kaletra kaletra colchicine kaletra generique luvox voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

101 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (6): (1) 2 3 Devam >
Ekleyen Mesaj
Konu: 'Tüm Müslümanlar toplanmalı'
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
'Tüm Müslümanlar toplanmalı'
118 Mesaj -
El Kaide örgütünün iki numaralı ismi Ayman ez-Zevahiri, internette yayınlanan bir video kaydında, tüm Müslümanları 'küresel cihad' altında toplanmaya çağırdı.

Ez-Zevahiri, İslam adına çalışmadıklarını savunduğu Suudi Arabistan ve Mısır hükümetlerinin de devrilmesini istedi.

İnternette yayınlanan ve bir buçuk saat uzunluğundaki videoda ez-Zevahiri, pekçok konuya değinirken, küresel cihadda Irak'ın önemli bir yeri olduğuna özellikle vurgu yapıyor.

El Kaide örgütü lideri, Iraklılar'ın, her geçen gün artan şekilde, ülkenin Sünnî kesimlerinde El Kaide'ye bağlı gruplar tarafından oluşturulan Irak İslam Devleti'ni desteklediğini ve İslam'ın yeni bir Halifeye ihtiyaç duyduğunu savundu.

Ancak ez-Zevahiri, Irak'ta birlik ve bütünlüğün şart olduğunu vurgulayarak, Sünnî gruplar arasında bir bölünme olduğuna da işaret ediyor.

Video kaydının büyük bir bölümü, Ayman ez-Zevahiri'nin 'yolsuzluğa bulaşmış ve baskıcı hükümetler' diye tanımladığı Suudi Arabistan ve Mısır'a yönelik tehditler içeriyor.

Ez-Zevahiri, El Kaide'nin kısa vadeli amacının Haçlı Orduları'na ve Yahudiler'e yani Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'e yönelik saldırılar olduğunu belirtiyor ancak daha uzun vadede amaçlarının 'Müslüman dünyasının çürümüş rejimlerini' yok etmek olduğunu belirtiyor.

El Kaide liderinin bu video kaydı teknik olarak oldukça gelişmiş. Arap ve Amerikan televizyonlarından derlenen görüntüler ez-Zevahiri'nin konuşmasının aralarına serpiştirilmiş.

Gözlemciler, El Kaide örgütünün, dünyanın dört bir yanındaki gelişmeleri yakından izlediklerini gösterme amacında olduğunu belirtiyor.
Ekleme Tarihi: 06.07.2007 - 15:55
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Gazze'ye İsrail saldırısı: 11 ölü
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Gazze'ye İsrail saldırısı: 11 ölü
118 Mesaj -

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik harekatında, 11 Filistinli öldü.

Ölenlerden dokuzunun, Gazze'nin kontrolünü elinde bulunduran Hamas'ın silahlı kanadından olduğu bildiriliyor.

Rakip militan grup İslami Cihad'a mensup bir kişi de ölenler arasında.

Filistinli hastane kaynakları, İsrail saldırısında bir sivilin de hayatını kaybettiğini, ayrıca yaralananlar arasında çocukların bulunduğunu aktarıyor.

İsrail askerlerince vurulan Hamas televizyonu kameramanının da, iki bacağının kesildiği bildiriliyor.

İsrail tarafından yapılan açıklamada ise, kameramanı bilinçli olarak hedef alınmadığı, ancak Hamas için çalışan hiçbir kişiyi gazeteci olarak kabul edemeyecekleri belirtildi.

Ordu sözcüsü operasyon konusundaysa, İsrail'e roket saldırıları düzenlenen bölgelerin ve bölgeye silah kaçırmakta kullanılan tünellerin hedef alındığını söyledi.

Sözcü, militanların operasyon sırasında el yapımı roketler fırlattığını, ama bunların hepsinin Filistin topraklarına düştüğünü iddia etti.

İsrail 2005'te Gazze Şeridi'nden çekilmişti. Ancak İsrail ordusu roket saldırılarını durdurma gerekçesiyle zaman zaman bölgeye karadan ve havadan operasyonlar düzenliyor.


Ekleme Tarihi: 06.07.2007 - 15:53
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: 'Teslim olmaktansa ölürüm'
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
'Teslim olmaktansa ölürüm'
118 Mesaj -
Pakistan'ın başkenti İslamabad'da süregiden krizin odağındaki Lal Camii'nde radikal İslamcı öğrencilerin liderlerinden Abdül Reşit Gazi, 'teslimiyettense ölümü tercih ederim' diyor.

Dört gündür hükümet güçlerinin kuşatması altında olan Lal Camii ve külliyesinde askerler ve İslamcı öğrenciler arasında çıkan çatışmalarda 19 kişi öldü.

Devlet Başkanı Pervez Müşerref, camiye baskın düzenlemek yerine kuşatmayı tercih ediyor. Müşerref, askerlerine taarruza geçmemeleri emrini verdi.

Müşerref'in Lal Camii'ndeki direnişçi öğrencilerin arasında bulunan kadın ve kızlara zarar gelmesinden endişe ettiği söyleniyor.

Camideki öğrencilerin direnişini örgütleleyen dinadamının kardeşi ve yardımcısı olan Abdül Reşit Gazi, bundan daha önce teslim olabileceğinin işaretini vermiş, fakat hasta annesine bakmasına izin verilmesi dahil bir dizi şart koşmuştu.

Bu teklif, öğrencilerin lideri olan baş imam Molana Abdül Aziz'in camiden üzerine bir çarşaf geçirip kadın kılığında kaçmaya çalışırken yakalanması ardından geldi.

Pakistan hükümeti, pazarlık yapmayacaklarını söyleyerek anlaşma önerisini geri çevirdi.

Bunun üzerine Abdül Reşit Gazi, koşulsuz teslim olmayacağını açıklayarak, ''Şehit olabiliriz, ama teslim olmayacağız'' diye karşılık verdi.

