colchicine hydroxychloroquine generique luvox colchicine kamagra prograf propecia proscar protonix protopic provas comp provas maxx provas provera pyridium ranimed ranisifar rebetol red viagra regepar reglan remeron reminyl renagel renova requip resochine retin a retrovir revatio revia rheumatrex rhinocort rhinovent risperdal rivodarone robaxin rocaltrol rogaine rudopram rulid rulide salazopyrin saroten selecim septicol
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » HAİN- YUSUF ÖZKAN ÖZBURUN

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
HAİN- YUSUF ÖZKAN ÖZBURUN

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 13:01
Cinsiyeti: Bayan 
Hainlerin ihaneti, kahramanların kahramanlığı ile irtibatlıdır. Kahramanların ne kadar kahraman olduğunu sorgulamadan hainlerin ne kadar hain olduğunu anlamak imkansızlaşır. Kahramanlar kahramanlıklarını çoğu kere bir hain veya hainler grubuna dayandırmak yolunu seçerler. Kahramanlıklarının varlığını hainlerin mevcudiyetine dayandırırlar. İşte tam burada kahramanın kahraman olmadığı anlaşılır. Çünkü gerçek kahraman bizatihi kahramandır. Birileri hain ilan edilince kahraman olanlara dense dense, ‘kahır aman’ denilebilir.

Hain olmayı ve ihaneti sadece ‘vatan’ düzleminde ele alıp langur lungur konuşmak bizim eli kalem tutan zevatın adetlerindendir. Onlara göre ihanet vatana ihanettir. Olursa vatan haini olur. Vatan deyince sadece misak-ı milli ile sınırlı toprak parçasını anlayan bu güruhun düşündüğünde de yazdığında da ufku çoğu kere Kars-Edirne hattında seğirtir durur. Kafaları tamamen ‘yatay düşünme’ye ayarlı olduğu için düz çağrışımlarla yazmak onların şiarıdır. Yazdıklarına biraz yakın tarih sosu, biraz malumat baharatı, biraz çok bilmişlik tuzu, bol bol da klişe limonu sıkan bu herifler kendini nimetten sayarlar.

Halbuki vatanı vatan kılan şey üzerinde yaşayanların imanıdır. Bir toprak parçasının tek başına karnımızı doyuruyor olması o toprak parçasını vatan kılmaya yetmez. Vatan, imanla ve iman için alınıp iman içinde yaşanan yer demektir. Çanakkale’de şehit olanlar böyle düşünüyor, böyle itikat ediyorlardı en azından. Vatanı imanın hizasına oturtmak pek alışık olduğumuz bir anlayış değildir. Çünkü, o malum ders kitaplarında bize malum şekliyle belletilmiştir. Zihinsel paradigmaları ders kitapları seviyesinde seyredenler vatanı bir kara parçası derekesine indirmişler ve bunu da toplumun geneline maletmeyi bilmişlerdir.

Tanımlarımızı yenibaştan gözden geçirme zamanıdır. Hain kimdir, kahraman kime denir, vatan nedir? Benim Çanakkale’deki Rıza Amca’m (ki savaşta aldığı ölümcül yaralar sebebiyle gencecik öldüğü bilinir) bu topraklarda yüzyıllardır dalgalanan iman bayrağını sabit kılmak için savaşa gitmişti, onun toprak için savaştığını düşünmüyorum. Ona göre dini vahid kılmak, imanı tahkim etmek esas amaçtı.

Dini vahid kılmak için mücadele edenlerdir ki kahraman olarak anılmayı hak ederler. Fakat buradaki vahim yanlış, yakın tarihteki kurtuluş mücadelesinde dini vahid kılmak için mücadele eden padişahından rençberine kadar memleket evladının kahramanlıklarının tek bir şahsa ya da şahışlara verilmesindedir. Büyük bir grubun başarısının bir tek kişiye maledilmesi ve bu kişi(ler) üzerinden bir sistemin yürütülmesi ancak ve ancak bir menfaat grubunun, bir çıkarcı elitin hüneri olabilir. Öyledir de. Ki Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne varlığını sürdüren bir Cumhuriyetçi elitin kendinden menkul öncelikleri her zaman için dini vahid kılmaya çalışan kahraman çoğunluğun değerlerine tercih edilmiş ve bütün tarih algısı da bu öncelikler üzerine dizayn edilmiştir.

