*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Laik-rektör üniversite parasıyla dünya turu atmış

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Laik-rektör üniversite parasıyla dünya turu atmış

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 9 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	Evrensel

Laik-rektör üniversite parasıyla dünya turu atmış

237 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.04.2004

En Son On: 23.06.2008 - 16:29

Cinsiyeti: -----

Üniversitenin parasıyla 5 yılda dünya turu

Yücel Aşkın, Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nun da gündeminde. Komisyona sunulan belgelere göre, rektör üniversite imkanlarını şahsi hizmetleri için kullanmış. Hibe edilen Mercedes'i kendisine makam aracı yapan Aşkın, devletin aracını da eşine tahsis etmiş. Üniversitenin iki işçisi rektörün şahsi hizmetiyle görevlendirilmiş. Aşkın, çoğunda eşinin de bulunduğu heyetlerle ABD'den Japonya'ya birçok ülkeyi gezmiş, Tayland Festivali'ne gitmiş.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ndeki olayların araştırılması için AK Parti Van Milletvekili Hacı Biner, TBMM Başkanlığı'na Meclis tatile girmeden önce bir önerge verdi. Biner'in önerge gerekçesi ile TBMM Milli Eğitim Komisyonu'na ulaşan belgelerde Rektör Aşkın'ın uygulamaları hakkında ilginç bilgilere yer veriliyor. Tamamı belgelere dayalı bilgilere göre Rektör Aşkın'la ilgili iddialar şöyle:

Rektör Aşkın, Japonya, ABD, Güney Afrika ve Kanada dahil neredeyse dünyada dolaşmadık ülke bırakmamış. Görevde bulunduğu son beş yılda hemen her ay bir yurtiçi veya yurtdışı geziye katıldı. Gezilerin çoğuna eşi Yard. Doç. Oya Aşkın da eşlik etti. Geziye gidilen ülkeler ve zamanlaması yapılan ziyaretin bilimsel'liği konusunda şüphe doğurdu. Buna örnek olarak Tayland gezisi gösteriliyor. Rektör, eşi ve yakın arkadaşları olan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fırat Cengiz ile Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zühre Şentürk'le birlikte 24 Temmuz-4 Ağustos 2000 tarihleri arasında Tayland'a gitti. Gerekçe olarak da Van YYÜ ile Tayland'daki bir ziraat fakültesi arasında bilimsel işbirliği gösterildi. Akaryakıt ihalesi sonucu Ankara'dan bir şahıs Üniversite Vakfı'na 65 AS 065 plakalı Mercedes marka araç hibe ediyor. Aşkın bu aracı yakıt giderleri devlet bütçesinden karşılanmak suretiyle makam aracı olarak kullanıyor. Makam aracını ise aynı üniversitede görevli eşine tahsis ediyor. Şoför olarak da yasaya aykırı bir şekilde güvenlik görevlisi Mehmet Demirler görevlendiriliyor.

Üniversitenin vizeli iki işçisi Prof. Dr. Yücel Aşkın ve eşinin özel hizmeti için görevlendiriliyor. Bu işçiler rektör ve eşine hizmet karşılığı elektrik, su ve kira bedeli ödemeden konutta barınıyor. Maliye Bakanlığı müfettişleri, Yücel Aşkın'ın rektörlük telefonunu lojmanına bağlayarak konuşma ücretini rektörlük bütçesinden ödettiğini tespit etti.

22.10.2005

http://www.zaman.com.tr/?bl=haberler&alt=&trh=20051022&hn=222468

Bu mesaj 2 kez ve en son Evrensel tarafından 22.10.2005 - 17:53 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 22.10.2005 - 17:49

	Emirdag

Allah razi olsun paylastigin icin

1071 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.04.2003

En Son On: 03.05.2009 - 16:41

Cinsiyeti: Bayan

Allah Allah Ne insanlar var bir suredir basinda bu haber ve her gun yeni bir suc daha ekleniyor.Rabbim bizleri dogru yoldan ayirmasin.:(

Ekleme Tarihi: 22.10.2005 - 21:35

	_SeRKaN_

406 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.09.2004

En Son On: 21.11.2007 - 17:41

Cinsiyeti: Erkek

Aslında işin tuhafı bunca suçu işlediği veya işlediği iddia edilen kişi bazı çevreler tarafından kahraman ilan edildi.

