generique colchicine generique rhinocortkaletra generique kaletra dexamethasone naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

23 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (2): (1) 2 Devam >
Ekleyen Mesaj
Konu: SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN
deruni su an offline deruni  
süleyman hilmi tunahan hazretlerinin irtihali
56 Mesaj -
bugün süleyman Hilmi Tunahan (k.s) hazretlerinin vefat yıldönümüdür.Rabbim tüm sevenlerini ve bütün müminleri şefaatlerine nail eylesin.
Ekleme Tarihi: 16.09.2005 - 14:50
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN
deruni su an offline deruni  
56 Mesaj -
(verilen E-Mail'ler kurallar gereği silinir ((RavdaTe@m))

gül


Bu mesaj 1 kez ve en son GoLGe tarafından 14.09.2005 - 23:49 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 14.09.2005 - 16:27
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN
deruni su an offline deruni  
56 Mesaj -
ALLAH cümlemizden razi olsun.

süleyman efendi öyle bir devirde gelmiş ki ALLAH demenin bile yasak olduğu ve cenaze namazının kıldıracak kimsenin olmadığı bir zamanda...
hayatı boyunca kendinin dini mübini islama adamış ve bu yolda çok çileler çekmiş.
hatta bigun çok yorulmuş ve biraz ıstırat etmek istemiş ve gözünü kapamış ve o sırada ümmeti muhammedin cehenneme gittiğini kalpgözüyle görmüş ve derhal kalkıp kuran oğretmek için talebe aramış
daha nice olaylar hak yolunda...
allah şefaatından mahrum eylemesin AMİN
Ekleme Tarihi: 02.11.2004 - 16:18
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Son Yolculuk
deruni su an offline deruni  
56 Mesaj -
CENABI HAK VE FEYYAZI MUTLAK HAZRETLERİ BİZİ YARIN HUZURU MAHŞERDE SEVDİKLERİMİZLE BERABER HAŞREYLESİN.
YARIN TOPRAĞIN ALTINA GİRDİĞİMİZDE "ELFİRAK ELFİRAK" DİYENLERDEN EYLEME ALLAHIM.
HUZURUNDA KOLAY HESAP VERENLERDEN EYLE.
CEMALİ İLAHİNİ GÖRENLERDEN EYLE
HABİBİ MUSTAFANIN KOMŞUSU EYLE
DUALARIMIZI KABUL EYLE
AMİN

DERUNİ
Ekleme Tarihi: 02.11.2004 - 06:33
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN
deruni su an offline deruni  
SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN
56 Mesaj -

SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN

İslam'da rüya bağlayıcı değildir. Yani rüyamda şunu gördüm veya şöyle gördüm dolayısıyla bunu böyle yapmalıyım diyerek o görülen rüyaya göre hareket etmek gerekmez. Lakin gören insan için önemli olabilir ve ona göre hareket edebilir. Nitekim geçmişte ve günümüzde böyle çok olmuştur. Hz. Yusuf'un rüyası gibi.

İşte sizlere hayatını ve mücadelesini yazacağım Süleyman Hilmi Tunahan da böyle bir rüyanın sonunda ihtimamla yetiştirilen bir insan.

Soyunun Fatih Sultan Mehmet Han'ın eniştesi İdris Efendi'ye dayandığı söylenen Süleyman Efendi, Silistre'nin Satırlı Medresesi'nde yıllarca müderrislik yapan Osman Efendi'nin oğlu olarak 1889 yılında dünyaya gelmiştir. Osman Efendi, İstanbul'da tahsil gördüğü sırada bir rüya görür. Rüyada, vücudundan kopan bir parça gökyüzüne çıkar ve etrafa ışıklar saçar. Bu rüyayı, soyundan gelecek bir evladının dünyayı manen aydınlatacağı şeklinde yorumlar. Evlendikten sonra da dünyaya gelen oğlu Süleyman'ı bu anlayışla büyütmeye çalışır.

Tahsili boyunca hiçbir fedakarlıktan kaçınmaz. Hocalık yaptığı Satırlı Medresesi'ne alarak ilk hocası olur. Ona talebesi olmasının dışında farklı bir ilgi gösterir. Hatta her yanına gelişinde ayağa kalkarak "Buyurunuz Süleyman Efendi oğlum."dermiş.



Süleyman Efendi İstanbul;da

Satırlı Medresesinden sonra, Rüştiyeye devam eden Süleyman Efendiyi babası daha iyi tahsil görmesi için İstanbula gönderir.

