ivermektine stromectol stromectol kaletra stromectol lamotrine lamprene lanoxin lansoprax largactil lasix leponex levaquin levitra oral jelly levitra professional levitra soft levitra super force levitra lexapro lidocaton lignospan lioresal lipanthyl lipitor lisitril comp lisitril lisopril plus lisopril litarex lithiofor lithobid lodoz lopid lopimed lopresor lopressor lora allergie lorado loratine lotemax lovelle loxazol loxitane lozol sr lozol lur
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Xalniz Kur'an Diyenler !!!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 5 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Afaki su an offline Afaki  
Themenicon    Yalniz Kur'an Diyenler !!!

224 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.01.2004
En Son On: 18.03.2010 - 02:18
Cinsiyeti: Erkek 
Esselamu Aleyküm kardesler

Dinin elden çikisi yada kisilerin dinden uzaklasmasi sünnetin terkiyle baslar...

Halat nasil lif lif kopup parçalanirsa, din de sünnetin birer birer terkiyle ortadan kalkar.
(Darimi, Mukaddime 16)

Islam tarihinde çesitli dönemlerde çesitli sapmalar yasanmistir.
Farkli mezhepler, Islam’in özünden uzaklasarak çesitli sapkin itikatlara sahip oldular, sapkin uygulamalara giristiler.
Hariciler’den Batiniler’e, Fatimiler’den Mutezile’ye kadar çesitli firkalar, çesitli sapkinlik dereceleriyle, Kuran’in ve Allah Resulü'nün (s.a.v.)yolundan saptilar.
Son dönemlerde bu sapmalara bir yenisi daha eklenmis bulunuyor.
Bazi insanlar, Resulullah’in (s.a.v.) sünnetini reddediyorlar.
"Kuran’i okuruz, Resulullah’tan (s.a.v.) gelen bir açiklamaya muhtaç olmadan onu kendi basimiza anlariz" diyorlar.
"Yalnizca Kuran" diyerek, Kuran’in hayata geçirilmesi ve uygulanmasi anlamina gelen sünnete yüz çeviriyorlar.
Oysa "yalnizca Kuran" slogani ile ortaya çikan bu "sünnet’i terketmis Islam" akimi, bizzat Kuran’in hükümlerini göz ardi etmektedir.
Çünkü sünnet, Kuran’in bir açiklamasidir ve daha da önemlisi, Kuran’da bizzat emredilmistir.
Allah (c.c.), ümmeti yalnizca Kitap’a itaatle yükümlü kilmamis, ayni zamanda Resulullah’a (s.a.v.) itaati de farz olarak emretmistir.
Bu nedenle, Islam ancak sünnetle birlikte gerçek Islam olur.
Kuran, ancak sünnetin yardimiyla ümmet tarafindan anlasilip uygulanabilir.
Sünnet ise, Resulullah’in (s.a.v.) sahih hadislerinin toplanmasi ve sonra da büyük alimler tarafindan yorumlanmasi ile olusan Ehl-i Sünnet itikadidir.

gül


Bu mesaj 1 kez ve en son AFAKi tarafından 24.09.2009 - 22:12 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 24.09.2009 - 22:11
Bu mesajı bildir   Afaki üyenin diğer mesajları Afaki`in Profili Afaki Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Dai su an offline Dai  

922 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.10.2008
En Son On: 12.09.2010 - 23:07
Cinsiyeti: Erkek 
paylasim icin tesekkürler
ateistler pek hoslanmayacak bu konudan
selametle
Ekleme Tarihi: 26.09.2009 - 03:28
Bu mesajı bildir   Dai üyenin diğer mesajları Dai`in Profili Dai Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Elinize Saglik

Meal Müslümanlığının mahiyeti
Dr. Ebubekir Sifil
Ehli sünnet yolu kuran müslümanlığı yalnız kuran diyenler
Müslümanların, Kur'an'ı yeniden keşfetmişçesine Kur'an merkezli bir Müslümanlık vurgusuna yönelmesinin modern zamanlara denk düşüyor olması bir tesadüf müdür? Bize, "eskilerin ıskaladığı" bir gerçeği yakalama, "unuttuğumuz" Kur'an'ı "yeniden hatırlama" imkânı bahşeden ne ola ki?!