Öyleki yapılan ve/veya yaptığı idda edilen suçlar hakkında bu çevrelerin hiçbir görüşü yok. Neymiş "polis tarafından, zorla alınmış", "yok bilmem kaç saat ayakta ifade vermiş", "efendim bu işin arkasında siyasal görüşler varmış da ondan tutuklanmış" gibi ipe sapa gelmez ifadeler.

Ama bunların birçoğu hatta hepsi ilim yuvası dediğimiz (veya öyle zannetiğimiz) üniversitelerin başında!!! Evet bunlar Türkiye'nin aydınları!!!

Aslında şaşırmamamız lazım, bu kadar çirkinliğe rağmen laiklik, Atatürkçülük naraları atarak ülkeyi karıştırmak bunların en büyük marifeti.

Onun içindir ki; Yaptıkları bilim hırsızlığı sayesinde (diğer bir adı ile intihal) kitaplar bastırıp (yazıp demiyorum, çünkü hırsızlık yaptıkları kitapların noktasına ve virgülüne kadar değiştirmeden aynen aldılar) ünvanlar aldılar.

Esas amaçları biimin peşinden koşmak iken, bunlar Müslüman insanların peşinden koştular. Müslümanların okumaması için ellerinden geleni yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar.

Üniversiteler içinde gerçekten değerli öğretim üyelerini sırf inançlarından dolayı ya işlerinde ettiler. Ya da fayda veremeyecekleri farklı yerlere sürdüler.

Aslında bunların bu rektörün başına gelenlerle pek ilgilendikleri yok. Onlar gün bu gündür diyerek ortalığı karıştırmaya niyetliler. Ve yanıbaşlarında diğer din düşmanı ittifakçıları.

Bu mesaj 1 kez ve en son Abdullahbiri tarafından 22.10.2005 - 22:18 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 22.10.2005 - 22:16

