ivermectine colchicine kaletra kaletra fluvoxamine naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

52 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (3): (1) 2 3 Devam >
Ekleyen Mesaj
Konu: Öyle Bir Sustumki!
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -
Insanlar farkında olmasalarda çocuklardan çok şey öğrenirler / öğrenmiştirler.
Ekleme Tarihi: 31.12.2009 - 21:38
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Ask yanmak (mi) dir
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -
Paylaşımlara güzellikler eklediğiniz için muhabbetinize aşk olsun.
Ekleme Tarihi: 31.12.2009 - 21:34
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Ask yanmak (mi) dir
HiFa su an offline HiFa  
Ask yanmak (mi) dir
53 Mesaj -


Aşıklar güneş doğarken gözyaşı dökerler..Sabır, tevekkül ve teslimiyet içinde...
Sabır, kavuşamamanın verdiği acı için...Tevekkül, sevgilinin verdiği acılara karşı...
Teslimiyet, "Ben seninim" diyen duyguların verdiği hal...Yanaklardan damla damla süzülen yaşlar, kavrulan ruha serinlik verir...
Sonra dua...Eller sevgiliye açılır kavuşmak için...
Zaman çarkının hızı kesilir...
Sessiz bir dinleyişe geçer kainat...
Sessiz bir yalvarışa şahit olur güneş...

Aşkı tarif etmek çok zor...
Çünkü aşk kimini veli eder...
Kimini de deli....

Murat Başaran(Sevmek ölmekle başlar)

Ekleme Tarihi: 20.12.2009 - 22:08
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: mavi uçurtma (m)
HiFa su an offline HiFa  
mavi uçurtma (m)
53 Mesaj -


...
Takılmış kanadı kuşun; göğün dallarına
kimseler görmüyor...

Herşey alacakaranlık, herkes susmuş...

Maviler içinde "mavi"yi kaybettiğimi
kimseler bilmiyor...

Göğe asılı bir uçurtma hâlâ orda...
beni bekliyor...
...


.n.n.


Ekleme Tarihi: 09.12.2009 - 23:10
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Bir kaç kelimen olsun kıyıda köşede... Gün gelir...
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -

Her daim ümit(le) İNŞAALLAH.....


Ekleme Tarihi: 09.12.2009 - 23:06
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Yürek Yakıcı Bir Hikâye …
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -

Veren O'dur alan O...

Kendisine teslim olana fazlasıyla verir O...

Kıssalardan kendine hisse çıkaranlardan, sana teslim olanlardan eyle beni Vedud'um (c.c.)....


Ekleme Tarihi: 09.12.2009 - 22:59
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: İşte birgün daha batmakta...
HiFa su an offline HiFa  
RE: İşte birgün daha batmakta...
53 Mesaj -
Alıntı
Orijınalı rudeyha



Sevinçler neye, özlemler kime, neden böyle söyle arkadaş
Farkındayım, ecel sokuluyor koynumuza hep yavaş yavaş



Yavaş yavaş degil ki arkadaş.. İnadına koşarcasına...
Ekleme Tarihi: 06.12.2009 - 14:49
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Dök şu kalbinin yüklerini dünyanın kucağına da...
HiFa su an offline HiFa  
Dök şu kalbinin yüklerini dünyanın kucağına da...
53 Mesaj -




evet,
dünya zamansızlıklarla dolu;

ama


kendi cebimizde
kaybettiğimiz bir şeyi
bulmak o kadar zor mu?

...


Gökhan Özcan

Ekleme Tarihi: 04.12.2009 - 21:49
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Eylül ertesi......
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -

Eylül bitti....Ekim de...Kasım da... Aralık derseniz henüz alışıyoruz...
ama olsun..ha eylül.. ha ekim... ha kasım... ha Aralık ne farkeder...
biz hüzün makamından ezgiler dinlemeye çoktan başlamadık mı bile?..
sonbaharın son demlerinde değil miyiz? kış iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı bile...
son nakaratların belki de son(suz) dokunuşları bunlar..
duymalı belki de..
hissetmeli...
düşünmeli...

n.n.



