dexamethasone hydroxychloroquine generique kaletra ivermektine lopinavir ritonavir 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

416 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (21): (1) 2 3 Devam >
Ekleyen Mesaj
Konu: Bir üsteki için ne dilerdiniz.
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
Sevcanim, Amiiiiiiiin!!!!!

Allah'im biliyorya, senin icicn neler istedigimi... Buraya yazmasam darilmazsin insaAllah Sevcanim gül ...

Buraya aktaracagim, sadece
" Allah'im, bu essiz kardesim icin tum diledigim ve hakettigi guzellikleri ona Lutfet..." Amin....
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 18:09
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon DüGüN DaVeTiYeSi MeTiNLeRi...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
ve aleykum selam Esra'cigim,

Rabbim hayirli, mutlu, ve iman dolu omurler nasip etsin sen ve mustakbel esine...

Gelelim bu davetiye metinlerine...

Ben kendi fikrimi sunyaim, belki yardimci olamaz ama en azindan fikrimi sunmak istedim..

Dugun davetiyelerinde en sinir oldugum sey..
Sevdik birbirimizi,
Ask kenetledi ellerimizi,
Sagolsun ailelerimiz
kavusturdu bizleri

tarzinda, ve benzeri sozcukler tasiyan davetiyleri gorunce bunalim gecirecek notaya variyorum...

Her seyin en sadesi bence en guzelidir....

Fikrimi sorarsan,

" Esra ve falanci evlatlarimiz , sizleri dugun torenlerinde gormekten mutluluklar duyar" tarzinda, cok sade ama kalpten gelen bir cumle cok anlamli ve gercekci bir anlam sergiler...

Tabi benimle hem fikir olmayacak olanlar olsa bile... Bu benim fikrimdi...

Tekrar mutluluklar Esra'cigim...

Dua ile...
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 18:04
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon AYRAN ICMENIN INGILIZCESI
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
Civelek kardesim sevinçli

Kimmi??
Ben karistiriyorum bu eski defterleri sevinçli

Bir sorun mu vardi sevinçli

A MAN OIL MATHiN
(aman olmasin )
kahkaha

Dua ile...
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 17:58
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...SuReLeR... Biliyormuydunuz?
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
gülgülgülEL-ENFALgülgülgül
(SeKiZiNCi SuRe)


Es selamu aleykum ,

Enfal Suresi 75 ayettir. 30 ile 36. ayetler Mekke'de, digerleri Medine'de inmistir. Enfal, ziyade manasina gelen "nefl" kelimesinin coguludur. Islam dinini savunmak icin yapilan savaslarda elde edilen sevaba ek olarak alinan ganimet malina da " nefl " denilmistir. Surenin birinci ayetinde savastn elde edilen ganimetlerin Allah ve Resulue ait oldugu ifade edildigi icin surye bu ad verilmistir.

1. " Sana savas ganimetlerini soruyorlar. de ki : Ganimetler Allah ve Peygamber'e aittir. O halde siz (gercek) muminler iseniz Allah'tan korkun, aranizi duzeltin, Allah ve resulune itaat edin."
(Ganimetlerin Allah'a ait olmasi demek, savasta alinan mal ve mulkun Islâm devletine ait olmasi demektir.)

Saygilarimla,
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 17:55
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Bir üsteki için ne dilerdiniz.
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
Allah'im,

ust'teki kardeism icin dileyeceklerimi kabul buyur insaAllah...

Ey geceyi gunduzun, gunduzu gecenin ustune saran Rabbim!
Kardesimi bagisla, ona aci, ona merhamet eCunku gercek aciyan ve esirgeyen sensin.
Senin Rahmetinle var olduk, Senin merhametinle yasiyoruz.
Senden geldik, Sana donecegiz...
Sen her seyin sahibisin, herkezin Efendisiin.
Sadece Senden istenir , Sana yalvarilir.
Sen, merhamet edicilerin en buyugu ve en guzelisin.
Kardesimi bagisla, ona aona merhamet et..
Onu cokca tovbe edenlerden eyle. Onu kusurlarini buyuk gorenlerden eyle. Onu, hayrin Allah'tan geldigine iman edenlerden eyle. Onu gunahlarindan temizle...
Ve Ruhunu Rahmetinle yika Allah'im...

amiiin !!!!
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 16:40
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Hadi Manilerle Dertleşelim
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
Ramazan'da davulcu olmaya geliyorum,
Bana mani lazim , maniiiiiiii...
Hadin bekliyorum, bakin sabirsizlaniyorum,
bana seni gerek seniiii kahkaha kahkaha kahkaha
( sonu olmadi ama idare edi verin , emi? )
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 15:56
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Hadi Manilerle Dertleşelim
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
Allah razi olsun, sevcan senden...
Iste beni mutlu etti senden dokulen...
InsaAllah mani'lerimiz son bulmaz...
Baslayan da zaten bir turlu birakamaz...

Aliskanlik yapariz sevinçli
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 15:52
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Hadi Manilerle Dertleşelim
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
Ey Ravda ahali'si
Duyuyormusunuz beni
Nerelerdesiniz, cikin ortaya
Sinirleniyorum karismama sonra...

Alt tarafi mani isityoruz,
Yoksa beceremiyormusunuz
Ya burda beceri gerekmez
uydurun hadi biseyler, gerisi bizi ilgilendirmez....
Ekleme Tarihi: 09.03.2007 - 15:43
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: bir söz de siz yazın
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
gülgülgülALLAH'I SEVEN KALP, SEVMEKTEN YORULMAZgülgülgül

Ekleme Tarihi: 08.03.2007 - 17:43
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Sizlerle görüşmek istiyorum...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
...TeHeCCuD'DaSLaR...
1023 Mesaj -
Es selamu aleykum kardeslerim,

PERSEMBE GECELERI
( persembeyi cumaya baglayan gece)
Turkiye icin saat 04.00
Avrupa icin saat 03.00

TEHECCUD NAMAZINA KALKIYORUZ
(isteyenler, namazdan sonra YASIN okuyabilirler )


Haydi Secde basina,
Haydi Kuran basina,
Haydi DUA basina...


SECDEDE VE DUALARDA BULUSMAK DILEGI ILE.....

