ivermektine colchicine generique plaquenil ivermektin stromectol cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » ~~~ RaMaZaN-I ŞERiF ~~~ » 11 AYIN SULTANI VE ORUÇ...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
11 AYIN SULTANI VE ORUÇ...

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
"O Ramazan ayı ki. insanları irşad için. hak ile batılı ayıracak olan. hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta, yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer fiililerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez.. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz."agla1)

"Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur."agla2) Oruç İslam'ın beş temel esasından biridir. Farsça'dan Türkçe'ye geçen bir isimdir. Arapça karşılığı "Savm" veya "Sıyam"dır. Savm kelimesinin lügat manası: yiyip içmekten kendini tutmak, imsak, hareketsiz kalmak ve herşeyden eletek çekmektir. Oruç lügatta, bir şeyden uzaklaşmak. bir şeye karşı kendini tutmaktır. Oruç. ikinci fecirden (fecri sadık'tan) itibaren, güneşin grubuna kadar yemekten, içmekten, cinsel ilişkiden ve orucu bozan diğer şeylerden, Allah'a kulluk niyetiyle nefsi alıkoymaya verilen isimdir.

Rasülullah:

"Hilali görünceye kadar oruç tutmayın,yine(müteakip) hilali görünceye kadar da yemeyin. Bulut araya girerse ayı takdir edin."agla3)

“Ey iman edenler!

Oruç.sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunur sunuz."agla4) buyurulmuştur.

Oruç ibadetinin: Hicret'ten sonra farz kılındığı hususunda görüşbirliği vardır. Sahih olan rivayete göre, Bedir Savaşı'ndan kısa bir süre sonra farz kılınmıştır.

Oruç ibadetinin nedenine gelince; Usul uleması, ibadetlerde asil olanın Allah'a ihlasla kulluk olduğunu, sebeplerinin tesbit edilip edilmemesinin önemli olmadığını; hikmetlerinden bazılarını kavramanın ve açıklamanın mümkün, ancak teabbüdi olan bu hususlarda illeti tesbit etmenin güç olduğunu söylemişler ve ihlasla Allah'a kulluğun esas alınmasını tavsiye etmişlerdir. Rasülullah:

Oruç perdedir. Biriniz bir gün ORUÇ tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum" desin (ve ona bulaşmasın)."agla5)

Allah bu ümmete sesleniyor ve orucu emrediyor.

Oruç: sırf Allah'a ihlas niyetiyle yemekten, içmekten ve cinsi temastan kaçınmaktır.

Oruçta ruhun arınması, temizlenmesi, parlatılması, kötü davranışlardan ve fena huylardan uzaklaştırılması bahis mevzuudur.

Oruç. büyük bir ahlak mektebidir. Mü'min bu mektepte bir çok yönlerden eğitilir.

Oruç. nefse karşı bir savaştır, nefsani arzulara karşı, şeytanın vesveselerine karşı büyük bir mukâvamettir.

Oruç sebebiyle insan mahrum olduğu şeylere ve karşılaşacağı sıkıntılara, korkulara karşı sabretme alışkanlığım kazanır.

Oruç. gizli ve açık her zaman emanete riayet edilmesini öğretir.

Oruç. iradeyi kuvvetlendirir, gayreti bilir, sabrı öğretir, zihnin berraklaşmasına, düşüncenin parlamasına, geçerli ve isabetli düşüncelerin ilhamına yardımcı olur.

Oruç, insana düzen ve disiplin öğretir.

Oruç. insandaki merhamet ve

kardeşlik bağlarım geliştirir. Müslümanları birbirine bağlayan yardımlaşma ve sosyal dayanışma bağlarını kuvvetlendirir

Oruç. fiilen insanın hayatını yeniler. Vücuttaki fazlalıkları atar, mideyi ve hazım organlarını rahatlatır, cesedi korur.

Oruç ibadetine riyanın karışması mümkün değildir. Bir hadisi Şerifte, oruç'un ve oruçlu'nun mahiyeti şu şekilde ortaya konulmuştur.