Ekleme Tarihi: 04.12.2009 - 21:40
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Eylül ertesi......
HiFa su an offline HiFa  
Eylül ertesi......
53 Mesaj -



Eylül ertesi... Kasım arefesi...
Baharla karışık hüzün denemesi...

Eylül hüznüne daha alışamamışken,
ardı sıra gelen
"Ekim" rüzgarları da pek bir can alıcı esiyor;
esrikleştiriyor insanı...üşütüyor!

Bir farklılık çöküyor üzerimize.
Abıhayat suyuna susamışlığın verdiği bir rehavet.
Kekremsi tatlar bulaşıyor her y/anımıza...

Ah bu suspus gönüllü mevsimler yok mu!...
hüzne meftun!
Tebessümleri bile bir b/aşka...
bir b/aşka t/adı ayrılıkların...

Eylül ertesi...Kasım arefesi...
Baharla karışık hüzün denemesi...

Bir yanda yeni başlangıçlara yelken açmanın arefesi,
diğer yanda hasret türkülerinin yakıldığı "an"lar.

Kıyıya vurmuş umutlar...
hüzünlerin dayanılmaz serinliği...
sükutun en katıksız en derin hali...

Ben diyeyim "Eylül",
sen de "Ekim!"...

aynı makamın ezgileri...
aynı terennüm...

....keyfince lügat....


Ekleme Tarihi: 04.12.2009 - 21:38
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Bir kaç kelimen olsun kıyıda köşede... Gün gelir...
HiFa su an offline HiFa  
Bir kaç kelimen olsun kıyıda köşede... Gün gelir...
53 Mesaj -



Hayatında hiç balta tutmamış, odun kırmamış, bir sobayı tutuşturup ısınmanın keyfine varmamış…Bir çeşme başında kuyrukta bekleyip bir bidon su doldurmamış…Yer yatağından uyanıp, yer sofrasında aynı kaba kaşık sallamamış…Gaz lambasının titrek ışığında kitap okumamış…Kuzine’de ekmek kızartmamış, portakal kabuğunu o kızgın demirin üstüne koyup odasına rayiha katmamış…
Ve fakat hayatı anlamaya çalışıyor genç adam;

aşkı anlamaya çalışıyor…
***
Senin kelimelerin yok; sen ona yan önce…
Nasıl söyleyeceksin kalbindeki yangını?
Nasıl?
***
Nasıl “Yunus” olunacak?
Oduna gerek yok ki, düzgününü arasın garibim…
Doğal gaz faturaları da “otomatik ödeme”de…
Hani yollayıp fatura ödetsen, kuyrukta beklesin, sabrı öğrensin diye…
O da yok…
***
Kelimeleri de yok…
Sadece; slm, nbr…
***
Ama haklarını yemeyelim; sanal olan her şeyi kavramış durumdalar…Sanal: Gerçekte yeri olmayıp, zihinde tasarlanan, mevhum, farazi… (TDK Sözlük)Aşkına dair bir cümle yaz… Mektup veya kart… Postaya ver… Aşkın o postayı beklesin…
Sen de cevabını…
Ama olmaz…
SMS veya MSN varken…
İster çiçek yolla anında görsün ekranında…
İstersen “gülümseyen” bir yüz…Cevabın gelmesi de beş-on saniye…Bir kalp veya “kızgın” bir yüz…
***
Beklemek öğrenmektir hâlbuki…
Isınmak için odun kıracaksın, sobayı tutuşturacaksın…
Vücudun ve beynin çalışacak.
Beyin “kelimelerle” çalışır..
Kelimelerle düşünürsün…
Düşündükçe öğrenirsin…
Gün gelir de elektrikler kesildiğinde veya sular veya doğalgaz…Telekomünikasyonsuz kaldığında…
İşe yarar…
Ateşi, suyu, toprağı hatırlarsın…
Konuşacak kelimelerin olur…