HAZIRMIYIZZZZZ????

Kardeslerime gül

Selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 08.03.2007 - 14:05
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...SuReLeR... Biliyormuydunuz?
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
gülgülgülEL-A'RAFgülgülgül
(YeDiNCi SuRe)


Es selamu aleykum,

A'raf suresi Mekke'de inmis olup, 206 ayettir...
46 ve 48. ayetlerde A'raf'ta yani Cennet ve Cehennem ehli arasindaki yuksek bir yerde bulunan insanlardan soz edildigi icin sureye bu ad verilmistir...

46 : "Iki araf (cennetlikler ve Cehennemlikler) arasinda bir perde ve A'raf uzerinde de herkesi simalarindan taniyan adamlar vardir ki, bunlar henuz Cennet'e giremedikleri halde (girmeyi) umarak Cennet ehline " Selam size!" diye seslenirler " .

48: (Yine) A'raf ehli simalarindan tanidiklari birtakim adamlara seslenerek derler ki : "Ne coklugunuz ne de taslamakta oldugunuz buyukluk size hicbir yarar saglamadi ".

Dua ile...
Ekleme Tarihi: 19.02.2007 - 12:23
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...1 dk'nizi bile almayacaktir...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -

gülgülgülALLAHUMME SALLI ALA SEYYIDINA MUHAMMEDIN VE ALA ALI SEYYIDINA MUHAMMEDgülgülgül


Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 18:02
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...SuReLeR... Biliyormuydunuz?
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
...eN'aM SuReSi...
1023 Mesaj -
gülgülgülEL-EN'AMgülgülgül
(aLTiNCi SuRe)


Es selamu aleykum,

En'am suresi, 165 ayettir. 91,92,93 ve 151,152,153 ayetler Medine'de, digerleri Araplarin, kurban edilen hayvanlarla ilgili birtakim gelenekleri kinandigi icin sureye En'am suresi denmistir. En'am koyun, keci, deve, sigir ve manda cinslerini bir arada ifade eder bir kelimedir...

Dua ile
Ekleme Tarihi: 16.02.2007 - 19:23
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Bu Duaya Amin Diyenlere Selam Olsun...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
Alıntı
Orijınalı M.Ali25


AMINNNN...




Ekleme Tarihi: 12.02.2007 - 19:23
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Kardesime dua edermisiniz?:( lütfen
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
HERKEZ OKUSUN... LUTFENNNN
1023 Mesaj -
Es selamu aleykum,

Rabbim kardesinizi size bagislasin insaAllah...
Gececektir insaAllah, uzulme kardesim...

Dualarimda olacaktir Kardesin...
Rabbim acil sifalar nasip etsin...

Hasta kardeslerimiz icin, Tefriciyemi baslatsak burda??
Nasil olur??



"Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ Seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihil ukadü ve tenfericu bihil-kürebü ve tukdâ bihil-havâicu ve tünâlü bihir-reğâibü ve hüsnül-havâtimi ve yusteskal ğamâmu bivechihil Kerîmi ve alâ âlihî ve sahbihi fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma'lûmin lek."

"Kendisiyle düğümlerin çözüldüğü, sıkıntıların açılıp zâil olduğu, ihtiyaçların yerine getirildiği, arzu, istek ve güzel neticelere ulaşıldığı, kerim yüzü suyu hürmetine yağmur istendiği Efendimiz Muhammed'e, Onun âl ve ashabına her göz açıp kapama, her nefes alıp verme, Sana ma'lum herşey sayısınca kâmil salât ve eksiksiz selâm et Allahım."

Rubai 1000 tane okunmustur
Burcunur 50 tane
HuRi 250 tane okunmustur
Melek yurekli Bir kardesim 1044 tane okunmustur
Hedil / Sahra 100 tane okunmustur
Khayr 200 tane
Umut isigi 500 tane
Sariruzgar 100 tane
Akinzen 100 tane
ilknurmerve 200 tane
alemihuccet 100 tane
ilkhuzun 100 tane
Hilalay 200 tane okunmustur
akarsu 100 tane okunmustur
Dilaratuba
100 tane okunmustur
Songul 100 tane okunmustur
Rifat056 100tane okunmustur
Yazgulu
100 tane


TOPLAM 4444 TANE


Bu mesaj 23 kez ve en son HuRi tarafından 16.02.2007 - 18:36 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 10.02.2007 - 22:45
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...YaLaN...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -
Yalan söylemenin caiz olduğu durumlar
Bütün kötülüklerin esası yalandır. Peygamber efendimizin en sevmediği huydur. Yalan söylemek haramdır. Ancak üç yerde caizdir. Harpte, iki müslümanı barıştırmak için, hanımı ile iyi geçinmek için.

Zalimden, bir müslümanın bulunduğu yeri, malını, günahını saklamak caizdir. İki müslümanın, karı-kocanın arasının açılmasını önlemek için, malını korumak için, müslümanın ayıbının meydana çıkmaması için ve bunlar gibi haramları önlemek için, yalan caiz olur. Ölmemek için leş yemeye benzer. İyiliğe vesile olan yalan, fitneye sebep olan doğrudan makbuldür.



Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Yalan üç yerde caizdir: Harpte, zira harp, hiledir. İki müslümanı barıştırmak için, birinden diğerine iyi söz getirmek. Hanımını idare etmek için.) [İbni Lal]

(İki kişinin arasını düzeltmek ve hayırlı iş yapmak için söylenen söz, yalan sayılmaz.) [Müslim]

(Kötü şeyler irtikab eden, bunları gizlemeye çalışsın!) [Hakim]



Büyükler yalan söylemek icap ettiği yerde, sözün manasını değiştirerek, doğru söylemeyi tercih etmişlerdir. Muaz ibni Cebel hazretleri, vazifesinden dönünce, hanımı (Bu kadar çalıştın, zekat topladın, bize ne getirdin?) dedi. O da, (Beni gözeten vardı, bir şey getiremedim) dedi. O, Allahü teâlâyı kastetti. Hanımı ise, Hz. Ömerin onu kontrol eden birini gönderdiğini sandı. Hanımı, Hz. Ömerin evine gidip, kızarak, (Muaz, Resulullahın ve Ebu Bekr-i Sıddıkın yanında emin idi. Siz niçin onun peşine adam takıyorsunuz?) dedi. Hz. Ömer, Hz. Muazdan işin aslını öğrenince güldü ve hanımına vermesi için ona bir miktar hediye verdi.