"Oruç bir kalkandır. Oruçlu kötü söz söylemesin. Kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyene iki defa "Ben oruçluyum" desin ve uymasın. Ruhum yedi kudretinde olan Allah'ü Teâla'ya yemin ederim ki: oruçlu ağzın açlık kokusu. Allah indinde misk kokusundan daha temizdir. Cenabı Hak buyurmuştur ki: "Oruçlu kimse benim rızam için yemesini, içmesini ve cinsi arzularını bırakmıştır. Oruç doğrudan doğruya bana edilen (riya karışmayan) bir ibadettir. Onun sayısız sevabını da. doğrudan doğruya ben veririm. Halbuki başka ibadetlerin hepsi on misliyle ödenmektedir."agla6)



RAMAZAN ÖZEL İBADETLERİ

l ORUÇ


Oruç lügatta, bir şeyden uzaklaşmak, bir şeye karşı kendini tutmaktır. Falanca sözden oruç tuttu, denilir. Yanı konuşmaktan sakındı, demektir. Oruç tutmaya ehil kimselerin niyet ederek fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar orucu bozan şeylerden korunmalarıdır. Yanı oruç belli bir zamanda midenin ihtiyaçlarından ve cinsi arzulardan fiili olarak, mideye ve iç organlara girecek ilaç ve benzeri hissi olan her şeyden uzaklaşmaktır.

Belirli zaman, fecri sadık'ın doğmasından güneşin batmasına kadar geçen zamandır.

"Bir Bedevi Rasülullah'a (s.a.v.) gelerek:

"Ben hilali yani ramazan hilalini gördüm!" dedi. Sâllâllahû Aleyhi ve Sellem:

Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet getirir misin?" diye sordu. Adam "evet" deyince:

"Muhammed'in Allah Resulü olduğuna da şehadet eder misiniz?" dedi. Adam buna da: "evet" diye cevap verince. Efendimiz:

"Ey Bilal! dedi. halka yarın oruç tutmalarını ilan et!"agla5)

Oruçtan ehil belli bir şahıstan maksat, hayız ve nifas durumunda olmayan, akıllı ve müslüman kimselerdir.

Niyetten maksat, tereddütsüz ve kesin olarak ibadeti adetten ayıracak şekilde bir fiili yapmaya kalbin azmetmesidir.

Allah Azze ve Celle buyurur ki. "oruç benim içindir, onun karşılığım da ben veririm. Kişi şevhetini, yemesini, içmesini Benim için terkeder. Oruç kalkandır. Oruçlu için iki rahatlık vardır: Biri iftar ettiği zaman, biri de rabbine kavuştuğu zaman. Ve oruçlunun ağız kokusu. Allah katında misk kokusundan daha hoştur.(8) Rasülullah (s.a.v.) buyurdular ki:

"Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruclunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.(9) Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmistir."agla10)



2 TERAVİH NAMAZI

zindan sonra kılınan namaz, "teravih" kelimesi Arapça, "Terviha" nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek" anlamına gelmektedir.

Teravih namazı,

kadın erkek her müslüman için sünneti müekkede'dir. Teravih, orucun sünneti değil, vaktin sünnetidir.

Bir mazereti dolayısıyle oruç tutamıyanlar da teravih namazı kılarlar.

Ramazan gecelerini ihya etmek için kılınan teravih namazı Rasülullah (s.a.v) tarafından teşfik edilmiş.

"Her kimin anarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan'ı ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır."agla11)

Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Bende Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek ramazan'ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur" buyurmaktadır.(12)

Rasülullah (s.a.v) Efendimiz Ramazan'da mescitte gece bir namaz kıldı. Sahabenin çoğu da onunla birlikte o namazı kıldı. İkinci gece yine aynı namazı kıldı.

Bu kez O'na tabi olarak aynı namazı kılan cemaat daha fazla oldu. Üçüncü gece Rasülullah (s.a.v) mescid'e gitmedi. Mescid'i dolduran cemaat O'nu bekledi.

Rasülullah (s.a.v) ancak sabah olunca mescide çıktı ve cemaata şöyle buyurdu:

"Sizin cemaatle teravih namazını kılmaya ne kadar arzulu olduğunuzu görüyorum. Benim çıkıp, size namazı kıldırmama engel olan bir husus da yoktu. Ancak ben size, teravih namazının farz olmasından korktuğum için çıkmadım".(13)

Hanefilere göre, teravih namazının rekat sayısı Hz. Ömer (R.A)'ın uygulamasına dayanır. Hz. Ömer (R..A) Mescidi Nebevide halifeliğinin son zamanlarında teravih namazını yirmi rekat olarak kıldırdı. Dört halife devrinden sonra da kimse teravihin yirmi rekat olarak cemaatle kılınmasına karşı çıkmadı.

Alimler bu hususta Rasülullah (s.a.v)'in şu hadisine göre hareket etmişlerdir:

"Benden sonra benim sünnetimden ve raşit halifelerin sünnetinden ayrılmayın."agla14)

Teravih namazı, ramazan ayına mahsustur; vakti, tercih edilen görüşe göre, yatsı namazından sonradır, sabah namazının vaktine kadar devam eder.