Gönderirken de: Oğlum! Usul-i Fıkıh ilmine iyi çalışırsan, dininde kuvvetli olursun. Mantık ilmine iyi çalışırsan, ilminde kuvvetli olursun.demiş.

O zamanın şartlarına göre Fatih dersiamlarından büyük alim Bafralı Ahmed Hamdi Efendiden icazetini alır. Daha sonra da aynı medresede hocalık (dersiam) yapmak için açılan imtihana katılır. Onu da başarıyla verdikten sonra, kadıların (hakimlerin) yetiştirildiği Medresetül-Kuzatın imtihanını da verir.

Artık o başarılı bir hoca konumunda bu durumunu sevinçle babasına haber verdiğinde, babası Hüküm verme durumundaki insanların büyük mesuliyetini ve adaleti gerçekleştiremeyenlerin cehennemlik olduklarını haber veren hadisi hatırlayarak oğluna: Ben seni cehenneme gidesin diye İstanbula yollamadım.der.

Babasının bu endişesine katılan Süleyman Efendi, kadılığı kazanmış olmasına rağmen, bu vazifeyi yapmaz, hocalığa devam eder. Bu vazifesini Cumhuriyet döneminde İstanbul Müftülüğü'nde sürdürmüş, camilerde vaazlar vermiş, vaazları bazılarını rahatsız ettiğinden, konuşmalarına da çok dikkat etmesine rağmen rahatsız edici tutumlara maruz kalmıştır.



Tutuklanma ve hapishane hayatı

Bir gün evinden alınarak 1. şubenin meşhur işkence merkezine konarak, dostlarıyla beraber üç gün süreyle işkenceye maruz bırakılır.

1939 da bu tutukluluk dönemi belirli periyotlarla devam eder. Nitekim 1957 yılında siyasi mülahazayı da dikkate alarak dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik tarafından düzmece bir mazeretle tekrar tutuklanması için karar verilir. Damadı Kemal Kaçar'ın da siyasetle meşgul olması, hakkında yapılacak suçlamalarda belirleyici olur.

Kütahya Emniyet Müdürlüğündeki bol küfürlü ve işkenceli dramı, bayılmasıyla da sona ermez. Ayıltılıp tekrar aynı küfür ve işkence devam eder.

Süleyman Efendi'nin bütün bu çileler içinde en mühim faaliyeti Kur'an okutmak ve kurs açmak olmuştur. Bu halini her tutuklanmasında kendilerine şu şekilde ifade etmiştir. 'Bu faaliyetim sadece müslüman çocuklarının dinlerini ve Kur'an larını öğrenme hedefine yöneliktir. Devletin kanunlarına ve idaresine karşı bir maksadım yoktur.' demesine rağmen ölünceye değin hiç rahat bırakmamışlardır.

Dindar insanlara bir şey yapılmadığını söyleyerek gerçeği saklamaya çalışan zihniyet, hangi kaynaktan yararlanarak bunları söylüyor bilemiyoruz. Özellikle İnönü dönemi, bu ve buna benzer baskı ve zulümlerle doludur.

Süleyman Efendi, yüksek dereceli şekerden vefat ettiğinde 71 yaşındaydı. 1959 yılında vefat eden Süleyman Efendi için Fatih Camii Haziresine gömülmesi kararlaştırılmış, ama Demokrat Parti'deki dine karşı cephenin engellemesiyle bu karar gerçekleşmez, bunun yerine cenaze namazı Altunizade Camii'nde kılınarak Karacahmet Mezarlığı'na defnedilir.



Süleyman Efendi'nin yolu

Ortaya birşeyler koymaya çalışan her insanın lehinde ve aleyhinde çok şeylerin söylendiği ve yazıldığı bir gerçek. Süleyman Hilmi Tunahan için de aynı şeyler olmuştur.

Olumsuz söyleyenleri bir tarafa bırakırsak, olumlu düşünenler, onun yolundan gittiğini söyleyen kardeşlerim için bir şeyler söylemek istiyorum:

Hayatını Kur'an hizmetine vakfeden Süleyman Efendi, bir anne-babadan doğan, etten, kemikten olan, yiyen-içen bizler gibi bir insan. Bu insana olağanüstülükler atfederek uçurup-kaçırmak İslamî bir yaklaşım değildir. Eğer böyle bir nazarla değerlendirilecek olursa 'masumiyet' atfetmek gerekir ki, bu da peygamberlerin sıfatıdır. Haliyle bunlar da hata yapabilirler. Öyle görmek, böyle anlamak gerekir.

