colchicine generique plaquenil ivermectine generique plaquenil dexamethasone detrol detrusitol dexantol dexone diamox diflucan dilantin dilatrend dilzem dinostral diocimex diovan hct diovan diprolene diuresal diurix dostinex doxy basan doxycline droxia dulcolax duodopa duphaston duricef duspatalin dynexan nouvelle formule ecopan efavirenz effexor xr effexor elantan elavil eldepryl elmetacin elocon elpradil eltroxine elyzol ena basan enasifar endoxan
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » İSLAMİYET VE FEN   Cevap ekle

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Gast eseriz  
Themenicon    İSLAMİYET VE FEN Alıntı yaparak cevapla

Misafir

Kayıt Tarihi: 19.04.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
İslâmiyet ve fen
Sual: Bazı kimseler, "Müslümanlıkta hep ibâdet olduğu, fenne gereken önem verilmediği için, müslümanlar arasında fen adamı çıkmamıştır. İslâm dini, fenne önem verseydi, müslümanlar arasından da Edisonlar, Pastörler çıkardı" diyorlar. Neden müslümanlardan fen adamları çıkmamıştır?

CEVAP
İslâm dini, bütün yenilikleri emr eden bir dindir. İşte bundan dolayı ilim adamlarına çok önem verilmiş, ilmi, fenni ve teknik araştırmalar yapılmış, müslümanlar tıbda, kimyada, astronomide, coğrafyada, tarihde, edebiyatta, matematikte, mühendislikte, mimarlıkta ve bunların hepsinin temeli olan, güzel ahlâk ve sosyal bilgilerde, en üstün dereceye varmışlardır.

Batının bugün dahi büyük saygı ile andığı kıymetli bilginler, mütehassıslar, üstadlar yetiştirmişler, dünyanın hocası, medeniyetin önderi olmuşlardır. O zaman; yarı vahşi olan Avrupalılar, en modern bilgileri İslâm üniversitelerinde öğrenmişler, hatta Papa Syivester gibi, hıristiyan din adamları bile Endülüs Üniversitelerinde okumuştur.

Bugün bile, hâlâ Avrupa dillerinde kimyaya ve cebire (Arabca alcebir kelimesinden) "Algebra" adı verilmektedir. Çünkü bu ilimler, önce müslümanlar tarafından dünyaya öğretilmiştir. Avrupalılar, dünyayı tepsi gibi dümdüz ve etrafı duvarlarla kaplı zannederken, müslümanlar, ilk olarak, dünyanın küre şeklinde olduğunu ve döndüğünü buldular.

Müslüman Fen Adamları
Dünyada ilmin öncüleri olan ve İslâm kültürü ile yetişen ilim adamları çoktur. Bazıları şunlardır:

Akşemseddin hazretleri, Pasteurden 400 sene önce mikrobu buldu.

Ali Kuşcu, büyük astronomi âlimi, ilk defa Ayın şekillerini anlatan kitap yazdı.

Almar, ilk defa katarakt ameliyatını gerçekleştirdi.

Battani, dünyanın en meşhur astronomi âlimi ve trigonometrinin kaşifidir.

Biruni, ilk defa dünyanın döndüğünü isbat etmiştir.

Cabir bin Hayvan, atom bombası fikrinin ve kimya ilminin babası olan büyük dahidir.

Cezeri, 8 asır önce otomatik sistemin kurucusu ve bilgisayarın babasıdır.

Demiri, Avrupalılardan 400 sene önce zooloji ansiklopedisini yazmıştır.

Ebu Kâmil Şuca, Avrupaya matematiği öğretmiştir.

Ebül-Vefa, trigonometride tanjant, kontajant, sekant, kosekantı bulan matematikçidir.

Farabi, ses olayını ilk defa fiziki yönden açıklamıştır. Sesin fiziki izahını ilk defa o yapmıştır.

Fatih Sultan Mehmet Han, havan topunu keşfetmiştir.

