ivermektin kaletra stromectol kamagra generique kaletra prograf propecia proscar protonix protopic provas comp provas maxx provas provera pyridium ranimed ranisifar rebetol red viagra regepar reglan remeron reminyl renagel renova requip resochine retin a retrovir revatio revia rheumatrex rhinocort rhinovent risperdal rivodarone robaxin rocaltrol rogaine rudopram rulid rulide salazopyrin saroten selecim septicol
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » D U A L A R » Allah, inananların dostudur

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  
Allah, inananların dostudur

1504 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.05.2008
En Son On: 07.08.2009 - 22:12
Cinsiyeti: Bayan 
`Allah, inananların dostudur. Zira onları karanlıklardan kurtarıp, aydınlığa çıkarır. İnkar edip kafir olanların dostları ise tağuttur, çünkü onları aydınlıktan alıp koyu karanlığa götürür. Onlar ateş ehlidir, orada devamlı kalırlar.` (Bakara/257) `Sınırı aşan, isyanda ve karşı çıkışta fazla ileri giden ve hadde tecavüz edene tağut denir. Kötülük, tuğyan ve sapıklık önderi olan tağut, insanları Allah`a karşı isyana sevk eder. Dolayısıyla, tapılan her mabud, lider, ideoloji ve batıl sistemler birer tağuttur, bunların inkar edilmesi tevhidin temel ilkesidir. Zira tağut inkar edilmeksizin iman gerçekleşmez. Tağutun temel karakteri, Allah`ın indirdiği hükümlere muhalif hükümler koyar ve insanları bu hükümlere uymaya çağırır. İhdas ettiği hükümlere; kendisi ve tebaasını uymaya zorlamakla kalmaz, Allah`ın kullarını da o sapık ilkelere uymaya zorlar. Bu yolda kuvvet kullanır, zorbalık yapar. Vahye dayanmayan bütün beşeri rejimlerde tağuti ilkeler ön plandadır. Allah`a inanmayan insan, kendi kanununu kendisi yapar, sonra da ona tapar. Tıpkı Mekke müşriklerinin helvadan put yapıp, sonra da yedikleri gibi. Faşizm, komünizm ve benzeri ideolojiler tağuti ideolojilerdir. Allanıp pullanan ve insanlara demokrasi adı altında yutturulmaya çalışılan demokatik laik rejimler de, tağut sınıfına girerler. Hepsinin özünde vahyi dışlama, insan hak ve hürriyetlerini hiçe sayma, inanç ve düşünceleri yasaklama vardır. Bu rejimler manaya değil, maddeye öncelik tanırlar. İnsan, şu yalan dünyaya imtihan için gelmiştir. Onu yaratan Yüce Kudret, insanın düşmanlarını bildiği için, gönderdiği kitaplarda bunları açıklamıştır. Mesela, Bakara 256`da şöyle buyurulur: `Dinde zorlama yoktur. Doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp da Allah`a iman ederse, muhakkak ki kopmak bilmeyen en sağlam kulpa sarılmıştır. Allah, işiten ve bilendir.` İnsanın önünde iki tane yol vardır, üçüncüsü yoktur. Ya Allah`a iman ederek, O`na şirk koşmaksızın kanunlarına tabi olacak, ya da tağuta taparak hayatını karanlığa, şirke gömecektir. Ama şurası bilinmelidir ki, insan yaptıklarından bir gün mutlaka hesaba çekilecektir. Bugün de nefse uymak, dünyanın cazibeli hayatına kendini kaptırmak güzel görünebilir. Allah`ın hükümlerini bir tarafa bırakarak, tağutun huzurunda muhakeme olunmayı isteyebilir. İslam`ın kanunlarını gericilikle suçlayabilirsiniz. Ama ya hesap gününde, hiçbir kurtarıcının sizleri kurtaramayacağı, hatta kendilerinin de helak olacağı bir günde ne yapacak, hangi limana sığınacaksınız. Çağdaş dünyanın modern insanı, inanan insanlara zulmederken, kendilerinin de Müslüman olduklarını, babalarının ve annelerinin hacı olduklarını deklare ederler. Onlar sadece zannederler, yani inandıklarını zannederler. Nisa 60`ı okumazlar mı acaba: `Sana indirilene, senden önce indirilene inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağutun önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.