Bu ifadelerim asla Süleyman Efendi'yi ve onun gibi insanları küçük göstermek maksadına yönelik değil. Onlar ki, bizim değil yapmamız, hayal ettiğimiz mücadeleyi gerçekleştirmiştir. Öyle ki, Kur'an okutmasına müsaade edilmeyen Süleyman Efendi, tren vagonlarında, yolcu gibi binerek talebe okutmuştur. Bütün bunlar az fedakarlık değil. Takdirle karşılıyoruz. Bu ifadelerden kasdım, müntesipleri (taraftarları) olan ve kendilerine 'Süleymancılar' denen kardeşlerimin yaklaşımlarından dolayı böyle açıklamayı gerekli gördüm.

Çünkü aşırı tarafgirlik kişiyi taassuba götürür. Taassub ise gerçeği görmeye mani olur. Kendisinden (kendilerinden) daha doğru, sağlıklı çalışmanın olmadığı kanaatine götürür. Bu ise yanlıştır. En iyisi olmaya çalışmak, en asli vazifemizdir. Fakat bizler gibi çalışma yapan başkalarının varlığını da unutmamak gerekir.

Mesela Hoca Efendi'nin döneminde Kur'an için sarfettiği emek, gayret, mücadele, takdire şayan. Fakat daha sonraları durum değişmiş, yeni imkanlar ortaya çıkmış, İmam-Hatip Lisesi açılmış. Bunlara amansız tavır almaktansa biraz mühlet vermek, şayet iyi şeyler oluyorsa onları takdir etmek, onlarla bütünleşmek daha iyi olmaz mıydı? Maalesef bu yapılmadı. Aksi tavırlar alındı. Bu durum şimdilik eski katılığını korumuyorsa da kısmen kırıntıları var.

Tabiiki bu konuda o kardeşlerimize karşı da olumsuz tavırlar takınılmıştır. İmam-Hatip Liselerinin kuruluşuyla ilgili 'Celal Hoca Kuşağı' isimli kitabı, bazı münakaşalar içinde 'Son Devrin Din Mazlumları' isimli kitabı tavsiye ederim.



Süleyman Efendi'nin yoluna gelince...

1- Hayatını Kur'an eğitimine vakfetmiş, Kur'an-ı bilen ve yaşayan öğrenciler yetiştirmeye gayret etmiştir.

2- Ehl-i Sünnet yoluna bağlı olup yeni bir mezhep kurma çabası gütmemiştir.

3- Süleymancılık diye bir tarikat yoktur. Kendisi İmam Rabbani'ye bağlı Nakşî bir tarikat mensubuydu.

Süleyman Efendi, başlattığı Kur'an eğitimiyle şüphesiz bir çığır açtı. O çığıra sahip çıkacak talebeler yetiştirmek için yoğun çaba sarfetti. Bu yönü itibariyle ülkemizde canlı bir iz bıraktı. Yukarıda zikrettiğim hassasiyetleri de dikkate alaracak şekilde davranılırsa bu ekol, milletimizin gönül dünyasını zenginleştiren izler olacaktır.



ARŞİV BELGELERİ IŞIĞINDA SİLİSTRE'Lİ
SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN

Prof. Dr. Ahmed AKGÜNDÜZ


Tarih bize gösteriyor ki, başta peygamberler ve onların gerçek mirasçıları olan din âlimleri olmak üzere, insanlık âlemi, büyük insanların kıymetlerini zamanlarında tam takdir edememişlerdir. Sonradan ise, bu takdir edememenin cezasını, hem muâsırı olan insanlar ve hem de onların nesilleri çekmişlerdir. Hemen hemen bütün peygamberler, bu hükmümüze müşahhas birer misal olarak verilebileceği gibi, İmam-ı A'zam ve Ahmed bin Hanbel gibi İslam âlimleri de, bu acı hükmü teyid eden canlı misallerdendir.

Tesbitlerimize göre, asrında tam anlaşılamayan şahsiyetlerin bu asrımızdaki misallerinden biri de Süleyman Efendi Hazretleri’dir. Maalesef, tıpkı Bediüzzaman’da olduğu gibi, devletimizin istihbârât kaynakları, resmî kurumların hazırladıkları raporlar ve tabii ki, bunlardan etkilenen medya ve ansiklopediler, bu büyük İslâm âlimi hakkında yalan yanlış şeylerle doludur.