1- Birisini üzmemek, kalbini kırmamak için mesela: başka şehirde oturan annem sağlığımı sorduğunda, hasta olsam bile "çok iyiyim" diyorum. Hasta olduğumu söylersem üzülüp vesvese yapıyor. İyiyim dersem caiz midir?
CEVAP
Caizdir, günah değildir.


2- Biri yiyecek bir şey ikram edip de sorarsa (veya sormadan), hiç beğenmediğimiz halde "çok güzeldi, ellerinize sağlık" demek caiz mi?
CEVAP
Caizdir.


3- Aynı konuşma o kişinin gıyabında geçerse, mesela, ev sahibinden ayrıldıktan sonra birisi "yemek nasıldı, beğendin mi diye" sorarsa, beğenmesek de "evet, güzeldi" demek caiz mi?
CEVAP
Caizdir.



4- Yeni elbise alan, elbisesinin nasıl olduğunu sorunca, pek beğenmediğimiz halde, iyi olmuş, yakışmış demek caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir.


5- Yalan olduğu kesin belli olan, kimseyi inandırmayacak bir konuda şaka olarak söylemek mesela: "nasıl bu kadar hızlı geldin" diyen birisine "uçarak geldim" diye şakacıktan söylemek mesela: "kendime özel bir jet aldım" demek.
CEVAP
Bu da caiz.


6- Küçük çocuğu idare etmek anlamsız soru ve isteklerini geçiştirmek için yalan söylemek caiz midir?
CEVAP
Caizdir.


Hadis-i şerifte üç yerde yalan caiz diye buyuruluyor: Harpte, iki kişiyi barıştırmakta ve karı kocanın arasını bulmakta. Fakat âlimler, birçok yerde yalan söylemenin caiz olduğunu bildirmişlerdir. Birkaçı da şöyledir:

-Fakire ucuza satmak için pahalıya aldığı malı ucuza aldım demek, zalimden, bir müslümanın bulunduğu yeri, malını, günahını saklamak caizdir. İki müslümanın, karı-kocanın arasının açılmasını önlemek için, malını korumak için, müslümanın ayıbının meydana çıkmaması için ve bunlar gibi haramları önlemek için, yalan caiz olur. Ölmemek için leş yemeye benzer. İyiliğe vesile olan yalan, fitneye sebep olan doğrudan makbuldür.

-Bir hayvana bile bir şey vermek için gel gel diye bir şey göstermeye bile âlimler cevaz vermemişler, yalandan kaçınılmasını istemişlerdir. Yalanda karşı tarafa az da olsa bir zarar verilmemesi gerekir. Fakirde olduğu gibi, ona fayda veriyorsa yalan caiz olur.

Fransa’da yüksek tahsil yapıyorum. Özellikle namazımı kılabilmek için bazen okulda yalan söylemek zorunda kalıyorum. Bu yalan caiz mi?
CEVAP
Fransa gibi İslamiyetle idare edilmeyen yerlerde, kendimize zararı gelecekse idarecilere yalan söylemek caiz olur. Namaz kıldın ve okula geç kaldın, nerede idin denince, doğru söylersek bir zarar gelme durumu varsa yalan söyleyebiliriz, bu dinimizin emridir. Hatta mecbur kalınca küfrü gerektirici söz bile söylenir, önemli olan kendimize zarar gelmemelidir.


Müşrikler, Hz.Ammara, babasına ve annesine [Sümeyye Hatuna] işkence edip, sıcak kum içine gömerler ve üzerinde et pişecek kadar sıcak taşları gövdesine dizerlerdi. Sonra "Lat ve Uzza putu, Muhammedin dininden iyi de" derlerdi. Demeyince de işkenceyi artırırlardı. Bir keresinde Resul-i Ekrem, (Sabredin ey Yaser ehli! Size vâdedilen yer Cennettir) buyurdu. Yaserlerin müşriklerden gördüğü işkence, dillere destan olmuştur. İşkenceye uğramadığı günleri yoktu. Bir gün Hz. Sümeyyeyi iki devenin arkasına bağlamışlar işkence ediyorlardı. Nihayet Ebu Cehlin kamçılarına dayanamayıp şehid oldu. Hz. Yaseri de şiddetli işkence ile öldürdüler. İslamda ilk şehid olan bunlardır. Hz. Ammar, kâfirlerin zorlamaları üzerine dediklerini diliyle söyledi. Resul-i Ekreme, Ammar kâfir oldu dediler. Buyurdu ki:

(Hayır o kâfir olmaz. Baştan ayağa kadar iman ile doludur.) [İbni Mace]

(Allah imanı Ammar’ın tepeden tırnağa bütün vücuduna sindirtmiştir. İman onun et ve kanına karışmıştır. O hak neredeyse orada yer alır. Onun vücudundan herhangi bir şey yemesi Cehenneme yakışmaz.) [İbni Asakir]


(Ammar bin Yaser, iki durumda karşılaştığında mutlaka en doğru olanını tercih eder.) [İbni Mace]



Hz. Ammarı serbest bıraktılar. Resulullah, mübarek eliyle gözünün yaşını silip teselli buyurdu. Bu hadise üzerine, Nahl suresinin (Allah’a küfredenlere şiddetli azap vardır. Ancak kalbine iman yerleşmiş olduğu halde [küfre] zorlanıp, sadece diliyle söyleyenler müstesna) mealindeki 106. âyeti nazil oldu. Resulullah da Hz. Ammara (Müşrikler eziyet ederse, yine böyle söyle) buyurdu.

Savaşta, hile yapmak, yalan söylemek caizdir. Bir örnek:

Düşmanın biri, oturmakta olan Hz. Alinin karşısına aniden kılıçla çıkıp, “Şimdi seni benim elimden kim kurtarabilir?” der. Hz. Ali de, parmağı ile adamın arkasını gösterip “Peki dövüşelim, fakat iki kişiyle mi?” der. Düşman, arkadaki kim diye bakınca, Hz. Ali, kılıcını çekip, düşmanını zararsız hâle getirir. Düşmanı, “Bana hile yaptın?” der. Hz. Ali de, (Savaş hiledir) hadis-i şerifini bildirip, “Ama sen de beni gafil avlayacaktın” der. Yani seninki hile değil miydi demek ister.