Lal Camii'ndeki dinadamları ve öğrencileri, Taleban tarzı bir İslam rejimi kurmak istiyor.

Pakistan Enformasyon Bakan Yardımcısı Tarık Azim Han, Abdül Reşit Gazi hakkında açılmış davalar bulunduğunu söyleyerek, "Silahlı kişiler içeride çok sayıda kadın ve çocuğu rehin almış durumda. Onları canlı kalkan olarak kullanıyorlar" diye konuştu.

İçişleri Bakanı Aftab Şerpo ise şimdiye kadar 740 erkek ve 400 kadının teslim olduğunu; içeride ise hala 300-400 öğrencinin bulunduğunu ve bu kişilerden 50-60 kadarının militan olduğunu açıkladı.

Lal Camii külliyesi, biri kızlar biri de erkekler için iki ayrı medrese barındırıyor.

Öte yandan Pakistan medyasında çıkan haberlerde Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in uçağına başkent İslamabad yakınlarında bir üsten kalkarken ateş açıldığı bildirildi.

Yetkililer bu haberleri yalanlıyor. Fakat polis, askeri üs yakınlarında bir evin çatısında uçak savar silah bulunduğunu doğruladı.

Pervez Müşerref'e geçen yıllarda başarısız suikast girişimlerinde bulunulmuştu.

Ekleme Tarihi: 06.07.2007 - 15:52
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Din olmazsa sosyal sistem nereye gider?
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Din olmazsa sosyal sistem nereye gider?
118 Mesaj -
Dinsiz bir ortamda öncelikle aile kavramı ortadan kalkar. Aileyi oluşturan sadakat, vefa, bağlılık, sevgi ve saygı gibi değerler tamamen yok olur.

Unutulmamalıdır ki aile, toplumun temelidir ve
eğer aile çökerse toplum da çöker. Dolayısıyla devlet ve millet olmanın bir anlamı kalmaz, çünkü devleti ve milleti oluşturan tüm manevi değerler yıkılmış olur. Ayrıca dinsiz toplumlarda kimsenin kimseye saygı, sevgi ve merhamet duyguları duyması için bir neden kalmaz. Bunun sonucunda ise sosyal anarşi oluşur.

Zenginler fakirlere, fakirler zenginlere kinlenir, sakat veya muhtaç olanlara karşı kızgınlık oluşur. Farklı kavimlere karşı saldırgan olunur, isçiler patronlarına patronlar isçilerine, baba okula oğul babaya karşı saldırganlaşır. Sürekli kan dökülmesinin, gazetelerdeki "uçuncu sayfa haberleri"nin nedeni dinsizliktir.

Bu haberlerde her gün gözünü kırpmadan ve çok sıradan sebeplerle birbirlerini öldüren kişilerin haberleri verilir.Oysa ahrette hesabini vereceğini bilen bir insan, silahı başka bir insanin yüzüne doğrultup onu öldüremez. Allah'tan korkar ve kötü
hesaptan kaçınır. Allah insanları bozgunculuk çıkarmaktan Kur'an'da şöyle men etmiştir:

Düzene konulmasın (ıslah)dan sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesat) çıkarmayın; O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır. (Araf Suresi, 56)

İntiharların bu kadar yaygınlaşmasının temelinde de dinsizlik vardır. İntihar eden aslında cinayet islemiş olur. Örneğin kız arkadaşı kendisini terk ettigi için intihar etmeye kalkışan kişi sunu düşünmelidir:

O kız sakat kalsa, yaslansa veya yüzü yansa onun için intihar etmeyi düşünür muydu? Elbette düşünmezdi ama bakımlı ve
sağlıklı gördüğünde onu gözünde büyütür, Allah'tan, ahretten ve dinden daha önemli görerek onu Allah'a ortak koşmuş olur. Onun için
ölmeyi göze alır.

Ama Kur'an'a bağlı bir insan bunu kesinlikle yapmaz, böyle bir düşünceyi bir an olsun aklından dahi geçirmez. İnanan bir insan ancak Allah rızası için yasar ve Allah'ın kendisine dünyada verdiği her turlu zorluk ve sıkıntı karşısında sabreder. Ve bu sabrın
karşılığını hem dünyada, hem de ahrette kat kat fazlasıyla alacağını unutmaz.Dinsiz toplumlarda hırsızlık da çok yaygın olur.

Hırsızlık yapan kişi eşyasını çaldığı kişiye nasıl bir sıkıntı verdiğini düşünmez. Karşısındaki kişinin 10 yıllık emeğini 1 gecede alıp gider, o kişinin ne kadar mağdur olacağını hiç hesaplamaz.

Karşısındaki kişiye acı verdiği gibi kendisi de vicdan azabı ile ayrı acı çeker. eğer vicdan azabı çekmiyorsa bu, onun için daha da kötüdür. çünkü böyle bir insan her turlu ahlaksızlığa açık hale gelmiş demektir.

Dinsiz toplumlarda misafir ağırlama, insanların birbirleri için fedakarlıklarda bulunmaları, dayanışma, cömertlik gibi değerler tamamen ortadan kalkar. Herşeyden önce insanlar birbirlerine insan olarak değer vermezler çünkü birbirlerini maymundan evrimleşmiş varlıklar olarak görürler.

Bir insan,maymundan evrimleştiğini düşündüğü bir insana hizmet etmek, onu ağırlamak, ona güzellikler sunmak istemez. Bu düşüncedeki insanlar birbirlerine değer vermezler. Kimse kimsenin sağlığını, huzurunu, rahatını düşünmez.
İnsanlara bir zarar dokunmasından endişelenmez, buna engel olmaya
çalışmaz.

