stromectol kamagra lopinavir ritonavir generique luvox kaletra cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » Lütfen okuyun

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
feyza27 su an offline feyza27  
Lütfen okuyun

350 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2003
En Son On: 05.05.2009 - 10:13
Cinsiyeti: Bayan 
Öncü hanımlar kuşağı: "Kadından Topluma Eğitim" ve "Hazar Grubu"

Şu ân medeniyetimizin Allah'ın Hayy isminin "emr"i gereği her şeye hayat bahşeden diriltici ruhunun hayatımızda somut olarak etkilerini ve yankılarını göremeyecek kadar medeniyetimizin ruhundan uzak bir dünyaya ve hayata fırlatıldığımız, sarsıcı ve sendeletici bir anaforun ortasında bir oraya bir buraya doğru savrulduğumuz doğru. Ancak bizim dünyada sömürgecilik deneyimi yaşamayan bir iki ülkeden biri oluşumuz, sömürgeciliğe karşı destansı bir direniş gösterişimiz, bizim hayatımızın ve şahsiyetimizin bütünüyle tarumar olmasını, delik deşik edilmesini önlemiştir.

Yaşanan savrulma ve çözülmenin sadece bu ülkeye hâs olmadığına, hele de ayartıcı, baştan çıkarıcı, sefîh postmodern neo-pagan söylemlerin bütün küre ölçeğine türlü vasıtalarla hâkim kılınmaya çalışıldığı bir zaman diliminde tüm küre ölçeğinde bizden çok daha berbat savrulmalar ve çözülmeler yaşayan toplumların varlığına dikkatinizi çekmek isterim. Sömürgecilik deneyimleri yaşayan toplumların hem iç, hem de dış dünyalarının harabu tûrab olduğunu; bizde yaşanan savrulma ve çözülmenin iç dünyamıza sanıldığı kadar nüfûz etmeyi başaramadığını; sadece dış dünyamızı etkisi altına alabildiğini özellikle hatırlatırım.

Unutmayalım: Neo-pagan ve neo-seküler Batı kültürünün küre ölçeğinde gerçekleştirdiği teorik ve pratik saldırı, merkezini bizim oluşturduğumuz İslâm coğrafyası üzerine teksif edildiği için en büyük darbeyi bizim toplumumuz yedi: Yemen'den Trablusgarp'a, Balkanlar'dan Kafkaslara ve Çanakkale'ye kadar dört bir cephede 19. yüzyılın son çeyreğinden 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar tam yarım asır varolma, varlığımızı, şahsiyetimizi ve onurumuzu koruma konusunda dünya tarihinin en büyük direnişlerinden birine imza atmayı başardığımız için, sonuçta Batılı paganlar ve barbarlar, en büyük operasyonu bizim ülkemiz üzerinde/n yaptılar ve hâlen de yapmaya devam ediyorlar.

Verdiğimiz bu yarım asırlık destansı direniş ve varoluş mücadelesi, bizim sadece dış dünyamızın çatırdamasıyla sonuçlandı. İç dünyamız, hâlâ hayatiyetini için için koruyor ve sürdürüyor. Üzeri sanki devasa bir şal'la, karanlık büyük bir perdeyle örtülmüş gibi. Bu şalı veya perdeyi yeri ve zamanı geldiğinde kaldıracağız ve işte o zaman, kollektif hafızamızı oluşturan yüzyılların onurlu varoluş ve gönülleri fetih mücadelesinin sarsılmaz bir şekilde inşa ettiği şahsiyetimiz, asaletimiz, su katılmamış derûnî safiyetimiz ve ahlâkımızla yeniden ayağa kalkacağız ve bütün insanlığı sulayacak, hakîkatin fizik ve fizikötesi dünyaları aynı anda ihata eden muhîtini, yepyeni bir medeniyet tasavvuru ile yeniden inşâ ve ihyâ ederek herkese hayat bahşedecek büyük yolculuklara bu kez çok daha tecrübeli, çok daha bileylenmiş, çok daha bilinçlenmiş, çok daha techiz olmuş bir hâl ve vaziyet ile çıkacak, dünyaya vahyin yaratıcı ruhunu ve kurucu irâdesini ulaştırmayı başaracağız.

Şu ân hamlığımızı pişirmekle meşgulüz. Kendi ülkesinin ve dünyanın en temel sorunlarını kavrayamayan, dostunu düşmanını farkedemeyen, birbirine karıştıran, gulyabanileri andıran bir "aydın"lar sınıfının sadece Türkiye'de bulunması, bizim en büyük, en yakıcı ve en yıkıcı sorunumuzdur. Ancak bu kadar çileyi, bu kadar ıstırabı boşuna mı yaşıyoruz sanıyorsunuz?

Frengistan'da 12 yıl gibi görece uzunca bir süre yaşamış ve sömürgecilik tecrübesi yaşayan belli başlı ülkelerin aydınlarını ve insanlarını yakından tanımış bir insan olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, bizim bastırılan ama yeri ve zamanı geldiğinde bir gül muştusu sunabilecek kadar muhkem ve muhteşem bir şekilde fışkıracak olan kollektif hafızamız, şahsiyetimiz ve asaletimiz, bir anda üzerimize örtülen o karanlık perdeyi kaldırmamıza ve bizim yeniden kendi kaderimizi ve geleceğimizi diriltici bir ruhla, çoşkuyla ve aşkla kendi ellerimize almamıza imkân tanıyacaktır.

İşte gelmekte olduğunu yıllardır size göstermeye çalıştığım öncü kuşaklar, yakın bir gelecekte, sahte perdeleri aralayacak, sanal bariyerleri aşacak, yepyeni koridorlar açacak bir diriliş ruhuyla çıkagelecekler.

