0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Şeytanın Hileleri

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
IsmailG su an offline IsmailG  
Konu icon    Şeytanın Hileleri
8 Mesaj
Þeytanýn Hileleri


Ýbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri´nden naklen , Muaz b. Cebel (r.a.) rivayet ediyor :

- Bir gün Resullullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmýþtýk. Tam bir cemaat olmuþtuk. Sohbete dalmýþtýk. Bu arada , dýþarýdan bir ses geldi :

- Ev sahibi , içerdekiler... Eve girmem için bana izin verir misiniz ? Benim sizden bir dileðim var.

Bunun üzerine , herkes Resullullah (s.a.v.) efendimizin yüzüne bakmaya baþladý. Orda ve her zaman büyük oydu... Ýzin ondan çýkacaktý.

Resullullah (s.a.v.) Efendimiz , duruma vakýf oldu ve :

- Bu seslenen kimdir bilir misiniz ?

Buyurdu... Biz hep birden þöyle dedik :

- En iyi bilen ALLAH ve Resuludur.

Bunun üzerine Resullullah (s.a.v.) Efendimiz :

- O , lain iblistir. " Þeytandýr " Allah'ýn laneti onun üzerine olsun...

Buyurunca ; hemen Hz. Ömer :

- Ya Resullullah , bana izin veriniz onu öldüreyim.

Dedi... Resullullah (s.a.v.) Efendimiz bu izni vermedi , þöyle buyurdu :

- Dur ya Ömer , bilmiyor musun ki ; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiþtir... öldürmeyi býrak.

Sonra þöyle buyurdu :

- Kapýyý ona açýn , gelsin... O buraya gelmek için emir almýþtýr. Diyeceklerini anlamaya çalýþýnýz. Size anlatacaklarýný iyi dinleyiniz.


Bundan sonrasýný ondan dinleyelim ; yani Ravi´den. Þöyle anlattý :

Kapýyý ona açtýlar. Ýçeri girdi ve bize göründü. Birde baktýk ki , þekli þu :

Bir ihtiyar. Þaþý. Ayný zamanda köse. Çenesinde altý veya yedi kadar kýl sallanýyor. At kýlý gibi. Gözleri yukarý doðru açýlmýþ. Kafasý , büyük bir fil kafasý gibi. Dudaklarý da , bir manda dudaðýna benziyordu.

Sonra , þöyle bir selam verdi :

Selam ya Muhammed ; selam size ey cemaat-i müslimin.

Onun bu selamýna Resullullah (s.a.v.) Efendimiz þu mukabelede bulundu :

- Selam Allah'ýndýr ya lain...

Sonra þöyle buyurdu :

- Bir iþ için geldiðini duydum; nedir o iþ ?

Þeytan þöyle anlattý :

Benim buraya geliþim kendi arzumla olmadý. Mecburen geldim.

Resullullah (s.a.v.) Efendimiz sordu ;

- Nedir o mecburiyetin ?

Þeytan anlattý :

- Ýzzet sahibi Rabbýn katýndan bana bir melek geldi. Ve dedi ki ; Allah-ü Taâlâ sana emir veriyor , Muhammed´e gideceksin. Ama düþük ve zelil bir halde. Tevazu ile. Ona gideceksin ve ademoðullarýný nasýl kandýrdýðýný anlatacaksýn. Onlarý nasýl aldattýðýný söyleyeceksin bir bir ona. Sonra o sana ne sorarsa , doðrusunu diyeceksin. Sonra...

Allah-ü Teâlâ buyurdu ki :

- Söylediklerine bir yalan katarsan , doðruyu sölemezsen... seni kül ederim ; rüzgara savurur... Düþmanlarýnýn önünde , seni rüsvay ederim.

- Ýþte... böyle ; ya Muhammed , o emir üzerine sana geldim.

- Arzu ettiðini bana sor. Þayet bana sorduklarýna doðru cevap vermezsem ; düþmanlarým benimle eðlenecek. Þu muhakkak ki , düþmanlarýmýn eðlencesi olmaktan daha zor bir þey yoktur.

Bundan sona Resullullah (s.a.v.) Efendimiz þöyle sordu :

- Madem ki , sözlerinde doðru olacaksýn. O halde bana anlat : Halk arasýnda en çok sevmediðin kimdir ?