‘Her devrim önce kendi çocuklarını yer’ fehvasınca yakın tarihte yapılan devrimler, Cumhuriyetçi elitin lehine, dini vahid kılmaya çalışanların aleyhine kurgulanmıştır. Bugün bu elitin içinden birinin çıkıp da ‘Vahdettin hain değildi’ diyerek bu elite ihanet ediyor gözükmesi bizim bağrımıza su serpecek cinsten çıkış olarak algılanıyorsa bu bizim adımıza tanımlarımızı yatay ve düz kurduğumuzun bir göstergesidir. Karşısında olduğumuzu iddia ettiğimiz zümrenin ‘sistemi şahıslar üzerinden yürütmek’ prensibine bir başka açıdan boyun eğdiğimizin bir işaretidir. Yani Vahdettin’in hain olmadığının ispatı ve ilanı üzerinden dini vahid kılmaya çalışmak bizzat, topluluğun çabalarını şahıslara maletmek ve tanımları şahıslar üzerine bina etmekle aynı kapıya çıkabilir. Tefekkürünü ve davranışlarını ana sütunlar, temel tarifler üzerine bina etmek yerine tarihteki kişiler üzerine temellendirmek bir zaafiyettir. Vahdettin’i hain yapan ya da yapmayan kriter dini vahid kılmaya olan yakınlığının derecesidir. İtikadi düşünme usulünün karşısında yer alan sosyolojik (toplum eksenli) düşünme, bakışımızın odağını daima kaydırmaktadır. Tanımlarımızı itikadi esaslara göre değil de sosyolojik esaslara göre kurduğumuzda tarihe de bir holigan mantığıyla yaklaşabilmekteyiz. Mesele ‘Vahdettin hain değildi’ diyenlerin de hain olabileceğini düşünebilmektedir.

Fazlasıyla sekülerleşmiş bir zihne sözlerim fazlasıyla radikal gelebilir. Bu zihinlere iki çift sözüm daha var: “Paşa! Paşa! İmandan sonra en büyük hakikat namazdır, namaz kılmayan HAİNDİR, hainin hükmü ise merdudtur.” diyen maneviyat kahramanı ‘hain’ olmanın ölçüsünü ortaya koymuştur. Bu bir.

Sanıldığı gibi tarih, geçmiş zaman demek değildir. Hatta tarih geçmiş bile değildir. Bu da
iki…

HAİN
YUSUF ÖZKAN ÖZBURUN
senaidemirci.net
Ekleme Tarihi: 25.10.2007 - 18:03
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 643 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
fatihyenturk (46), kurtalanli (46), esmabanu (48), _LaL_ (36), !MesuD! (43), refya (45), þemsinur (69), dervis-9 (49), birparcaozgurlu.. (38), nuresmin (46), ankebut-57 (37), yassokiz (40), hamiyet (49), HeDo (35), gncmostar (38), ahmett25 (43), __peri__ (35), utkucan (44), mtbc (50), vuslat21 (44), bekir bora (37), CUNDULLAH (42), Bursa1975 (49), *~Beyaz_Gul~* (50), kazimsagir (42), Allah_korusun (39), Seyfo1 (55), gönülverumeysa (38), AKCAYLI10 (52), eoguz (39), cananaa (44), hicret14 (32), kemreluk (54), yunuss (54), ethem82 (42), Muhammed Rasid (47), akifd (38), özsu (39), serdar024 (43), htly (54), seferad34 (41), osmanlý (63), prenses (55), karakiz86 (38), Kutuptaki_Karan.. (42), Ufuk.S (), Davidoksen (37), aybalam (61), burak_sevgili (30), ömer küçükali (52), seyirdefteri (47), birsenkopuz (50), erdemli (35), safsofi (59), omer_yildirim (43), dialoginternet2.. (46), ALLAH_IN_ASLANI (54), sensiz_olmuyor (38), hasret81 (43), ismailkurt (60), Selam86 (38), mesudturan (43), ENGIN00 (45), mukadder (47), levyavuz (41), cecen3603 (), hnf (36), rabia 74 (50), son-sozum (48), DünyadakiGaflet (36), cog21 (55), yavuz37 (47), tubanur (49), nicknack (46), mhyd (51), rujhat (43), davut05 (49), mercan68 (57), ERSIN SELVI (49), cengizozkulluk (), hicret61 (51), nurefsan_ (50), yilmazgovdeli (74), Mollaislam (38), ozan ataþ (36), hasim20 (40), sakird (58)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52757 saniyede açıldı