kamagra dexamethasone kaletra ivermektine stromectol epanutin epilantine epivir ercolax eriacta escodarone escoprim escozem esidrex estrace etimonis etopophos euglucon eulexin euthyrox evista exelon exitop extra super avana extra super p force ezetrol famvir farlutal felden feldene felodil female cialis female viagra femara finasterax flagyl flamon flomax flox ex floxal floxin floxyfral flucazol flucinome flucoderm fluconax
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » davetsiz misafir ölüm !

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
^^NuR^^ su an offline ^^NuR^^  
Themenicon    davetsiz misafir ölüm !

639 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.10.2005
En Son On: 26.02.2015 - 21:00
Cinsiyeti: Bayan 
Biliyorum, hiç beklemiyordun bu daveti. Birden geliverdi değil mi? Ansızın vurdu şakağına; saçaktan düşen buzdan kılıçlar gibi. Şaşırdın. Huzurunun göbeğine irice bir taş savruldu; halka halka titremede gönlünün düştüğü göl şimdi. Neşesi kaçtı vaktin; sevinçlerini pervane ettiğin mumlar titredi, bitti. Akrep ve yelkovanın ayakları dolandı; beklediğin “az sonra”lar havada asılı kaldı. Hüznün ölü kelebekleri kıpırdadı, sızılandı. Aşinâlığın tadı bozuldu; acının ketum, kekre sütunları devrildi göğsüne. Başını yasladığın uzun saatler, uzanıp uyuduğun bitmez günler vaadlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde, mahçup. Oyalanegatifdığın ağaç gölgeleri çekildi üzerinden. Avunduğun/avuttuğ un haz perdeleri parelendi. Gözlerini ıslatamadan giden yağmurlar elindeki şemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarına basa basa odana giren, kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acılar yakana dolandı şimdi.



“Daha dün konuşmuştuk ama...” diyorsun. “Ama nasıl olur!”lar çekip çekiştiriyor iki yakanı.

“Hiç beklenmedik bir ölüm!” “Vakitsiz” “Erken!” “Sürpriz!”

İşine ara vereceksin bugün... Kocaman bir pürüz olup çıkıverdim karşına. Hızını kestim hayatının. Üzerine saldım kaygılarını. Köşe bucak kaçtığın korkulara sobelettim seni. Ölümle arana koyduğun duvarı yıktım.

“Ölüm bize de yaklaşırmış/yakışırmış” dedin. “Ölmesi kanıksanmış, ölünesi bir yaştayız artık.”

“Rahmetli...” sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin.

İki yakasında da eksiğim İstanbul’un.

Vapurların hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi otoyolların.

Hayret! Ben öldüm bu defa... Şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen.

Gitsen de bir gitmesen de bir, bir cenaze olacak cami avlularından birinde...

Seni bilmem ama ben bu cenazeye mutlaka gitmeliyim. Ayıp olur, çok ayıp... Davetlilerin yüzüne bakamam sonra. Dediği gibi şairin, bir musallâlık saltanatım bu benim. Başroldeyim. Toprağa konulacak adam rolü benim. Ardından ağlanılacak adamı ben oynayacağım. Hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa. Üzerine toprak atılan adamı... Unutulmuşluklar altında yüzü erimeye bırakılan adamı... Hüzünlerin münasebetsiz müsebbibi olacak adamı... Ayakkabısı kendisini beklerken bağları çözülecek adamı.... Elbiseleri evden çıkarılacak adamı... Ben oynayacağım.

Yatağı soğuk kalacak adamı... Akşam eve dönmeyecek adamı... Kapıyı çalması beklenmeyecek adamı... Sofrada yeri olmayacak adamı... Adı telefon rehberinden silinecek adamı... Şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı.... Ben oynayacağım. Sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıraların eşiğinden yüz geri edilecek adamı... Resmine bakıp bakıp da ağlanacak (yoksa ağlanılmayacak mı?) adamı... “Adı neydi... Hani..!” diye yokluğu kanıksanacak adamı... Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan, susturan adamı... Ben oynuyorum bugün...

Sahnedeyim.