` Firavun mantığı, günümüzde de işlevini sürdürmektedir. Firavun, halkının iman etmesini, Allah`a teslim olmasını, tevhidi bir İslam`a inanmalarını ve bu doğrultuda bir hayat yaşamalaranı istemez. Çünkü o hayat, Firavun`un sistemine ve saltanatına izin vermez. Çünkü Firavun geleneğinde hakim olan anlayış şudur: `Sizin için benim belirlediğim hayat tarzından başkası yasak ve geçersizdir.` Nitekim öyle demişti Firavun. `Ben size izin vermeden, önce O`na inandınız ha! Bu ihanetinizden dolayı hiç şüpheniz olmasın, şimdi ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hurma kütüklerine asacağım. Böylece hangimizin (ben mi yoksa inandığınız mı?) azabının daha şiddetli ve daha sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız.` (Taha 71) Büyük tağutlar, kendi tuğyanlarını haklı göstermek ve insanlar üzerinde rableşip onların dünya hayatını tanzim etmek için kurallar koyarlar. Bu hükümlere gönülden teslim olanlar, tağutu kendilerine veli edinmiş ve onların zulmüne ortak olmuşlardır. İkisinin de akibeti aynı olacaktır. Çünkü tağut, kendisini ve tabi olanlarını felakete sürükler, karanlığa boğar. Tağutun bir diğer özelliği de, hevasına tabi olmayanları cezalandırmak, sürgüne göndermek, işkence etmek, okullardan atarak, ikna odalarına almak, coplamak, öteki muamelesi yapmak, düşünen insanları cezalandırmak, Allah`ın dinini gericilikle itham etmek, mü`minleri irticacı, mürteci gibi kavramlarla aşağılamak, mukaddes değerlere saldırmak, fuhşu ve ahlaksızlığı yaymak suretiyle ifsat toplumu oluşturmaktır. Allah`a gönülden iman eden muvahhid Müslümanların tağuta verdiği cevabın Kur`an`daki anlatımı şöyledir: `..Gerçeğin bize gelen apaçık belirtilerini ve bizi var edeni bırakıp da, asla seni tercih edecek değiliz! Artık nasıl bir yargıda bulunacaksan bulun, sen ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin. Bize gelince, açıkçası biz, hatalarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüleri bağışlaması için Rabbimize iman ettik. Allah, en hayırlısı ve en kalıcısıdır.` (Taha, 72-73) Sevgili dostlar, bu dünya hayatı gelip geçicidir. Allah`ın rızasını kazanmaktan ve O`na kulluk yapmaktan daha güzel bir şey yoktur. Tağutların hükmüne, sistemlerine, heva ve hevesinize tabi olarak geçirdiğiniz hayatın hesabını vermek çok zordur. Hayatımız her geçen gün biraz daha kararmakta, ahlaksızlık ve fuhuş artmakta, toplumda zorbalık, haksız kazanç, rüşvet, iltimas ve her türlü kötülük yaygınlaşmaktadır. Allah`ın hepimize gönderdiği aziz İslam, hem dünyamızı ve hem de ahiretimizi kurtaracak evrensel bir dindir. Gerçek dost ise, alemlerin Rabbi olan Allah`tır.
Ekleme Tarihi: 11.12.2008 - 23:00
Bu mesajı bildir   halk yolcusu üyenin diğer mesajları halk yolcusu`in Profili halk yolcusu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 818 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kaykaan (57), safak-50 (60), nazlinazende (45), sena_55 (49), NEWYORKER (50), hazan44 (39), RaMaZaN050 (34), KONVEYÖR (47), arefenur (52), mehmet4467 (42), hasret44 (39), turancihan (48), sevgikusu (37), kul_bahri (58), ser_kan (47), ssessiss (36), Seyyidmehmet (47), Ata01 (52), sempatik_cd (43), ebubekir1989 (35), M.EFE (50), sam@ (42), ozgurozakinci (47), garibcahil (46), muhacir-i muham.. (40), Osman50 (70), kanka_konya (36), hkurt (60), haliime (45), mrasitalas (40), hayýrsev.. (58), zekitatari (67), y_turan (39), doctor (41), koylu (63)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.01077 saniyede açıldı