İki müslümanın arasını bulmak için yalan söylenebilir mi?
CEVAP
Yalan büyük günah olduğu halde birkaç yerde, hayra, iyiliğe vesile olduğu için caizdir. Harpte, düşmanların zararından korunmak için, iki müslümanı barıştırmak için birinden diğerine iyi söz getirmek için caizdir. Ölmemek için leş yemeye benzer. Bunların haricinde şakadan bile olsa yalan söylememelidir. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(İman sahibi her kabahati yapabilir. Fakat, hıyanet edemez ve yalan söyleyemez.) [İ.E.Şeybe]

(Dört şey münafıklık alametidir: Emanet olunana hıyanet etmek, yalan söylemek, vâdini bozmak, sözünde durmamak.) [İ. Neccar]


Müslümanların birbirine olan haklarından birisi de iki kişinin arasını bulmak, küsleri barıştırmaktır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Nafile namaz, oruç ve sadakadan daha faziletli ameli söyleyeyim mi?) Eshab-ı kiram, Evet ya Resulallah deyince, buyurdu ki: (İki kişi arasını bulmak ve düzeltmektir. Çünkü ara bozukluğu dini kökünden yıkar.) [Tirmizi]

Peygamber efendimiz gülümsediği zaman, Hz. Ömer sebebini sual edince, buyurdu ki:

(Ümmetimden iki kişi, Allahü teâlânın huzuruna çıktı. Birisi dedi ki:

-Ya Rabbi, bu adamdan hakkımı al!

Allahü teâlâ buyurur:

- Bu adamın hakkını ver!

-Ya Rabbi, bir iyiliğim kalmadı ki nasıl vereyim?

Allahü teâlâ hak sahibine buyurur:

- Bu adamın iyiliği kalmadı. Ne yapacaksın?

- Günahlarımı alsın!

Bu arada Peygamber efendimiz ağlayarak (O gün öyle dehşetli bir gündür ki, o gün başkalarının günahlarını yüklenmek şöyle dursun insan kendi günahının yükünü çekemez.)

Allahü teâlâ, hak sahibine buyurur:

- Başını kaldırıp Cennetin şu muhteşem köşklerine bak!

Hak sahibi baktıktan sonra der ki:

- Evet görüyorum. Bu muhteşem köşkler, hangi şehid, hangi sıddık veya hangi peygamberindir?

- İşte o gördüğün göz kamaştırıcı köşkler, bedellerini ödeyenler içindir.

-Ya Rabbi bunların bedellerini kim ödeyebilir?

- Sen ödeyebilirsin.

- Nasıl ödeyebilirim, neyim var ki?

- Hakkını bu kardeşine bağışlamakla bu köşke sahip olursun.

- Bağışladım ya Rabbi.

Allahü teâlâ buyurur ki:

- Haydi kardeşinin elinden tutup Cennete girin!

Peygamber efendimiz devamla buyurdu ki:

(Allah’tan korkun ve aralarınızı düzeltmeye çalışın! Zira Allahü teâlâ, kıyamet gününde sizin aralarınızı düzeltir.) [Haraiti]



Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İki kişinin arasını bulmak için hayırlı söz söyleyen yalancı değildir.) [Müslim]

Hadis-i şerifte üç yerde yalanın caiz olduğu bildiriliyor. Kadının da, kocasını idare etmek için yalan söylemesi caiz mi? Yalan söylemenin caiz olduğu başka haller de var mıdır?
CEVAP
Din düşmanlarının zararından korunmak veya müslümanları korumak için her zaman yalan söylemek caiz olur. Zalimden, bir müslümanın bulunduğu yeri, malını, günahını saklamak da caizdir. İki müslümanın arasını bulmak için, malını korumak için, müslümanın sırrının, aybının meydana çıkmaması için ve bunlar gibi haramları önlemek için, yalan caiz olur. Ölmemek için leş yemeye benzer. Hz. Sevban, (Bir müslümana faydası dokunan veya bir müslümanın zararını kaldıran yalan hariç, her yalan günahtır) buyuruyor.



Kadın da kocasını idare etmek için yalan söyleyebilir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Erkek, hanımını, hanım da, kocasını idare etmek için yalan söylerse günah olmaz.) [Müslim]

İbni Erkam hazretleri, Hz.Ömere, (Hanım beni sevmiyor. Beni sevmeyen bir hanımla ben nasıl birlikte yaşarım) dedi. Hz.Ömer, kadına sordu:

- Kocana, "seni sevmiyorum" dedin mi?

- Evet dedim.

- Niçin?

- Bana yemin ettirdi. Ben de yalan söyleyemedim. Yoksa burada yalana izin var mıdır?

- Elbette burada yalan söylemeye izin vardır. Bir kadın, kocasını sevmese de, onu üzmemek için, yalan söylerse günah olmaz.



Tariz ve kinayeli konuşmada mahzur var mıdır?
CEVAP
Tariz ve kinayeli ifade kullanmakta mahzur yoktur. Tariz, delalet yolu ile, bir sözü bir manayı karşısındakine anlatmaktır. Mesela karşıdaki kimse cimri ise, ona (Sen cimrisin) demeyip (cimrilik çirkin bir şeydir) demek böyledir.



Kinaye, maksadı, kapalı bir şekilde dolaylı olarak anlatmaktır. Mesela, (Falancanın kapısı herkese açıktır) denince bu kimsenin misafirperver olduğu anlaşılır. Peygamber aleyhisselam, ihtiyar bir kadına, (ihtiyar kadın Cennete girmez) buyurunca kadın üzüldü. Bunun üzerine, (Sen o gün ihtiyar olmazsın) buyurdu. Yani Cennetteki bütün kadınların genç olacağını bildirdi.