Gıyasüddin Cemşid, matematikte ondalık kesir sistemini ilk defa bulmuştur.

Huneyn bin İshak, göz doktorlarının babası sayılır.

İbni Cessar, cüzzamın sabebini ve tedavilerini 900 sene önce açıklamıştır.

İbni Firnas, Wringt kardeşlerden bin sene önce ilk uçan aracı yapıp uçmayı gerçekleştirmiştir.

İbni Haldun, tarihi ilm haline getirmiş, sosyolojiyi kurmuştur.

İbni Hatib, vebanın bulaşıcı bir hastalık olduğunu ilmi yoldan açıklamıştır.

İbni Karaka, dokuzyüz yıl önce harika bir torna tezgahı yapmıştır.

İbni Türk, cebirin temelini atan bilginlerdendir.

Kadızade Rumi, yaşadığı asrın en büyük matematik ve astronomi bilginidir. Fizik kurallarını astronomiye uygulamıştır.

Kambur Vesim, verem mikrobunu R. Kochdan 150 sene önce keşfetmiştir.

Piri Reis, 400 sene önce bugünküne çok yakın dünya haritasını çizmiştir.

Uluğ Bey, çağının en büyük astronomudur.

Lagari Hasen Çelebi, füzeciliğin atasıdır. Osmanlılarda ilk defa füzeyle uçan budur.

Din ve fen
Din düşmanları, temiz gençleri aldatmak için, (İslâmiyet ilerlemeye engel olmaktadır. Hıristiyanlar ilerliyor. Her nevi fen vasıtası yapıyorlar. Tıpta, savaşta, haberleşmelerde kullandıkları fen aletleri, gözlerimizi kamaştırıyor. Biz de hıristiyanlara uymalıyız.) gibi sözlerle, islâmiyetteki güzel ahlâkı, kardeşliği bıraktırmaya uğraşıyorlar ve Avrupalılara, Amerikalılara benzemeye ilericilik diyorlar. Gençleri, kendileri gibi islâm düşmanı yapmaya, felakete sürüklemeye çalışıyorlar.

Hâlbuki İslâmiyet, fende, sanatta ilerlemeyi emrediyor. Hıristiyanlar ve bütün gayr-ı müslimler, babalarından, ustalarından öğrendiklerini yapıyorlar. Önceki neslin yaptıklarını, ufak tefek ilavelerle, tekrar yapıyorlar. Öncekiler yapmasalardı, bunlar hiçbirini yapamazdı. (Tekmil-i sinaat telahuk-ı efkar iledir.) sözü asırlarca önce söylenmiştir. Yani sanatın, fennin, tekniğin ilerlemesi, fikirlerin, deneylerin birbirlerine eklenmesi ile olur.

Fendeki Yenilikler
Tarih gösteriyor ki, fendeki yenilikleri, hep müslümanlar yaptı. Fen bilgilerini, fen aletlerini yüz sene evvelki hâle kadar yükselttiler. Bu terakkilere, hep islâm dini ve bu dini tatbik eden İslâm devletleri sebep oldu. Hıristiyanlar, haçlı seferleri ile İslâm devletlerini yıkamadıkları için, siyasi oyunlarla, yalanlarla, hilelerle, içerden yıktılar. Bunların topraklarında, muhtelif rejimler kurdular. Fakat, İslâmiyeti yok edemediler. Müslümanlardan kalan, fendeki keşiflere, ilaveler yaparak bugünkü terakkiyi kendilerine mal ediyorlar. Yalnız kendi keyiflerini, zevklerini, menfaatlarını düşünenler kötülüklerini ortaya koyduğu için, fen ve sanatı emreden İslâmiyete gericilik diyorlar. Yahudiler, hıristiyanlar, hatta başka din mensupları da Cennete, Cehenneme inanıyor, mabedleri dolup taşıyor. Bu inananlara gerici demediklerine göre, fenne, sanata değil, zevk ve safaya, ahlâksızlıklara ilericilik dedikleri anlaşılıyor. Böyle asılsız ve haksız yalanlara, İslâmiyete küstahça, ilk saldıran İngilizlerdir. [İngiliz Casusunun İtirafarı kitabında kâfi bilgi vardır.]