Örneğin, hastanelerde ölmek üzere olan insanlar sedyelerde uzun sure bırakılır, onlarla hiç ilgilenen olmaz. Veya son derece
sağlıksız ve temizlikten uzak şartlar altında isletilen bir lokantanın sahibi, orada yemek yiyen insanların sağlığına vereceği
zararı hesaplamaz. Ancak kendi kazanacağı paranın derdine düşer. Bunlar günlük hayatta sik karşılaşılan birkaç örnektir.

Burada önemli olan mantık, kişilerin ancak bir çıkar karşılığında birbirlerine iyi davranmaya yanaşmalarıdır. Oysa Kuran ahlakında
insanlar birbirlerine Allah'ın birer kulu olarak değer verirler. İyilik yapmak için bir çıkar gözetmez, aksine sürekli iyi isler
yapıp hayırlarda yarışarak Allah'ın rızasını kazanmaya çalışırlar

Ekleme Tarihi: 23.02.2007 - 16:48
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Amerikan askerine 100 yıl hapis
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Themenicon    Amerikan askerine 100 yıl hapis
118 Mesaj -
Irak'ta geçen yıl 14 yaşındaki bir kıza tecavüz edilip ailesiyle birlikte öldürülmesiyle ilgili davada, bir Amerikan askeri 100 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

ABD'nin Kentucky eyaletinde bulunan Fort Campbell'daki askeri mahkeme, Çavuş Paul Cortez'i genç kızın ve ailesinin öldürülmesine karıştığı gerekçesiyle 100 yıl hapis cezasına mahkum etti.

Geçen ay yapılan duruşmada suçunu itiraf ederek idam cezasına çarptırılmaktan kurtulan Cortez'in avukatı, müvekkilinin sorumluluğu kabul etmek ve bu olayı arkasında bırakıp yaşamaya devam etmek istediğini belirtmişti.

24 yaşındaki Cortez, olaya karışmakla suçlanan 5 askerden suçunu itiraf eden ikinci asker olmuştu.

Daha önce suçunu itiraf eden 23 yaşındaki Amerikalı asker James Barker ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

Olay nasıl gelişti?

Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyindeki Mahmudiye'de 12 Mart 2006'da meydana gelen olayda 101. Hava Tümeni'nde görevli 5 asker, Iraklı ailenin evine girdiler.

İddianameye göre, askerlerden Steven Green, 14 yaşındaki Iraklı kız Abir Kasım El Cenebi'nin babasını, annesini ve küçük kız kardeşini öldürdü.

Sonra James Barker, bir başka asker ve Green, kıza tecavüz ettiler ve kızı öldürdüler.

Askerler, tecavüz izlerini ortadan kaldırmak için kızın cesedini yakmaya çalıştı.

Başlarda Iraklı militanların işlediği ileri sürülen cinayetler, Irak'ta büyük tepki çekmişti.

Olay, Irak'ta sivillere yönelik olarak yapıldığı iddia edilen saldırılar arasında en kötüsü olarak kabul ediliyor.

Olaya karışan 5 askerden diğer 3'ünün idam cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor.

5 askerlik grubun lideri olarak görülen ve artık asker olmayan Steven Green, federal mahkemede, diğer iki asker Jesse Spielman ve Bryan Howard askeri mahkemede yargılanıyor
.

Ekleme Tarihi: 23.02.2007 - 16:25
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: MUTALAK OKUNMALI---lutfen içeri
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
118 Mesaj -
Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 21.02.2007 - 17:55
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Allah'in sizi affetmesini istiyorsaniz,BuYUR OKUYUN
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Allah'in sizi affetmesini istiyorsaniz,BuYUR OKUYUN
118 Mesaj -

Resulullah (a.s.m) buyudular ki:

"Allah diyor ki:
'Ey Ademoglu!Sen Bana dua edip affimi umit ettikce Ben senden her ne sadir olursa olsun,aldirmam,Ben seni affederim.

Ey Ademoglu!Senin gunahin yer ile sema arasini doldursa sonra Bana donup istigfar etsen,cok olusuna bakmam,seni affederim.

Ey Ademoglu!Bana yer yuzu dolusu hata ile gelsen,sonunda hicbir sirk kosmaksizin bana kavussan,seni yer yuzu dolusu magfiretle karsilarim."



Tirmizi,Daavat 106 (3534)


Ekleme Tarihi: 21.02.2007 - 17:53
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Ya Rabbi,Ya Rabbi............
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Ya Rabbi,Ya Rabbi............
118 Mesaj -
Allah'im!

Gunahlar dilim tuttu.Emirlerine karsi itaatsizligimin coklugu,utancimdan ne diyecegimi bilemez hale getirdi.Siddetli gaflet sesimi kisti.Rahment kapini caliyor ve Senin makbul kullarinin Sence makbul sesiyle,magfiret kapinda durarak soyle sesleniyorum:


Ey rahmeti herseyi kaplayan!Ey herseyin ic yuzu ve hukumdarligi elinde olan!Ey Kendisine hicbir sey fayda saglamayan,Kendisini hicbir sey maglup edemeyen,Kendisinden hicbir sey gizli kalmayan Kendisine hicbir sey agir gelmeyen Allah'im!

Benim,annemin,babamin,ve butun mu'minlerin butun gunahlarini bagisla!Oyle ki,sorguya cekecegin gun hicbir sey kalmasin!


Ekleme Tarihi: 21.02.2007 - 17:42
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: EFENDIMIZE SALAVAT OKUYALIM
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
EFENDIMIZE SALAVAT OKUYALIM
118 Mesaj -

Amr Ibnu Rabi'a (r.a.) anlatiyor

Resulullah (a.s.m) buyurdular ki:

"Bana salavat okuyan hic bir mu'min yoktur ki,ona melekler rahmet duasi etmemis olsun.Kul ister az,ister cok salavat yapsin,bu,bana salavat okudugu muddetce devam eder."