	ahmet gunay

VAN'DA HIRSIZ İSTEMİYORUZ

Misafir

Kayıt Tarihi: 18.04.2024

En Son On: 21.11.2007 - 17:41

Cinsiyeti: -----

VAN'DA HIRSIZ İSTEMİYORUZ

NE YÜZLE GELDİNİZ?: YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ve beraberindeki 75 rektör, Van'a gelir gelmez halkın tepkisiyle karşılaştılar. Halk, Teziç ve rektörlere "Yargıya müdahale istemiyoruz", "Sayın rektörler sizin başka işiniz yok mu?" yazılı pankartlar açıp, sloganlar atarak tepki gösterdiler
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ve beraberindeki 75 rektör, Van'a gelir gelmez halkın tepkisiyle karşılaştılar. Teziç ve rektörler saat 14.10'da Ferit Melen Havaalanı'na indiler. Üniversiteye ait bir araçla havaalanından ayrılan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'i, yaklaşık 10 dakika sonra rektörler otobüsle takip ettiler. Havaalanı çıkışında yaklaşık 50 araçtan oluşan vatandaş topluluğu, "Yargıya müdahale istemiyoruz", "Sayın rektörler sizin başka işiniz yok mu?", "Yolsuzluğa Destek Vermeyin" ve "Van'da Hırsız İstemiyoruz!" şeklindeki sloganların yazılı olduğu pankartlar açarak ve araçlarının klaksonlarına basarak YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ve rektörleri protesto ettiler. Vatandaşlardan bazıları araçlarının camlarından sarkarak rektörleri yuhaladılar. Van polisi, protestocu vatandaşların havaalanına girmesine izin vermedi.
REKTÖRLER VAN'DA
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve beraberindeki üniversite rektörleri, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde yapılan "Rektörler Komitesi Toplantısı" için Van'a geldiler. Tutuklanan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'a destek verilmesi amacıyla Van'da yapılacak toplantı için Teziç ve üniversite rektörleri, Esenboğa Havalimanı'nda buluştular. Rektörler, bugün saat 10.00'da Atatürk Anıtı'na çelenk koyarak saygı duruşunda bulunduktan sonra, Van'dan ayrılacak. Van'a gelir gelmez basına demeçler vermeye başlayan rektörlerden Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasının "zorlama bir tutuklama olduğunu" iddia etti. Toplantıya katılacak 27 rektör uçakla İstanbul'dan Van'a gelirken, bazı rektörlerin ise farklı saatlerde ve farklı şekillerde Van'a geldikleri belirtildi. Ferit Melen Havaalanı'nda YYÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Fuat Doğu ile Prof. Dr. Hasan Ceylan ve öğretim üyeleri tarafından karşılanan rektörler, Edremit'te konaklayacakları otele geçtiler.
TEZİÇ'İ SİVİL ARAÇLAR VE
SİVİL POLİSLER HALKTAN
KAMUFLE ETTİLER
Bu arada, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, havaalanında ve Valililik girişinde meydana gelen protestolardan sonra araç değiştirmek zorunda kaldı. Halkın tepkisini çekmemek için Teziç'in korunması tamamen sivil araçlarla yapıldı. Teziç, sivil araçlar ve sivil polislerle kamufle edildi. Teziç'in geçtiği güzergahlarda trafik ışıklarına riayet edilmedi. Değiştirdiği araçla, yoğun güvenlik önlemleri altında YÖK Başkanvekili İsa Eşme ve YÖK üyesi Aybar Ertepınar ile Garnizon Komutanlığı'na geçen Teziç, yine yoğun güvenlik önlemleri altında, saat 16 civarında Van M Tipi Kapalı Cezaevi'nde rektör Aşkın'ı ziyaret etti.
Prof. Dr. Teziç ve beraberindekilerin, Vali Tanılır ile basına kapalı yaptığı görüşme sırasında 30-40 araçlık bir konvoy, araçlarının camlarına yapıştırdığı "Rektörler Başka İşiniz Yok mu? Yargıya Müdahale Etmeyin, Yolsuzluğa Destek Vermeyin" yazılı dövizlerle şehir merkezinde tur attı.
Protestocu grup, Valilikten çıkan Prof. Dr. Teziç ve beraberindekiler, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu'yla görüşmek üzere Kolordu Komutanlığı'na hareket ederken, protestolarına devam etti. Bir grup vatandaş da, Teziç'e "yuh" çekti. Polis, Teziç'in bulunduğu araca giden araca ulaşmaya çalışan vatandaşlara güçlükle engel oldu.
Teziç'ten rektörlere soruşturma tehdidi
Öte yandan; Üniversite rektörlerinin Van'a gelmeleri yönünde YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in yoğun bir baskı uyguladığı belirtiliyor. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Van'da yapacakları gösteriyi, "Rektörler Komitesi Olağanüstü Toplantısı" olarak resmileştirdi. Vakıf üniversiteleri rektörlerinin mazeret bildirerek, gelmeyeceklerini belirtmeleri üzerine YÖK Başkanı Teziç, söz konusu toplantıyı 'Rektörler Komitesi Olağanüstü Toplantısı' şeklinde resmileştirerek, gelmeyecek olan rektörlere disiplin soruşturması açma tehdidinde bulundu.
REKTÖRLERE MECBURİ KILDI
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'a destek amacıyla 23 Ekim'de yapılması planlanan rektörlerin Van ziyareti bir gün öncesine alınarak, olaylı bir şekilde gerçekleşti. Kamuoyundan yoğun tepki alınması üzerine ve rektörlerin çoğunun Van'a gelmek istememeleri sebebiyle Rektörler Komitesi toplantısını Van'da yapma kararı alan Teziç, böylece rektörlere Van'a gelmeyi mecburi kıldı.

Ekleme Tarihi: 22.10.2005 - 22:54

	_Resul_

627 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.05.2005

En Son On: 18.11.2005 - 12:51

Cinsiyeti: Erkek

Bir grup namussuz diğer bir grup namussuza harp ilan etti...

Eeee? Bana ne? Hepsinin köküne kibrit suyu...

Ekleme Tarihi: 23.10.2005 - 23:36

	_SeRKaN_

406 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.09.2004

En Son On: 21.11.2007 - 17:41

Cinsiyeti: Erkek

Cerahat patladı.

İyi de oldu. YÖK cerahatini patlatan yargı oldu. Ve yargı hükümetten daha cesur çıktı. Artık "hakimler var" diye biten ünlü cümledeki noktaların yerine Van'ı koyacağız. Van'da hakimler var, diyeceğiz.

Aldığımız duyumlara göre, sırada daha başka üniversiteler de varmış. Van'daki üniversitede olup biten suiistimallere benzer usulsüzlük ve yolsuzlukların yapıldığı üniversiteler bunlar.

