ne söylerse delille söyler. Hattâ.
"Þu direk altýndandýr" dese, delilini getirebilir. Fýkýh ilminin birçok derin mes'elesi
O'na açýlmýþtýr. Herkesin hayrette kaldýðý mes'elelerde O, külfetsizce doðru hükme
varmýþtýr. O'nun tesbit ettiði mes'elelerden binlercesi var yânýmda...'
Evet, onlar birbirlerine karþý böyleydiler iþte!.. Ya þimdiki önder sayýlanlar!..
Birbirlerine karþý nasýl bir anlayýþ içindeler? Birbirlerinden ilim alýp, fikir
alýþveriþinde bulunabiliyorlar mý? Halbuki Ýmam-ý A'zam gelince Ýmamý Mâlik ayaða
kalkýyor, sonra da arkasýndan onu medhediyor, ondan binlerce mes'eleyi öðrendiðini
gayet rahatlýkla söyleyebiliyordu.
|
Gönderen: 05.09.2006 - 23:12 |
|
|
|
155 Mesaj -
|
|
|
GAYET GÜZEL BU BÝLGÝLER DEVAMI GELMESÝ DÝLEÐÝYLE ALLAH RAZI OLSUN
SENDEN
|
Gönderen: 05.09.2006 - 23:17 |
|
|
|
791 Mesaj -
|
|
|
recepholding Abi Paylaþýmýn Ýçin 
Selam ve DUA Ýle...
|
Gönderen: 06.09.2006 - 12:00 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1628 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
recep özdil (71), simyager (35), uygar (40), issca (49), xray (44), gokhankas (42), delikanli88 (37), sinan99 (32), orhana (40), ErCiYeS (41), nupelda47 (37), sahinkilic (57), sedat__ (47), sellar (69), mertcan@ (43), Ottoman&taseR (58), guzelgozler (46), ecgut (33), haným (54), Hüseyin60 (38), safary (63), xxfurkanxx (46), pedaliza_61 (47), gülnihal (46), tarih571 (48), idriscakir (44), ahmethan (40), arslan sura (55), Yunus198855 (37), muzdarip (42), hasravda (45), ssk (61), naggar05 (43), arslanchik1 (43), adem55 (39), mümine (46), s.ilker (43), Eldeniz Ceferov (48), Kanatsiz Melegi.. (45), mustafayat (62), nefti (), anahtarr (52) |
|
|
|
 |
|