Murat Başaran

Ekleme Tarihi: 04.12.2009 - 21:30
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: MEZAR ZİYARETİNİN ADABI
HiFa su an offline HiFa  
MEZAR ZİYARETİNİN ADABI
53 Mesaj -
Yarının Arefe Günü olması hasebiyle mezarlık ziyaretlerinin başlayacağını varsayarak acizane şu konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum

MEZAR ZİYARETİNİN ADABI

Müslümanın arada bir mezarları ve mezarlığı ziyaret etmesi; Hz Peygamber (sav)’inde tavsiye ettiği ibret verici güzel bir davranıştır Nitekim Hz Peygamber (sav) bir hadis-i şeriflerinde, “Mezarları ziyaret ediniz Çünkü mezar ziyareti; ölümü hatırlatır” buyurmuştur
Mezar ziyaretinde şu adaba dikkat etmek gerekir
• Mezar ziyareti esnasında abdestli olmaya özen gösterilmelidir
• Mezarlıkta sükuneti korumalı, fazla gürültü çıkarmalıdır
• Sonra mezarlıkta bulunan ölülere selam verilir
• Onlar için hayır duada bulunulur
• Kuran-ı Kerim okunup sevabı onların ruhuna bağışlanır
• Mecbur kalmadıkça, asla mezarların üzerine basılmaz, üzerlerine oturulmaz
• Her insanın er-geç mezara gideceği düşünülerek ibret alınır
• Mezarlıkta bağırılmaz, ağlayıp feryat edilmez, orada kurban kesilmez, şenlik yapılmaz
• Bunlar mezar ziyaretinin adabındandır
İslam dinine göre mezar, balık sırtı şeklinde ve bir karış yüksekliğinde topraktan olmalıdır Bu sünnettir
Bunun dışındaki şekiller, İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye göre mekruhtur Dinimize göre mezar; sıvanmaz ve badana yapılmaz, üzerine basılmaz, kubbe, türbe ve benzeri şey inşa edilmez, üzerinde oturulmaz, yatılmaz
Hatta üzerinde mescit bile yapılması mekruhtur Çünkü mezarlar, daha çok ibret alınacak yerlerdir İbadet yeri değildir İslam, mezarın dış kısmına değil içine değer verir Onu şekil ile değil mana ve amel ile değerlendirir
Bunun için bedir savaşında şehid düşen ve her birinin makamı ve derecesi, Peygamberden hemen sonra gelen mücahitler için gösterişli mezarlar ve türbeler yapılmamış aksine çok basit mezar hazırlanmış, baş ve ayak uçlarına, belli olsun diye sadece birer taş dikilmiştir
Şu halde israfa kaçarak gösterişli mezarlar yapmak, yada türbeler inşa etmek, dini yönden doğru değildir Herhangi bir fazileti ve sevabı da yoktur Mezar veya türbe yapımı için yapılmak istenen masrafların, sadaka olarak fakir ve muhtaçlara dağıtılması, ölü için daha hayırlıdır ( 1 )

Kabirler üzerine yazı yazmak islami genel görüşe göre mekruh kabül edilmekle beraber hanefilere göre emaresi kaybolmasın ve tahrip edilmesin diye eğer lüzum görülürse kabirler üzerine yazı yazmakta bir sakınca yoktur alimler bu konuda çeşitli muhakemeler yaptıktan sonra her ne kadar yazı yazılmasının mekruh olduğu’nun dayanağı sağlam olsada uygulama buna göre değildir Çünkü doğudan batıya kadar dünyanın her bir yanında bütün müslümanların önderlerinin kabirleri üzerinde yazılar yazılmıştır genel kabul bu yöndedir “ Resulullah (as)bir taş alıp onu Osman b Maz’un’ un başı hizasına koyduktan sonra: bununla kardeşimin kabrini bileyim ve ailemden ölenleri de onun yanına gömeyim” buyurmuştur Kabir üzerine yazı yazmak ise kabrin tanınmasına bir yoldur Yine hanefilere göre kefen üzerine “Bismillahirrahmanirrahim “ lafzını veya “Bu ölüyü Allah (cc)’ın mağfiret etmesi umulur” ibaresini yazmak mubahtır