Beklerim.

En öndeki olmalısın ayakta duranların. En dik duranı.



İşte davetiyen:

Canını çok seven, her günün sabahında burada sonsuzca yaşayacağına yeniden kanan,

her lezzetin tükenişinde ölümün yanına uğradığını unutan,

her hazzın zirvesinde yakasındaki ölümlü etiketini isteyerek düşüren,

her yaz sıcağında içi dünyaya iyiden iyiye ısınan,

doğduğu yılın rakamının büyüklüğünün kendisini kabirden uzak tuttuğunu sanarak avunan,

kalbinin her atışında ölümlerden döndüğünün farkında olmayan,

damarlarının bir köşesinde ansızın geliverecek pıhtılardan yapılmış veda haberleri saklayan,

ayrılıkların çatlaklarından giren hüzünleri ölümün nefesi gibi yudumlayan,

sevenlerinin gözlerinin ışığına sığınarak ısınan,

unutulmayı, yok sayılmayı en ürkütücü uçurum bilen,

güzelliğini aynaların kırıklarında arayan,

toprağa girmeye üşenen,

uzun süredir aramızda yaşayan dostumuz, arkadaşımız, sırdaşımız, kardeşimiz, babamız, evladımız, şimdilik unutmayacağımızı umduğumuz, bir süre unutmaktan utanacağımız, sonra unutacağımız, en sonunda unuttuğumuzu da unutacağımız senai demirci



doğduğu gün yakalandığı fanilik hastalığından, uzun süredir yatalak olmasına yol açan “her nefis ölümü tadacaktır!” yarasından, ömür boyu sancısını çektiği amansız yaşama rahatsızlığından kurtulup aramızdan ayrıl[maya ayarlan]mıştır.

Cenazesi -umulur ki- en uzak zamanda, sızılarının köşe başlarında kılınan cenaze namazını takiben kaldırılacak, gözünden (belki gönlünden) uzak bir yerde unutuluş toprağına gömülecektir.

Senai Demirci
Ekleme Tarihi: 01.08.2008 - 12:40
Bu mesajı bildir   ^^NuR^^ üyenin diğer mesajları ^^NuR^^`in Profili ^^NuR^^ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
RuZGaR su an offline RuZGaR  

Moderator
1295 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004
En Son On: 19.03.2012 - 21:30
Cinsiyeti: Bayan 
Kararsiz

Ölüm de var değil mi..
Türlü işlerimiz, bahanelerimiz, üzüntülerimiz, sevinçlerimiz ne kadar da boş..
Harika bir yazıydı, Allah razı olsun canım, arada bir hayatın hızını kısa süreli de olsa ölümü hatırlayarak kesmek lazım gerçekten..

Ekleme Tarihi: 01.08.2008 - 14:06
Bu mesajı bildir   RuZGaR üyenin diğer mesajları RuZGaR`in Profili RuZGaR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
der_ya su an offline der_ya  

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Rahmetli...” sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin.

İki yakasında da eksiğim İstanbul’un.

Vapurların hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi otoyolların.



evet sen ölunce pek de bırsey degısmıyor hayatta...ıyısımı burayı degılde oraya götureceklerımıze bakalım ..baksanıza dunya bızı pek önemsemıyor... ALLAH RAZI OLSUN...


Bu mesaj 1 kez ve en son der_ya tarafından 01.08.2008 - 18:08 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.08.2008 - 18:08
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 424 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
geeflowx (39), ayseDK91 (33), umit09 (53), zehra25 (44), akutisarizar (47), merca (45), Melek_87 (37), Ehl-i Sunnet (42), lider42 (48), Mukim (55), Gizem_Perdesi (37), gök_börü (46), vuslat94 (37), srf (42), m_emin (51), mustafa508 (37), EBRAR-NESIBE (44), ahmerium (50), c gul (40), asumansule (38), adalý (51), recep_ (38), YanaYana (36), Selime (38), AllahuAkbar (40), esses (31), faruksabri (35), sevde8838 (36), süleyman555 (41), Seheryildizi (33), pech45 (55)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53596 saniyede açıldı