İnsanın yalan söylemek zorunda olduğu zaman tariz ve kinaye yollu ifade kullanmasında mahzur yoktur. Mesela bir kimseyi evden arasalar, o kimsenin de acil işi olduğu için gitmek istemese, oğluna, (Ekseriya babam falanca kütüphaneye gider) demesini söylese, günah olmaz. Yahut babası bahçede ise, (Babam evde yok) demesinde mahzur yoktur. Fakat sebepsiz böyle yapması uygun olmaz. Mesela, elindeki güzel bir kalemi görüp, (Bu kalemi sana falanca âlim mi verdi?) diye soranlara, o âlim kalemi vermediği halde, (Allah o âlimden razı olsun) demek uygun olmaz. Çünkü böyle demekle kalemi âlimin verdiğine işaret edilmektedir.


"Yüzünü gören Cennetlik" veya "Yüzünü gören hacı oluyor" deniyor. Böyle söylemekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Her ikisini de söylemek caiz olmaz. Çünkü bunları söylemek yalan olur. Bir kimseyi görmekle hacı veya Cennetlik olunmaz.
Peygamber aleyhisselamı bile gören kimsenin imanı yok ise Cennetlik olamaz. Şaka olarak veya mecaz olarak da böyle şeyleri söylememelidir!.


Ticaretle uğraşıyorum. Bazen yemin ediyor, yalan söylüyorum. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
CEVAP
Her müslüman, kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi, kâfirlere de yapmamalıdır!

Satılan malı, aşırı övmemelidir! Çünkü, hem yalan söylemiş, hem aldatmış, hem de zulmetmiş olur. Hatta, doğru olarak da, müşterinin bildiği şeyi söylememelidir! Çünkü, bu da faydasız söz olur. Kıyamette her sözden sual olunacaktır.


Yemin ile satmaya gelince, yalan yere yemin etmek haramdır. Yani büyük günahtır. Doğru yemin ederse, az bir şey için Allahü teâlânın ismini söylemek saygısızlık olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Alış-veriş yaparken, vallahi böyledir, billahi öyle değildir diye yemin eden kimseye ve “bugün git, yarın gel” diyerek sözünde durmayan sanatkâra yazıklar olsun!) [Deylemi]

(Malını yemin ederek beğendirmeye çalışan kimseye kıyamette merhamet edilmez.) [İ.Gazali]


Yalan yere yemin ederek başkasının hakkını almak günah değil midir?
CEVAP
Yalan yere yapılan yemine, yemin-i gamus denir. Günaha, Cehenneme sokucu yemin demektir. Peygamber efendimize, (Yemin-i gamus)un ne olduğu sorulunca, (Yalan yere yemin ederek müslümanın malını almaktır) buyurdu. (Buhari)



Yalan yere yemin ederek birisinin malını almak, büyük günahlardandır.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir müslümanın malını, haksız olarak almak için yalan yere yemin eden, Hak teâlânın gazabına uğrar.) [Buhari]

(Birinin malını almak için yalan yere yemin eden, Allah’ın huzuruna cüzzamlı bir facir olarak çıkar.) [İbni Mace]

[Facir; fitneci, fesatçı, günahkâr kimsedir.]


(Yalan yere yemin etmek, evleri harap eder.) [Beyheki]

(Yalan yere yemin eden, Cehenneme gidecektir.) [Hakim]

(Yalan yere yemin, malın yok olmasına sebep olur.) [Bezzar]

(Yalan yere yemin ederek, bir müslümanın malını alana, Cennet haram, Cehennem vacip olur.) [Hakim]

Yalan yere yemin ederek, başkasının malını alan kimse, pişman olursa aldığı malı sahibine, sahibi ölmüşse, vârislerine vermelidir!


Vârisleri de yoksa, fakirlere vermelidir! Malını aldığı kimselerle helalleşmeli, onlara dua etmelidir.


Bu mesaj 1 kez ve en son HuRi tarafından 10.02.2007 - 03:18 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 10.02.2007 - 03:17
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...YaLaN...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
...YaLaN...
1023 Mesaj -
Yalan, günahların en çirkini, ayıpların en fenası, kalbleri karartan bütün kötülüklerin başıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Yalan, rızkı azaltır.) [Ebuşşeyh, İsfehani]

(Yalan, nifak kapılarından biridir.) [İbni Adiy]

(İman sahibi, her hataya düşebilir. Fakat, hainlik yapamaz ve yalan söyleyemez.) [İbni Ebi Şeybe, Bezzar]


(Doğru olun, doğruluk iyiliğe, iyilik ise, Cennete çeker. Yalandan sakının, yalan fücura, fücur ise Cehenneme götürür.) [Buhari]

(Münafıklık alametinden biri de yalan söylemektir.) [Buhari]

(Şu üç şeyden biri kimde bulunursa, o kimse, namaz kılsa da, oruç tutsa da münafıktır: Yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete hıyanetlik.) [Ebu Davud]


(İnsanları güldürmek için yalan söyleyenlere, yazıklar olsun!) [Ebu Davud]

(Sözle çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitne gibidir. Yalan söylemek, iftira etmek ile çıkarılan fitne, kılıçla çıkarılan fitneden de kötüdür.) [İbni Mace]


(Pazarcıların çoğu facirdir! Çok yemin ederek günaha girerler ve yalan söyleyerek alış-veriş yaparlar.) [Hakim]

(Aldatan Cehennemdedir.) [Taberani]



Peygamber efendimiz, yalan söyleyenin ağzının bir taraftan kulağına kadar demir çengelle yırtılacağını, diğer tarafa geçildiğinde, önceki yırtılan tarafın iyi olacağını, sonra iyi olan tarafın tekrar yırtılarak bu şekilde kıyamete kadar, kabrinde azabın devam edeceğini bildirmiştir. (Buhari)

Hz. Abdullah bin Âmir anlatır:

Ben küçüktüm. Resul-i Ekrem evimize gelmişti. Oynamaya gidiyordum. Annem bana, (Abdullah gel, sana bir şey vereceğim) dedi. Resul-i Ekrem, (Ona ne vereceksin?) buyurdu. Annem de (Hurma vereceğim) dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Eğer bir şey vermeyip aldatmak için söyleseydin, yalan günahı yazılırdı.) [Şir’a]


Bir kimse, Peygamber efendimize dedi ki:

- Bırakamadığım üç günaha tutuldum. Bunlar, zina, yalan ve içki.

