budesonide chloroquine lopinavir ritonavir kaletra generique rhinocortcardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » YA BİR FIRSAT DAHA VERMESEYDİN??

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
_LaL_ su an offline _LaL_  
Themenicon    YA BİR FIRSAT DAHA VERMESEYDİN??

838 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2007
En Son On: 17.12.2010 - 23:47
Cinsiyeti: ----- 
Çocukluğumdan beri dar mekânlardan sıkılır ve bu tür yerlere girmeyip kaçardım. İleri yaşlarda bunun bir hastalık olduğunu anlamış, fakat bu illetten bir türlü kurtulamamıştım.

Oysa ki o dar yerlere, şimdi ister istemez girecektim.
Beni sarıp sarmalamışlar ve uzunca bir tabuta yerleştirmişlerdi. Çevremde dolaşanların seslerini gayet iyi duyuyor ve gözlerim kapalı olmasına rağmen, her nasılsa onları görüyordum.
— Genç yaşta öldü zavallı!. diyorlardı. Halbuki ne kadar çok işleri vardı.
Gerçekten de birçok işim yarım kalmıştı. Meselâ, oğluma iyi bir işyeri açamamış, araba ile renkli televizyonun taksitlerini henüz bitirememiştim. Büyük bir firma kurup, dostlarımı orada toplamak da hayâl olmuştu. Üstelik kış çok yaklaştığı halde odun kömür işini halledememiş ve çatının akan yerlerini aktaramamıştım.
Yarıda kalan işlerimi arka arkaya sıralarken, kulaklarımı çınlatan bir sesle irkildim. Sanki mikrofonla söylenen bu ses, beynimin en ücra köşelerinde yankılanıyor ve:
— Geçti artık geçti!. diyordu.
İçimden: “keşke geçmemiş olsaydı!.” diyordum. Nereden başıma gelmişti o kaza bilmem ki? Halbuki ne kadar da iyi araba kullanırdım.
Olup bitenleri hatırlamaya çalışırken, dostlarımın çevremi sardığını ve içinde bulunduğum tabutun kapağını örtmeye çalıştıklarını fark ettim. Onları engellemek için avazım çıktığı kadar bağırmak ve çırpınmak istediğim halde ne kımıldayabiliyor, ne de bir ses çıkartabiliyordum. Biraz sonra koyu bir karanlıkta kalmış ve gözlerimi, tabutun tahtaları arasından sızan ışığa çevirmiştim. Dehşet içinde:
— Aman Allah’ım!.. dedim. Ne olacak şimdi hâlim?
Korkudan hiçbir şey düşünemiyordum. Bu arada omuzlara kaldırılmış ve sallana sallana götürülmeye başlanmıştım. Dışarıdaki seslerden yağmur yağdığı belli oluyor ve su damlacıklarının sesi, tabutumun gıcırtısına karışıyordu.
Cenâze namazı için câmiye gidiyor olmalıydık.
Câmi deyince aklıma gelmişti. Çok yakınımızda olmasına ve her gün beş defa davet edilmeme rağmen, bir türlü vakit bulup gidememiştim. Ama her zaman söylediğim gibi, elli yaşına gelince namaza başlayacak ve herkesin şikâyet ettiği kötü alışkanlıklarımı terk edecektim.
Evet evet, şu kaza olmasaydı, ileride ne iyi bir insan olacaktım.
Daha önceden duyduğum ve nereden geldiğini kestiremediğim ses:
— Geçti artık geçti!. diye tekrarladı. Bitti artık!.
Biraz sonra namazım kılınmış ve tekrar omuzlara kaldırılmıştım. Mahallemizdeki kahvehanenin önünden geçerken, her gün iskambil oynadığımız arkadaşlarımın neşeli kahkahalarını işitiyor ve “herhalde ölüm haberimi duymamış olacaklar” diye düşünüyordum. Sesler iyice uzaklaştığında, eğik bir şekilde taşındığımı hissederek mezarlığa çıkan yokuşu tırmandığımızı anladım. Şiddetle yağan yağmurun tabuttaki çatlaklardan sızarak kefenimi yer yer ıslattığının da farkındaydım. Buna rağmen, dışarıda konuşulanlara kulak verdim. Dostlarımın bir kısmı piyasadaki durgunluktan bahsediyor, bir kısmı da millî takımın son oyununu methediyordu. Tabutumu taşıyan diğer biri ise, yanındakinin kulağına fısıldayarak:
— Rahmetlinin tersliği, öldüğü günden belli!. diyordu. Sırılsıklam olduk ya!.
Duyduklarım herhalde yanlış olmalıydı. Yoksa bunlar, uykularımı onlar için feda ettiğim dostlarım değil miydi?
Yolculuğum bir müddet sonra bitmiş ve tabutum yere indirilmişti. Kapak tekrar açıldı ve cansız vücudumu yakalayan kollar, beni dibinde su toplanmış olan bir çukura indirdi.
Boylu boyunca yattığım yerden etrafa baktım.
Aman Allah’ım!.. Bu kabir değil miydi?
O âna kadar buraya gireceğimi neden düşünmemiştim?
Sessiz feryatlarımı kimseye duyuramıyor ve dostlarımın, üzerimi örtmek için yarıştığını hissediyordum.
Tekrar koyu bir karanlıkta kalmış ve bütün âcizliğimle dua etmeye başlamıştım.
— Yârabbi!. diyordum. Bir fırsat daha yok mu, senin istediğin gibi bir kul olayım. Ve kabrimi, Cennet bahçelerinden bir bahçeye çevireyim.
Aynı ses, her zamankinden daha şiddetli olarak:
— Geçti artık geçti!. diye tekrarladı. Her şey bitti artık!.
Mezarımı örten tahtaların üzerine atılan toprakların çıkardığı ses gök gürültüsünü andırıyor ve bütün benliğimi sarsıyordu.
Son bir gayretle yerimden fırlayarak gözlerimi açtım. Odamdaki rahat yatağımda yatıyor, fakat korkunç bir kâbus görüyordum. Bitişik dairede oturan doktor arkadaşım, beni ayıltmaya çalışarak:
— Geçti artık geçti!. diye bağırıp duruyordu. Geçti bak, hiçbir şeyin kalmadı!.
Yattığım yerden yavaşça doğruldum. Terden sırılsıklam olmuş ve sanki yirmi kilo birden vermiştim. Dışarıda sağanak hâlinde yağmur yağıyor, şimşek ve gök gürültüsünden bütün ev sarsılıyordu.
Etrafımdakilerin şaşkın bakışları arasında kendimi toplamaya çalışırken: — Yarabbi!. Sana zerrelerim adedince şükürler olsun!. diyordum. İyi bir kul olmak için, ya bir fırsat daha vermeseydin?

