ivermektin fluvoxamine fluvoxamine kamagra ivermektine cordarone coreg coridil corpamil corprilin corpriretic corticotherapique cosaar plus cotrim coumadin cozaar crestor crixivan cyclogyl cycrin cyklokapron cymbalta cytotec cytoxan dalacin c dalacin t dalacin v danatrol danocrine daonil deflamat deltasone demadex demolaxin dentomycine depakine chrono depakine depakote depo provera dermestril dermovate deroxat desogen desoren desyrel detrol la
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » Ölümle barışmak

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
gulsence su an offline gulsence  
Themenicon    Ölümle barışmak

182 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 05.07.2003
En Son On: 20.10.2006 - 21:19
Cinsiyeti: ----- 
Ölümle barışmak
Geçenlerde bir gazetede kumsalda yatan bir cesedin fotoğrafı vardı.

Cesetten çok çevredekilerin cesede yaklaşımıydı haber konusu olan:

Üstü örtülmüş mevtaya kimse dönüp bakmıyor, sahilde hayat, hiçbir tuhaflık yokmuş gibi pürneşe sürüp gidiyordu.

Hani şarkıda diyor ya:

“Biz dünyayı çok sevdik, ölüm bizden uzak olsun”.


* * *
Ölüme karşı bu duyarsızlığı pek çok yerde gözlüyoruz:

Banka kuyruğunda can vermiş bir emeklinin üzerine rasgele örtülen bir gazete parçasında…

Çoğuna yasak savmak için gidilen ve eş dostla havadan sudan sohbet edilen cenaze törenlerinde…

Her geçen yıl şehrin biraz daha uzağına sürülen mezarlıklarda…

Ölüm, modern insanın göz önünden kaldırarak külliyen unutmaya çalıştığı devasız bir dert sanki…

Hayat, görmezden gelerek, ölümü hem şehirlerden, hem zihinlerden kovuyor.


* * *
Geçen hafta bu konuyu gündeme getiren; Zincirlikuyu mezarlığının girişine asılan bir ayet oldu.

Yazan şey “malumu ilan” denilebilecek kadar basitti aslında:

“Her canlı ölümü tadacaktır”.

Vatan’da Ayşe Özgün zehir zemberek bir yazı yazarak tabelayı “Türkiye’yi dünya aleme rezil eden bir gaflet” diye tanımladı. Kendini alamayıp “Orada yatan akrabalarım kapıda böyle bir yazı olduğunu bilseler defnedilmek istemezlerdi” diye üsteledi. Tabelanın derhal değiştirilmesini istedi.

Ertesi gün Özgün’ün sütun komşusu Deniz Arman tabelayı “densizlik” diye yorumlarken tartışmaya başka bir boyut getirdi:

“Durduk yerde gelen geçenin moralini bozmanın ne anlamı var”.


* * *
Bu iki yaklaşıma yanıt aynı gazetede Haşmet Babaoğlu’ndan geldi.

Babaoğlu, modern insanın konformizmin temeline koyduğu her tuğla ile ölüm fikrinden biraz daha uzaklaştığını belirttiği yazısında, “Modern insan, ölüm fikriyle barışmadıkça hayatla da gerçekten barışamayacaktır” dedi.

Bu nokta önemli…

Çünkü ilginç bir şekilde günümüzde bir yandan geleneksel toplumun günler süren taziye ayinleri birkaç dakikalık baştan savma defin törenlerine sıkıştırılırken, bir yandan da yeni kentliler bütün mesailerini “anti-ageing” masallarının peşinde ömür uzatmaya, hep genç kalmaya, mümkün mertebe yaşlanmamaya, giderek ebediyetin sırrını aramaya tahsis ediyor.


* * *
Ölüm korkusundan beslenen bir ölümsüzlük hırsı bu…

“Peki ne için daha çok yaşamak istiyorsun” sorusuna kaç kişinin makul bir yanıtı var ya da bazılarımızın daha çok yaşamasının insanlığa ne hayrı var, bilemem.

Bildiğim şu ki, ölümü bilerek, onu sıradanlaştırıp evcilleştirerek, öte dünyaya ve oradaki nihai hesaplaşmaya güvenerek bir ömür süren taşralının huzuru, ona daha uzun bir yaşam bahşediyordu.

Hayata tutunma hırsıyla kendini vitaminlere, diyetlere, reçetelere boğan, ölümden kaçıp, başkalarının mutsuzluğu pahasına gününü gün etmeye çalışan kentlinin ölüm karşısındaki huzursuzluğu ise, onu kaçtığı ecelin kollarına itiyor.

Paradoksal biçimde ölüm fikriyle barışmak yaşamı kolaylaştırırken, ne pahasına olursa olsun yaşama tutunma saplantısı ölümün yolunu açıyor.

Ölümü hatırlamakta moral bozucu bir yan yok aslında; asıl moral bozucu olan yaşamın anlamsızlaşması…

Azrail, kendisinden kaçmak uğruna ölümcül bir hayatı seçenleri yüzünde acı bir tebessümle izliyor olmalı…
Ekleme Tarihi: 03.08.2003 - 04:19
Bu mesajı bildir   gulsence üyenin diğer mesajları gulsence`in Profili gulsence Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 502 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
osmanli1 (49), TRABZONLU_TS (43), murat__ (41), remzay56 (61), Mikayil Demir (44), sadoðlu (68), yigilcali (48), müzisyennnn (46), hakankara (55), mikail06 (53), seyfullah (36), erguen (53), @hmed (49), emre-70 (34), AY-NUR (41), yagmurumm (33), ihvankudret (35), KeTeNci (38), zahid1 (49), hamdim (37), intifada (53), samsun1983 (41), veysel.hoca (48), mikail34 (54), zincefr (60), batmazhalil (36), MaziDENbiri (52), sero (58), Natuvan (40), tuana~islam (38), xturkkizx (37), seros633 (47), m_zahid (43), karanfil58 (39), halimyusufoglu (49), minam (44), HATÝCE81 (43), s.emine (43), naci edin (78), Yaseminerdem (36), fatih1981 (43), bekir tek (38), seyyidtalha (52)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52603 saniyede açıldı