Peygamber efendimiz de buyurdu ki:

- Yalanı benim için terket!

Adam, peki diyerek gitti. Bir günahı işleyeceği zaman, (Eğer bu günahı yaparsam, Resulullah sorduğunda, evet dersem suçum meydana çıkar. Hayır dersem, yalan söyleyerek verdiğim sözü tutmamış olurum) diye düşündü. Diğer günahları işleyeceği zaman da aynı şekilde düşünerek kötü huylarını terk etti. (Şir’a)



Büyükler buyuruyor ki:

Oğlum, yalandan sakın, o serçe eti gibi tatlıdır. Ondan az kimse kurtulur. (Lokman Hakim)

Allah indinde en büyük hata, yalan konuşmaktır. (Hz. Ali)

Yalancı ile cimri Cehenneme girer. Fakat, hangisi daha derine atılır, bilmem. (Şabi)

Doğru ile yalan, biri diğerini çıkarıncaya kadar kalbde boğuşur. (Malik bin Dinar)

İçi dışına, sözü işine uymamak, nifaktandır. Nifakın temeli ise yalandır. (Hasan-ı Basri)

Eshab-ı kiram indinde yalandan daha kötü bir şey yoktur. Çünkü, onlar, yalanla imanın bir arada bulunamayacağını bilirlerdi. (Hz. Âişe)

Ekleme Tarihi: 10.02.2007 - 03:07
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...eHL-i BeYT...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -

MANEVÎ NESEB VE İMAN BAĞI İLE RASÛLULLAH (s.a.v) EFENDİMİZE BAĞLI OLAN MUTTAKİLER DE EHL-Î BEYTTEN SAYILMIŞTIR. ONLARI SEVMEK TE VACİPTİR



Bu konuda Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:

“Bütün muttakiler, Muhammed’in âlidir (ehl-i beytidir.)” (Ali el-Muttakî, Kenzü’l-Ummâl, III, 89; (No:5624); Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, X,
269.)”Ehl-i Beytimden bazıları kendilerinin bana insanların en evlâsı (en sevgilisi) olduğunu düşünüyorlar. Hâlbuki durum öyle değildir. Şüphesiz benim içinizdeki dostlarım, muttakilerdir. Onlar (nesep ve yer olarak) kim olursa olsun, nerede bulunursa bulunsun, değişmez.” (Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr, no: 318, Deylemî, Müsncd, I, 287 (No:904))

Rasûlullah (a.s), Muaz b. Cebel’i Yemen’e gönderirken, onunla birlikte uğurlamaya çıktı. Kendisine tavsiyelerde bulundu. Muaz (r.a) binekte, Rasûlullah (a.s) ise yerde yaya yürüyordu. Uğurlama yerine geldiklerinde Efendimiz(a.s):

“Yâ Muaz! Belki bu seneden sonra benimle burada karşılaşıp görüşemeyeceksin!”
buyurdu. Rasûlullah (a.s)’ın ayrılığından (ve bu işaret yollu vefat haberinden) dolayı Muaz (r.a) ağladı. Sonra Rasûlullah (a.s) geri dönüp, Medine’ye yönelerek:

“Benim için insanların en evlâsı (en yakını) her kim olursa olsun, nerede bulunursa bulunsun, muttaki olanlardır.” buyurdu.( Ahmed, Müsned, V, 235; Ali el-Muttakî, Kenz, III, 91.)

Allah Resulüne olan sadakati ve sevgisi İran asıllı Selman-ı Fârisî Hz.lerini Ehl-i Beytin içine katmıştır. Selman (r.a) İslâm’a girişiyle ve Hendek harbindeki ince siyaseti ile bütün ashabın gönlüne girmişti. Muhacirler: “Selman bizdendir.”diye onu kendileri gibi görmüşlerdi. Ensâr ise: “Hayır, aslında Selman bizdendir.” diye ona sahip çıkmak istemişlerdi. Allah Resûlü (s.a.v) bizzat araya girdi ve: “Selman bizdendir; Ehl-i Beytimizdendir”
(Ibnu Sa’d, Tabakât, IV, 83; Muhammed eş-Şâmî; Sübülü’1-Hüdâ, IV, 365.) buyurarak, onu has dairenin içine aldı; kıyamete kadar hayırla anılacak grubun içine kattı.

İman, sevgi ve takva yolunda hizmet ile herkes bu şereften bir derece pay sahibi olabilir. Bu kapı herkese açıktır. “Allah’ın dostları ancak muttakilerdir.” (Enfal/34) âyeti nazil olunca, Hz. Resûlullah (s.a.v): “Benim dostlarım ancak muttakilerdir.” (Hâkim, Müsterdek, II, 328; Ibnu Kesir, Tefsir, IV, 51) buyurarak, işin esâsının iman ve takva olduğunu belirtti.

Bir kimse, hem Allah Resûlünün temiz nesebine, hem de edebine vâris ve sahip olursa, o nur üstünü nur olur. Böyle olduğu için, geçmişte ve günümüzde, takva imamlığını en liyakatli şekilde temsil eden onlar olmuşlardır. Yani, irşad kutubluğu, Ehl-i Beytin şerefli mensubu ariflere nasib olmuştur. Bu, Allah Rasûlü’nün (s.a.v) kıyamete kadar devam eden nübüvvetinin bir tezahürüdür. Velâyet, nübüvvet mucizesinin bir devamıdır ve bu nur en parlak şekilde o nübüvvetin sahibi Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimiz’in evlâtlarında zuhur etmiştir ve hâlen de etmektedir.

Allahım! Bizi Ehl-i Beyt sevgisiyle yaşat ve o sevgi içinde hasret. Bizi takva ile şereflendir; rızâ ve cemâlinle sevindir. Âmîn, bi hürmeti Seyyidi ‘1-Mürselîn. Velhamdü lillahi Rabbilâlemin
Ekleme Tarihi: 10.02.2007 - 02:17
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...eHL-i BeYT...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -

AHİR ZAMANDA GELECEK VE İSLÂMIN İZZETİNİ ÂLEME GÖSTERECEK OLAN Hz. MEHDÎ DE (a.s) EHL-İ BEYTTEN BİR ZAT OLACAKTIR



Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:

“Dünyada kıyametin kopmasına bir gün de kalsa, muhakkak Allah o bir günü Uzatacak ve benim Ehl-i Beytimden birisini ortaya çıkaracaktır. Onun ismi benim ismime, babasının ismi de babamın ismine uyar. Daha önce zulüm ve haksızlıkla dolu olan yeryüzünü adaletle doldurur.”
(Ebû Dâvud, Kitâbu’l- Mehdî, 4; Tirmizî, Fitcn, 52.)