Kutub-u Sitte, 17/274


Ekleme Tarihi: 21.02.2007 - 17:34
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Avrupa'da Muslumanlara ayrimcilik yapiyorlar!
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Avrupa'da Muslumanlara ayrimcilik yapiyorlar!
118 Mesaj -
AB Irkcilik ve Yabanci Dusmanligi Izleme Merkezi'nin yaptigi "Muslumanlar-Ayrimcilik ve Islamofobi" baslikli arastirmada, "eldeki verilerin Avrupali Muslumanlarin cogunun genellikle kotu barinma kosullarinda yasadiklari,egitimdeki basarilarinin ortalaminin altinda ve issizlik oranlarinin ortalamasinin ustunde oldugunu gosterdigi" belirtildi.

Merkez Baskani Beate Winkler, duzenledigi basin toplantisinda,Fransa'da tamamen Fransiz adli olan kisilerin is gorusmelerine cagrilma ihtimalinin,ayni niteliklere sahip,ama adlari Musluman adina benzeyen kisilerden 5 kat daha fazla oldugunu soyledi.

Arastirma sirasinda gorusulen kisiler,turban takan Musluman kadinlarin is bulma konusunda en buyuk zorlukla karsilastiklarini,cok sayida is verenin turbanli kadinlarin musterileri urkutmesinden korktugunu belirtti.

Hollanda'da bazi genc Muslumanlar,Hollanda dogumlu olmalarina ragemn "yabanci" olarak sininflandirildiklari icin,okullarda etnik temele gore ayrilmis siniflara yerlestirildiklerini soylediler.

Almanya'da yerlesik bir Turk ise okulda ogretmeninin Osmanlilarin Viyana'yi kusutmalarini su sozlerle anlattigi kaydedildi:
"Tanri'ya sukur onlari yendik,yoksa cocuklar buyuk sorunlariniz olurdu.(erkeklere donerek)Hepiniz sunnet olurdunuz,(kizlara donerek)siz de hepiniz turban takmak zorunda kalirdiniz."

Arastirmada gorusulen Muslumanlar,yasadiklari toplumla etkilesime girmek,butunlesmek ve aykiri gorunmekten uzaklasmak konusunda daha cok sorumluluk almak icin daha fazla sey yapabileceklerini kabul ettiler.

Raporda AB yetkililrti,ayrimcilik karsiti kurallari tumuyle uygulamaya,polise cesitlilik egitimi verilmesini zorunlu hale getirmeye,okullardaki siniflarin etnik olarak karisik olmasini garanti altina almaya ve"Islamofobi" kurbani olan Muslumanlarla ilgili kayit tutmaya cagirdi.

Muslumanlar 15 milyon ile AB icindeki en buyuk ikinci din grubunu olusturuyor.

Ekleme Tarihi: 21.02.2007 - 17:24
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: KİMLER ALLAH YOLUNDADIR?
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
KİMLER ALLAH YOLUNDADIR?
118 Mesaj -
Ka'b ibn-i Ucre radıyallâhü anh anlatıyor:

'Bir adam Nebiyy-i Muhterem sallallâhü aleyhi vesellem'e uğramıştı. Resûlüllah (s.a.v.)'ın ashâbı, bu adamın kuvvet ve kabiliyetini görünce,

' Yâ Resûlellah, bu adam Allah yolunda cihad etseydi ne güzel olurdu, dediler.

Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

' 'Bu adam, küçük çocuklarının geçimini temin etmek için çıktı ise, Allah yolundadır.

'Yaşlı anne ve babasına hizmet için evinden çıkmışsa, Allah yolundadır.

'Çalışıp nefsini dilencilikten korumak için çıkmışsa, Allah yolundadır.

'Âilesinin geçimini temin etmek için çıkmışsa, Allah yolundadır.

(Çalışıp kazandığının) çokluğuyla övünmek, (zenginliğiyle gururlanmak) için çıkmışsa, tâğutun (şeytanın) yolundadır.'


Hadîs-i şerîfin bir başka rivâyetinde, sahâbîlerin yukarıda zikri geçen temennileri üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz sözlerine, 'Allah yolunda olmak, sadece ölmekle mi olur sanıyorsunuz?' buyurarak başlamıştır.
Ekleme Tarihi: 20.02.2007 - 17:37
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Yaşlı Kadınlar Cennete Giremez
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Yaşlı Kadınlar Cennete Giremez
118 Mesaj -

Ensardan yaşlı bir kadın Resulullah'a (s.a.) gelerek.
- Ya Resulullah! Bağışlanmam için bana dua et.
Resulullah (s.a.) :
- Bilmiyor musun ki cennete yaşlı kadınlar giremez, buyurdu.
Bunun üzerine kadının ağlamaya başlaması üzerine Resulullah (s.a.) gülümseyerek:
- Sen o gün ihtiyar bir kadın olmayacaksın. Allah'ın "Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık. Onları, bâkireler kıldık. . Eşlerine düşkün ve yaşıt." buyruğunu hiç okumadın mı? (Vakıa 36-37


Ekleme Tarihi: 20.02.2007 - 17:33
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Tecavüz kurbanı Iraklı kadınların çığlığı:
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Tecavüz kurbanı Iraklı kadınların çığlığı:
118 Mesaj -

Halkıma, Ramadi'nin, Halidiye'nin ve Felluce'nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara...

Bu size, Amerikan-siyonist hapishanesi Ebu Garib'ten kardeşiniz Nur'un mektubudur.

İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve haysiyetsizliği size nasıl anlatacağımı, kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum.

Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup sevdiklerinizle bir arada otururken bizim maruz kaldığımız aşağılanma ve çektiğimiz açlığı, sizler su içerken çektiğimiz susuzluğu, sizler derin uykuda iken Amerikalılar'ın bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinikken bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim...

Ey kardeşlerim; kamyonlarınızı ve arabalarınızı Amerikan malları taşırken gördüğümüzde kalbimiz sıkışıyor. Çünkü o araçlar benim halkıma ve ülkeme ait.