Süleyman Efendi ve talebeleri hakkında söylenen ve yazılanların çoğunun yalan yanlış şeyler olduğunu; Süleymancılık diye bir mezhep veya din olmadığını ve bu zatın Osmanlı Medreselerinde yetişmiş büyük bir âllâme ve ulûm-ı bâtınada zirveye ulaşmış bir mürşid-i kâmil olduğunu bu eser ortaya koymuş bulunmaktadır.


Bu mesaj 1 kez ve en son KaRaGuL tarafından 02.11.2004 - 12:28 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.11.2004 - 16:57
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon talha b. ubeydullah
deruni su an offline deruni  
Themenicon    talha b. ubeydullah
56 Mesaj -
TALHA B. UBEYDULLAH (r.a)

Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Sa'd b. Teym b. Mürre b. Katb b. Lüeyy b. Gâlib el-Kurasî et-Teymî. Künyesi, Ebu Muhmmed'dir.

Talha, Cennetle müjdelenen on kisiden biri, Islâm'a giren Ilk sekiz kisiden ve Hz. Ebubekir araciligiyla müslüman olan bes kisiden biridir. Ayrica, halife seçimini gerçeklestirmeleri için olusturulan alti kisilik Ashab-i ,Surâ arasinda yer almis meshur bir sahâbdir. Annesi, es-Sa'be bint Abdillah b. Mâlik el-Hadramiyye'dir (Ibn HIsam, "es-Sîretü'n-Nebeviyye", I, 251, Misir 1955; el-Askalânî, "el-Isâbe fî Temyîzi's-Sahâbe", III, 290;Ibnü'l-Esîr, "Üsdü'l-Gâbe fî Ma'rifeti's-Sahâbe", III, 85 vd. 1970).

Rivayete göre, Talha b. Ubeydullah, Busra panayirinda bulundugu bir sirada, oradaki bir manastirin rahibi: "Sorun bakayim, bu panayir halki arasinda, ehl-i Harem'den bir kimse var mi?" diye seslenir. Talha da: "Evet var! Ben Mekke halkindanim" diye cevap verir. Bunun üzerine rahip: "Ahmed zuhur etti mi?" diye sorar. Talha: "Ahmed de kim?" der. Rahip: "Abdullah b. Abdulmuttalib'in ogludur. Bu ay O'nun çikacagi aydir. O, peygamberlerin sonuncusudur. Haremden çikarilacak; hurmalik, taslik ve çorak bir yere hicret edecektir. Sakin O'nu kaçirma" der.

Rahibin söyledikleri Talha'nin kalbine yer eder. Oradan alelacele ayrilarak Mekke'ye döner ve yakinda herhangi bir olayin meydana gelip gelmedigini sorar. Abdullah'in oglu Muhammedü'l-Emîn'in peygamberligini ilan etmis oldûgunu ve Ebubekir'in de O'na tabi oldugunu ögrenir. Hemen Ebubekir'in yanina vararak rahibin anlattiklarini haber verir. Sonunda her Ikisi birlikte Resulullah (s.a.v.)'a giderler. Talha oracikta müslüman olur. (Ibn Sa 'd, "et- Tabakâtü'l Kübrâ", III, 215, Beyrut; el-Askalânî, a.g.e., III, 291).

Birçok müslüman gibi, Talha b. Ubeydullah da Islam'a girdikten sonra müsriklerin eziyetlerine maruz kalmis, ama yolundan dönmemistir. Islâm'in azili düsmanlarindan Nevfel b. Huveylid, Talha'nin müslüman oldugunu duyunca, Ebubekir'le onu bir iple biribirlerine baglamis, uzun süre iplerini çözmemis, Teymogullari da bu duruma seyirci kalmislardir. (Ibn Hisam, a.g.e., I, 709; el-Askalânî, a.g.e., III, 291; Ibnü'l-Esîr, a.g.e., III, 86).

Talha ile Zübeyr müslüman olunca, Resulullah (s.a.v.) onlari kardes ilan etti. Hicretten sonra da Medine'de, Talha ile Ubeydullah b. Ka'b'i, baska bir rivayete göre ise Talha ile Saîd b. Zeyd'i kardes ilan etmisti.