“Mehdî benim sulbümden Fâtıma’nın evlâtlarından gelecek birisidir.” (Ebû Dâvud, Kitâbu’l- Mehdî, 6; Ibnu Mâce, Fiten, 34)

“Mehdî benim Ehl-i beytimdendir; o açık alınlı ve kıvrık burunludur. Daha önce zulüm ve haksızlıkla dolu olan yeryüzünü adaletle ve doğrulukla dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir.” (Ebû Dâvud, Kitâbu’l- Mehdî, 6.)

“Âhir zamanda Ehl-i Beytimden çıkacak ve müminleri toplayacak olan kimseye yardım etmek, davetine uymak her mümine vaciptir. ”
(Ebû Dâvud, Kitâbu’l-Mehdî, 12; Ali Nasıf, et-Tâc, V, 344)

“Ehl-i Beytim yeryüzündekiler için bir emniyettir. Onlar gidince, yeryüzündekilerin sonu gelir; kıyamet kopar.” (Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr, no: 318, el-Evsat, IV, 204.)
Ekleme Tarihi: 10.02.2007 - 02:17
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ...eHL-i BeYT...
ZeBaNi su an offline ZeBaNi  
1023 Mesaj -

EHLİ BEYT, KIYAMETE KADAR DEVAM EDER; HER MÜ’MlNE ONLARA HÜRMET ETMEK VE HAKLARINI KORUMAK GEREKİR



Hz. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:

“Şüphesiz, (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emanet bırakıyorum. Birisi, Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabı Kur’an. Diğeri de gözümün nuru ehl-i beytimdir. Allah’ın kitabı Kur’an; semadan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve Habir olan (her şeyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur’an’la ehl-i beytim (âhirette) Havz-ı Kevser’in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak. Öyleyse, sizler (size emanet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!”
(Ahmed, Müsned, 111,17;V,182;Tabarânî, el-Mu’cemu’1-Kebir, V, 154 (No:4922, 4923). Bkz: Tirmizî, Menâkıb, 32 (No:3788. Aynı konuda biraz farklı bir rivayet))

Hz. Resûlullah’ın (s.a.v) gerçek âşığı Ebû Bekir Sıddîk (r.a) demiştir ki:

“Resûlullah’m Ehl-i Beytini sevip memnun ederek Resûlullah’ın (s.a.v) hatırını gözetin. Vallahi, Resûlullah’ın yakınlarının haklarını korumak, benim için kendi yakınlarımın haklarını korumaktan daha sevimlidir.” (Buhârî, Fedâilü Ashâbi’n-Nebi, 12.)

Hz. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz buyurmuştur ki:

“Sizin en hayırlınız, benden sonra Ehl-i beytime karşı en hayırlı davranan kimselerdir” (Hâkim. Müstedrek, III, 311; Ebû Ya’lâ, Müsned, No:5924)

“Allah’a yemin ederim ki, bana ve ehl-i beytime buğzeden ve bizi kızdıran kimse, muhakkak cehenneme girer.” (Hâkim, Müstedrek, III, 150; ibnu Hıbbân, el-Ihsân, XV, 435. (No:6978).)

“Ehl-i Beytim Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur.” (Hâkim, Müstedrek, III, 151; Ahmed, Müsned, III, 157; Tabarânî, el-Kebîr, No:2636-2638.)

“Rabbim bana, Ehl-i Beytim içinde kim Allah’ın birliğini ve benim peygamberliğimi kabul ederse ona azap etmeyeceğini vaadetti.” (Hâkim, Müstedrek, III, 150.)

Şu hâdiseden ibret alalım:

Ashabın hafız ve ileri gelen âlimlerinden Zeyd b. Sâbit’e (r.a) binmesi için bir hayvan getirildi. Abdullah b. Abbas (r.a) hemen üzengisini tutup binmesine yardımcı olmaya çalıştı. Zeyd (r.a), “Ey Resûlullah’ın amcaoğlu, lütfen böyle yapma, üzengiyi bırak!” dedi. İbn Abbas (r.a):

“Biz âlimlerimize ve büyüklerimize karşı böyle davranmakla emrolunduk” dedi. Bunun üzerine Zeyd b. Sabit (r.a), “Elini bana verir misin?” dedi ve İbn Abbas elini uzatınca onu öptü ve, biz de Hz. Peygamber’in ehl-i beytine karşı böyle davranmakla emrolunduk” dedi. (lbnu Abdilberr, Beyâni’1-tlm, I, 127; Kandehlevî, Hayâtu’s-Sahâbe, II, 440. Son kısmı hâriç bkz: ibnu Hacer, el-lsâbe, No:2888; (Beyrut, 1995); Hâkim, Müstedrek, III, 423.)

Müfessir İbn Kesir (rah) demiştir ki: “Ehl-i Beyte karşı hayır tavsiyede bulunan, onlara karşı iyiliği, hürmet ve ikramı emreden kimseyi yadırgamayız. Çünkü onlar tertemiz bir zürriyetten gelmektedirler. Onlar, övünme, nesep ve itibar yönünden yeryüzündeki en şerefli hanenin evlâtlarıdır. Özellikle Hz. Rasûlullah’ın şerefli sünnetine tâbi olan ve ondan hiç ayrılmayan Ehl-i Beyt, bu hürmet ve hizmete en lâyık kimselerdir. Çünkü Efendimiz (s.a.v) sahih bir hadiste:

“Size iki tane hukuku ağır emanet bırakıyorum. Birisi Allah’ın Kitabı, diğeri de Ehl-i Beytimdir. Kur’an ve Ehl-i Beytim, kıyamette havzın başında bana kavuşana kadar birbirinden ayrılmayacaktır”
buyurmuştur. (Ibnu Kesir, Tefsir, VII, 201. (Riyad, 1997))