Şimdi müslümanların İslâmiyetin emrettiği, fen bilgilerine de sarılmaları, yine büyük sanayi kurarak yeni aletler yapmaları, hıristiyanlardan üstün olarak, bütün beşeriyyeti saadete kavuşturmaları gerekir.
agla agla
Ekleme Tarihi: 17.02.2004 - 17:12
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Gast eseriz  
Themenicon    devamw Alıntı yaparak cevapla

Misafir

Kayıt Tarihi: 19.04.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
Fennin ilerlemesi ve İslamiyet

Sual: Fen ilerledikçe dinin zayıflıyacağı doğru mudur? İslâmiyetin fen bilgilerine bakış açısı nasıldır?

CEVAP
Kesinlikle yanlıştır. İslâmi ilimler, (Akli ilimler) ve (Nakli ilimler) olmak üzere ikiye ayrılır: Nakli ilimler, aklın ve dimağ gücünün dışında ve üstündedir. Bunlar, (edile-i şerıyye) denilen dört kaynaktan meydana çıkmıştır. Bunlara (Din bilgileri) denir.

Akli ilimleri, his organları ile duyularak, akıl ile incelenerek, tecrübe edilerek ve hesaplanarak elde edilir. Bu ilimler, nakli ilimlerin anlaşılmasına ve tatbik edilmesine yardımcıdır. Öğrenilmeleri farz-ı kifayedir. Bu ilimler, matematik, mantık ve bütün tecrübi ilimlerdir. Bunlara (Fen bilgileri) de denir. Demek ki (fen bilgileri) islâmi ilimlerin bir koludur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Hikmet, yani fen ve sanat müminin kaybettiği malıdır. Nerede bulursa alması gerekir.) [İbni Asakir]

Bir islâm şehrinde, fennin yeni bulduğu bir alet, bir vasıta yapılmayıp, bu yüzden bir müslüman zarar görürse, o şehrin idarecileri mesul olur. Fennin ilerlemesi, her yeni buluş, Allahü teâlânın varlığını, bir olduğunu, kudretini ve ilmini daha fazla meydana çıkarmakta, İslâmiyeti desteklemektedir. Büyük İslâm âlimi Seyyid Şerif Cürcani hazretleri buyuruyor ki: (Aklı olan, iyi düşünen bir kimse için, astronomi ilmi, Allahü teâlânın varlığını anlamaya çok yardım eder.)

Astronomi ve Anatomi
İmam-ı Gazalî hazretleri de buyuruyor ki: (Astronomi ve anatomi bilmiyen, Allahü teâlânın varlığını ve kudretini iyi anlıyamaz.)

Kadi Beydavi hazretleri, Neml suresindeki (Dağları, yerinde duruyor görüyorsun, Hâlbuki bunlar bulut gibi hareket etmektedir.) ayet-i kerimesini açıklarken dünyanın nasıl döndüğünü açıklamaktadır. İmam-ı Razi hazretleri de, Enbiya suresinin 33. ayet-i kerimesinin tefsirinde; ayın, güneşin, yıldızların mihverleri ve yörüngeleri etrafında döndüklerini daha önceki âlimlerden alarak bildirmektedir. Fen adamları, islâm kitaplarını okuyunca Kur'an-ı kerimin her tecrübeyi, her buluşu, daha önceden aynen haber vermiş olduğunu görerek hayran kalmaktadır.

Fen bilgilerini iyice tedkik eden bir fen adamının Allahü teâlânın varlığını inkar etmesi mümkün değildir. Bazı fen adamlarının dinsiz olmalarına ise, papazların ve cahil halkın bâtıl inanışları ve yanlış anlayışları sebep olmuştur.