Talha, Bedir savasina istirak etmemesine ragmen Resulullah (s.a.v.) kendisine ganimetten pay vermistir. Kimi rivayetlere göre, bu sirada ticaret için Sam'da bulunuyordu. Akla daha yatkin olan bir baska rivayete göre ise, Kureys kervani hakkinda bilgi toplamak üzere, Resulullah (s.a.v.) tarafindan Sam yoluna gönderIlmisti. Nitekim, dönüste Talha'nin ganimetten pay Istemesi bunu gösteriyor (Ibn Sa'd, a.g.e., III, 216; Ibnü'l-Esîr, a.g.e., III, 86).

Bedir'den sonraki birçok savasa katIlmistir. Uhud günü Peygamber (s.a.v.)'i kahramanca müdafaa etmis, O'na bir sey olmasin diye atilan oklara, indirilen kiliç darbelerine karsi vücudunu siper etmistir. Sonuçta birçok kiliç ve ok yarasi almis, aldigi yara neticesi bir kolu çolak kalmis, yine Resulullah'i müdafaadan geri durmamistir (Ibn HIsam, a.g.e., II, 80; Ibnü'l Esîr, a.g.e., III, 86; el-Askalânî, a.g.e., III, 291).

Hz. Osman'in sehid edIlmesinden sonra, müslümanlarin büyük bir kisminin Hz. Ali'ye bey'at ettigini biliyoruz. Bu bey'atte bulunanlardan biri de Talha b. Ubeydullah'tir. Ancak, bey'atten kIsa bir süre sonra, Talha ile Zübeyr Ibnü'l-Avvam'in, Hz. Ali'ye karsi çikan Hz. Âîse'nin yaninda yer almislardir. Neticede ez-Zübeyr, Hz. Ali'ye karsi çiktigina pisman olarak savas meydanini terketmistir. Talha ise mücadeleye devam etmis, nihayet Cemel günü (h. 36), Mervan b. Hakem tarafindan öldürülmüstür. Vefat ettigi zaman tahminen 60-64 yaslarindaydi (Ibn HIsam, a.g.e., 1, 251; Ibn Sa'd, a.g.e., III, 224; Ibnü'l-Esir, a.g.e., 111, 87; el-Askalânî, a.g.e., 111, 292; Ibn Cerîr, Tarîhü'l-Ümemi ve'lMülûk, XI, 50' Beyrut).

Talha, Peygamber Efendimizin bacanagiydi. Hanimlarindan dört tanesi Resulullah (s.a.v.)'in zevcelerinin kiz kardesleriydi. Bunlardan Ümmü Gülsüm, Hz. Âîse'nin; Hamne, Zeynep bint Cahs'in; el-Fâria, Ümmü Habibe'nin ve Rukiyye, Ümmü Seleme'nin kizkardesi idi (el-Askalânî, a.g.e., III, 292).

Talha b. Ubeydullah'in, onbiri erkek, Ikisi kiz olmak üzere onüç çocugu vardi. Erkek çocuklarin herbirine bir peygamber ismi vermisti. Bunlar: es-Seccâd diye bilinen ve Cemel vak'asinda babasiyla birlikte öldürülen Muhammed, Imran, Musa, Ya'kub (Harre günü öldürüldü), Ismail, Ishak, Zekeriyyâ, Yusuf, Isâ, Yahya, Salih idi. Kizlari ise Aise ve Meryem idi (Ibn Sa'd, a.g.e., III, 214; Ibn HIsam,.a.g.e., 1,-307).

Talha, dogrudan Resulullah (s.a.v.)'dan rivayette bulundugu gibi, Hz. Ebubekir'le Hz. Ömer'den de hadis nakletmistir. Kendisinden de, ogullari; Yahya, Musa ve Isa ile Kays b. Ebi Hâzim, Ebu Seleme b. Abdirrahman, el-Ahnef, Mâlik b. Ebî Âmir ve baskalari rivayet etmislerdir (Ibn Sa'd, a.g.e., III, 219; el-Askalânî, a.g.e., 111, 290).

Talha; orta boylu, genis gögüslü, genis omuzlu ve iri ayakli idi. Esmer benizli, sik saçli fakat saçlari ne kIsa kivircik ne de düz ve uzundu. Güler yüzlü, ince burunlu idi. Saçlarini boyamazdi. Yürüdügü zaman sür'atli yürür, bir yere yöneldigi vakit tüm vucudu ile dönerdi (Ibn Sa'd, a.g.e., 111, 219; el-Askalânî, a.g.e., 111, 291).