Söylemi cazip kılan, elbette merkezinde Kur'an'ın yer alıyor oluşu. Ama bu söylemin cazibesine kapılarak 1400 yıllık devasa müktesebat karşısında "şımarık çocuk" tavırlarıyla ukalalık etmeden önce, "eskiler ne yapmış?" diye sormak en azından yaptığımız işten daha bir emin olmak için, yaptığımız işi daha bir sağlam yapmış olmak için gerekli değil midir?

Mesele şu: Birileri bize önce bir "geri kalma-ileri gitme" masalı ezberletti: "Batı ilerledi, İslam dünyası geri kaldı." Müslümanlar bu tesbiti hiçbir sorgulamaya tabi tutmadan, bir "nass" gibi kabul etti.

Böylece hedefe giden yolda ilk virajı dönmüş olanlar, ikinci virajda şu tesbitle çıktı karşımıza: "İslam dünyasının geri kalmasına sebep, Müslümanların yanlış din anlayışıdır." Az biraz nazlanarak da olsa, bunu da kabul ettik. "Evet" dedik, "eskilerin ıskaladığı önemli noktalar olmalı. Yoksa biz bu durumda olmazdık." İkinci viraj da böylece geçilmiş oldu. Aidiyetlerimiz ve kimlik unsurlarımız yerinden oynamış oldu böylece.

Üçüncü virajda, "değiştirilebilecek ne varsa değiştirilmesi gerektiği" telkin edildi. Bu din, eskilerin "eskimiş" anlayışıyla telakki edildiği sürece hiçbir problemimizi çözemezdi! Yeni okumalar yapılmalı, yeni tasavvurlar geliştirilmeliydi.

Başlangıç, içtihadlarla yapıldı. Önce mezhep imamlarının içtihadları, arkasından icma ve arkasından Sünnet, bilinç altımıza yerleştirilen "çağı yakalama" kodlu virüs marifetiyle devre dışı bırakıldı.

Sonra bize dediler ki: "İşte, güvenilir tek kaynak olarak Kur'an! Gelin onu esas alarak yeni bir din tasavvuru inşa edelim ve bu dini, ona aykırı unsurlardan temizleyelim. Çağı yakalamanın başka yolu yok!"

Kur'an merkezli din telkinatının serencamı kısaca böyle. Tabii burada birer cümleyle anlattığım virajlar öyle kolay geçilmedi. Her bir viraj dönülürken meydana gelen kazalarda yıpranan sadece bedenimiz olmadı. Bu süreçlerde ruhumuz örselendi, hafızamızı kaybettik...

Bütün bunlar olup biterken kolaycılığa, kopyacılığa alıştırılmış akıllılarımız şu soruyu sormayı hiç düşünmediler nedense: Diyelim ki Müslümanlar olarak bizim geri kalmamıza, din anlayışımız sebep oldu. Peki ama dünyanın geri kalanının durumunu nasıl izah edeceğiz? Budistlerin, Konfiçyanistlerin, hatta Katoliklerin, Ortodoksların, Latinlerin, Greko-Romenlerin... "geri kalma" sebebi neydi?

Bu soruya külli bir miyoplukla "hepsi arızalıydı" diye cevap vermek de mümkün, "ilerleme"yi, bir şeyler "kazanılarak" değil, bir şeyler "kaybedilerek" elde edilen bir şey olarak yeniden tanımlayıp, süreci sil baştan okumayı göze almak da.

Parantez içi bir açıklama kabilinden kalemimize dolanan bu noktayı başka yazılara bırakarak parantezi kapatalım ve "Kur'an Müslümanlığı" dediğimiz olgunun serencamına devam edelim.

Kur'an, "tek başına, yalıtılmış bir "metin" olarak dinin "tek" kaynağı kılınınca, herkesin ona kendi fikriyatını, kendi ideolojisini, kendi tercihlerini söyletme imkânına kavuşmuş olmasına şaşmamak gerekir. Bu, Sahabe'den devralınan Müslümanlık ile meal Müslümanlığı arasındaki farkın da tezahür ettiği alandır.