Þeytan þu cevabý verdi :

- Sensin ya Muhammed. Allah´ýn yarattýklarý arasýnda senden daha çok sevmediðim kimse yoktur. Sonra senin gibi kim olabilir ki ?

Resullullah (s.a.v.) Efendimiz sordu :

- Benden sonra , en çok kimlere buðuzlusun ve sevmezsin ?

Þeytan anlattý :

- Müttaki bir gence ki... varlýðýný Allah yoluna vermiþtir.

Bundan sonra , sual cevap aþaðýdaki þekilde devam etti ;

Resullullah (s.a.v.) Efendimiz sordu ; þeytan anlattý :

- Sonra kimi sevmezsin ?

- Kendisini sabýrlý bildiðim , þüpheli iþlerden sakýnan alimi...

- Sonra ?

- Temizlik iþinde... yýkadýðý yerleri üç defa yýkamayý adet eden kimseyi.

- Sonra ?

- Sabýrlý olan bir fakiri ki ; ihtiyacýný kimseye anlatmaz... Halinden þikayet etmez.

- Peki, bu fakirin sabýrlý olduðunu nerden bilirsin ?

- Ya Muhammed , ihtiyacýný kendi gibi birine açmaz. Her kim ihtiyacýný kendi gibi birine üç gün üst üste anlatýrsa , Allah onu sabredenlerden yazmaz. Sabýrlý kimselerin iþi buna benzemez. Hasýlý , onun sabrýný ; o halinden , tavrýndan ve þikayet etmeyiþinden anlarým.

- Sonra kim ?

- Þükreden zengin.

- Peki, ama zenginin þükreden olduðunu nasýl anlarsýn ?

- Onu görürsem ki , aldýðýný helal yoldan alýyor ve mahalline harcýyor. Bilirim ki ; þükreden bir zengindir.


Resullullah (s.a.v.) Efendimiz bu defa mevzuu deðiþtirdi ve ona baþka bir sual sordu :

- Peki, ümmetim namaza kalkýnca , senin halin nice olur ?

- Ya Muhammed, beni bir sýtma tutar. Titrerim.

- Neden böyle olursun ; ya lain ?

- Çünkü bir kul , Allah için secde edince bir derece yükselir.

- Peki ya oruç tuttuklarý zaman nasýl olursun ?

- O zaman da baðlanýrým. Taa , onlar iftar edinceye kadar.

- Peki ya hac yaptýklarý zaman nasýl olursun ?

- O zaman da çýldýrýrým.

- Peki ya Kur´an okuduklarý zaman nasýl olursun ?

- O zaman da eririm. Týpký ateþte eriyen bir kurþun gibi eririm.

- Peki ya sadaka verdikleri zaman halin nasýldýr ?

- Ha iþte... o zaman halim pek yaman olur. Sanki sadaka veren , bir testere alýr eline ve beni ikiye böler.

Resullullah (s.a.v.) Efendimiz sebebini sordu :

- Neden öyle testere ile ikiye biçilirsin , ya Ebamürre ?

Bunun üzerine iblis :

- Onu da anlatayým... dedikten sonra anlatmaya baþladý :

- Çünkü sadakada dört güzellik vardýr. Þöyle ki ;

1 - Allah-ü Teala , sadaka verenin malýna bereket ihsan eyler.

2 - O , sadaka veren kimseyi halkýna sevdirir.

3 - Allah-ü Teala , onun verdiði sadakayý , cehennemle arasýnda bir perde yapar.

4 - Allah-ü Teala , belayý sýkýntýyý ve ahlarý ondan defeder.


Bundan sonra Resullullah (s.a.v.) Efendimiz ashabý hakkýnda bazý sorular sordu :

- Ebubekir için ne dersin ?

Ýblis ise þu cevabý verdi :

- O bana cahiliyet devrinde bile itaat etmedi... Ýslam´a girdikten sonra nasýl bana itaat eder ?

- Peki , Ömer b. Hattab için ne dersin ?

Ýblis ona da þu cevabý verdi :

Allah´a yemin ederim ki ; her gördüðüm yerde ondan kaçarým.

Peki , Osman b. Affan için ne dersin ?

Ondan utanýrým. Hem de çok. Nasýl ki , Rahman´ýn melekleri de ondan utanýrlar...

Peki , Ali b. Ebutalib için ne dersin ?