KAYNAKLAR: (1) İslam İlmihali – Mustafa Varlı – Diyanet işleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu uzmanı
Ekleme Tarihi: 25.11.2009 - 22:36
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Aşk yolunun kutlu yolcusuna
HiFa su an offline HiFa  
Aşk yolunun kutlu yolcusuna
53 Mesaj -


Ey gönül huzuruna ermiş ruh!

Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine! Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime!
[Fecr, 27-30]


Aşkın yolcu!

Aşık mısın? Sevgiliyi taklid ederek aşkını kuvvetlendir. Ta ki senin kemendin Allah’ın rızasını avlasın da kurtul!

Ey gönül bir derde düş kim anda derman gizlidir
Gel eriş bir katreye kim anda umman gizlidir
Terk edip canı cihanı gey feragat cübbesin
Bu feragat cübbesinde sırr-ı sultan gizlidir

Hz. Pir Mevlana “Arifler yol alırlar cahiller yolun başında beklerle ta ki birisi gelsinde kendisini götürsün” buyuruyor ya bundan sonraki satırlar, yolun başında seyre dalmış hasta bir adamın ariflerin izlerine dair sayıklamalarından ibarettir.

Huzura varmak için bende takat yok deme
Büyüklerle iş görmek zor değildir gam yeme

Bir de Sure-i Beyyine’nin 8. Ayeti var: “Allâh onlardan râzıdır, onlar da Allâh’dan râzıdır.”

Birinci kısmın ne anlattığı aşikar: İnananlar Hak Teala’nın iradesi doğrultusunda iman ve amel etmiş, böylece O’nun rızasına nâil olmuşlardır. Peki ya devamını nasıl anlamalı? Kulun Allah-u Telala’dan razı olması ne demektir? Nasıl mümkün olur?

Aslında dahası da var. Habibi Kibriya Efendimiz’in (sav) ezandan sonra okunması tavsiye buyurduğu bir dua vardır: “Rab olarak Allah’tan, Resûl olarak Muhammed’den (sav), din olarak İslam’dan razı oldum…” Bu duayı günün mutat zamanlarında tekrar eden canlar öncelikle kendisine bir hatırlatmada bulunmuş olur: Ben Rab olarak Allah Teala’dan razı oldum. O’nun beni yarattığı fıtrattan, cinsiyetten, hilkat özelliklerinden, tarih ve coğrafyadan, bana verdiği yetenekten, kainata hakim kıldığı kozmik yasalardan razı oldum. Beni muhatap ve mükellef kıldığı bütün hükümleri gönül hoşnutluğuyla, kemal-i teslimiyet ve rıza ile kabul ettim.

Peygamber olarak Hz. Muhamemd’den(sav) razı oldum. Biricik rehberim olarak bana çizdiği yol haritasından, bir “insan” ve “peygamber” olarak her türlü tasarrufunu mübarek ve hidayet kaynağı, kendisini de canımdan aziz bildim. Hak Teala’nın bana çizdiği sınırlardan ibaret olan, beni izzet sahibi ve zilletten beri kılan İslam’ı din olarak kabul ettim. Bu dinin emir ve yasaklarına yüksünmeden, şikayet etmeden, sızlanmadan tam bir teslimiyetle boyun eğdim.

“…Zaten bizim yolumuz kullara Allah’ı tanıtıp Allah’ı sevdirmek, onların gönlünde Allah sevgisi, Allah aşkı, muhabbetullah meydana getirmek; bir taraftan da Allah’a kulları sevdirmek, yâni kulları Allah indinde razı olunan kullar haline getirmek yoludur. insanın içinde, kalbinde Allah’a doğru bir sevgi, bir şevk, bir aşk uyandırma, bir istek uyandırmaktır maksadımız… O isteği uyandırdın mı, canlar kendiliğinden o tarafa doğru koşacaktır.” [Pir-i Sâni Eşrefoğlu Rumi (ks)]

Hülasa “Hoştur bana senden gelen, ya gonca gül yahut diken” kıvamına gelmek midir?