İşin temelinde ideolojik yaklaşım yatıyor. Katı bir biz-onlar ayrımına yaslanınca, ister istemez iş şuraya varıyor: Bizden olsun da çamurdan olsun. YÖK böyle dediği için çamura yattı. YÖK çamura yatınca, çamuru hamur diye yutturacağını sandı. Çamurun yüzünü ak edecekti zannınca. Oysa ki, kendisi çamura bulandı. Çamur oldu. Çamuru meşrulaştıramadı. Olanca tafrasına, imkanına, dokunulmazlığına rağmen yapamadı bunu.

Tabi ki, YÖK'ten olup da çamurdan olanlar, bu tavra bakarak, durumdan vazife çıkardılar. YÖK yorganının kalınlığı, bazılarının kokusunu bastırmaya yetmedi. Yaptıklarımız yanımıza kalır diyerek, çamura battıkça battılar. Yetkilerini kötüye kullandılar. Üniversitelerin döner sermaye hortumlarını ellerine geçirerek, onunla eş-dost, hısım-akrabanın ambarını doldurdular. İhalelerde suiistimal yaptılar. Üniversite kadrolarını yakınlarıyla doldurdular. Üniversiteleri çiftlik olarak kullandılar.

Dikkat buyurursanız, bunlar arasında yüzyılın entelektüel soykırımı olan Başörtüsü yasağını dile getirmiyoruz. Üstüne vazife olmadığı halde, İmam-Hatip'lere ve İmam-Hatiplilere karşı yapılan haksızlığı uygulamaya koymasını da saymıyoruz.

Evet, sonuç ortada. Aslında bu sonucu veren sistem, ideolojik aşiret yapısına dayanıyor. Ona yıllar önce kendini en bi hakiki Atatürkçü sayan bir Kemalist "Atatürk A.Ş." adını vermişti. Bilirsiniz, İstanbul ilçelerinden birinde yıllar önce bir bürokrat rüşvet alırken suçüstü yakalanmıştı. Cürm-i meşhut halinde yakalanan bu adamın ilk sözü ne oldu, biliyor musunuz:

-Ben Atatürkçüyüm.

Artık, "kelalaka" mı dersiniz, "münasiptir" mi dersiniz, ne derseniz deyin.

Benim oturduğum mahallede ana caddenin kenarında bir heykelci var. Adam heykel yapıp satarak ihya olmuş. Üzerinde dükkan açtığı arazi bölgenin en değerli arazilerinden. Meğer o arazinin bir kısmı veya tamamı hazineye aitmiş. Herif o araziyi gasbetmiş, elinden almak için harekete geçildiğinde, dozerin önüne dev bir Atatürk heykelini dikip malı götürmüş.

Haydi, aş aşabilirsen. Tabi ki araziye konmuş.

YÖK başkanı, Van üniversitesi rektörünü savunmayı Cumhuriyet'i savunmak olarak sunuyor. Ne âlâ memleket.

Peki, bu rektör ne için tutuklanmış?

Suiistimalden, yetkiyi kötüye kullanmaktan, tarihi eser kaçakçılığından ve fişlemeden.

Bunlar kanunlara göre suç. Bunları suç sayan kanunlar kimin kanunları? Elbette Cumhuriyet'in. Bu kanunları uygulayan mahkemeler de Cumhuriyet'in. Bu savcılar kimin savcıları? Cumhuriyet'in. Onu derdest edip adalete teslim eden kim? Cumhuriyet'in polis gücü.

Kanun Cumhuriyet'in, savcı Cumhuriyet'in, mahkeme Cumhuriyet'in, hakim Cumhuriyet'in, polis Cumhuriyet'in; Peki, nasıl oluyor da sanığı savunmak Cumhuriyet'i savunmak oluyor? Bunu söyleyen kişi anayasa profesörü, iyi mi?

Bu nasıl mantık böyle? Nasıl tevil edelim bu sözü? Bu kadar çelişkili bir sözü zır cahil bile söylemez. Demek ki, ideolojik körlük insanı böyle mantık yoksulu yapıyor. Ağzından çıkan sözü kulağı duymaz hale getiriyor. Daha beteri, YÖK'ü, kanunlarda yasak olmasına rağmen yargıyı etkilemek için kalkışma anlamına gelen bir suça yöneltebiliyor.

