*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Akepelileşmek!... ALINTI

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 1 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	seyyahekim

Akepelileşmek!... ALINTI

211 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006

En Son On: 20.11.2021 - 05:13

Cinsiyeti: Erkek

Bu sözü son zamanlarda sıkça duyuyorum. Nasıl yazılır çok da bilmiyorum. Sürekli imla hataları yapan bir yazar olarak zaten artık kusuruma bakmazsınız.

Bu sözü karşı mahalleden duyduğumda yadırgamamıştım. Kast ettikleri şeyler farklıydı. Ancak bizim kısımdan duyunca çok şaşırdım. Taraf demiyorum çünkü taraf kelimesi daha homojen bir çağrışım yapıyor. Galiba ben artık hiçbir tarafa ait hissetmiyorum kendimi…

Bu konuyu en son bizden daha genç ama, daha idealist ve muhalif görünen, İslami hayat, toplum konularında dokunaklı laflar edebilen, sevdiğimiz bir yazar olan İsmail Kılıçarslan'ın Ahmet Hakan'a yazdıklarında görünce bu konuda bir iki kelam etmek istedim. Şimdiden söylüyorum, sözüm bizim kısıma, diğerleri alınmasın!

Toplumlar değişirken içinde yer alan bütün kurumlar gibi siyasi partileri de değişir. Bu değişimi istemeyenler olsa da çağın gereği, suyun akışı toplumu buna zorlar. Yani konjonktür meselesi... Siyasi partilerin liderliğinde toplumlar değişirler elbette. Daha çok imkânları sahip olup, daha demokratik ya da daha antidemokratik olabilirler. Çığır açar, yasa çıkartır, korkulan birçok girişimi cesaretle yapar, bir ülkenin çehresini değiştirebilirler elbette. Tüm bunlar politik faaliyetler çerçevesinde gerçekleşir.

Amma ve lakin, politik bir parti insanların içini, ruhunu, gönül dünyalarını, beğenilerini, fikirlerini, inançlarını, duygularını nasıl değiştirebilir bir türlü anlamam. Bir siyasi parti iktidarı toplumsal değişim olarak en fazla, kesimler arasındaki önyargıları kırabilir, ezber bozar, kendi düşüncesine karşı sempati oluşturabilir. Toplum mühendisliği ise uzun süren çok çaba, emek ve strateji isteyen bir şeydir. İktidara karşı olanların eleştirileri anlaşılabilir de, bizim camiadaki muhaliflerin serzeniş boyutları insanın mantık devrelerini infilak ettiriyor. "Eyvah namaz kılamıyoruz çünkü Ak Parti iktidarda" gibi sözler duyarsam da şaşırmayacağım galiba...

İnsanların başlarını örtmeleri, başörtülü eşler ile yetinmeyip azmaları, eş tercihleri, dindarların bozulması, camianın birbirine girmesi, neredeyse imanın zayıflamasına ilişkin şeylerin bile bir siyasi parti ile ilişkilendirilmesini anlamakta zorlanıyorum. "Ben değiştim, çevrem değişti, eskisi gibi iyi bir dindar değilim, yozlaşıyorum, ilkelerim değişti, kolay adam satıyorum, başörtülüleri beğenmiyorum artık, ya da başörtülü eş kariyerime engel, kariyerimi herşeyden önce gelir, ne olduğumu değil nasıl göründüğümü önemsiyorum, tüh para kazandık, zengin olduk değiştik"... gibi bir çok kaygıyı yakın, uzak bir çok kişiden duyuyorum.

Değişmeyin kardeşim, demek isterim. Siz istemedikten sonra kim sizi değiştirebilir? AKP'lileşmek dediğiniz şey ne ise buna gönül rızası ile kapılıp sonra da hayıflanmak da neyin nesi anlamadım. Tüm bunları da bir siyasi partinin etkisine niye bağlıyorsunuz? Bu konuda Rad Suresi'nin 11. ayetini hatırlatır ve Cevdet Said'in "Bireysel Ve toplumsal Değişimin Yasaları"nı yeniden okumanızı tavsiye ederim. Ayet "Muhakkak ki; Allah, onlar nefslerinde olan şeyi (hidayette kalma konusundaki niyetlerinizi) bozmadıkça, bir kavimde olan şeyi bozmaz". Malum, hepimiz kendi elimiz ile işlediklerimizden hesap vereceğiz. Ahrette, "Rabbim Ak Parti iktidarı" gibi bir gerekçenin herhalde yeri olmayacak. Kendimize bakalım derim. Değiştiysek de bunun sorumlusu olarak siyasi bir partiyi görmek yerine, kendi karakterimizi, değerlerimizi, nefsimizi sorgulayalım! İç dünyamız her türlü dış etkiye açıksa, bunda siyasi iktidarın nasıl bir sorumluluğu olabilir ki?

Demek ki biz, zannettiğimiz biz değilmişiz. Elimizde imkânlar yokken dindar olmak, daha kolaymış. Kendimizi Kaf dağında görmüşüz. Şimdi boyumuzun ölçüsünü aldık.

Bari bu sefer gerçekçi davranalım. Kendi karakter zaaflarımıza, yetersizliklerimize imkânlarımız yokken bulduğumuz kılıflar yerine, AKP'lilişmek diye bir kılıf uydurmayalım. Ak Parti alt tarafı dünyalık bir siyasi partidir. Sizin ahiret hesaplarınıza da hiçbir dahili de etkisi de olamaz.

Politik eleştiri ile iman, aşk gibi konuları karıştırmamak lazım. Bahisleri karıştırırsak rotamız daha da şaşar çünkü.

Kızmaca yok!

Ayşe Böhürler / yenişafak

Ekleme Tarihi: 18.07.2009 - 22:16

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 556 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ayhan demirhan (42), milli (55), Faruk85 (39), buyukdere (50), akgulhassan (56), resulkol (42), aldirma_reis (45), cengiz__11 (45), musabbinumeyr (46), _rAbia_ (35), HACIBUBA (38), ergunoynamaz (67), emisya (43), cavittacir (47), arslanmurat1 (46), Ben_Neyim (45), hatipoglu (45), PinarKecik (46), Ugur_K (44), hami_74 (37), ust_mimar (41), Muhlise (43), lifos (49), osmanli (41), @tuba@ (39), oguzada (47), tolga67 (49), zoris (45), aydinhasan (45), ilkay turan (53), Muhammedbilal (35), burhann1 (41), esmafeyzaunal (43), havzanur (36)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.52229 saniyede açıldı