Ashâbin zenginlerindendi. Zengin oldugu kadar da cömertti. Cömertligi sebebiyle kendisine "el-Fayyâd" denirdi. Vefat ettigi zaman, miras olarak bir hayli gayrimenkul, nakit para ve degerli esya birakmistir. Rivâyete göre gayri menkullerinin tutari otuz milyon dirhem, nakitlerinin tutari Iki milyon Ikiyüz dirhem ve Ikiyüz bin dinar idi. Sadece Irak'tan gelen yillik geliri yüzbin dirhem civarindaydi (Ibn Sa'd, a.g.e., 111, 221 vd.; Ibnü'l-Esîr, a.g.e., 111, 85).

Halid ERBOGA
Ekleme Tarihi: 31.10.2004 - 10:38
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon MUHAMMEDI ARAR OLDUK
deruni su an offline deruni  
56 Mesaj -
ozanım ağzına sağlık birde sesini düysak daha güzel olurdu değil mi?
biliyorsun artık ozanlara şiir dünyasında veya şarıkı dünyasında fazla yer verilmiyor ama sen bizim ozanımızsın ve sana biz değer veriyoruz,bu ümmet değer verecek... inşallah
Ekleme Tarihi: 31.10.2004 - 09:33
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Allahım!
deruni su an offline deruni  
56 Mesaj -
AMİİİİİİİİİİİİİİİİİİN
TEKABBEL MİNNA
Ekleme Tarihi: 30.10.2004 - 23:55
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: sanma şahım
deruni su an offline deruni  
sanma şahım
56 Mesaj -
sanma şahım herkesi sen sadıkhane yar olur
herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyar olur
sadıkhane belki ol cihanda dildar olur
yar olur ağyar olur dildar olur serdar olur
Ekleme Tarihi: 30.10.2004 - 14:48
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: yaşadığım bir kur an mucizesi
deruni su an offline deruni  
himmet
56 Mesaj -
kardeşim talha ve huzun seli kardeşlerimiz çok güzel açıklamişlar .bize söz söylemek dümez lakin
himmet olayına değinmişler kardeşlerim
himmet;bin yılda yapılamayacak bir şeyin bir anda yapılmasıdır.işte kardeşim hz ALLAH biz kullarına bazen büyük fırsatlar verir.eğer o karşımıza çıkan fırsatları değerlendirirsek ne mutlu bize.
bişr-i hafi hazretlerini biliyorsunuzdur .o mübarek gençliğinde meyhaneden ayrılmıyordu.fakat hz ALLAH ona bir fırsat verdi ve ona ismi yazılı kağıdı buldurdu. ve bişr o imtahanı kazandı ve ahmetbin hanbel hazretleri şöyle buyurdu onun hakkında:
"bişr hz ALLAHı benden daha iyi tanır"

işte kardeşim bir anda neler değişir ,neler olur şu dünyada
sanmayalım bu dünyada yalnızız bizi görenler var
bize yardim edenler var
Ekleme Tarihi: 30.10.2004 - 14:15
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon BU NAMAZI TANIYOR MUSUNUZ?
deruni su an offline deruni  
deruni
56 Mesaj -
halimize ağlayalım mı?
gülelim mi?
Ekleme Tarihi: 27.10.2004 - 23:16
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Unutacagim Seni
deruni su an offline deruni  
deruni
56 Mesaj -
yaşımız küçük kalbimiz büyük abla
gerçektençok bir zamanda yaşıyoruz artık şeytanlar işini bitirdi onların yerine şeytanlaşmış insanlar var abla onlar çok tehlikeli onlardan korkuyorum
allaha şükürler olsun ramazandayız ve oruç tutuyoruz
biliyorsun kainatın efendisi"evleniniz eğer buna imkanınız yoksa oruç tutunuz"
işte abla bizde bunu yapıyoruz inşallah

abla ahirzaman ki tüm ümmetler onun şerrinden allaha sığınmışlar ve yine öyle bir zaman ki tüm ümmetler bu zamanı istemişler
inşallah dediğin gibi olur abla genciz zaten kötüsüde bu değil mi abla?
Ekleme Tarihi: 27.10.2004 - 22:44
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Sen Yalniz Degilsin Ey Can.
deruni su an offline deruni  
deruni
56 Mesaj -
yaptığınız bir işten dolayı sizi biri eleştiriyor hatta size kızıyorsa bilin ki güzel bir şey yapıyorsunuzdur
bu dünyanın cürmü bu kim güzelle uğraşırsa onla uğraşırlar
ama devam güzele doğru...
Ekleme Tarihi: 27.10.2004 - 22:27
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Unutacagim Seni
deruni su an offline deruni  
ahirzaman ümmetim
56 Mesaj -
keşke dediğin gibi saliha bir hanımla izdivac edebilsek
bu zaman zamanları en tehlikesi
"sabah müslüman olarak kalkarlar ,gece mazallah kafir olarak yatağa girerler"
allah bu insanlardan bizi eylemesin
allahım
karanlığın şerrinden
yalnızlığın şerrinden
ve kadının şerrinden
muhafaza et