İnsaflı fen adamları, eğer, Kur'an-ı kerimden çıkarılan, fenne bağlı bilgileri, bunların inceliğini, doğruluğunu, okuyup anlasalar, hepsi de hakikati görüp seve seve müslüman olur. Hıristiyanlığın akla ve ilme aykırı hükümlerini okuyan bazı ilim adamları şüpheye düşmekte veya inkarcı olmaktadır.

Akıllı kimse, gökteki aya, güneşe, yıldızlara, yeryüzündeki bitki, hayvan ve acaip değişmelere baksa, Allahü teâlânın varlığına, birliğine ilim ve iradesinin kemaline, akılları durduran hikmetinin sonsuzluğuna, kudretini büyüklüğüne ve nihayetsizliğine iman eder, nimetlerine şükreder.

Fen bilgileri, doğru iman sahiblerinin imanını kuvvetlendirir. İmanı bozuk olanlara faydası olmaz. O hâlde önce doğru imanın ne olduğunu öğrenmek gerekir
Ekleme Tarihi: 17.02.2004 - 17:14
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Gast eseriz  
Themenicon    devam Alıntı yaparak cevapla

Misafir

Kayıt Tarihi: 19.04.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
Dinimizde alimin ve ilmin önemi

Sual: İlmin ve âlimin dinimizdeki yeri nedir?

CEVAP
İlmin önemi çok büyüktür. Yaratılış gayesine uygun yaşamak, dinimizin emrettiği faydalı işleri yapmak, zararlı şeylerden kaçmak için ilim sahibi olmak gerekir. Kur'an-ı kerimde buyuruldu ki:

(Allah iman edenleri yüceltir; bunlardan kendilerine ilim verilmiş olanları ise, kat kat derecelerle yükseltir.) [Mücadele 11]

(De ki, hiç bilenlerle bilmiyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir.) [Zümer 93]

(Kulları arasında Allahü teâlâdan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]

(Bilmiyorsanız, bilenlere sorun!) [Nahl 43]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, İbrahim aleyhisselama "Ben ilim sahibiyim, ilim sahiplerini severim." buyurdu.) [İbni Abdilber]

(İlim, İslâmın hayatı, imanın direğidir.) [Ebuşşeyh]

(Hiç kimse, cehaletle aziz, ilim ile de zelil olmaz.) [Askeri]

(Fıkıh öğrenmek her müslümana farzdır. Fıkhı öğrenin ve öğretin, cahil olarak ölmeyin!) [İ. Maverdi]

(Boş vaktini ilme harcıyan kurtulur.) [İ. Maverdi]

(Salih âlimlerden olun, eğer salih âlimlerden olamazsanız, böyle âlimlerin sohbetinde bulunun, sizi hidayete kavuşturacak, dalaletten uzaklaştıracak ilmi dinleyin!) [İ. Maverdi]

(Ya âlim, ya talebe ol, ya dinleyici veya ilmi seven ol! Beşincisi olma helak olursun!) [Beyhekî]

(Hikmet, [fen ve sanat] müminin kaybettiği malıdır. Nerede bulursa alsın! [İbni Asakir]

(İlim Çinde de olsa alın.) [Beyhekî]

(İlim öğrenmek, kadın-erkek her müslümana farzdır.) [Beyhekî]

(İlim öğrenmek, namaz, oruç, hac ve cihaddan da efdaldir.) [Deylemî]

(Yarın ölecek gibi ahırete, hiç ölmiyecek gibi dünyaya çalışın!) [İbni Asakir]

(Nerede ilim varsa, orada müslümanlık vardır.) [S.Ebediyye]

(Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeye çalışınız!) [S.Ebediyye]

(Bilerek yapılan az bir ibâdet, bilmiyerek yapılan çok ibâdetten daha iyidir.) [Şira]

(Âlimler Peygamberlerin varisleridir.) [İ.Neccar]

(Âlimin, abide üstünlüğü, 14. gecede, ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir.) [Ebu Nuaym]

(Bir âlim, bir şehirden gelip geçse, onun ayak basmasının hürmetine, oradaki kabristandan kırk gün azab kaldırılır.) [R.Nasıhin]

Hz. Lokman, oğluna buyurdu ki:

(Âlimlerle otur, hikmet sahiplerinin sözlerini dinle! Allahü teâlâ, bahar yağmuru ile toprağa hayat verdiği gibi, ölü kalbleri hikmet nurları ile diriltir.)