Vitir namazı teravih namazından sonra kılınır.

Ancak teravih namazından önce kılınmasında da herhangi bir sakınca yoktur.

Ancak teravih namazı yatsı namazından önce kılınmaz.

En sağlam görüşe göre, teravihte cemaat olmak sünneti kifayedir. Yani bir mescitte hiç kimse teravihi cemaatle kılmazsa, hepsi günahkâr olur.

Teravih namazı tek başına da kılınabilir, fakat cemaatle kılınmasının fazîleti daha fazladır.

Teravih namazını, her iki rekatta bir selam vererek on selam ile bitirmek daha faziletlidir.

Dört rekatta bir selam vermek de caizdir. Teravih namazını kılarken, iki rekatta bir selam verilse, normal olarak akşam namazının iki rekat sünneti gibi ve dört rekatta bir selam verilirse, yatsı namazının dört rekat sünneti gibi kılınır.

Peygamber Efendimiz ashabına buyurdu ki:

"Sizin cemaatle teravih namazını kılmaya ne kadar arzulu olduğunuzu görüyorum. Benim çıkıp, size namazı kıldırmama engel olan bir husus da yoktu. Ancak ben size, teravih namazının farz olmasından korktuğum için çıkmadım."



3 İTİKAF

İtikaf lügatte bir şeyden ayrılmak, ister hayır olsun, ister kötülük olsun, bir şey üzerinde devam etmek demektir. Şer'an itikafın tarifi ise:

Cemaatle namaz kılınan bir mescitte oruçlu olarak ve itikafa niyet ederek beklemektir. Mescitte beklemek itikafın rüknüdür. Çünkü itikaf beklemek, mescidde bulunmakla gerçekleşir.

İtikaf Kur'an ve sünnetle sabittir. Kur'an'da ramazan ayının gecelerinden söz ederken:

"...Bununla beraber siz mescitlerinizde itikaf halinde iken onlara yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara böyle açıklıyor ki sakınıp korunsunlar." Dini açıdan bir mescitte itikaf niyetiyle durmaktır. Buradaki mescit kaydı, işte bu dini manayı tayin eder. Başka bir kayıt bulunmadığı için bu bekleyiş, bir saat bile olsa, şer'i itikaf bulunabilecek gibi görünür. İmam Muhammed'in zahir rivayeti de böyledir. Bu durumda itikafta orucun şart olması lazım gelir. Buna nafile itikat denir ki oruçlu oruçsuz sahih olur. Fakat âyetin gelişine bakılırsa itikafın. orucu gerektirdiği anlaşılır. Zira "Onlarla cinsi münasebette bulunmayınız." Yasağı, oruç gecelerindeki cinsi münasebetin mubah olduğu hükmünü tahsis yerinde olmakla, itikafta orucun şart olduğuna ve bundan dolayı itikaf müddetinin bir günden daha az olmayacağına delalet eder ki bu da asıl şer'i itikaftır. "Oruç olmadıkça itikaf yoktur."agla15) Hadis'i Şerifi de bunu teyid eder.(16)

Rasülullah'ın (s.a.v) özellikle Ramazan içinde ve ramazanın son on gününde itikaf yaptığını bildiren çeşitli hadisi şerifler vardır. Ebu Said (r.a) anlatıyor. "Biz Rasülullah'la (s.a.v) birlikte Ramazan'ın orta on gününde itikafa girdik, yirminci günün sabahı olunca eşyalarımızı evlerimize taşıdık. Rasülullah (s.a.v.) bir hutbe irad etti ve sonra şunu söyledi:

"İtikafa girmiş olanlar, itikaf mahallerine dönsünler. Zira bu gece bana Kadir Gecesi'nin hangi gece olduğu gösterilmişti, sonra unutturuldu. Siz, son onda ve tek gecelerde arayın . Ayrıca bu gece kendimi su ve çamur içinde secde eder gördüm." Rasülullah (s.a.v) itikaf mahalline dönünce, o günün sonuna

doğru hava bozdu. Mescid o sıralarda üzeri dallarla örtülmüş çardak şeklindeydi. Rasülullah (s.a.v)' m burnu ve burun yumuşağı üzerinde su ve çamur bulaşığını gördüm. Bu gece 21. gece idi."agla17)

İtikafın Şartları:

a Niyet; Niyetsiz itikaf olmaz, nezredilen itikafda niyetin ayrıca dil ile ifade edilmesi gerekir.