Ýblis onun için de þöyle dedi :

Ah onun elinden bir kurtulsam... O , kendi baþýna kalsa , ben kendi baþýma kalsam... O beni býraksa, ben de onu býraksam . Ben onu býrakýrým ; ama o beni býrakmaz.


Resullullah (s.a.v.) Efendimiz , yukarýdaki sorularý sorduktan ve þeytanýn verdiði cevaplar kýsmen bittikten sonra , þöyle buyurdu :

- Ümmetime saadet ihsan eden ; seni taa, belli bir vakte kadar þaki kýlan Allah'a hamd olsun.

Resullullah (s.a.v.) Efendimiz ' in o cümlesini duyan lain iblis þöyle dedi :

- Heyhat , heyhat... Ümmetin saadeti nerede ? Ben , o belli vakte kadar diri kaldýkça , sen ümmetin için nasýl ferah duyarsýn ?
Ben , onlarýn kan mecralarýna girerim. Etlerine karýþýrým. Ama onlar , benim bu halimi göremez ve bilemezler. Beni yaradan ve baas gününe kadar bana mühlet veren Allah´a yemin ederim ki ; Onlarýn tümünü azdýrýrým. Cahillerini ve alimlerini... Ümmilerini ve okumuþlarýný... Facirlerini ve abidlerini... Hasýlý , bunlarýn hiçbiri elimden kurtulamaz. Fakat , Allah´ýn halis kullarýný , evet , bunlarý azdýramam.

Bunun üzerine Resullullah (s.a.v.) Efendimiz sordu :

- Sana göre ihlas sahibi olan muhlis kullar kimlerdir ?

Bu suale Ýblis þu cevabý verdi :

- Bilmez misin ya Muhammed bir kimse ki , dirhemini ve dinarýný sever... O , Allah için bir ihlasa sahip deðildir. Bir kimseyi görürsem ki ; dirhemini dinarýný sevmez ; övülmekten, medhedilmekten hoþlanmaz. Bilirim ki o, ihlâs sahibidir... Hemen onu býrakýr kaçarým. Bir kul malý ve övülmeyi sevdiði sürece , kalbi de dünya arzularýna baðlý kaldýðý müddetce o , size vasfýný yaptýðým kimseler arasýnda bana en çok itaat edendir. Bilmez misin ki ; mal sevgisi , büyük günahlarýn en büyüðüdür. Bilmez misin ki ya Muhammed , baþ olma sevgisi yine büyük günahlarýn en büyükleri arasýndadýr.

Ýblis anlatmaya devam etti :

- Ya Muhammed , bilmez misin ? Benim yetmiþ bin tane çocuðum var. Bunlarýn her birini bir baþka yere tayin etmiþimdir. Sonra , o her çocuðumla birlikte yine yetmiþ bin tane þeytan vardýr.

- Onlarýn bir kýsmýný ulemaya gönderdim.

- Bir kýsmýný gençlere yolladým.

- Bir kýsmýný da , meþayihe saldým.

- Bir kýsmýný da ihtiyar kadýnlara musallat ettim.

- Gençlere gelince , aramýzda hiçbir anlaþmazlýk yoktur. Onlarla gayet iyi geçiniriz.

- Çocuklara gelince , onlarla da bizimkiler istedikleri gibi birlikte oynarlar.

- Bizimkilerin bir kýsmýný da abidlerin baþýna dert ettim. Bir kýsmýný da zahidlerin.

- Onlar bunlarýn yanýna girer ; halden hale sokarlar. Bir tepeden öbürüne , hep dolaþtýrýp dururlar. Öyle bir hal alýrlar ki ; baþlarlar , sebeplerden herhangi birine sövmeye...

- Ýþte , böylece onlardan ihlasý alýrým. Onlar bu halleri ile yaptýklarý ibadeti , ihlassýz yaparlar gayrý... Ama bu hallerin farkýnda olmazlar.

Ýblis , bundan sonra , aldattýðý bir rahibin hikayesini anlatmaya geçti. Ve þöyle dedi :

- Bilmez misin ya Muhammed , Rahip Basisa tam yetmiþ yýl ihlas ile Allah´a ibadet etti. Bu ibadetleri sonucunda ona öyle bir hal ihsan edilmiþti ki , her dua ettiði hasta , duasý ve bereketi ile þifa buluyordu. Onun peþine takýldým. Zina etti. Katil oldu. Sonunda da küfre girdi.