Eyvallah lakin biz gül ve diken meselesine takıldık şimdi. Cemalin ve celâlin zuhuru hayatın her safhası ve her alanı için geçerli. Hz. Niyazi’nin buyurduğu gibi:
Cemâli zâhir olsa, tiz celâli yakalar ânı
Bu âlemde gül açılsa yanında hâr olur peydâ

Güllerin ve dikenlerin arasında ölüp gideceğiz işte…

Yavaş ol erenler, biz bu aleme ölmeye değil olmaya geldik hem ölmekten korkmayın ham kalmaktan korkun, ölmekten korkmayın hangi meyva oldu da dalında kaldı; mutlaka yere düşer..

Peki bizi pişiren nedir? hamlıktan nasıl kurtuluruz?

Eğitim ve terbiye ruhları şekillendirir, ama o şeklin karakter huy haline gelmesi için çile çekmek gerektir. Gam, çile ve ızdırâb, nefsânî temâyülleri zaafa uğratan ve neticede insan rûhunu yücelten en büyük müessirdir. Bu yolda Ruhun gıdası aşkt, canlarınki ise açlıktır.

“Yâ Rab, belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni, Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni!”

Beden bizim ruhumuzu geliştirmek, olgunlaştırmak için saksı vazifesindedir, sen çiçeği sulayacak yerde dışındaki saksıyı boyuyorsun! [Hz. Pir Mevlana]

İnsanoğlu dünyaya çiğ olarak doğar, içindeki ateş onu pişirir. İçinde ateş-i aşk yoksa ham ervah adını alır ve ebediyyen çiğ kalır. Yüreği yanmayanın kendine gelmesi, kendini bulması mümkün değildir. Gelip geçici hevesler insana keyifli anlar yaşatsa da asıl çektiği acılar ona kişilik kazandırır. Fâni olana duyulan heves ile baki olana duyulan aşk kerpiç ve tuğla misalindeki gibidir.

Anlatsanız da dinlesek?

Kerpiç de tuğla da aynı çamurdan yapılır, kerpiç güneşte kurutulur,tuğla ateşte pişirilir. Kerpiç ilk suda ıslanır tekrar çamur olur oysa tuğla denizde düşse de karakterini korur. Ebedi olmak istiyorsan geçici heveslerden geç ebedi olanı sev.

Ey aşk sen bize havadan da sudan da çok lazımsın..


Hep birlikte duaya duralım da Vedud olan Allah’tan aşk dileyelim;
Allah’ım gönüllerimizi aşkınla doldur,

Biz seni sevdiğimiz kadar var sayılırız, ilahi aşkınla var olmak birliğinle bir olmak istiyoruz; nasib eyle, müyesser kıl ne olur..



Yâ Rabbî! Bizleri, günleri ilâhî hikmetlerle dolu, gerçek aşk ehlinden kılıp iki cihânın sırlarına âşinâ eyle! Hâlık’tan ötürü mahlukâta karşı kalblerimizi, merhametin, şefkatin, hamiyyetin menbaı eyle! Günah ve kusurlarımızı, sevap ve güzelliklere tebdîl eyleyiver!

Amin Ya Mûin..