kadın derkentelaşlınlar ki kendilerini gayet iyi biliyorlr
Ekleme Tarihi: 27.10.2004 - 22:19
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon caresizim
deruni su an offline deruni  
Themenicon    SABRET ABLACIM SABRET
56 Mesaj -
sevgii ablacım şu an senin için yapabileceğimiz sadece dua...
ama şunu bil ablacım dua müminin silahıdır
biz buna iman ettik ve hiç bir şübhe taşımıyoruz.
allah seni böyle imtahan ediyor.sabret ve dua et bizde dua edeceğiz ablacım
bizde
allah kocanın kalbine iman ateşini koysun senin kalbinede sabır meşalesini

inşallah mutluluğa erişirsiniz AMİN


DERUNİ
Ekleme Tarihi: 26.10.2004 - 23:42
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Unutacagim Seni
deruni su an offline deruni  
BEN VARIM
56 Mesaj -
kalemin değdiği her yerde ben varım
senin olmadığın her yerde de
çığlıkların birbiri üzerine çıktığı o yerde
ben varım sevgilim ben

tatsız didişmelerin buluşma saatlerinde
sevginin anlamını bitirdiği o yerde
kışın karanlığının yazı yendiği yerde
ben varım sevgilim ben

ben olmak ister miydim o vakur yerde
kırıklar iskelesinde yatar mıydım seherde
derdi borç bilipte ödediğim o yerde
ben varım sevgilim ben

kelimelrin bittiği gözleri konuştuğu demde
aşkın burdayım burdayım dediği yerde
gecelerin gündüze döndüğü yerde
ben varım sevgilim ben

Ekleme Tarihi: 26.10.2004 - 23:09
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Gel Ey Güllerin Efendisi
deruni su an offline deruni  
Themenicon    gel hey beseriyyetin ozu
56 Mesaj -
ALLAH senden razi olsun kardesim

gel gel ey bagri yaniklarin sultani
kalbimin tum kapilari sana acik
gel derlilerin dermani yoksullarin miyari
gel ebediyyet kapisinin son muhafizi
gel ey sultanim
bu kul senin ummetin olmakla ovunmek ister...

Ekleme Tarihi: 25.10.2004 - 21:50
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: sevdim seni
deruni su an offline deruni  
ah istanbul nerdesin
56 Mesaj -

nazligul kardes bilmiyorum ama buyuk ihtimalistanbulda yasiyosun bende istanbulluyum ama su an ankarada universitede okuyorum

eger istanbulda oturuyorsan benim ve tum ummeti muhammet icin eyupte bize dua et
gercekten o beldeyi tayyibeyi ccccoooookk ozledim
insallah istanbula gelirsem orada bir iftar acacam ve teravih programina katilacam
oralar mubarek yerler mubarek a
ah...istanbul ah...nerdesin
senki hadislere muserref oldun
ugrunda kac can gitti
seni ozledim istanbul....
bahtiyar kal kardesim


Ekleme Tarihi: 25.10.2004 - 15:16
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: sevdim seni
deruni su an offline deruni  
sevdim seni
56 Mesaj -
sevdim seni mabuduma canan diye sevdim
bir değil alem sana hayran diye sevdim

evladu iyalden geçerek ben ravzana geldim
ahlakını methetmede kuran diye sevdim

kurbanın olam şahı rusul kovma kapından
didarına müştak olan yezdan diye sevdim

mahşerde nebiler bile senden medet ister
gül yüzlü melekler sana hayran diye sevdim