Yüreğim kan ağlayarak şöyle diyorum: Allahım! Benim insanlarım, haysiyetlerini ve şereflerini bir avuç Amerikan Doları'na satmış. Yaşadıklarımızı ve kirletilen onurumuzu düşündükçe gözlerimden yaşlar boşanıyor.

Ey kardeşlerim;

Amerikalılar'ın elinde ne ızdıraplar çektiğimizi, neler acılar yaşadığımızı, Allah aşkına, nasıl anlatıp nasıl kelimelere dökeyim.

Kardeşlerim;

Allah'a yemin ederim ki, yaşadıklarımızı dile getirmekten acizim. Bundan ar ediyorum. Ama yine de kelimelere sığınarak size olanları anlatacağım. Amerikalılar'ın bizlere yaptığı haysiyetsizlikleri, çektirdiği eziyeti, işkenceyi ve aşağılanmaları elimden geldiğince anlatacağım...

Hayvani zevklerinin aracı olmadığımızda, kendimizi şehvetlerine teslim etmediğimizde bizi nasıl öldüresiye dövdüklerini ifade etmeme izin verin...

Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler!

Amerikalılar'ın bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvani eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz?

Peygamber Efendimiz'in en değerli hazineniz buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz.

Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılar'a ve Siyonistler'e mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz?

Allah'ın bizi sizlere bir emanet olarak verdiğini ne çabuk unuttunuz?

Hani bizleri koruyacak, besleyecek ve namusumuzu asla çiğnetmeyecektiniz? Ne oldu size, verdiğiniz söze?

Amerikalılar, Ebu Garib'te namusunuzu her gün ayaklar altına alıyor. Mektubumu okuyanları, Allah adına, Ebu Garib Hapishanesi'ndeki vahşiliklere dur demeye çağırıyorum. Buradaki insanlığa sığmayan işkenceleri durdurmak için sesinizi yükseltmeye davet ediyorum. Burada yapılanlar, Siyonistler'in hapishanelerde Filistinli gençlere ve kadınlara yaptıklarından daha berbat.

Orada fiziki işkence yapıyorlardı. Oysa burada her gün ırzımıza geçiyorlar. Vahşi, kana susamış hayvanlar gibi bedenlerimize saldırıyorlar. Avazımız çıktığı kadar çığlıklar atıyoruz ama kimsenin bizi duyduğu yok!

Eğer kalbinizde, ruhunuzda bir zerre insanlık, haysiyet, onur ve şeref varsa, birleşin ve bu hapishaneye saldırın. Gelin ve kurtarın bizi!

Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün!!!

Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin!

Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız!

Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalılar'ı ve onların piçlerini öldürün!
Allah rızası için! Size yalvarıyoruz....
Bacınız Nur. (10 Nisan 2004)

Katliam, işkence ve toplu mezarlar


Cenk Kalesi'nde ve Kunduz-Şibirgan Cezaevi ekseninde binlerce esiri de onlar kurşuna dizmişti. Esirlerin bazıları açlıktan, susuzluktan ve havasızlıktan öldü. Ölmemek için birbirlerinin terini içti. Konteynerlardaki kurşun deliklerinden kan sızıyordu. Kunduz'da 8 bin kişi esir alındı. 500 kişi Cenk Kalesi'ne, 7 bin 500 kişi Şibirgan Cezaevi'ne nakledildi. Ancak cezaevine 3 bin 15 kişi geldi. Geri kalanlara ne oldu?

Katledilen esirler, şimdi Mezar'ı Şerif'in çevresinde açılan toplu mezarlarda. Görgü tanıkları, "ABD askerlerin esirlerin boyunlarını kırarak öldürdüğünü, üzerlerine asit döktüğünü, yüzlerce esirin çöle götürülüp ıssız bir yerde kurşuna dizildiğini, infaz emrinin bölgedeki ABD birliklerinin komutanı tarafından verildiğini" söyledi. Dünya sustu. BM bile soruşturma açamadı.

Guantanamo'da aynısını yaptılar. Ellerine parmaksız eldiven giydirilmiş, kelepçelenmiş, ayakları zincirli, ağızları, burunları ve kulakları kapalı, gözleri bağlı, görme, işitme, koklama ve dokunma güdüleri yok edilmiş esirler gördük. Suçları, vatandaşlıkları, kimlikleri ve gelecekleri olmayan... Her eylemin ulusal veya uluslararası hukukta bir karşılığı var. Hayvanların bile yasal hakları var. Bunlar ne?

Bu mektuptan sonra ne yazılabilir? Hangi söz, hangi cümle bir anlam ifade edebilir? Dünya, ABD ve İngiliz basınında birkaç resim yayınlanınca Irak'ta yaşananları dikkate aldı. Oysa yüzlerce resim, yüzlerce işkence, yüzlerce tecavüz, yüzlerce trajedi var. Bu resimler yeni değil. Ama kimse bunları yayınlamaya cesaret edemedi. Tecavüzlerle ilgili haberlere yoğun baskı uygulandı. Diplomatik misyonlar harekete geçirildi. İşkence ve tecavüz haberlerini okuyunca kaleme sarılıp böyle bir şey olmadığını kanıtlamaya çalışanlar: Hadi şimdi bir şeyler yazın! Irakta yaşananlarla ilgili Ebu Garip'ten yükselen çığlıktan daha net kanıt olabilir mi? Biz bu resimleri aylar önce gördük. Daha yüzlercesi var


Ekleme Tarihi: 19.02.2007 - 17:07
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Iraktan Bir Mektup....., okuyalim....
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Iraktan Bir Mektup....., okuyalim....
118 Mesaj -

Bismillahirrahmanirrahim

Halkıma, Ramadi`nin, Halidiye`nin ve Felluce`nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara...

Bu size, Amerikan-siyonist hapishanesi Ebu Garib`ten kardeşiniz Nur`un mektubudur.

İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve haysiyetsizliği size nasıl anlatacağımı, kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum.

Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup sevdiklerinizle bir arada otururken bizim maruz kaldığımız aşağılanma ve çektiğimiz açlığı, sizler su içerken çektiğimiz susuzluğu, sizler derin uykuda iken Amerikalılar`ın bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinikken bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim...

Ey kardeşlerim; kamyonlarınızı ve arabalarınızı Amerikan malları taşırken gördüğümüzde kalbimiz sıkışıyor. Çünkü o araçlar benim halkıma ve ülkeme ait.

Yüreğim kan ağlayarak şöyle diyorum: Allahım! Benim insanlarım, haysiyetlerini ve şereflerini bir avuç Amerikan Doları`na satmış. Yaşadıklarımızı ve kirletilen onurumuzu düşündükçe gözlerimden yaşlar boşanıyor.

Ey kardeşlerim;

Amerikalılar`ın elinde ne ızdıraplar çektiğimizi, neler acılar yaşadığımızı, Allah aşkına, nasıl anlatıp nasıl kelimelere dökeyim.

Kardeşlerim;

Allah`a yemin ederim ki, yaşadıklarımızı dile getirmekten acizim. Bundan ar ediyorum. Ama yine de kelimelere sığınarak size olanları anlatacağım. Amerikalılar`ın bizlere yaptığı haysiyetsizlikleri, çektirdiği eziyeti, işkenceyi ve aşağılanmaları elimden geldiğince anlatacağım...

Hayvani zevklerinin aracı olmadığımızda, kendimizi şehvetlerine teslim etmediğimizde bizi nasıl öldüresiye dövdüklerini ifade etmeme izin verin...

Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler!

Amerikalılar`ın bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvani eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz?

Peygamber Efendimiz`in en değerli hazineniz buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz.

Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılar`a ve Siyonistler`e mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz?

Allah`ın bizi sizlere bir emanet olarak verdiğini ne çabuk unuttunuz?

Hani bizleri koruyacak, besleyecek ve namusumuzu asla çiğnetmeyecektiniz? Ne oldu size, verdiğiniz söze?

Amerikalılar, Ebu Garib`te namusunuzu her gün ayaklar altına alıyor. Mektubumu okuyanları, Allah adına, Ebu Garib Hapishanesi`ndeki vahşiliklere dur demeye çağırıyorum. Buradaki insanlığa sığmayan işkenceleri durdurmak için sesinizi yükseltmeye davet ediyorum. Burada yapılanlar, Siyonistler`in hapishanelerde Filistinli gençlere ve kadınlara yaptıklarından daha berbat.

Orada fiziki işkence yapıyorlardı. Oysa burada her gün ırzımıza geçiyorlar. Vahşi, kana susamış hayvanlar gibi bedenlerimize saldırıyorlar. Avazımız çıktığı kadar çığlıklar atıyoruz ama kimsenin bizi duyduğu yok!

Eğer kalbinizde, ruhunuzda bir zerre insanlık, haysiyet, onur ve şeref varsa, birleşin ve bu hapishaneye saldırın. Gelin ve kurtarın bizi!

Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün!!!

Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin!

Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız!

Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalılar`ı ve onların piçlerini öldürün!
Allah rızası için! Size yalvarıyoruz....

(ALINTI)


Ekleme Tarihi: 19.02.2007 - 17:01
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Irak'lı bir çocuğun Amerikalı'ya mektubu
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Themenicon    Irak'lı bir çocuğun Amerikalı'ya mektubu
118 Mesaj -

Merhaba ben Abdulsayit; Belki haberin yoktur, diye yazıyorum, bundan 1 yıl önce, demokrasi yağdı sizin orlardan, sonra özgürlük geçti üstümüzden, kurşun kurşun insan hakları namlularından, yüzü maskeli adamların,saniyede binlerce kurşunları uçtu kuşlar yerine. Ve demokrasi bizim eve isabet etti, ve bir gün sonra anladım ayaklarımın koptuğunu, babamın vücudunda tam 18 adet insan hakları olduğunu (kurşun) , annem zaten yoktu, ben doğarken ilaç yokluğunda ölmüş, ambargo falan dediler, anlamadım çocuk aklı işte! siz daha iyi bilirsiniz sizdede barış böylemidir? insan hakları,çocukları yetim ve ayaksızmı bırakır ? ya demokrasi? güpe gündüz pazara düşermi?ya kuşlar gökyüzünü terkedermi ordada? Babamla söylediğim son dua dilimde, ayaklarım hastanede ve giymeye kıyamadığım ayakkabılar elimde, çocuğun varmı senin? Ayakkabılarımı yolladım sana, ben giyemedim, götür ona, belki bi işe yarar, GİYDİKÇE BENİ HATIRLAR......



(Alıntıdır)
Ekleme Tarihi: 19.02.2007 - 16:53
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: GÜLMEK SANA YASAK DOSTUM!
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
118 Mesaj -
Allah Razı Olsun

Bu guzel paylasim icin tesekkurler



gül
Ekleme Tarihi: 19.02.2007 - 16:44
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: 'Gerginliğin sebebi çıkar çatışması'
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
'Gerginliğin sebebi çıkar çatışması'
118 Mesaj -
BBC tarafından Türkiye de dahil 27 ülkede yaptırılan kapsamlı bir kamuoyu araştırması İslam ile Batı arasındaki ilişkilerin geleceğine dair iyimser işaretler verdi.

Ankete göre, insanların çoğu İslam ile Batı arasındaki gerginliğin dini ve kültürel farklılıklar yüzünden değil, siyasi iktidar ve çıkar çatışmaları yüzünden yaşandığını düşünüyor.

BBC tarafından GlobeScan adlı kamuoyu yoklama şirketine yaptırılan ve 27 ülkeden 28 bin kişinin katıldığı ankette, gerek Müslümanlar gerekse Müslüman olmayanların çoğu bir medeniyetler çatışmasının mümkün olmadığını söyledi.