Ekleme Tarihi: 24.11.2009 - 21:53
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Gel Ey Ya Hac
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -
Mekke’nin fethinden önce Kâbe putlarla doluydu. Müşrikler Kâbe’yi ıslık çalarak, el çırparak, çıplak vaziyette tavaf ediyorlardı. İbadeti adet ve eğlenceye dönüştürmüşlerdi. Haccetmek, Kainatın kalbi olan Mekke-i Mükerreme’yi, Kâbe-i muazzama’yı ziyaret etmek; bir bakıma kin, nefret, hırs gibi putlarla dolu olan gönül Kâbe’mizi putlardan arıtmaktır. İçimizdeki cahiliye Mekke’sini mânen fethetmek, laubali cereyan eden ibadet hayatımızı ciddi ve samimi bir kulluğa dönüştürmektir. Hacdan sonra en mühim husus, manevi putlardan temizlenen gönül Kâbe’mizi daima temiz tutmak ve manevi putları oraya yaklaştırmamak, tevhide sâdık kalmaktır.

Niyaz-i Mısri hazretlerinin
Sufiya esma’da kalma gel, müsemma dersin al
Bil müsemmadır heman talim-i esma’dan garaz

tavsiyesi gereğince mühim olan ad” (lafız) değil, “adlandırılan” (mana) olduğu için, hac seyr ü seferinde şu dünya imtihanında bina da kalmayalım da mânayı görelim erenler!

Cenâb-ı Hak, dilini talep ve dua için serbest bıraktığı an, bil ki sana ihsânda bulunmayı arzu etmektedir. [Şeyh İbn-i Ataullah el-İskenderi]

Vaktiyle hac yapmak, Allah’ın emrini yerine getirip rızasını kazanmak, haccın hâliyle hâllenip zevkiyle zevkyâb olmak Cenâb-ı Hak cümlemize nasip eylesin.

Ya Rabbi, lütuf ve keremini üzerimizden kaldırma. Kabul edeceğin duayı bizden tecelli ettir. Bize kulum de, sevgine, aşkına, muhabbetine mazhar kıl.

Ya Rabbi! Bizi sana yaklaştıracak amel ve ibadetlerle merzuk eyle, rızıklandır. Her halimiz ve hareketimiz senin rızana muvafık olsun, bizi kendi halimize bırakma! Daima hakikati göster, hatalardan muhafaza eyle, cümle ihvana dünyevî ve uhrevî saadetler ver, “yardan ayrı kalma” ateş-i azabından koru! Amin Ya mûin..

El-aman ya hu, aşk ile ya ( n ) ya huu

Vakt-i şerif, Aleme bayram olan Cuma,
ömür ve şahsiyetlerimiz, ahir ve akibet,
zahir ve batınlarımız hayrola, aşk ola, aşk ile dola,
Aşkullah, Muhabbettullah, Marifetullah,
Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola
Şefaat û nebi cümlemize nasib ola efendim

ALINTIDIR
Ekleme Tarihi: 24.11.2009 - 21:36
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Gel Ey Ya Hac
HiFa su an offline HiFa  
Gel Ey Ya Hac
53 Mesaj -
Gel ey! gurbet diyârında esir olup kalan insan,
Gel ey! dünya harâbında yatıp gâfil olan insan

Gözün aç perdeyi kaldır Duracak yer mi gör dünya,
Kati mecnun durur buna gönül verip duran insan.
Kafeste tutiye sükker verirler hiç karar etmez,
Aceb niçün karar eder bu zindâna giren insan.




.


Göklerde ve yerde ne varsa, O’ndan ister. O, her an yaratma halinde, yeni bir ilâhî tasarruftadır. [Rahmân, 29]

Halifetullah olan Hazret-i insan da, “iki günün bir olmasın” nebevi buyruğunca, hayra doğru her an yeni bir oluşta gerekir. İnsanın süzülmüşü müslüman, ince ve süzülmüş müslüman da sûfi ise ibnü’l vakittir. Mânası, sûfinin içinde bulunduğu âna göre en evlâ olan şeyi yapmasıdır. “Sûfi”, “hâle” kavuşup değeri arttığı için “vaktin oğlu” olmuştur. Yâni, geçmişi geleceği düşünmez, geçmişe üzülmeyi ve gelecek için kaygılanmayı bırakıp bulunduğu vaktin gereğini yapar.