YÖK suç işliyor. Şimdi mesele şu: "Bu ülkede herkes eşittir YÖK daha eşittir" anlayışı mı hakim olacak; yoksa adalet "YÖK devenin nalı" deyip, suç işleyenlerin yakasına yapışacak mı? Evet, bekleyip göreceğiz: Türkiye hukuk devleti mi, guguk devleti mi?

Arif ÇEVİKEL

Bu arada Resul Kardeş siteminde bir bakıma haklı çünkü sonuçta burada çatışan YÖK ve Hükümet gibi görünüyor.

YÖK zaten belli. Ama bir takım insanlarımızın ısrarla savunduğu hükümet kanadında aynı hadiseler mevcut.

Öyleki Rektör olayında Suçlanan Rektör'ün yaptıkları yanında Van Milletvekili'nin (aynı zamanda Milli Eğitim Bakanı) kardeşi tarafından yapılan yolsuzluklar var.

Benim karşı olduğum yahut kızdığım nokta YÖK'ün Hükümete kafa tutması değil. Esas mesele Bu kadar suçu işlemiş Bir insanın sırf bir ideolojinin savunucusu olduğu için medyada mağdur duruma düşen biri gibi gösterilmesi.

Ve asıl mesele YÖK'ün hükümete rest çekmesi değil. Bu olayın arkasında İslam düşmanlığı yatıyor.

selam ve dua ile..

Abdullahbiri

Bu mesaj 1 kez ve en son Abdullahbiri tarafından 24.10.2005 - 20:49 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.10.2005 - 20:47

	_Resul_

627 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.05.2005

En Son On: 18.11.2005 - 12:51

Cinsiyeti: Erkek

Bana kalsa devletin içindeki bütün Atatürkçü-Laik bozuntularını temizlerdim. Hırsızlıklarına, yolsuzluklarına kılıf bulmuşlar işte.

AKP'nin nasıl bir parti olduğunu bi an için unutuyorum ve diyorum ki; çok güzel yapmışlar, halkın paralarını yiyen herkes cezalandırılmalıdır. Hatta böyle kelepçesiz falan da alınmamalı, düpedüz hakaretlerle adi bir suçlu gibi tutuklanmalı.

Rektörler de hırsız rektörü bu kadar savunduklarına göre herhalde kendileri için endişendiler, malum torpille üniversiteye adam almak, bölüm birincisi öğrencileri okulda tutmayıp yerlerine kendilerine yakın görüş sahiplerini üniversitede asistan diye tutmak (aynen bir yakınımın başına geldi, bölümünden 1. mezun oldu hiçbir profesör istemedi, bir tanesi gerekçesini de söylemiş; "sen zeki adamsın ben zekilerle çalışmam"

, yakınlarının çocuklarına güzel sanatlar sınavlarında iltimas geçilmesi, kendilerinden değişik ideolojileri olan gençlere baskı yapmak, üniversiteleri ideolojik bataklıklara çevirmek... Hepsi bu namussuzlarda.

Öte yandan, AKP'nin maceraları da ayrı hikaye, yolsuzluklar var ama sansür uygulanıyor, çok zıtlaşan olursa mallarına el konuyor. Yani bir namussuz kendi namussuzluğu yüzünden malını kaybetmemek, tutuklanmamak için diğer namussuzların namussuzluklarını saklıyor.

Neyse dediğim gibi Allah topunun cezasını versin...

Ekleme Tarihi: 25.10.2005 - 22:49

	_Resul_

627 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.05.2005

En Son On: 18.11.2005 - 12:51

Cinsiyeti: Erkek

Ayrıca her kurban bayramında yapılan deri faşizmini de aklıma getirdi nedense bu konu. İnsanların derisini istediği yere vermesine bile engel olmaya kalkıp sonra da demokratlık taslayan faşist kafalar da bunlarla aynı familyadan olduğundan olsa gerek. Sanki bu yoksul ülkenin yoksul insanları hava yollarıyla seyahat etme imkanına sahip de THY'yi desteklemek istesinler. Sat derileri parasıyla da balo düzenle değil mi? Yiyin domuzlar yiyin. Hepsi kursağınızdan çıkacak onların!

