generique luvox fluvoxamine fluvoxamine lopinavir ritonavir generique rhinocortcardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DENEME TAHTASI » BİR YAPRAK MİSALİ ÖMRÜM

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
BİR YAPRAK MİSALİ ÖMRÜM

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Bir sabah rahmet güneşinin ışıklarıyla sıyrılıverdi kozasından. Bahar mevsiminin güzellikleri karşısında gözlerini hafifçe aralayabiliyordu. Ve yeni bir doğuşa şahitlik ediyordu, üzerinde boy vereceği çınar ağacı. En yeni üyesinin şaşkınlığına tebessüm ederken, onu el üstünde tutuyordu. Artık tüm güzelliklerde ve zorluklarda omuz omuza olacaklardı. Onlar bir birleri için birer lütuf olduklarının farkındaydılar. Çınar ağacının son yolcularının ardından aylar geçmişti. Yalnızlığının son demlerinde kavuştuğu yaprağına itinayla bakıyordu. Onun her aşamasını büyük bir zevkle izliyordu. Mutluluğun doruklarında gezinen yaprak, ikliminin en güzel yağmurlarıyla yıkanıyor, en parlak ışıklarla aydınlanıyordu. Büyüdükçe güzelleşiyor ve kendini o mevsimin en nadide varlığı olarak hissediyordu. Yaprağın çınara aşkı her geçen gün büyümektedir. Tabi ufak yaprağın büyümesiyle çevresindeki dostları da her geçen gün artmaktaydı. Kimi zaman bir kelebeğin dokunuşuyla gülümserken, kimi zaman bir kuşla hasbi hale dalarak günün bittiğinin farkına bile varmazdı.

Böylece yaprağın günleri mutluluk içinde sürüp gide dursun, yavaş yavaş halsizleşmeye başladığının farkına varması geç olmadı. Yorgunluktan olduğunu düşünerek, bir an olsun neşesinden uzak kalmadı. Zaman rüzgârları esmeye başlayınca iyice yorgunlaşır ve o herkesi kıskandıran yeşil renginin yerini sarı almaya başlamıştır. O sarardıkça, çınar içli içli hüzünlenmektedir. Bilir ki bu misafirinde gitme zamanı yaklaşmıştır. Çınarın bir umudu daha vardır, aylar sonra gelecek diğer misafirleri gibi. Fakat yaprak her şeyin onu bir sona ulaştırdığını anlamamaktadır. Kendini mutluluğun zirvesinde görürken, aslında çoktan inişe geçtiğinin farkında bile değildir. Ve artık eski dostlarda uğramaz olmuştur uzun zamandır. Yaprak her geçen gün solmaktadır. Artık rengi toprağa benzemeye yüz tutmuşken, ötelerden esen bir rüzgârla takati kesilmiş bir şekilde ayrılıverdi her şeyi olduğunu düşündüğü çınardan. Öyle ki, onu rüzgârlar savururken o çok sevdiği çınar bile ellerini bırakmıştı. Aylarca en yükseklerinde semayı izleyen yaprak artık toprağa düşmüştü. Besin kaynağının geldiği yere inmişti. Ama bu sefer yeşermiyor, her geçen gün kuruyor ve toprağa karışıyordu. Doğuşla kamaşan gözlerini hafifçe açan yaprak, şimdi ölümle gözlerini ağır ağır kapatmaktadır.

Ey dostlar bizim bu yapraktan ne farkımız var. Bizde dünyaya ilk gözlerimizi açtığımızda tıpkı onun gibi şaşkınlık içinde değil miydik?
Büyüdükçe güzelleştik, dostlar edindik, kâinat etrafımızda dönüyor zannettik, yıllarca bu güzelliklerden ayrılmayacağız zannettik. Bir gün bu nimetlerinde sonu geleceği aklımıza gelmedi. Hep hayatı tozpembe gördük. Ama ilk elimizden gençlik nimeti akıp gitti, senelerin nasıl geçtiğini anlamadan. Seherde yaşlılık karşıladı bizleri hala bir şeylerin farkına varmadan. Bütün nimetler elimizden bir bir düşerken, takatsizlikten onlara sarılamadık bile. Oysa ölüm rüzgârı hep yanı başımızdaydı. Şimdi o rüzgârın karşısında tutunabileceğimiz bir çınar ağacı suretinde bile olsa, bir dünyamız yok. Çünkü o çoktan kendini yeni misafirlerine hazırlamış. O sadece bir durak gelenlerin ve gidenlerin olduğu. Şimdi ölüm rüzgârıyla savrulduk. Düşeceğimiz mekân çoktan belli. Var olduğumuz toprağa yeniden karışma vaktidir şimdi…

Kısacası neydik, ne olduk, ne olacağız sorularına verilecek cevapların bulunmasındadır hayatın sırrı.

Ilknur Doğanay
hossada
Ekleme Tarihi: 30.11.2007 - 21:11
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 805 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hircin (32), ayazdabirciftyu.. (38), arif_unal (64), lyoonn (46), ergali595 (42), FatihCgdm (38), kirenli (56), *imam_hatipli* (33), Muhsin B. (36), sezer74 (50), recepguducu (50), kenan_kygn (68), tek_1 (44), ajanpenny (46), basketcikid (34), sigat37 (37), erzincani (45), yasemin_nl (36), yosun (40), toprak_67 (45), By_Digital (38), gur (36), MustafaGED&Yacu.. (60), ademyildiray (49), ibrahimdzn (37), muka2828 (44), hagere (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54988 saniyede açıldı