İlim, Cennete giden bir yol, gurbette arkadaş, yalnızlıkda sırdaştır. İlim, iki cihanda kurtuluş, düşmana karşı siperdir. İnsan için hayâ, gözler için ziyadır.

İlim öğrenmek ve öğretmek çok mühimdir. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ ilim verdiği âlimlerden de Peygamberlerden aldığı misak gibi, ilimlerini saklamayıp insanlara açıklamaları için, söz almış ve "Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et!" buyurmuştur.) [Ebu Nuaym]

(En güzel hediye, hikmetli bir sözü iyice anlayıp, din kardeşine anlatmaktır.) [Taberânî]

(Heves edilecek iki kimse vardır: Biri, Allahü teâlânın verdiği ilimle amel edip başkasına da öğreten, ikincisi de, Allahın verdiği serveti hayra sarfedendir.) [Buharî]

(Bir saat ilim öğrenmek veya öğretmek, sabaha kadar ibâdetten daha sevabdır.) [Deylemî]

(İlim yolunu tutana, Allah Cennet yolunu açar.) [Tirmizî]

(Melekler, ilim talebesinden mennun oldukları için kanatlarını onların üzerine gererler.) [İ. Abdilber])

(İlimden bir mesele öğrenmek, dünyadaki her şeyden kıymetlidir.) [Taberânî]
Ekleme Tarihi: 17.02.2004 - 17:15
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Gast eseriz  
Themenicon    devam Alıntı yaparak cevapla

Misafir

Kayıt Tarihi: 19.04.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
Din ve İlim

Sual: "Dini, ilmi, edebi ve ahlâki yayın" gibi tabirler kullanılıyor. Din ile ilim ayrı mıdır?

CEVAP
Böyle konuşup yazanlar, ya dinimizi iyi bilmiyorlar veya mezhebi kabul etmiyorlar. İslâmi ilimler ikiye ayrılır:

1- Nakli ilimler. (Tefsir, kelam, hadis, fıkh ilmi gibi.)

2- Akli ilimler. (Matematik, edebiyat ve mantık ilmi gibi.)

Görüldüğü gibi, bütün ilimler, İslâm bilgileri içinde incelenir. Dini, ilimden ayıranlar, Batılı yazarların tesiri altında kalan kimselerdir. Bildirdiğiniz gibi dinimizde ahlâk da var, edeb de var, edebiyat da... Bu bakımdan "Dini, ilmi, edebi, ahlâki yayın" tabiri doğru değildir. Dini denilince, diğerleri kullanılmaz. Dini kelimesi kullanılmadan diğerlerinin hepsini kullanmakta mahzur yoktur.

:D :D
Ekleme Tarihi: 17.02.2004 - 17:16
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

  Cevap ekle Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 582 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ayhan demirhan (42), milli (55), Faruk85 (39), buyukdere (50), akgulhassan (56), resulkol (42), aldirma_reis (45), cengiz__11 (45), musabbinumeyr (46), _rAbia_ (35), HACIBUBA (38), ergunoynamaz (67), emisya (43), cavittacir (47), arslanmurat1 (46), Ben_Neyim (45), hatipoglu (45), PinarKecik (46), Ugur_K (44), hami_74 (37), ust_mimar (41), Muhlise (43), lifos (49), osmanli (41), @tuba@ (39), oguzada (47), tolga67 (49), zoris (45), aydinhasan (45), ilkay turan (53), Muhammedbilal (35), burhann1 (41), esmafeyzaunal (43), havzanur (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52125 saniyede açıldı