b Mescid: Erkeğin, itikafı cemaatle beş vakit namaz kılınan mescidde olmalıdır. İtikafın en faziletlisi Mescidi Haram'da, sonra Mescidi Nebevî'de ve sonra da Mescidi Aksa'da olanıdır. Diğer mescidlerdeki fazilet cemaatin çokluğuna göre değişir.

c Oruç: Daha önce de belirttiğimiz gibi vacip olan itikaf için oruç şarttır. Sünnet itikaf Ramazan ayında olduğu için zaten oruçlu bulunma şartı vardır.

d Temizlik: Kadınların hayız ve nifastan temiz olmaları gerekir. Cünüplük oruca mani olmadığı gibi, itikafı da bozmaz. İtikafa giren cami içinde iken ihtilam olursa, dışarı çıkarak güsül abdesti alır ve yeniden itikafa devam eder.

İtikafı Bozan şeyler:

a Cinsi ilişkide bulunmak. Öpmek ve kucaklamak gibi şeylerden dolayı inzal vaki olursa yine itikaf bozulur.

b Herhangi bir ihtiyaç yokken mescidden dışarı çıkmak.

c Bayılmak. İtikafa giren kimse mescidden ancak şer'i, zaruri ve tabii ihtiyaçları için çıkabilir.(18)



1 Bakara Süresi: 185

2 Buhari, savm 5. bed'ülhalk 11. Müslim, Sıvam 2. (l079) : nesai Sıvam 5. 14.129)

3 Buhari, savm 11.5. 13. Talak 25. Müslim, Siyam 9. (1080): Muvatta, Sıvam 1. (1.286): Ebu Davut, Savm 4. (232O):Nesai. Savm 10. 11. (4.134)

4 Bakara Süresi: 183

5 Buhari, savm 2. 9.Libas 78: Müslim, sıyam 164, (1151); Muvatta, Siyam 58. (1.310): Ebu Davud. Savm.25, (2363); Tirmizi, Savm 55 (764); Sıyam 41, (2,160161): İbnu mace, Sıyam 1, (1638), Edep 58.(3823)

6 Buharı, Muhtasarı Tecridı Sarih Tercümesi, 6, 248 Hadis N.897

7 Ebu Davut, sıvam 14. (2340)Tirmizi, Savm 7. (691):

savm 8, (4.132): İbnu Mace, Siyam 6, (1652)

8 Buharı, Tevhid:35

9 Tirmizi, Savm 82 {807): İbnu mace. sıvam 45, (1746)

10 Buhari, savm 26. Eyman 15: Müslim. Sıvam 171. (1155): Tirmizi, savm 26.(721); ebu davud, savm 39.12398)

11 Buhari, iman.25.27: Müslim. Musafi'in.173.176: İbn mace, İkamet's-Sala. 173. Tirmizi, savm, 83

12 İbn mace. İkametu's-sala.173: İbn Hanbel, 1.191.195

13 Buhari Teheccud.57

14 Tirmizi, İlim, 16; İbn hanbel, IV. 126

15 Darimi, Mukaddime. 20: Muvatta, İtikaf. 4,2

16 Elmalılı hamdi yazır: hak Dini kur'an Dili. Sadeleştiren. Doç.Dr.İsmail Karaçam. Yrd Doç.Dr. Emin Işık Dr. Nusrettin Bilelli, Abdullah Yücel Azim Dağıtım

17 Buhari, fadlu leyleti'lkadir, 2, 3, itikaf 1. 9. 13: Müslim, siyam 213.(1167)

18 Şamil İslam Ansiklopedisi, Şamil Yayınevi 1991. Abdullah Yücel.C 3 s 246 Mustafa Ramazan BURSEVİ

Ekleme Tarihi: 11.09.2007 - 21:55
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1281 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kaykaan (57), safak-50 (60), nazlinazende (45), sena_55 (49), NEWYORKER (50), hazan44 (39), RaMaZaN050 (34), KONVEYÖR (47), arefenur (52), mehmet4467 (42), hasret44 (39), turancihan (48), sevgikusu (37), kul_bahri (58), ser_kan (47), ssessiss (36), Seyyidmehmet (47), Ata01 (52), sempatik_cd (43), ebubekir1989 (35), M.EFE (50), sam@ (42), ozgurozakinci (47), garibcahil (46), muhacir-i muham.. (40), Osman50 (70), kanka_konya (36), hkurt (60), haliime (45), mrasitalas (40), hayýrsev.. (58), zekitatari (67), y_turan (39), doctor (41), koylu (63)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.09228 saniyede açıldı