Sahabe'den devralınan Müslümanlığın, Kur'an'ın beyan ve tefsiri anlamına gelen Sünnet'i de ihtiva etmesi açısından, Sahabe Müslümanlığı ile aramıza giren mesafe, aynı zamanda Sünnet'ten uzaklaşmamızı da intaç etti kaçınılmaz olarak.

Adını dürüstçe öyle koymasalar da, mertçe ortaya çıkıp, "Sünnet ve Sahabe unsurları bizi ilgilendirmiyor" demeseler de, meal üzerinden yaptıkları operasyonlarla Sünnet'in ve Sahabe'nin insanımızın bilincindeki merkezî konumunu, kendi tercihleriyle değiştirdikleri gün gibi aşikâr...

Geldiğimiz noktada ya Ehl-i Kitab'ın akıbeti, Hz. İsa (a.s)'ın ref'i ve nüzulü, şefaat, kabir azabı, sırat, mizan, kader... ve benzeri onlarca meselede tarihte gördüğümüz bid'at oluşumların tamamını solladığımızı acilen fark edeceğiz ya da "Kur'an'ın gereği" olduğunu vehmetmeye devam ederek içinde debelendiğimiz tarihselliğin bizi oradan oraya savurmasına rıza göstereceğiz...
Ekleme Tarihi: 26.09.2009 - 10:47
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Afaki su an offline Afaki  

224 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.01.2004
En Son On: 18.03.2010 - 02:18
Cinsiyeti: Erkek 
sanirim 73 firkaya ayrildigimiz dönemlerdeyiz..!
Ekleme Tarihi: 30.09.2009 - 19:06
Bu mesajı bildir   Afaki üyenin diğer mesajları Afaki`in Profili Afaki Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Dai su an offline Dai  

922 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.10.2008
En Son On: 12.09.2010 - 23:07
Cinsiyeti: Erkek 
Son yüzyilda müslüman ülkeler üzerinde konusulan diller üzerinde tahribatlar yapilmistir..
Mesela Türk devletlerinden Azerbaycanda bir kisiye "baspezeveng" derseniz iltifat etmis olursunuz.. Türkiye'de ise bir kamyon yükü dayak yersiniz.
Suudi Arabistan'da belki Hacc yapilan yerlerde alisilmistir..
Hacc yapilmayan yerlerde bir dükkana gitseniz.. Bir kilo hurma isteseniz dayak yiyebilirsiniz..
Diger arab ülkelerinin aksine hurma, kadin manasinda anlasiliyor.
Bunlar sadece iki küçük örnek.
Ayni dilin konusuldugu ülke insanlarina karsi oynanan oyunlar bunlar.
Son 50, 100, 500, 1000 yildaki Türkçe nasil farkliysa, Arabça da farkli..
Birde Arapçanin çok zengin bir dil oldugunu, bir harf eksilme artma gibi ve buna benzer durumlarda çok degisik anlamlara geldigini görürsünüz.
Bunun için Kur'an alimleri tarafindan tefsirleride yapilmistir.
Her ne kadar iyi niyetle yapilmis olsada bazi Ayetlerde yanlis anlamalar meydana gelebiliyor..
mesela salkim salkim üzüm taneleri ve huriler gibi.
Kur'an içindeki Ayetleri zahiri (görünen) mealini yapan alimler oldugu gibi, batini (görünmeyen) manalar çikaran velilerde vardir.
Mesela Muhyiddin Arabiye göre,
Hz. Musanin bebek iken nil nehrine birakildigi sandik, hazreti Musa'nin etten kemikten yapildigi vücut, bebeklik çaginda olan Musa, hz.Musa'nin ruhudur..
Nil nehride Allah tarafindan ona verilen ilimlerdir.
Yani bizim kendimiz olarak gördügümüz vücudumuz sadece ruhumuza ait binektir..
Ruh bu binegi terkederse vücuda göre ölüm olayi gerçeklesir..
Ruh için ise özgürlük ve sonsuzluk gerçeklesir.. Ahiret alemine intikal eder.
Vücut ayni zamanda bir hapishane, gözler bu hapishanin penceresi, ruh ise mahkumdur.
Arkadaslarimiz sadece Ayet meallerine bakmamali, ayni zamanda tefsirlerinede bakmali..
Gizli manalarindan nasiplenmek için de büyük velilerin kitaplarindan okumali.