Ankete katılanların yüzde 52'si gerginliklere çıkar çatışmaları ve iktidar kavgalarının yol açtığını düşünüyor.

Batı ile İslam arasındaki gerginliklerin ardında dinin yattığını düşünenlerin oranı ise yüzde 30...

Ankete katılanların çoğu gelecek hakkında iyimser. Yarıdan çoğu İslam ile Batı arasında bir ortak zemin bulunacağı inancında.

İyimserliğin en yüksek olduğu ülkeler ise bir tür uzlaşma bulunacağını düşünenlerin oranının yüzde altmışlar ve yetmişlerde olduğu İngiltere, İtalya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri.

Hindistan ve Endonezya'da halk, yüzde 35 ila 40 ile çok daha karamsar.

Türkiye'de ise Batı ile İslam arasında bir uzlaşma zemini bulunabileceğini düşünenler yüzde elliye yaklaşıyor.

ABD'deki Maryland üniversitesinden Uluslararası Politik Tutumlar Kürsüsü başkanı Steven Kull, BBC anketinin bulgularının çok önemli olduğunu düşünüyor.

Dünyanın 27 ülkesinde bu tür bir soruyla ilk kez anket yapıldı diyen Kull, şu sonuca varıyor: "Dine dayalı çatışma dünyanın bazı yerlerinde küçük azınlıkları cezbetse de, dünya genelinde ılımlı çoğunluğun görüşü bu yönde değil."

Bununla birlikte ankete katılanların ortalama yüzde 29'u, İslam ile Batı arasında şiddetli bir çatışma yaşanmasının kaçınılmaz olduğu görüşünde...

Üstelik Endonezya gibi dünyanın en büyük nüfuslu Müslüman ülkesinde çoğunluk bu görüşü paylaşıyo

Ekleme Tarihi: 19.02.2007 - 16:42
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: 'EĞER YALANCI İSEN...'
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
'EĞER YALANCI İSEN...'
118 Mesaj -
'İsrâiloğulları'ndan abraş (cilt hastası), kel ve kör üç kişi vardı. Hz. Allah bu üç kişiyi imtihan etmek istedi de kendilerine bir melek gönderdi. Melek abraşa geldi ve:
' Hangi şey sana daha sevimlidir? diye sordu. Abraş:

' Güzel vücut, güzel ten ve halkın iğrendiği abraşlığın benden giderilmesidir, dedi. Melek onun vücudunu sıvazladı, hemen çirkin manzarası gitti; kendisine güzel bir renk, güzel bir ten verildi. Melek yine sordu:

' En çok hangi maldan hoşlanırsın? Abraş:

' Deve'den, dedi. Ona, on aylık bir dişi deve verildi. Melek:

' Allah bu deveye senin için bereket kılsın, diye duâ etti.

Sonra melek kel'in yanına geldi ve ona:

' En çok hangi şeyi istersin? diye sordu. Kel:

' Güzel saç ve halkın tiksindiği şu kelliğin benden gitmesini, dedi. Melek onu da sıvazladı, kelliği gitti; kendisine güzel bir saç verildi.

Melek tekrar sordu:

' Hangi mal daha çok hoşuna gider? Kel:

' Sığır, dedi. Ona da yüklü bir inek verildi. Melek:

' Allah bu inekte senin için bereket kılsın, diye duâ etti.

Daha sonra melek, kör'ün yanına geldi ve ona da sordu:

' Hangi şey daha çok hoşuna gider?

' Allâh'ın, gözümü bana iâde buyurup insanları görmem, dedi. Melek onu da sıvazladı. Allah Teâlâ da ona gözünü iâde buyurdu. Melek:

' Hangi mal daha çok hoşuna gider? dedi. Kör:

' Koyun, diye cevap verdi. Ona da kuzulu bir koyun verildi.

Bir müddet sonra deve ve sığır sahiplerinin bu hayvanları yavruladı, koyun sahibinin koyunu da kuzuladı. Öyle ki; deve sahibinin bir vâdi dolusu devesi, sığır sahibinin bir vâdi dolusu sığırı, koyun sahibinin de bir dere dolusu koyunu oldu... Derken bir zaman sonra o melek, ilk görüştüğü andaki sûret ve hey'etinde abraş'a geldi:

' Ben yoksul bir adamım, dedi, yolculuğum esnasında maişet imkânlarım kesildi. Bugün gitmek istediğim yere varmam, ancak evvelâ Allâh'ın, sonra da senin sâyende olacak. Sana güzel renk, güzel ten ve bolca mal veren Allah hakkı için, ben senden bir deve istiyorum ki, yolculuğumda (gitmek istediğim yere) onun sırtında varayım. Abraş:

' Hak sahipleri çoktur (yardım edilecek pek çok yer var, sana verecek malım yoktur), dedi. Melek:

' Ben seni tanıyor gibiyim. Sen halkın tiksindiği abraş değil misin? Sen Allâh'ın (sonradan) servet verdiği fakir değil misin? dedi. Abraş:

' Ben bu mala ancak ata'dan ata'ya intikâl ile vâris oldum, dedi. Melek:

' Eğer iddiânda yalancı isen, Allah seni eski vaziyetine çevirsin, dedi.

Sonra melek (ilk görüşmelerindeki) sûret ve hey'etinde kel adama geldi. Ona da abraş'a dediği gibi dedi. Kel de abraş gibi reddetti. Melek:

' Eğer yalancı isen, Allah seni önceki hâline soksun, dedi.

Daha sonra melek (yine ilk görüşmelerindeki) sûret ve şekliyle kör'e geldi ve dedi ki:

' Ben yoksul biriyim; yolda kaldım, yolculuğum esnasında maîşet sebeplerim kesildi. Bugün gitmek istediğim yere varmam, önce Allah, sonra da senin sâyende olacak. Sana gözünü iâde eden Zât hakkı için, senden bir koyun istiyorum ki; yolculuğumda onun (sütünden gıdâlanarak) memleketime varayım.