Bugüne kadar sessiz ve derinden gelen, biri tam 14 yıldır, diğeri ise 10 yıldır o otel odası senin, bu doğa mekânı benim, o konferans salonu senin, bu konferans salonu benim diyerek, yürüyürek, ama yürekleriyle yürüyerek gelen, yarın koşarak gelecek öncü kuşakların önünü açmak için vargüçleriyle çalışan bambaşka bir öncü kuşaktan sözetmek istiyorum: Öncü hanımlar kuşağının iki güzîde örneği, Neclâ Koytak'ın yürüttüğü "Kadından Topluma Eğitim" projesi ile Hazar Grubu'ndan.

Medeniyet tasavvuru yolculuklarımızın Haziran ayındaki ilk iki durağı "Kadından Topluma Eğitim" ve "Hazar Grubu" olmuştu.

Neclâ Koytak, bir grup hanım arkadaşıyla birlikte, "her anne bir okuldur" diyerek geleceğe ümitle, onurla ve kıvançla bakabilmemizi sağlayacak öncü işlere imza atıyor. Pedagoglarla, psikologlarla, ilâhiyâtçılarla, iletişimbilimcilerle, sosyologlarla, yazar ve düşünürlerle "geleceğimizin okullarını inşa etmek için" vargücüyle çalışıyor.

Hazar Grubu ise, Dilek Karataş ve Ayla Kerimoğlu gibi hanım arkadaşlarla 10 yıl önce başlattığı geleceğin öncü hanım düşünürlerini, akademisyenlerini, yazarlarını, annelerini hazırlayan kapsamlı bir eğitim programı uyguluyor. Bugüne kadar önce İslâmî ilimlerde başlattıkları kendi kendilerini yetiştirme çalışmalarını, Batı Düşüncesi, Modern Dünya ve İhtisas Okumaları'yla sürdürüyorlar ve okuma programlarını, İstanbul'da Green Park Hotel gibi nezih mekânlarda Türkiye'nin her kesiminden akademisyen, yazar ve sanatçılarıyla taçlandırarak tamamlıyorlar.

Hazar Grubu'nun ilgileri sadece teorik değil: Yetimlere el uzatıyorlar, depremzedelerin imdadına kulak kabartıyorlar. Habitat toplantılarında dünyanın kadın ve açlık sorunlarıyla ilgili konferanslar düzenliyor, fotoğraf sergileri açıyor, film gösterileri yapıyorlar. Bitmedi.. Bosna'daki, Çeçenistan'daki, Kosova'daki masum insanlara yardım ellerini uzatıyorlar.

Ve ağaç dikiyorlar.. Toprağa tohum ekip, ülkemizi ve elbette ki dünyamızı vahyin nesneleştirici değil herkesi özneleştirici, köleleştirici değil herkesi özgürleştirici, asalaklaştırıcı değil herkesi asalet ve şahsiyet sahibi kılıcı kuşatıcı, kucaklayıcı, diriltici hak, hakîkat, hukuk ve hakkaniyet bahşeden soluğunu yeşertecek ağaçları yetiştiriyorlar...

Kim demiş, kentleştikçe çürüyor ve çözülüyoruz diye? Bu toplumun vahyin diriltici soluğuyla yüreğinde büyüttüğü, Hasan Coşkun kardeşimin -benim öncü kuşak için yaptığım gönül, zihin ve eylem "er"leri tarifine katkı olarak- önerdiği aşkı, aklı ve aksiyonu hayata geçirmekten hangi ruhsuz güç alıkoyabilir ki salih ve halis müminleri ve mümineleri...

Necla Koytak ve Hazar Grubu'ndaki hanım kardeşlerimi yürekten kutluyor ve yarın öncü hanım kuşakların yaktığı meşalelerin her bir tarafı aydınlatacak büyük bir ışığa dönüşeceğinden hiç kuşku duymuyorum.

Genç kızlarımızın öncüleri olacak yeni Cihan Aktaşlar, yeni Fatma K. Barabarasoğulları, yeni Alev Erkilet Başerler, yeni Nazife Şişmanlar, yeni Yıldız Ramazanoğulları, yeni Nihal Bengisular geliyor... Hazırlıklı olun ve siz de bu işin bir yerinden tutun, diyorum, vesselâm...




ykaplan@yenisafak.com
Ekleme Tarihi: 07.07.2003 - 05:50
Bu mesajı bildir   feyza27 üyenin diğer mesajları feyza27`in Profili feyza27 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast spiroglu  

Misafir

Kayıt Tarihi: 26.04.2024
En Son On: 05.05.2009 - 10:13
Cinsiyeti: ----- 
sema ablacim Allah razi olsun!.. Allah yollarini açik etsin..
Ekleme Tarihi: 07.07.2003 - 23:58
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 549 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
meleknur58 (71), fatih4194 (45), F.U (43), güngör (51), mematii (41), ravza81 (43), turgay gnl (63), mgs 41 (55), ilknurakan07 (44), islamicboy (40), eminefendi (51), mirac6363 (45), adempece (52), AKKUS61 (50), binerve (41), ahirzaman (57), akay-350 (46), nuraymelek95 (29), AydinG (39), batuhan_ (47), markad (50), simales (39), bülent21 (43), mucahide33 (39), polat0000 (59), gülkokuþl.. (41), minik (43), Baykara (38), mecide_sümeyye (35), mustafakumbar (53), gringo (51), vefalidost (50), saidmirza (55), yaramaz (41), vuslateli (37), pascal (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53226 saniyede açıldı