Cüneyd Suavi- Hayatın içinden hikayeler


selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 21.01.2008 - 01:24
Bu mesajı bildir   _LaL_ üyenin diğer mesajları _LaL_`in Profili _LaL_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
sivaslým su an offline sivaslým  
Themenicon   

35 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.10.2007
En Son On: 07.02.2008 - 20:41
Cinsiyeti: Bayan 
son nefesde pişman olmamak için sağlığımızda iyi bir kul olmaya çalışmalıyız. son pişmanlık fayda etmez.RABBİM pişmancalık vermesin o günde yüzlerimizi ak ak etsin inşallah amin....telaşlı telaşlı telaşlı
Ekleme Tarihi: 21.01.2008 - 07:58
Bu mesajı bildir   sivaslým üyenin diğer mesajları sivaslým`in Profili sivaslým Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1775 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kaykaan (57), safak-50 (60), nazlinazende (45), sena_55 (49), NEWYORKER (50), hazan44 (39), RaMaZaN050 (34), KONVEYÖR (47), arefenur (52), mehmet4467 (42), hasret44 (39), turancihan (48), sevgikusu (37), kul_bahri (58), ser_kan (47), ssessiss (36), Seyyidmehmet (47), Ata01 (52), sempatik_cd (43), ebubekir1989 (35), M.EFE (50), sam@ (42), ozgurozakinci (47), garibcahil (46), muhacir-i muham.. (40), Osman50 (70), kanka_konya (36), hkurt (60), haliime (45), mrasitalas (40), hayýrsev.. (58), zekitatari (67), y_turan (39), doctor (41), koylu (63)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.13953 saniyede açıldı