Vakit, aşık ve maşukun vuslatına sahne bir mahşer provası olan Hac vaktidir. (Zilhicce) Lâkin hacca gitmek başka şey, hacı olmak daha başka bir şeydir. Eve gitmekten maksat, evin sahibini ziyarettir. Binayı değil mânayı görmektir. Esas olan evin Rabbine ibadet etmektir. Bunu çok iyi bilen Hz. Pir Mevlânâ, hacıları uyarıyor ve şöyle diyor:



Ey hacılar! Ey hacılar! Nerdesiniz, nerdesiniz.
Sevgiliniz içinizde, gelin, hele bir gelin siz!
Onlarca kez, o yollardan o eve gidip geldiniz.
Bir kez çıkıp dama bakın, ne hâlde kendi eviniz!
Hac yolunda zahmetiniz, bir define olsun size.
Sizde gizli defineye, siz kendiniz perdesiniz.
[Divan-ı Kebir, VII/14]


Hayatın bizzat kendisi bir ahiret yolculuğu,


Hak yolunda bir hac yolculuğudur ama menasik-i Hac ile bütün bir ömre yayılmış olan kirlenmeden arınma söz konusudur, dileriz bütün kardeşlerimize Nasib ola Hacc, Hakk’ın yolunda mebrur, makbul ve hatta mergub…

Mebrur ve makbul, gereklerine uygun olarak yerine getirilmiş, günah ve isyan karıştırılmamış; sonrası, öncesinden daha iyi, zulüm ve ihanetten arındırılmış, ihlas ve samimiyetle sırf Allah için ifa edilmiş olan bir hacdır, hacdan mûrad.


Ekleme Tarihi: 24.11.2009 - 21:32
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: SEN KAPIYI TIKLA; AÇMAK İÇERDEKİNİN İŞİDİR.....
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -
Salih Mürri: ' Bir kimse kapıyı ısrarla çalarsa bu kapının açılıvermesi umulur.'

Rabiatül Adeviyye: ' Bu kapı ne zaman kapandı ki açılması söz konusu olsun?'

Konu içeriği çok faydalı. Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 16.11.2009 - 21:52
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Tabiptim! Tabibim Oldun’
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -
Evliyaullah tevazuudan mertemelerini yükseltmişlerdir.

Onları nefs-i emmareden alan tevazuu sabi olmalırıdır.
Ekleme Tarihi: 16.11.2009 - 21:47
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ÖLüM... !!!
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -
Gençliğine doyamadan gitti derler.

Doymak mümkün mü ki?
Ekleme Tarihi: 12.11.2009 - 23:16
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: KIRKAYAK MÜSLÜMANLAR
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -
Müslüman camiası harekete geçene kadar müslümanlığın dışında kalan herkes atını alıp oralardan taa buralara geldiler velev ki hatta Üsküdar'ı bile geçtiler.
Ekleme Tarihi: 12.11.2009 - 23:12
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Ey Dert...!
HiFa su an offline HiFa  
53 Mesaj -
Kesme nevanı

içine salsalar da keder

kırılsa gönül medd ü cezr ile

hepsi geçer...

hepsi geçer...
Ekleme Tarihi: 11.11.2009 - 21:31
HiFa üyenin diğer mesajları HiFa`in Profili HiFa Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (3): (1) 2 3 Devam >
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 537 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ayhan demirhan (42), milli (55), Faruk85 (39), buyukdere (50), akgulhassan (56), resulkol (42), aldirma_reis (45), cengiz__11 (45), musabbinumeyr (46), _rAbia_ (35), HACIBUBA (38), ergunoynamaz (67), emisya (43), cavittacir (47), arslanmurat1 (46), Ben_Neyim (45), hatipoglu (45), PinarKecik (46), Ugur_K (44), hami_74 (37), ust_mimar (41), Muhlise (43), lifos (49), osmanli (41), @tuba@ (39), oguzada (47), tolga67 (49), zoris (45), aydinhasan (45), ilkay turan (53), Muhammedbilal (35), burhann1 (41), esmafeyzaunal (43), havzanur (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.51422 saniyede açıldı