###

Bektasiye sormuslar;

"Neden namaz kilmiyorsun?"

el cevab;

"Ku'randa Namaza yaklasmayin" yaziyor!"

oysa ayni ayetin basinda "sarhosken" ibaresi vardir.. Bakiniz Nisa Suresi 43
Herkes kafasina göre yorumlarsa böyle neticeler çikabilir..!

###

sorsam simdi "hanif bir müslümanim" der!

sorsam, ya ali umuc cu yada don aiberg cidir!

derki "zan ediyorsun.. degilim.. ben sucu bucu degil.. yanliz muvahhid bir müslümanim.."

namaz üç vakit der.. sorsanki "namaz 3 olsun o nu kilarmisin ? "o Allah ile benim aramda" der...!

Peygambere iman ederim der ama postaci dan baska bir kaliba oturtamaz sözleri ile...!

"sünnete iman ederim ama insanlarin günümüze tasidiginin güvenirligi yoktur" der...!

"hadis emevi uydurmasi.. insan uydurmasidir" der.. "Rasulullah'tan gelen saglam hadis yok" der...!

mealcilikdeki amaciniz nedir dersen "muvahhid hanif islami yaymak" der..

der de derrr..

essek eti yiyormusun desem bana kizar..
bul Kur'anda essek eti haramdir Ayetini desem..
domuzdan essegi çikariverir teville ama yinede sünneti Rasululah'a bakmaz..!
yada essek eti ile beslenirler..!

sorun.. namazi nasil kilarsiniz.. bikini ile mi yoksa tesettür ile mi ?
verecegi cevap "bizi yaradan Allah her halimizi zaten görüyor.. nasil istersek öyle kilariz .. öenmli olan niyet" der.

der de derrrr..

###

Üstad Necip Fazil, vapurla anadolu yakasindan avrupa yakasina gecerken, adamin biri yaklasarak:

"Üstad niçin peygamberlere ihtiyaç var ki.. Biz dini kendi aklimiz ile de yasayabilirdik..!"

Üstad söyle cevap verir:

"O halde niye vapura bindin.. Yüzerek geçsene..!"

###

Kimse "sadece Kur'an yeter" demesin...

Hac, kurban, namaz, zekat, abdest gibi en temel ibadetlerin nasil yapilacagini Hazreti Peygamber Efendimizden ögrenmedikmi ?

Hazreti Peygamber Efendimiz degilmidir Kur'an'in nasil yasanilacagini bize ögreten ?

Kur'an'i, Peygamber Efendimizin Sünneti olmadan tam manasi ile anlamamiz mümkün olabilirmiydi ?

"aglaEy Resulum) De ki, siz gerçekten Allah'i seviyorsaniz bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarinizi bagislasin.
Çünkü Allah çok esirgeyici ve bagislayicidir."
(Al'i Imran,2/31)

Nisa Suresi 58. ayette:
"Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasinda hükmettiginiz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.
Allah size bununla, çok güzel ögüt veriyor. Allah isitmektedir, görmektedir.”

selametle kaliniz gül
Ekleme Tarihi: 07.05.2010 - 01:53
Bu mesajı bildir   Dai üyenin diğer mesajları Dai`in Profili Dai Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1539 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kaykaan (57), safak-50 (60), nazlinazende (45), sena_55 (49), NEWYORKER (50), hazan44 (39), RaMaZaN050 (34), KONVEYÖR (47), arefenur (52), mehmet4467 (42), hasret44 (39), turancihan (48), sevgikusu (37), kul_bahri (58), ser_kan (47), ssessiss (36), Seyyidmehmet (47), Ata01 (52), sempatik_cd (43), ebubekir1989 (35), M.EFE (50), sam@ (42), ozgurozakinci (47), garibcahil (46), muhacir-i muham.. (40), Osman50 (70), kanka_konya (36), hkurt (60), haliime (45), mrasitalas (40), hayýrsev.. (58), zekitatari (67), y_turan (39), doctor (41), koylu (63)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.09500 saniyede açıldı