Bunun üzerine o adam:

' Dilediğin kadar al, dilediğin kadarını da bırak. Vallâhi bugün, Allah için alacağın hiçbir şeyde sana güçlük çıkarmayacağım, dedi. Melek de:

' Malın sana kalsın. Siz imtihan olundunuz. Senden râzı olundu (hoşnut kalındı), diğer iki arkadaşına da gadap olundu, dedi.

Mevlâmız, cümlemizi cimrilik ve nankörlük illetlerinden uzak eyleyip, hayır ve hasenatta yarışan ve zâtına dâima şükreden kullarından eylesin. Âmîn...

Ekleme Tarihi: 15.02.2007 - 17:14
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır!
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır!
118 Mesaj -
İsa aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:
– Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!.. Hazret-i İsa kötürüm adama yaklaştı:

– Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor? Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?

Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki:

– Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple Onu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de ona şükrediyorum. Halbuki, dünyanın serveti elinde olan nice zenginler var ki, kalbinde Onu tanıma sevinci, dilinde de Ona şükretme mutluluğu yoktur. Ama gel gör ki, ayakları topal, gözleri kör, bedeninde hastalıklar bulunan bu kötürüm adama Rabbim, bu sevgiyi ihsan eylemiş, bu nimetin farkına varma tefekkürünü nasip eylemiş. İşte bunu düşününce kendimi tutamıyor da:

– Nice zenginlere vermediği nimeti bana veren Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun! Diye teşekkürden kendimi alamıyorum.

Kafa gözü kapalı da olsa kalp gözü açık olan bu adama yaklaşan İsa aleyhisselam:

– Ver şu elini öyle ise! diyerek elinden tutar, eğilerek görmeyen gözlerinden öper.

Peygamberin dudaklarının değdiği gözler anında açılır. Karşısındakinin İsa aleyhisselam olduğunu görünce heyecanlanan adam:

– Sen şu ölüleri dirilten, hastalara şifalar bahşeden mucizelerin sahibi Peygamber değil misin? der. İsa Peygamber:

– Belli olmuyor mu? deyince:

– Gözlerimden belli oluyor da ayaklarımdan henüz belli değil, der. Tebessüm eden Hz. İsa:

– Sen hele bir ayağa kalkmayı dene! Deyince, silkinen kötürüm adam dimdik ayağa kalkar.

Ayakları üzerine dikilebildiğini anlayınca söylediği ilk sözü şu olur:

– Ey Allahın Nebisi, sendeki bu mucizeler de O’ndan değil mi? Öyle ise izin ver de geç kalmayayım, O’na şükredeyim, diyerek hemen yere iner, başını secdeye koyar ve der ki:

– Rabbim! Seni tanıyan bir kalple, şükreden bir dil nimetinin şükrünü yapmaktan acizken, şimdi gören bir çift gözle, yürüyen iki de ayak da lütfettin. Artık bilemiyorum nasıl şükretmem gerekiyor bu eşsiz nimetler karşısında?

Bu sırada çevreden toplanan halk, gösterdiği bu mucizelerden dolayı İsa aleyhisselamın elini öpmek isterler. Ama Allahın Nebisi işaret eder:

– Benim değil secdedeki şu kötürüm adamın elini öpün!..

Derler ki:

– Onu secdeye indiren nimetlere biz baştan beri sahibiz. Ama hiç birimiz onun duyduğu gibi bir mutluluk duymadık.

– Öyle ise, der, tefekkür edin, siz de düşünün.

Sözünü şöyle bağlar Allahın Nebi’si:

– Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır. Düşünmeyen ise kendisini mahrumiyette sanır
!

Ekleme Tarihi: 15.02.2007 - 14:37
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: CİMRİLİĞİN BU KADARINA PES!
umut_yolcusu su an offline umut_yolcusu  
CİMRİLİĞİN BU KADARINA PES!
118 Mesaj -

Resûlüllüh (s.a.v.) bir adam gelerek:
- Yâ Resûlüllüa! Falanca komşum, hurma saplarını benim bahçeme koyuyor. Bana eziyet veriyor, dedi.
Allah Resûlü o zâtı çağırarak, ona:
- Filancanın bahçesine koyduğun hurma saplarını bana sat, teklifini yaptı. Adam:
- Olmaz dedi. Allah Resûlü:
- Öyle ise bana hediye et onları, dedi. Adam bu teklife de:
- Olmaz dedi. Allah Resûlü son bir teklifte bulundu:
- Peki, cennette karşılığı verilmek şartı ile onları bana ver! Adam, bu son derece câzip teklife de:
- Olmaz, karşılığını verince, Allah Resûlü, şöyle söylemekten kendini alamadı:
- Selâm vermekten kaçınan kimse dışında, (bu güne kadar) senden daha cimrî bir kimseyi görmedim.


Ekleme Tarihi: 15.02.2007 - 14:30
umut_yolcusu üyenin diğer mesajları umut_yolcusu`in Profili umut_yolcusu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (6): (1) 2 3 Devam >
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2126 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kaykaan (57), safak-50 (60), nazlinazende (45), sena_55 (49), NEWYORKER (50), hazan44 (39), RaMaZaN050 (34), KONVEYÖR (47), arefenur (52), mehmet4467 (42), hasret44 (39), turancihan (48), sevgikusu (37), kul_bahri (58), ser_kan (47), ssessiss (36), Seyyidmehmet (47), Ata01 (52), sempatik_cd (43), ebubekir1989 (35), M.EFE (50), sam@ (42), ozgurozakinci (47), garibcahil (46), muhacir-i muham.. (40), Osman50 (70), kanka_konya (36), hkurt (60), haliime (45), mrasitalas (40), hayýrsev.. (58), zekitatari (67), y_turan (39), doctor (41), koylu (63)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.55235 saniyede açıldı