Bu o kimsedir ki ; Allah-ü Teala aziz kitabýnda , onu þöyle anlatýr :

" ... Þeytan hali gibidir ki ; o insana : " Kafir ol " dedi. Vaktaki o kafir oldu. "

Bu defa ona þöyle dedi : " Ben senden uzaðým. Ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarým. " (59/16)


Ýblis bundan sonra bazý kötü huylar üzerinde durdu. Ve onlarýn her birinden nasýl istifade ettiðini anlattý :

- Bilmez misin ya Muhammed , yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen de benim. Her kim yalan söylerse , o benim dostumdur. Her kim yalan yere yemin ederse , o da benim sevgilimdir. Bilmez misin ya Muhammed , ben Adem´e ve Havva´ya yalan yere Allah adýna and içtim.

" Muhakkak ben size nasihat ediyorum. " (7/16) dedim...

Bunu yaparým ; çünkü yalan yere yemin gönlümün eðlencesidir.

- Gýybet ve koðuculuða gelince... Onlar da benim meyvelerimdir ve þenliðimdir.

- Her kim talak üzerine yemin ederse , günahkâr olacaðýndan endiþe edilir. Ýsterse bir defa olsun , isterse doðru þey üzerine olsun. Her kim talaký aðzýna alýrsa , taaa hakikati belli oluncaya kadar karýsý ona haram olur. Onlarýn bu halleri ile kýyamete kadar meydana getirecekleri çocuklarý hep zina çocuðu olur. Aðza alýnan o talak kelimesi yüzünden hepsi cehenneme girer.

- Ya Muhammed , namazý an be an tehir edilince... onu da anlatayým. O her ne zaman ki , namaza kalkmak ister ; tutarým , ona vesvese veririm. Derim ki : " henüz vakti var. Sen de meþgulsün. Hele þimdilik iþine bak. sonra kýlarsýn. "

- Böylece o , vaktinin dýþýnda namazýný kýlar. Ve bu sebepten onun kýldýðý namaz yüzüne atýlýr.

- Þayet o kimse beni maðlup ederse , ona insan þeytanlarýndan birini yollarým. Böylece onu vaktinde namaz kýlmaktan alýkoyar. O , bunda da beni maðlup ederse , bu sefer onun hesabýný namazýnda görmeye bakarým. O namazýn içinde iken ;

- " saða bakr30; sola bak... " derim. O da bakar. O ki böyle yaptý... Yüzünü okþar alnýndan öperim. Bundan sonra ona :

- " Sen ebedi yaramaz bir iþ yaptýn. " derim veböylece onun huzurunu bozarým.

- Sen de bilirsin ki ya Muahammed , her kim namazda , saða ve sola çokça bakarsa , Allah onun namazýný kabul etmez. Bunda da ona maðlup olursam , yalnýz baþýna namaz kýldýðýnda yanýna giderim. Ve ona ; çabuk çabuk kýlmasýný emrederim. O da , baþlar ; namazýný çabuk çabuk kýlmaya. Týpký horozun , gagasý ile yerden biþeyler topladýðý gibi.

- Bu iþi yaptýrmakta da ona baþarý kazanamazsam bu sefer , cemaatle namaz kýlarken onun yanýna varýrým. Orada baþýna bir gem takarým. Baþýný imamdan evvel secdeden ve rüküdan kaldýrýrým. Ýmamdan evvel de secde ve rüku yaptýrýrým. Ýþte o böyle yaptýðý için , kýyamet günü , Allah onun baþýný eþek baþýna çevirir.

- O kimse bunda da beni yener ise , bu defa , ona namazda parmaklarýný çýtlatmasýný emrederim. Böylece o beni tesbih edenlerden olur. Ama bu iþi ona namaz içinde yaptýrmaya muvaffak olursam.

- Bunda da maðlup olursam , bu sefer ona tekrar giderim. Namaz içinde iken burnuna üflerim. Ben üfleyince , o esnemeye baþlar. Þayet o, bu esneme esnasýnda elini aðzýna kapamazsa , onun içine küçük bir þeytan girer. Dünya hýrsýný ve dünyevi baðlarýný çoðaltýr. Ýþte , bundan sonra o kimse , hep bize itaat eder , sözümüzü dinler , dediklerimizi yapar.