Ekleme Tarihi: 24.10.2004 - 19:19
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon OKUMANIZ SİZİN YARARINIZA=ABDULHAMİT HAN
deruni su an offline deruni  
Themenicon    OKUMANIZ SİZİN YARARINIZA=ABDULHAMİT HAN
56 Mesaj -
hapis tutulduğu her gün ve gece 76 yıllık ömrünün ve 33 yıllık saltanatının muhasebesini yapmiştı... en belirgin kusuru -eğer kusur ise- düşmanlarına bile merhamet etmesi ve kan dökmemek konusunda,tutku derecesindeki duyarlılığı idi.
önce cep saatine baktı.sonra seccadesini serdi.465 yıldır payitahtın semalarında ynkılanan ezanlar bir kez daha gecenin sessizliğini deldi.yorgun sultanın ela gözleri geçmişten geleceğe yöneldi.zaman dediğiniz nedir ki 84 yıl hızla geçti,2000 lere gelindi...
-siz nerdensiniz güzel evladım?
-dedem sizin yanınızda,selanik vilayeti,sezer sancağına bağlı razlıkkazasının bebek köyünde doğmuş efendim.
-tahsilliğe benziyorsun?
-efendim liseyi,sizin sancak merkeine yaptırdığınız sultanilerden bursa erkek lisesi'nde üniversiteyide yine sizin mekteb-i şahane-i hendese-i mülkiye olrak açtığınız istanbul teknik üniversitesinde okudum.biliyormusunuuz kullandığımız mikroskoblarda tuğranız kazılıydı.
-seni hatırladım sık sık ruhuma fatiha okuyorsun.
-sizi çok üzmüşler efendim,çok acı vermişler.bizi lütfen ffedin
-biz size ihanet edenleri bile bağışladık evladım.sakın düşmanların parlak sözleri kapılıp benliğinizden olmayın.onlara aldanmayın.
-olur efendim! dalarınızı bu nankör evlatlarınıdan esirgemeyin efendim! elinizi öpmeme müsade eder misiniz efendim?...
genç adanm sıçrayarak uyandı.elinde ikinci abdul hamid han'ı anlatan bir kitap vardı.kanepede dalmış her tarafı tutulmuştu.vakit gece yarısını çoktan geçiyordu ama o abdestini alıp sokağa çıktı.Çemberlitaş'a vardığında ortalıktan el ayak çekilmiş sokakları dondurucu bir soğuk almiştı.vefatından bu yana şunca yıl geçmesine rağmen yüce sultanın şevkatli nefesini duyar gibidi.gibisi fazla basbyağı duyuyordu.
yanından iki gece bekçisi,bir taksici,bir tineri,bir mekansız geçti.hepsi de durdular,türbe önünde hıçkırarak ağlayan gence bakıp dudak buktuler.

"deli mi ne" dediler...
"deli mi ne?"
Ekleme Tarihi: 24.10.2004 - 14:13
deruni üyenin diğer mesajları deruni`in Profili deruni Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (2): (1) 2 Devam >
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 575 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
fatihyenturk (46), kurtalanli (46), esmabanu (48), _LaL_ (36), !MesuD! (43), refya (45), þemsinur (69), dervis-9 (49), birparcaozgurlu.. (38), nuresmin (46), ankebut-57 (37), yassokiz (40), hamiyet (49), HeDo (35), gncmostar (38), ahmett25 (43), __peri__ (35), utkucan (44), mtbc (50), vuslat21 (44), bekir bora (37), CUNDULLAH (42), Bursa1975 (49), *~Beyaz_Gul~* (50), kazimsagir (42), Allah_korusun (39), Seyfo1 (55), gönülverumeysa (38), AKCAYLI10 (52), eoguz (39), cananaa (44), hicret14 (32), kemreluk (54), yunuss (54), ethem82 (42), Muhammed Rasid (47), akifd (38), özsu (39), serdar024 (43), htly (54), seferad34 (41), osmanlý (63), prenses (55), karakiz86 (38), Kutuptaki_Karan.. (42), Ufuk.S (), Davidoksen (37), aybalam (61), burak_sevgili (30), ömer küçükali (52), seyirdefteri (47), birsenkopuz (50), erdemli (35), safsofi (59), omer_yildirim (43), dialoginternet2.. (46), ALLAH_IN_ASLANI (54), sensiz_olmuyor (38), hasret81 (43), ismailkurt (60), Selam86 (38), mesudturan (43), ENGIN00 (45), mukadder (47), levyavuz (41), cecen3603 (), hnf (36), rabia 74 (50), son-sozum (48), DünyadakiGaflet (36), cog21 (55), yavuz37 (47), tubanur (49), nicknack (46), mhyd (51), rujhat (43), davut05 (49), mercan68 (57), ERSIN SELVI (49), cengizozkulluk (), hicret61 (51), nurefsan_ (50), yilmazgovdeli (74), Mollaislam (38), ozan ataþ (36), hasim20 (40), sakird (58)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52137 saniyede açıldı