Ekleme Tarihi: 25.10.2005 - 23:04

	Evrensel

237 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.04.2004

En Son On: 23.06.2008 - 16:29

Cinsiyeti: -----

Sezer'in maaşını geçen rektör

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç'ın, döner sermayeden aldığı payı iki katına çıkarması, üniversite camiasında "maaşını belirleme yetkisi" konusunda örnek gösteriliyor. Tıp fakültesi döner sermayesinden 2004'ün Ağustos ayı için 6 milyar 500 milyon TL döner sermaye payı alan rektör Yamaç, bu yıl ağustos ayında 13 milyar 258 milyon TL aldı. Yamaç'ın geliri rektörlük maaşıyla birlikte 15 milyar TL'yi aşıyor. Bu rakam, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 13 milyar 690 milyon TL'lik maaşını da geride bıraktı.

'Bilimsel katkı payı'

Bazı öğretim üyeleri, rektör Yamaç'ın hiçbir katkısı bulunmadan bu payı aldığını öne sürerken, GÜ Döner Sermaye İşletmesi'nin, Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Dağıtım Esasları Yönergesi'ne göre tıp fakültesindeki öğretim üyeleri ile idari kadrodaki öğretim üyelerine, mesai dışında döner sermayeye yaptıkları doğrudan gelir getirici katkılara ek olarak "bilimsel katkı payı" ödenmesine karar verildiği, rektör Yamaç'ın gelirine de yüzde 250 bilimsel katkı payı eklendiği öğrenildi.

Mesai dışı gelir daha fazla

Bilimsel katkı payı dağıtımına esas olan puanlamada, fakülte ve yönetim kurulu üyelerine 15, bölüm başkanlarına 20, anabilim dalı başkanlarına 10 puan verilirken, rektöre unvanından dolayı 150, idari katkı payı için 600, bilimsel katkı payı olarak da yüzde 250 olmak üzere toplam 1000 puan veriliyor. Yamaç'ın, döner sermaye gelirinin 3 milyar lirasını mesai içi, 10 milyar lirasını da mesai dışı aldığı belirtilirken, üniversitesindeki bir çok öğretim görevlisi ise "Rektör fakülteye bir gün bile gelmedi, hiç hasta muayene etmedi. Buna rağmen döner sermayeden en yüksek geliri alıyor. Bu, emeğe saygısızlık" diye tepki gösteriyorlar.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYESİ'NDEN ALINAN PAYLAR

2004 Ağustos döner sermaye geliri
Rektör Kadri Yamaç 6.530 YTL
Dekan Sedef Tunaoğlu 5.653 YTL
Dekan Yard. Ayşe Dursun 5.661 YTL
Dekan Yard. Hayri Tekin 4.543 YTL
Başhekim Mustafa Şare 4.201 YTL
Başhekim Yard. Ferit Taneri 6.109 YTL
Başhekim Yard. Süleyman Uslu 5.765 YTL

2005 Ağustos döner sermaye geliri
Rektör Kadri Yamaç 13.258 YTL
Dekan Sedef Tunaoğlu 8.969 YTL
Dekan Yard. Ayşe Dursun 9 .224 YTL
Dekan Yard. Hayri Tekin 12.713 YTL
Başhekim Mustafa Şare 7.871 YTL
Başhekim Yard. Ferit Taneri 11.408 YTL
Başhekim Yard. Süleyman Uslu 6.731 YTL

'Döner' kaynak

devami: http://www.internethaber.com/mays/article_view.php?aid=322145

Ekleme Tarihi: 28.10.2005 - 16:41

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 410 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zumruduanka (54), musabenes (50), ecelikkaya (39), beytullah akbas (45), arkadaþ63 (43), ihsanoral (58), Risale-i_Nur (40), afilli67 (45), SrSn (32), sofilutuf (57), dosta-dogru (54), mucahid79 (45), ryk1804 (60), rüzgar (40), makif2 (51), {{esmanur}} (37), hamit70 (54), nureddin (38), canberk- (39), feyza-_- (41), sinan.s (48), serbey (43), konuralp (55), barla07 (55), yildirim10 Dk (54), rümeysam (40), CEYLÝN (38), Gurbet_Gulu (39), TAHÝR (46), gokhan62 (62), edyebu (46), esra kaya (38), Nurozingo (38), beraat (39), ist79 (45), ouz (36), imanlý (45), OsmanÖZGEN&Cced.. (42), cemcuneyt (38), reyyan62 (62), gokhansedacengi.. (36), yenikoy (47)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.53694 saniyede açıldı