Þeytan bundan sonra konuþmasýna devam etti :

- Sen ümmetin hangi saadetinden ferah duyarsýn ki ? Ben onlara ne tuzaklar kurarým , ne tuzaklarr30; Miskinlerine , çaresizlerine ve zavallýlarýna giderim. Namazý býrakmalarýný emrederim. Ve onlara derim ki :

" Namaz size göre deðil.. O, Allah'ýn afiyet ihsan ettiði ve bolluk verdiði kimseler içindir. "

Sonra hastalara giderim :

- " Namaz kýlmayý býrak " derim , çünkü Allah-ü Teala : " hastalara zorluk yok... " (24/61) buyurdu. Ýyi olduðun zaman kýlarsýn ". Ve böylece o , namazýný býrakýr. Hatta küfre de gidebilir. Þayet o , hastalýðýnda namazý terkederek ölüp giderse , Allah'ýn huzuruna çýkarken , Allah-ü Teala´yý öfkeli bulur.

Sonra þöyle dedi :

- Ya Muhammed , eðer bu sözlerime yalan kattýmsa , beni akrep soksun.

- Eðer yalan varsa Allah´tan dile beni kül eylesin.


Ýblis bundan sonra konuþmalarýna devam etti ve þöyle dedi :

- Ya Muhammed , sen ümmetin için ferah mý duyuyorsun ? Halbuki ben onlarýn altý da birini dininden çýkardým.


Bundan sonra Resullullah (s.a.v.) Efendimiz ona , yani Ýblis´e aþaðýdaki þekilde kýsa kýsa bazý sorular sordu. O da bunlara cevap verdi :

- Ya lain , senin oturma arkadaþýn kim ?

- Faiz yiyen.

- Dostun kim ?

- Zina eden.

- Yatak arkadaþýn kim ?

- Sarhoþ

- Misafirin kim ?

- Hýrsýz.

- Elçin kim ?

- Sihirbazlar.

- Gözünün nuru nedir ?

- Karý boþamak.

- Sevgilin kim ?

- Cuma namazýný býrakanlar.


Resullullah (s.a.v.) Efendimiz bu defa baþka bir mevzua geçti ve þöyle sordu :

- Ya lain , senin kalbini ne yýkar ?

- Allah yolunda cihada koþan atlarýn kiþnemesi.

- Peki , senin cismini ne eritir ?

- Tevbe edenlerin tevbesi.

- Peki , ciðerini ne parçalar, ne çürütür ?

- Gece ve gündüz , Allah'a yapýlan bol bol istiðfar.

- Peki yüzünü ne buruþturur ?

- Gizli sadaka.

- Peki gözlerini kör eden nedir ?

- Gece namazý.

- Peki , baþýný eðdiren nedir ?

- Çokça kýlýnan cemaatle namaz.


Resullullah (s.a..v) Efendimiz tekrar bir baþka mevzua geçti ve þöyle sordu :

- Sana göre insanlarýn en saadetlisi (!) kimdir ?

- Namazýný , bilerek kasden býrakanlar.

- Peki , insanlarýn en þakisi kimdir ?

- Cimriler

- Peki , seni iþinden ne alýkoyar ?

- Ulema meclisleri

- Peki , yemeðini nasýl yersin ?

- Sol elimle parmaklarýmýn ucu ile.

- Peki , sam yeli estiði zaman ve ortalýðý sýcaklýk bastýðý zaman çocuklarýný nerede gölgelendirirsin ?

- Ýnsanlarýn týrnaklarýnýn arasýnda.


Resullullah (s.a.v.) Efendimiz bundan sonra , bir baþka bir mevzuu sordu. Ýblis de cevap verdi.

- Rabbinden neler talep ettin ?

- On þey talep ettim.

- Nedir onlar ya lain ?

- Þunlardýr :

- Allah´tan diledim ki , beni ademoðullarýnýn malýna ve evladýna ortak ede. Bu ortaklýk talebimi yerine getirdi. Ki bu : " Onlara ortak ol... Mallarýna ve çocuklarýna. Onlara vaad et. Halbuki þeytan onlara gurur vaad eder... " (17/64) Ayet-i Celilesi ile sabittir.