Müfessirlerin imamı Fahruddin er-Râzî (rah.) demiştir ki:

“Resûlüm onlara de ki: Ben bu davetime karşılık olarak sizden bir karşılık ve ücret beklemiyorum; sadece yakınlarıma sevgi göstermenizi istiyorum”
âyet-i kerimesi (Şûrâ/23) Resûlullah’ın (s.a.v) Eh-i Beytini ve Ashabını sevmenin vacip olduğunu göstermektedir. Allah Resûlü (s.a.v) sahih hadislerinde:
“Fatıma benden bir parçadır; onu üzen beni de üzer” (Ibnu Kesir, Tefsir, VII, 201) buyurmuş, Hz. Ali’yi, Hasan ve Hüseyin’i sevdiğini belirtmiştir. Efendimizin sevdiği kimseleri sevmek, bütün ümmete vaciptir. Sonra, her namazın sonunda Hz. Peygamberin Ehl-i Beyti’ne salât ve selâm okunması, bütün ümmete emredilmiştir. Bu büyük bir makamdır; onlardan başka hiç kimseye nasip olmamıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki, Hz. Peygamberin Ehl-i Beyti’ni sevmek vaciptir.

Yukarıdaki âyetin içine Efendimize iman ve itaat eden bütün Sahâbe-i Kiram da girmektedir. Onlar da Efendimizin yakınlarıdır. Kısaca, Ehl-i Beyt’i ve Ashâb-ı Kiram’ı sevmek vaciptir.

Bir hadiste: “Eh-i Beytim Nûh’un gemisine benzemektedir. Ona binen kurtulur; binmeyen suda boğulur”
buyrulmuştur. Bir diğer hadiste ise: “Ashabım yıldızlar gibidir; hangisine tâbi olursanız doğru yolu bulursunuz” buyrulmuştur. Şu anda bizler, ilâhî teklif denizinde bulunuyoruz. Bu arada şüphe ve şehvet dalgalan da devamlı bize çarpıp durmaktadır. Denizde giden bir kimsenin iki şeye ihtiyacı vardır. Birisi, kusuru bulunmayan ve içine su geçilmeyecek şekilde sağlam bir gemi.

Diğeri de, yön tayin edecek açık parlak yıldızlar. Bir kimse sağlam bir gemiye biner ve parlak yıldızlarla yönünü belirlerse, hedefine selâmet içinde ulaşır. Bunun gibi, biz ehl-i sünnet cemaatı da, Hz
Peygamberin Ehl-i Beytinin muhabbet gemisine bindik ve gözlerimizi hidayet semasının yıldızlan olan Ashâb-ı Kirama diktik; böylece yol alıyoruz. Bu durumda Allah Teâlâ’dan ümidimiz bizleri dünya ve âhirette selâmete ulaştırmasıdır. (Râzî, Tefsir-i Kebir, XXVII, 143.)

İmam Şafiî (rah.) başka bir sözünde Ehl-i Beyt sevgisinin farz olduğunu şöyle dile getirir:

“Ey Resûlulllah’ın Ehl-i Beyti! Sizi sevmek bize farzdır. Allah indirdiği Kur’an’da böyle emretmiştir. Size salât okumadan namaz kılanın namazının kabul olmaması, sizin için en büyük bir övünç kaynağıdır ve bu size kâfidir.” (Muhammed Afif ez-Za’bî, Divânu’ş-Şâfii, 72)

“Allah ve melekleri devamlı Peygamber’e salât ediyor; ey müminler siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin.” (Ahzab/56.)Âyeti nazil olunca, Ashab’tan bazıları, Rasûlullah (s.a.v) Efendimize gelerek:

“Yâ Rasûlellah! Size nasıl selâm vereceğimizi biliyoruz, fakat size, Ehl-i Beytinize nasıl salât okuyalım?” diye sordular. Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:

Şöyle deyin:

“Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âline (ailesine ve zürriyetine) salât et. Peygamberin İbrahim’e ve âline salât ettiğin gibi. Allahım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âline (ailesine ve zürriyetine) bereket ihsan et, onları mübarek kıl. Peygamberin İbrâhim’e ve âline bereket verdiğin gibi.” (Buhârî, Ehâdisü’l-Enbiyâ, 10; Müslim, Salat, 65-69.)

Bu ayet ve hadislerden hareketle İmam Şafiî (rah), namazın son oturuşunda Efendimize salât okumayı namazın farzlarından saymıştır. Getirilecek salâtın en kısasının, tercih edilen görüşe göre “Allahümme salli alâ Muhahemmedin ve âlihi” olduğu belirtilmiştir. (Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, I, 270 (Beyrut, 1997. Tahriçli Baskı); Zuhaylî, el-Fıkhu’l-Islâmî ve Edilletühû, I, 670.)Yukarıda geçen sözle bu kasdedilmiştir.

Meşhur şair Ferazdak, Ehl-i Beyt’ten Zeynelâbidin’i tanıtırken bir beytinde şöyle söyler: “O öyle bir ailedendir ki, onları sevmek din, onlara buğzetmek küfürdür. Onlara yakınlık kurtuluş ve emniyettir.” (Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ, III, 139; Ibnu Hacer el-Heytemî, es-Savâiku’l-Muhrika, II, 574)
Ekleme Tarihi: 10.02.2007 - 02:16
ZeBaNi üyenin diğer mesajları ZeBaNi`in Profili ZeBaNi Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (21): (1) 2 3 Devam >
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1636 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kaykaan (57), safak-50 (60), nazlinazende (45), sena_55 (49), NEWYORKER (50), hazan44 (39), RaMaZaN050 (34), KONVEYÖR (47), arefenur (52), mehmet4467 (42), hasret44 (39), turancihan (48), sevgikusu (37), kul_bahri (58), ser_kan (47), ssessiss (36), Seyyidmehmet (47), Ata01 (52), sempatik_cd (43), ebubekir1989 (35), M.EFE (50), sam@ (42), ozgurozakinci (47), garibcahil (46), muhacir-i muham.. (40), Osman50 (70), kanka_konya (36), hkurt (60), haliime (45), mrasitalas (40), hayýrsev.. (58), zekitatari (67), y_turan (39), doctor (41), koylu (63)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.13456 saniyede açıldı