MÜSLÜMAN KÝME DENÝR NASIL BÝR ÝNSANDIR?

"En kýsa ve öz tanýmý ile bir müslüman, Allah'dan baþka ilah olmadýðýna, Muhammed'in de onun kulu ve elçisi olduðuna iman ve þehadet eden kiþidir. Bu cihetle müslüman, sadece Allah'ýn kelamý olan Kur'an-ý Kerim ile elçisinin sözleri ve amelleri doðrultusunda iman ve ibadet eder. Dinini iyi öðrenmiþ ve anlamýþ bir müslüman aþaðýdaki gibidir:
-Tokgözlü ve dürüsttür. Kimsenin ne parasýnda, ne malýnda gözü vardýr.
-Çalýþkandýr. Elinin, zihninin emeðinden gelenden baþka kazanç bilmez.
-Açýksözlü ve yüreklidir. Allah'tan baþka hiçbir þey onu korkutamaz.
-Yaþadýðý ülkenin kanunlarýna saygýlýdýr. Suç iþlemez. Ýyi bir vatandaþtýr.
-Alçakgönüllü ve güleryüzlüdür. Kibir nedir bilmez. Karþýsýndakine milliyeti, ýrký, dini, dili, rengi, inancý, kültürü, öðrenimi nedir diye düþünmeksizin, evvela bir insan olarak yaklaþýr. Yardýma muhtaç birisi ile karþýlaþtýðýnda, bu kiþi bir dinsiz, bir kafir bile olsa, hiç bir þart ve karþýlýk aramaksýzýn kudreti dahilinde ona elini uzatýr.
-Müslüman olmayan insanlarý, dilinin döndüðü kadar imana davet eder. Onlara Allah'ýn dininin güzelliklerini ve faziletlerini anlatmaya çalýþýr. Kimseye zorla bir þey kabul ettirmeye kalkýþmaz. Çünkü bunun mümkün olmadýðýný bilir. Güzellikle ve güleryüzle konuþur, haddini aþmadan nashihat ve tenbihde bulunur. Münakaþaya girmez.
-Doðayý ve tüm canlýlarý sever, korur, onlarla barýþýk yaþar. Her canlýnýn, týpký kendisi gibi, Allah'ýn bir kulu olduðunun bilincindedir. Temizliðe çok önem verir, kendisini ve çevresini tertemiz tutar.
-Uyanýk ve araþtýrmacýdýr. Mesela fen bilimlerine büyük bir merak ve saygý duyar. Allah'ýn emirlerinin kainatta nasýl tecelli ettiðini anlamanýn tek yolunun, müsbet fen bilimlerinin deney ve gözlemlerinden geçtiðini bilir. Günlük yaþantýsýnda ve mesleðinde, tüm teknolojik liklere açýktýr.
-Ýnsanlýk ve düþünce tarihini öðrenmeye çalýþýr. Çeþitli medeniyetlerin, düþünce sistemlerinin, doðuþ, yükseliþ ve batýþlarýndan ibret alýr.
-Dini bilgisini sürekli geliþtirmeye çalýþýr. Bu amaçla sadece ehl-i sünnet gerçek ilim adamlarýnýn eserlerine ve fikirlerine baþvurur, ibadetin ayrýntýlarýný onlarýn ictihatlarýndan derlenmiþ ilmihallerden öðrenir. Her konuþulana, her ilim adamý diye ortalýða çýkana aldanmaz. Bu konuda son derece dikkatli ve titizdir.
-Asla sebepsiz yere cana kýymaz. Hele bir insanýn canýna kastetmeyi aklýndan bile geçirmez. Tek bir cana kastetmenin dahi, kainattaki tüm canlara kastetmekle ayný derecede büyük bir günah olduðunu bilir.
-Barýþsever ve uzlaþmacýdýr. Ýnsanlarýn, aralarýndaki tüm sorunlarý barýþçý görüþmeler ve anlaþmalar çerçevesinde çözebileceklerine inanýr.
-Bununla beraber Müslüman, elbette eline vurulup ekmeði alýnabilen, zalimden bir tokat yediðinde diðer yanaðýný dönen, aciz, çekingen, pasif ya da umursamaz bir insan deðildir.
-Ýmanýna ve ibadetine engel konulmaya kalkýldýðýnda yahut yurdundan sürülmek ya da kendi yurdunda esir gibi yaþamak tercihi ile karþý karþýya býrakýldýðýnda, zorba tehditlere karþý kendini, gerekli gördüðü tüm yöntemlerle ve hayatý pahasýna hiç tereddüt etmeden savunur!