- Her besmelesiz kesilen hayvan etinden yerim , faiz ve haram karýþan yemeklerden yerim. Þeytandan Allah´a sýðýnýlmayan malýn da ortaðýyým.

- Cinsi münasebet anýnda , Allah´a þeytandan sýðýnmayan kimse ile birlikte hanýmý ile birleþirim. Ve o her birleþmeden hasýl olan çocuk , bize itaat eder. Sözümüzü dinler.

- Her kim hayvana binerken , helal yola gitmeyi deðil de , aksini isteyerek binerse , bende onunla beraber binerim. Yol arkadaþý ve binek arkadaþý olurum. Bu da Ayet-i Kerime ile sabittir ; " Onlar üzerine süvarilerinle , piyadelerinle yaygara çýkartr30; " (17/64)

- Allah-ü Teala'dan diledim ki : Bana bir ev vere. Bu dilediðim üzerine hamamlarý bana ev olarak verdi.

- Diledim ki bana bir mescid vere. Pazar yerlerini bana mescid yaptý.

- Benim için bir okuma kitabý vermesini istedim. Þiirleri bana okuma kitabý olarak verdi.

- Ýstedim ki ; bir ezan vere , Mezmurlarý verdi.

- Diledim ki ; bana bir yatak arkadaþý vere. Sarhoþlarý verdi.

- Diledim ki ; bana yardýmcýlar vere. Bunun içinde kaderiye mensuplarýný verdi.

- Ýstedim ki ; bana kardeþler vere. Mallarýný boþ yere israf edenleri verdi. Bir de masiyet yoluna para harcayanlarý. Bunlar da þu Ayet-i Kerime ile sabittir : " O kimseler ki ; mallarýný boþ yere harcarlar... Onlar þeytanýn kardeþleri olmuþlardýr. " (17/27)

Bir ara Resullullah (s.a.v.) Efendimiz þöyle buyurdu :

- Eðer söylediklerini, Allah'ýn kitabýndaki ayetlerle ispat etmeseydin , seni tastik etmezdim.

Bundan sonra Ýblis devam etti :

- Ya Muhammed , Allah´tan diledim ki ; ademoðullarýný ben göreyim ; ama onlar beni göremeyeler. Bu dileðimi de yerine getirdi.

- Diledim ki ; ademoðullarýnýn kan mecralarýný bana yol yapa ; bu da oldu. Böylece ben , onlar arasýnda akýp giderim. Gezerim. Hem de nasýl istersem.

Bütün bu isteklerimi verdi.

- Hepsi sana verildi , buyurdu Hz. Muhammed.

- Ve ben bu hallerimle iftihar ederim. Sonra þunu da ekleyeyim ki ; benimle beraber olanlar , seninle beraber olanlardan daha çoktur. Ýþte , böylece kýyamete kadar , ademoðullarýnýn ekserisi benimle beraber olurlar.

Bundan sonrasýný Ýblis þöyle anlattý :

- Benim bir oðlum vardýr. Adý, ATEME´dir. Bir kul , yatsý namazýný kýlmadan uyursa gider ; onun kulaðýna bevleder. Eðer böyle olmasaydý ; imkan yok , insanlar namazlarýný eda etmeden uyuyamazlardý.

- Benim bir oðlum daha vardýr ki ; onun adý da MüTEKAZÝ´dir. Bunun vazifesi de ; yapýlan gizli amelleri yaymaya çalýþmaktýr. Mesela bir kul , gizli bir taat iþlerse ve bu yaptýðýný da gizlemeye çalýþýrsa MüTEKAZÝ onu dürter. En sonunda o gizli amelin yayýlmasýna ve açýða çýkarmaya muvaffak olur. Böylece ; Allah-ü Teala onun yüz sevabýndan doksan dokuzunu imha eder. Çünkü bir kulun yaptýðý gizli bir amel için tam yüz sevap verilir.

- Sonra , benim bir oðlum daha vardýr. Onun adý da KüHAYL´dir. Bunun iþi de , insanlarýn gözlerini sürmelemektir. Bilhassa , ulema meclisinde ve hatip hutbe okurken. Bu sürme onlarýn gözüne çekildi mi , uyuklamaya baþlarlar. Ulemanýn sözlerini iþitmezler. Böylece hiç sevap alamazlar.

Bundan sonra Ýblis þöyle anlattý :

- Hangi kadýn olursa olsun. Onun kalktýðý yere þeytan oturur. Sonra kadýnýn kucaðýnda mutlaka bir þeytan durur. Ve onu , bakanlara güzel gösterir. Sonra o kadýna bazý emirler verir.

Mesela :

" Elini kolunu dýþarý çýkar, göster. " der.

- O da bu emri tutar. Elini kolunu açar , gösterir. Bundan sonra , o kadýnýn haya perdesini týrnaklarý ile yýrtar.

Ýblis bundan sonra Resullullah (s.a.v.) Efendimiz´e kendi durumunu anlatmaya baþladý :

- Ya Muhammed , bir insaný delalete sürüklemek için elimde bir imkan yoktur. Ben ancak vesvese veririm. Ve bir þeyi güzel gösteririm. O kadar. Eðer delalete sürüklemek elimde olsaydý , yeryüzünde ;

" Ýlah yoktur sadece Allah vardýr ve Muhammed Allah´ýn resülüdür. "

- diyen herkesi , oruç tutaný ve namaz kýlaný hiç býrakmazdým. Hepsini delalete düþürürdüm. Nasýl ki senin elinde de , hidayet nevinden bir þey yoktur. Sen ancak Allah'ýn Resulusun. Ve tebliðe memursun. Þayet hidayet elinde olsaydý , yeryüzünde tek kafir býrakmazdýn. Sen Allah´ýn halký üzerinde bir hüccetsin. Ben de , kendisi için ezelde þekavet yazýlan kimselere sebebim. Said olan kimse , taa , ana karnýnda iken saiddir. Þaki olan da , yine ana karnýnda iken þakidir. Saadet ehli kýlan da Allah , þekavet ehli kýlan da Allah.

Bundan sonra Resullullah (s.a.v.) Efendimiz þu iki Ayet-i Kerimeyi okudu:

" Bunlar, taa sonuna kadar böyle deðiþik þekilde devam edecek... Ancak Rabb´ýn esirgedikleri hariç... " (11/118-119)

" Allah'ýn emri behemehal yerini bulan bir kaderdir. " (33/38)


Bundan sonra Resullullah (s.a.v.) Efendimiz , Ýblis´e þöyle buyurdu :

- Ya Ebamürre , acaba senin bir tevbe etmen ve Allah´a dönmen mümkün deðil mi ? Cennete girmene kefil olurum.

Bunun üzerine Ýblis þöyle dedi :

- Ya Resullullah , iþ verilen hükme göre oldu. Karar yazan kalem de kurudu. Kýyamete kadar olacak iþler olacaktýr. Seni peygamberlerin efendisi kýlan , cennetin ehlinin hatibi eyleyen ve seni halký içinden seçen ve halký arasýnda bir gözde yapan ; beni de þakilerin efendisi kýlan ve cehennem ehlinin hatibi eyleyen Allah´týr. Ve O , bütün eksik sýfatlardan münezzehtir.

Ve Ýblis cümlelerini þöyle tamamladý :

- Ýþte bu söylediklerim sana son sözümdür. Ve bütün söylediklerimi de doðru dedim.
Gönderen: 19.01.2008 - 17:31
Bu Mesaji Bildir   IsmailG üyenin diger mesajlarini ara IsmailG üyenin Profiline bak IsmailG üyeye özel mesaj gönder IsmailG üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
Konu icon  Şeytanın Hileleri
IsmailG 19.01.2008 - 17:31
 Şeytanın Hileleri
Maksat kelam olsun 19.01.2008 - 17:59
 Şeytanın Hileleri
-bahar- 22.01.2008 - 18:41

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1504 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
kenan27 (46), abdisahin (47), hiba (43), ebrarmustafa (40), VuSLaT_MaViSi (45), yirmibeþte.. (43), aysel_ (39), tokur_paþa (29), incim_500 (36), konyalim (44), PRENSES_0656 (35), elkece (54), kuheylan (43), ilke (58), SDolunay (51), ercanbg (53), gamzelim58 (38), MAVI_ISIK (41), rambo1390 (35), meryem21 (41), kartal47 (34), supervisor (47), IBRAHIM_YÜZER (35), ramco.b (46), Yalcina1 (36), T_inan (34), leylacik (35), cemre1 (47), Lutfiye.S (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 2.16603 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.